Genel
Yeni Sandero Türkiye Yollarında
Dinamik tasarım, modern ekipman seviyesi ve artan kalite algısıyla tamamen yenilenen üçüncü nesil Dacia Sandero ve Sandero Stepway Türkiye yollarına çıkıyor. Renault Grubu’nun CMF-B platformunda üretilen modeller, aralarında X-Tronic şanzıman, kör nokta uyarı sistemi, kablosuz Apple Car Play ve elektrikli park freninin de bulunduğu birçok yeniliği de beraberinde getiriyor.
Estetik, teknoloji, konfor ve güvenlik anlamında çıtayı daha da yukarı taşıyan Yeni Sandero Stepway lansmana özel 160.900 TL’den başlayan erişilebilir fiyatlarıyla satışa sunuldu. Yeni Sandero ise Mart ayında 134.900 TL’den başlayan özel lansman fiyatlarıyla showroomlardaki yerini alacak.
Modern mobilite ihtiyaçlarını yeniden tanımlayan Dacia, tamamen yenilenen B-HB segmentindeki temsilcisi Sandero ve B-SUV segmentinin yeni oyuncusu Sandero Stepway ile tüketicilere bir otomobilde olması gereken tüm özellikleri sunuyor. Geçtiğimiz ay küresel çapta açıklanan Renaulution stratejik planına paralel olarak marka, üçüncü nesil Sandero ailesiyle tüketicilerini güvenilir, özgün ve en iyi fiyat-performans oranına sahip araçlarla buluşturarak pazarda en akıllı seçim olarak kalmaya devam ediyor. İlk kez görücüye çıktığı 2020’nin Eylül ayında büyük bir beğeniyle karşılanan modeller daha dinamik ve modern bir görünüm kazanırken, konfor, güvenlik ve teknolojik özellikleriyle de Dacia’nın kalite algısını üst seviyeye taşıyor.
Yeni Sandero ve Sandero Stepway, ilk kez lanse edildiği 2008 yılından bu yana küresel çapta olduğu gibi, ülkemizde de büyük bir beğeni topladı. Tüm dünyada toplamda 2,1 milyonluk satış başarısına ulaşan modeller, Türkiye’de ise 110 bini aşkın kullanıcıyla buluştu. 2017 itibarıyla Avrupa’da binek otomobil perakende pazarı lideri konumunda bulunan Sandero ailesi, üçüncü nesliyle birlikte tüm bu başarılarını daha da ileriye taşıyacak.
Yeni ve daha güçlü bir hikâyenin başlangıcı
Yenilenen Sandero ailesinin Dacia markası için yepyeni ve daha güçlü bir hikâyenin başlangıcı olduğunu ifade eden Renault MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş, “İçinden geçtiğimiz pandemi süreci, hepimize hayatımızda gerçekten nelerin önemli olduğunu hatırlatan bir dönem oldu. Geleceğin mobilitesi bizi daha sürdürülebilir tüketime, temel ihtiyaçlara ve gerçekten önemli olana yönelmeye davet ediyor. Yeni Sandero ve Yeni Sandero Stepway de işte bu temellere bağlı kalarak tüketicilerin gerçekten ihtiyacı olan her şeyi sunmak üzere tepeden tırnağa yenilendi. Yeni tasarımıyla daha dinamik ve modern bir görünüm kazanan Sandero ailesinde konfor, güvenlik ve teknoloji özellikleri de artırıldı. Renault Grubu’nun bilgi birikiminden yararlanarak CMF-B platformunda üretilen modeller, X-tronic şanzıman, elektrikli açılır cam tavan ve kablosuz Apple CarPlay gibi bir çok yeniliği de beraberinde getiriyor.
Yeni Sandero ailesiyle Dacia olarak yeni bir segmentte de yer alacağız. Yeni Sandero B-HB segmentinde de rekabet etmeye devam ederken, Yeni Sandero Stepway ile artık B-SUV segmentinde de söz sahibi olacağız. SUV ruhunu artık daha da fazla hissettiren Yeni Sandero Stepway’in bu segmentin en önemli oyuncularından biri olmasını hedefliyoruz. Sandero ailesinin yer aldığı B segmenti oldukça dinamik ve rekabet seviyesi yüksek. B-HB segmenti 2020 yılında toplam binek pazarından yüzde 12,1 oranında pay aldı. Türkiye’de B-SUV segmenti ise, 2015’te toplam binek otomobil pazarından yüzde 1,5 pay alırken, 2020’de bu oran ciddi bir artış göstererek yüzde 6,5 olarak gerçekleşti. Yenilenen modellerimizde Türkiye pazarı için böylesine önemli segmentlerde iddialı bir şekilde yer alarak genel marka performansımızı daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Estetik anlamda çıtayı daha yukarı taşıyan modern tasarım
Tamamen yeniden tasarlanan Yeni Sandero ve Sandero Stepway, atletik ve iddialı bir yorumla eski nesline kıyasla çok daha modern bir görünüme kavuştu. Ön tarafta logo dışında tüm detayların değiştiği Sandero ailesi, yeni marka kimliğini tanımlayan Y şeklindeki ışık imzalı LED farlar ve krom görünümlü ön ızgara ile fark yaratıyor. Yeniden konumlandırılan sis farları ise, ön taraftaki bütünüyle değişen tasarım diline eşlik ediyor. Önden bakıldığında daha eğimli bir çizgiye sahip olan yan camlar, daha verimli tasarlanmış bir iç mekânın da habercisi niteliği taşıyor.
Arka tarafta ise genişleyen omuzlar, Yeni Sandero ve Sandero Stepway’e güçlü bir karakter kazandırıyor. Yeni nesille birlikte gizlenmesine rağmen kolay ulaşılabilir bagaj kapağı açma düğmesi, artan ergonominin sinyallerini veriyor. Radyo anteni ise tavanın arkasına doğru konumlanarak daha estetik bir görünüm sağlıyor. Y şeklindeki ışık imzası arka farlarda da bulunurken, tasarım anlamında bütünlüğü sağlıyor. Pratik kullanım ve estetik iyileştirme amacıyla otomobillerin kapı kolları da bu tasarım bütünlüğüne uygun olarak yenilendi. Ayrıca Dacia markasında bir ilk olan elektrikli açılır cam tavan şık bir izlenim yaratırken, iç mekânda ferahlık hissini artırıyor.
Yeniden tasarlanan yan aynalar sayesinde Yeni Sandero’nun genişliği aynalar kapalı halde 115 mm artarken, açık halde ise sadece 13 mm arttı. Böylece modelin toplam dış genişliği neredeyse değişmezken, akıllı tasarım dokunuşlarıyla iç mekânda ferahlık sağlandı.Yere daha sağlam basan Yeni Sandero’da ön tekerlek izi 37 mm genişledi. Otomobilin toplam yüksekliği 20 mm azalırken, boyu 19 mm arttı. Yerden yükseklik bir önceki nesil ile aynı kalırken, Yeni Sandero boyutlarıyla kompakt bir otomobil olma özelliğini sürdürüyor. Otomobilin ağırlığı yaklaşık 60 kg artmasına rağmen, ön camın daha eğimli olması, yeniden tasarlanmış yan aynalar ve kaput çizgileri gibi tasarım öğeleri sayesinde aerodinamik direnç katsayısı yüzde 11,1 oranında azaltıldı. (0,719) Bu durum daha düşük yakıt tüketimi ve karbondioksit salınımını da beraberinde getiriyor.
Yeni Sandero Stepway’e SUV aşısı
B-SUV segmentinin en yeni ve iddialı oyuncularından Yeni Sandero Stepway, dış taraftaki tasarım detaylarıyla güçlü bir SUV kimliğine büründü. Yeni Sandero’ya kıyasla yerden yüksekliği 41 mm daha fazla olan Yeni Sandero Stepway’in aynalar kapalı halde genişliği ise 87 mm arttı. Yenilenen tasarımıyla Yeni Sandero Stepway daha kaslı hatlara sahip. Kaput üzerindeki çizgiler de bu güçlü yapıyı vurguluyor. Ön ve arkada bulunan krom görünümlü koruma kızakları otomobili çekici kılarken, yan kapı korumaları da güçlü duruşu destekliyor. Dacia markasının akıllı çözümler üretme felsefesine paralel olarak ilk kez Yeni Sandero Stepway ile birlikte gelen modüler tavan barları, enine doğru da konumlandırılabiliyor. Bu özellik sayesinde port bagaj, bisiklet ya da kayak malzemesi gibi eşyalar kolaylıkla otomobile yüklenebiliyor.
Yeni Sandero’da olduğu gibi, Yeni Sandero Stepway’de de aerodinamik direnç katsayısı azaltıldı. Yüzde 6,3 azalan katsayı (0,836) ile düşük yakıt tüketimi ve karbondioksit verilerine ulaşılıyor.
Tarzı yansıtan renk ve jant seçenekleri
Yeni Sandero ve Sandero Stepway’de yedişer farklı renk seçeneği sunuluyor. Yeni Sandero Stepway’in lansman rengi olan Atacama Turuncu, modelde ilk kez kullanılıyor. Yeni Sandero’da ise Ayışığı Gri, üçüncü nesille birlikte ilk kez renk skalasına katıldı.
Yeni Sandero, donanım seviyesine ve opsiyona göre 2 adet 15 inç ve bir adet 16 inç, Yeni Sandero Stepway ise 2 farklı 16 inç jant seçeneği ile sunuluyor.
Ferah ve kullanıcı dostu bir iç mekân
Yeni Sandero ve Sandero Stepway’in iç mekânı da dış tasarıma paralel olarak evrim geçirdi. İç mekânda direksiyon haricinde tüm öğeler değişirken, derinlik ayarlı ve elektrik takviyeli hale gelen direksiyon daha yüksek bir sürüş konforu vadediyor. Ön panel, kapı panelleri ve koltuk döşemelerinde kullanılan dekoratif malzemeler, iç tasarımda göze hoş gelen bir tasarım bütünlüğü sağlıyor. Yenilenen otomatik klima dizaynı, yeni tuş takımı ile birlikte ergonominin yanında şık bir görünüm sağlıyor. Dacia’nın yeni tasarım diline işaret eden havalandırma ızgaraları, kalite algısını daha ileriye taşıyor. Konsolun üzerinde konumlanan multimedya ekranı ise teknolojik bir kokpit deneyimi yaşatıyor. Modellerde alınabilen 8 inç multimedya ekranı Dacia markası için bir ilk olma özelliği taşıyor.
Yeni Sandero’dan farklı olarak Yeni Sandero Stepway, havalandırma çerçeveleri, iç kapı panelleri ve koltuk tasarımındaki özel dikişlerde Dacia markasıyla özdeşleşen Atacama turuncu detaylarla SUV kimliğini yansıtıyor.
Yeni Dacia Sandero ve Sandero Stepway’deki gösterge panelleri de artık çok daha rahat okunabilir hale geldi. LPG tankı doluluk bilgisini de kullanıcıyla paylaşan gösterge paneli, yolculuk esnasında büyük kolaylık sağlıyor. Yepyeni bir yorumla kullanıcılar ile buluşturulan ayarlanabilir koltuklar, daha keyifli ve güvenli bir yolculuk sunuyor.
Sandero ailesi ön ve arka kapı panellerinin yanı sıra, orta konsol gibi bölümlerde bir önceki nesile göre 2,5 litre artışla 21 litrelik depolama hacmini kullanıcılarla buluşturuyor. 410 litrelik bagaj hacmi ise genişliğiyle segmentlerde iddialı bir konumda bulunuyor. Son olarak Dacia modellerinde ilk kez gelen elektrikli açılır cam tavan, iç mekandaki ferahlık hissinin başrol oyuncuları arasında yer alıyor.
Daha ferah bir iç kabine sahip Yeni Sandero ailesinde, omuz mesafesi 8mm, arka koltuk diz mesafesi ise 42 mm arttı. Yeni diz mesafesiyle Yeni Sandero ailesi 2 modelde de sınıflarının en iyi arka koltuk diz mesafelerinden birini sunuyor.
CMF-B platformuyla birlikte gelen güvenlik ve sürüş özellikleri
Yeni Renault Clio ve Captur modellerinin de üretildiği Modüler CMF-B platformunun Dacia markası özelinde ilk kez kullanıldığı modeller olan Yeni Sandero ve Sandero Stepway, önemli iyileştirmelerle geliyor. Daha hafif ve sertleştirilmiş şasi, yeni karoseri yapısı sayesinde titreşimlerin kabine iletimi azaltılarak araç içi sesi ortalama 3 ila 4 desibel düşürüldü.
Yeni elektrik takviyeli ayarlanabilir direksiyon kullanımda önceki nesile göre yüzde 36 daha az güç gerektiriyor. Araç hızına duyarlı direksiyon artık daha sessiz çalışırken, sürüş ve manevra esnasında büyük kolaylık sağlıyor.
Son olarak Yeni Sandero ailesi en yeni sürüş destek sistemleriyle birlikte geliyor. Sandero ailesine birçok yenilik getiren platformla birlikte otomatik yanan farlar, yağmur sensörü ve kör nokta uyarı sistemi ilk kez kullanılıyor. Ayrıca E-Call, Yokuş Kalkış Yardımcısı ve Start&Stop teknolojisine sahip modellerde, elektrikli park freni ve eller serbest Dacia Kart sistemi ise ilk kez sunuluyor.
3 farklı multimedya sistemiyle teknoloji dopingi
Tamamen yenilenen Sandero ve Sandero Stepway, tüketicilerin her seviyedeki ihtiyacına cevap veren 3 farklı multimedya sistemine sahip. Giriş seviyesinde sunulan Media Control, USB ve Bluetooth bağlantısı sunarken, 2 adet hoparlör ve 3,5 inç TFT ekranlı radyo sistemi içeriyor. Ayrıca ücretsiz olarak sunulan Media Control aplikasyonu indirilerek, ön konsoldaki bölmeye yerleştirilen akıllı telefonlar tıpkı bir multimedya sistemi olarak kullanılabiliyor. Müzik, telefon, navigasyon ve araç bilgileri, bu uygulama üzerinden görüntülenebiliyor. Sürücü tarafında bulunan çift mikrofon ise, daha net ses aktarımı sağlayarak otomobil için telefon görüşmelerinin kalitesini artırıyor.
Tüm Prestige versiyonlarında standart olarak sunulan Media Display sisteminde ise, 8 inç dokunmatik ekran ve Apple CarPlay özellikleri bulunuyor. Konumu ve boyutu tamamen değişerek çok daha ergonomik bir hale gelen ekran, 4 hoparlör ile birlikte geliyor. Media Display multimedya sistemi, ekranın sol tarafına yerleştirilebilen telefon sabitleme aparatıyla birlikte sunuluyor. Sürücü ayrıca, direksiyon üzerinde bulunan tuş yardımıyla tek dokunuşla Siri üzerinden otomobiliyle iletişim kurabiliyor.
Media Nav sistemi ise, Media Display’in özelliklerine ek olarak Renault ve Dacia markalarında ilk olan kablosuz Apple CarPlay ile donatıldı. Bu sistem ile ek 2 hoparlör daha sunulurken, navigasyon özelliğini de tüketicilerle buluşturuyor.
Verimli motor seçenekleri ilk kez X-Tronic şanzımanla kombinleniyor
Yeni Sandero ve Sandero Stepway, tüketicilere zengin ve verimli bir motor yelpazesi sunarken, ilk kez sunduğu X-Tronic şanzımanla sınıfının en ulaşılabilir otomatik vites seçeneğini getiriyor. Euro 6D-Full standardına uygun motorlardan 90 beygir güce sahip turbo beslemeli 1.0 litre TCe, 6 ileri manuel ya da X-Tronic şanzımanla sunuluyor. Bugüne kadar başarısını kanıtlayan, turbo beslemeli 100 beygir gücündeki ECO-G LPG motor seçeneğine ise 6 ileri manuel şanzımanla sahip olunabiliyor. B segmentindeki tek fabrika çıkışlı LPG seçeneği olma özelliğini sürdüren bu motorla Sandero ailesi, binek pazarında en düşük yakıt tüketim maliyetlerinden birini tüketicilerle buluşturuyor. 5 ileri manuel şanzımanla donatılmış 65 beygir gücündeki SCe motor ise yalnızca Yeni Sandero’da mevcut.
Lansmana özel erişilebilir özel fiyatlar
Comfort ve Prestige donanım seviyeleriyle satışa sunulan Yeni Sandero ve Sandero Stepway, lansmana özel avantajlı fiyatlarıyla tüketicilerle buluşuyor. Yeni Sandero Stepway 17 Şubat itibarıyla satışa sunulurken, Yeni Sandero ise Mart ayında showroomlardaki yerini alacak.
Genel
WatchGuard 2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nu Yayınladı
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından üç aylık bir araştırma sonucunda hazırlanan 2024 yılının 2. çeyreğinde kötü amaçlı yazılım, ağ ve uç nokta güvenlik tehditlerini detaylandıran İnternet Güvenliği Rapor’u yayınladı. Veriler, 10 kötü amaçlı yazılım tehtidinin 7’sinin bu çeyrekte yeni olduğunu ve siber saldırganların bu tekniklere yöneldiğini gösteriyor.
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından analiz edilen en önemli kötü amaçlı yazılım trendleri ile ağ ve uç nokta güvenliği tehditlerinin ele alındığı en son İnternet Güvenliği Raporu’nu açıkladı. Verilerden elde edilen önemli bulgular, 2024 yılının 2. çeyreğinde on kötü amaçlı yazılım tehdidinden yedisinin bu çeyrekte yeni olduğunu, siber saldırganların da bu tekniklere yöneldiğini gösteriyor. Bu yeni tehditler arasında, ele geçirilmiş sistemlerden hassas verileri çalmak için tasarlanmış bir yazılım olan Lumma Stealer, akıllı cihazlara bulaşan ve siber saldırganların bunları uzaktan kontrol edilen botlara dönüştürmesini sağlayan bir Mirai Botnet varyantı ve Windows Android cihazlarını hedef alarak kimlik bilgilerini çalmayı amaçlayan LokiBot kötü amaçlı yazılımlar yer alıyor. Tehdit Laboratuvarı ayrıca, Binance Akıllı Sözleşmeleri gibi blok zincirlerine kötü amaçlı PowerShell komut dosyaları yerleştirme yöntemi olan “EtherHiding” kullanan yeni siber saldırganların varlığını gözlemledi. Bu durumlarda, ele geçirilmiş web sitelerinde kötü amaçlı komut dosyasına bağlanan sahte bir hata mesajı beliriyor ve kurbanlardan “tarayıcılarını güncellemeleri” isteniyor. Blok zincirlerindeki kötü amaçlı kodlar uzun vadeli bir tehdit oluşturuyor çünkü blok zincirleri değiştirilemez, dolayısıyla bir blok zinciri kötü amaçlı içeriğin değişmez bir ana bilgisayarı haline gelebiliyor.
‘’En Son Bulgularımız, Güvenlik Açıklarını Gidermek ve Siber Saldırganların Güvenlik Açıklarından Yararlanmamasını Sağlamamak’’
WatchGuard Technologies Baş Güvenlik Sorumlusu Corey Nachreiner, “2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’ndaki en son bulgular, siber saldırganların davranış kalıplarına nasıl girme eğiliminde olduklarını, belirli saldırı tekniklerinin dalgalar halinde yayıldığını ve moda hale geldiğini yansıtıyor.” ifadelerinde kullandı. “Güncel bulgularımız, güvenlik açıklarını gidermek ve siber saldırganların eski güvenlik açıklarından yararlanamamasını sağlamak için yazılım ve sistemleri rutin olarak güncellemenin ve onarmanın önemini de göstermektedir. Özel yönetilen hizmet sağlayıcısı tarafından etkin bir şekilde yürütülebilecek derinlemesine savunma yaklaşımının benimsenmesi, bu güvenlik sorunlarıyla başarılı bir şekilde mücadele etmek için hayati bir adımdır.” açıklamalarında bulundu.
WatchGuard’ın 2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nda yer alan önemli bulgular şunlar:
1. Kötü amaçlı yazılım tespitleri genel olarak %24 azaldı. Bu düşüş, imza tabanlı tespitlerdeki %35’lik azalmadan kaynaklanıyor. Bununla birlikte, siber saldırganlar odağını daha yanıltıcı kötü amaçlı yazılımlara kaydırıyor. Threat Lab’in fidye yazılımları, sıfırıncı gün tehditleri ve gelişen kötü amaçlı yazılım tehditlerini tespit eden gelişmiş davranış motoru, 2024’ün 2. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yanıltıcı kötü amaçlı yazılım tespitlerinde %168’lik bir artış tespit etti.
2. Ağ saldırıları 1. çeyrek 2024’e göre %33 arttı. Bölgeler arasında Asya Pasifik, tüm ağ saldırısı tespitlerinin %56’sını oluşturuyor ve bir önceki çeyreğe göre iki kattan fazla artış gösterdi.
3. İlk olarak 2019’da tespit edilen bir NGINX güvenlik açığı, hacim bakımından en büyük ağ saldırısı oldu. Önceki çeyreklerde Tehdit Laboratuvarı’nın En İyi 50 ağ saldırısı listesinde yer almamasına rağmen, 2024’ün 2. çeyreğinde toplam ağ saldırısı tespit hacminin %29’unu veya ABD, EMEA ve APAC genelinde yaklaşık 724.000 tespiti oluşturdu.
4. Fuzzbunch bilgisayar korsanlığı araç seti, hacim bakımından tespit edilen en yüksek ikinci uç nokta kötü amaçlı yazılım tehdidi olarak ortaya çıktı. Windows işletim sistemlerine saldırmak için kullanılabilecek açık kaynaklı bir çerçeve görevi gören araç seti, 2016 yılında The Shadow Brokers’ın bir NSA yüklenicisi olan Equation Group’a yaptığı saldırı sırasında çalındı.
5. Tarayıcı tarafından başlatılan tüm uç nokta kötü amaçlı yazılım saldırılarının yüzde yetmiş dördü, Google Chrome, Microsoft Edge ve Brave’i içeren Chromium tabanlı tarayıcıları hedef aldı.
6. Kötü amaçlı web içeriğini tespit eden bir imza olan trojan.html.hidden.1.gen, dördüncü en yaygın kötü amaçlı yazılım çeşidi olarak ortaya çıktı. Bu imzanın yakaladığı en yaygın tehdit kategorisi, kullanıcının tarayıcısından kimlik bilgilerini toplayan ve bu bilgileri saldırgan tarafından kontrol edilen bir sunucuya ileten kimlik avı kampanyalarını içeriyor. İlginç bir şekilde, Tehdit Laboratuvarı, Georgia’daki Valdosta Eyalet Üniversitesi’ndeki öğrencileri ve öğretim üyelerini hedef alan bu imzanın bir örneğini gözlemledi.
WatchGuard’ın Unified Security Platform® yaklaşımı ve WatchGuard Threat Lab’in önceki üç aylık araştırma güncellemeleriyle tutarlı olarak, bu üç aylık raporda analiz edilen veriler, sahipleri WatchGuard’ın araştırma çabalarını doğrudan desteklemek için paylaşmayı tercih eden aktif WatchGuard ağ ve uç nokta ürünlerinden elde edilen anonimleştirilmiş, toplu tehdit istihbaratına dayanmaktadır.
Q2 2024 İnternet Güvenliği Raporu’nun tamamını buradan indirebilirsiniz: https://www.watchguard.com/wgrd-resource-center/security-report-q2-2024
Genel
JAECOO, Türkiye’deki İlk Araçlarını Törenle Kullanıcılarına Teslim Etti!
Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO’nun ilk üst düzey off-road SUV modeli JAECOO 7, Türkiye’deki kullanıcılarına teslim edilmeye başlandı. Bu kapsamda JAECOO, ağustos ayında gerçekleştirdiği ürün lansmanının ardından ilk parti JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da bir devir teslim töreni düzenledi. Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturan JAECOO 7, şimdiden Türkiye’deki arazi SUV pazarında önemli bir yere konumlanmayı başardı. Bununla birlikte JAECOO bayileri İstanbul ve Ankara gibi 17 büyük şehirde yaygın olarak faaliyet gösterirken, ülke genelinde güçlü bir hizmet ağı oluşturuyor. Her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek olan JAECOO, Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcıları daha heyecan verici “bir otomobilden daha fazlasını” yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek.
JAECOO’nun ilk üst düzey Off-Road SUV modeli JAECOO 7, ağustos ayında Türkiye pazarına giriş yapmasının ardından, şimdi de bir başka kilometre taşına daha ulaştı. JAECOO markası, ilk JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da bir devir teslim töreni düzenledi. JAECOO 7, tanıtımının üzerinden bir aydan kısa bir süre geçmesine rağmen Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturdu. Bu da JAECOO 7’nin yerel pazarda hızlı bir şekilde kabul görerek olumlu karşılandığını ve Türkiye arazi SUV pazarında önemli bir yer edindiğini gösteriyor. Teslimat töreninde Türkiye’deki ilk JAECOO 7 kullanıcılarını sıcak bir şekilde karşılayan JAECOO Bayi Geliştirme Direktörü Ümit Çelik, “Bugün JAECOO 7’nin bir rüyadan gerçeğe dönüşmesine tanıklık ediyoruz. ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile akıllı teknolojileri birleştiren bu başyapıt ile her yolculuk bilinmeyene bir keşif ve nihai arayış niteliğini taşıyor. Bu araç teslim töreni, JAECOO’nun Türk kullanıcılara yönelik yolculuğunda yeni bir dönemi simgeliyor. JAECOO 7 kullanıcılarına daha iyi bir deneyim ve daha kaliteli arazi yolculukları sunmak adına hizmet kanallarımızı optimize etmeye devam edeceğiz. Böylece JAECOO 7, keşfedilmemiş yerleri fethetmenizde vazgeçilmez ve sadık bir yoldaş olacak” dedi.
Yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi!
JAECOO’nun ilk premium off-road SUV modeli olan JAECOO 7, markanın “Klasikten gelen, Klasiğin ötesine” felsefesini en iyi şekilde yorumlayan yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi. Model, arazi performansı açısından, kum, çamur ve dağ yolları gibi çeşitli karmaşık yol koşullarında üstün sürüş özellikleri sergilemesini sağlayan, yedi sürüş moduna sahip ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile donatıldı.
Akıllı kabini ile üst düzey konfor ve lüks bir deneyim sunuyor!
JAECOO 7, akıllı kabiniyle kullanıcıların seyahatlerini daha konforlu, daha güvenli ve daha kaliteli bir hale getiriyor. JAECOO 7’de yer alan W-Hud Sanal Gösterge Paneli ve 540 derece Gelişmiş Görüş Sistemi sürücünün her zaman net bir görüş ve bilgiyle sürüşe odaklanmasını sağlarken 21 farklı ADAS gelişmiş sürüş destek sistemi sürüş güvenliğini destekliyor. 64 farklı renkte ritmik ortam aydınlatmasıyla desteklenen ve konser salonu seviyesinde bir müzik deneyimi sunan 8 hoparlörlü SONY surround ses sistemi, ısıtmalı ön ve arka koltuklar, 50 W kablosuz hızlı şarj ve iyi yalıtılmış sessiz iç mekanla birlikte üst düzey malzemeler sürüşü keyifli ve üst düzey konforlu lüks bir deneyime dönüştürüyor.
Türkiye’de 17 büyükşehirde satış ve satış sonrası ağıyla hizmet veriyor!
Türkiye pazarına derinlemesine nüfuz etmekte kararlı olan JAECOO, İstanbul ve Ankara da dahil olmak üzere ülke genelindeki 17 büyükşehirde, kullanıcılara satın alma ve satış sonrası hizmetler için uygun kanallar sağlayan kapsamlı bir bayi ve servis ağı kurdu. JAECOO aynı zamanda kapsamlı bir kullanıcı off-road test sürüşü etkinliği düzenleyerek, yüzlerce kullanıcının off-road alanında hızı ve tutkuyu hissederek JAECOO 7’nin üstün sürüş özelliklerini deneyimlemesini sağladı. JAECOO, kişiselleştirilmiş ‘kullanıcı odaklı’ bir marka olarak kullanıcılarla sağlam dostluklar kurmak ve daha farklı etkinlikler düzenlemek üzere JAECOO CLUB’ı kuracak. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleşecek. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcılarına heyecan verici bir otomobilden daha fazlasını yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek. JAECOO markası, gerçekleştirdiği pazarlama hamlesiyle Türkiye’de bir otomobilin seçilmesi, satın alınması ve kullanılmasına kadar geçen tüm yaşam döngüsünü kapsayan bir hizmet sistemi kurdu. JAECOO böylece benzersiz modellerinin pazardaki satışını teşvik edecek.
“Türkiye’de Türkiye için” felsefesiyle yeni ürünler sunmaya devam edecek!
JAECOO her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek. Marka, gelecekte Türk kullanıcıların off-road SUV’lara yönelik farklı gereksinimlerini karşılamak için teknolojik yeniliği dayanak noktası ve marka yeniliğini itici güç olarak kullanacak. Bunun yanında JAECOO Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek.
Genel
Yeni eSprinter ve Sprinter, 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de
Bugüne kadarki en çok yönlü ve verimli tamamen elektrikli Mercedes-Benz eSprinter modelleri Avrupa’da satışa sunuldu. Yılın ikinci yarısından itibaren de Türkiye’de.
Çok sayıda yeni dijital ekstraya sahip eSprinter ve Sprinter, en güncel nesil MBUX dışında ek ve bazı durumlarda yeni ve daha da gelişmiş işlevlere sahip güvenlik ve destek sistemleriyle donatılıyor.
eSprinter 440 kilometreye (WLTP verisi) kadar menzil sağlıyor.
Hafif ticari araçların elektrikli ismi yeni Mercedes-Benz eSprinter yakında yollara çıkacak. Müşteriler için sağladığı katma değer, çok yönlülük ve esneklikle dikkat çeken, iki gövde tipi ve uzunluğu ile üç batarya boyutuna sahip yüksek taşıma kapasiteli yeni eSprinter farklı kullanım alanlarıyla öne çıkıyor. Daha fazla menzil ve daha fazla yük taşıma arasında tercih yapılabilen yeni eSprinter, 56 kWh veya 113 kWh kullanılabilir batarya kapasitesiyle Avrupa’da satışa sunuldu. 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de de satışa sunulacak yeni eSprinter’ın ürün gamına 81 kWh kapasiteli bir versiyon da eklenecek. Ayrıca ilerleyen dönemde ilk kez şasi kamyonet olarak da satışa sunulacak. Bu sayede de çok sayıda sektör için temel bir araç haline gelecek. Buna ek olarak, MBUX bilgi-eğlence sistemi, gelişmiş güvenlik ve destek sistemleri ve daha zengin bir donanım ile ilk kez akıllı, dijital bağlantı avantajı da sunuyor. Ayrıca eSprinter’da isteğe bağlı bir römork bağlantısı da olacak.
Çok yönlü ve verimli: Yeni Mercedes-Benz eSprinter
Verimlilik, menzil ve yük hacmi ile çok yönlü bir araç olarak öne çıkan yeni Mercedes-Benz eSprinter, çok sayıda teknik yenilik içermesinin yanında üç modülden oluşan yeni bir konsepti de esas alıyor. Böylece farklı uzunluk ve gövdelerle geliştirilme ve tasarlanma özgürlüğü sunuyor.
Tek tip bir gövde şeklinde tasarlanan ön modül, tüm yüksek voltajlı bileşenleri kapsıyor ve aks mesafesi ve batarya boyutundan bağımsız olarak değişiklik yapmadan tüm araç çeşitleriyle birleştirilebiliyor. Alandan tasarruf sağlayan entegre yüksek voltajlı batarya modülü gövdenin altında bulunuyor. Akslar arasındaki batarya konumu, sağlam batarya gövdesi ile yüksek voltajlı bataryanın en uygun şekilde yerleştirilmesini sağlıyor. Düşük ağırlık merkezi, yol tutuşu üzerinde olumlu bir etkiye sahip. Elektrik tahrikli arka aksa sahip arka modül de yeni eSprinter’ın tüm modellerinde kullanılıyor. Kompakt ve güçlü elektromotor da arka modüle entegre edilmiş durumda.
Elektrikli güç-aktarma sistemleri ve yüksek voltajlı batarya
Yeni Mercedes-Benz eSprinter’daki elektrik tahrikli arka aks müşterilere; araç uzunlukları, maksimum brüt araç ağırlığı (4,25 tona kadar), çekme kapasiteleri (2 tona kadar) ve yük hacmi (maksimum 14 m³) açısından önemli avantajlar sağlıyor. Yeni eSprinter, her biri maksimum 100 ve 150 kW güç sağlayan verimli bir elektromotorla sunuluyor. Yeni sabit mıknatıslı senkron motor (PSM), özellikle yüksek verimliliğiyle öne çıkıyor. Müşteriler, menzil ve taşıma kapasitesi açısından kendi bireysel gereksinimlerine bağlı olarak yeni eSprinter için üç farklı batarya boyutu arasından seçim yapabiliyor (113 kWh, 81 kWh veya 56 kWh). WLTP döngüsüne dayalı bir simülasyonla hesaplanan elektrikli menzil 440 kilometreye kadar ulaşıyor (şehir içinde 500 kilometreye kadar). eSprinter’daki yeni DAUTO otomatik geri kazanım sistemi son derece verimli ve konforlu bir sürüş tarzı sağlıyor. Radardan, kameradan ve navigasyon verilerinden gelen bilgiler toplanarak işleniyor ve enerji geri-kazanım yoğunluğu gerçek zamanlı olarak sürüş koşullarına uyarlanıyor. Ayrıca ECO Assist işlevi ile, donanıma ve ülkeye bağlı olarak, önde bir aracın olup olmadığını, hız sınırının ne olduğunu veya ileride bir yokuşun olup olmadığını analiz ediyor ve ayağın gaz pedalından ne zaman çekilmesi gerektiğini gösterge panelinde belirtiyor. Ayrıca üç sürüş modu, maksimum konfor veya maksimum menzil arasında seçim yapma olanağı sağlıyor.
Mercedes-Benz hızlı sarj
Tüm Mercedes-Benz elektrikli van modelleri gibi yeni eSprinter da hem alternatif akım (AC) hem de doğru akım (DC) şarj olanağına sahip. Entegre şarj cihazı, hızlı şarj istasyonunda 115 kW’a kadar (isteğe bağlı) doğru akımla şarj olanağı sağlıyor. Böylece 56 kWh kapasiteli batarya, maksimum 115 kW ile yaklaşık 28 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e şarj oluyor. Kullanılabilir kapasitesi 113 kWh olan bataryanın şarj olması maksimum 115 kW ile yaklaşık 42 dakikaya sürüyor.
Geleneksel tahrikli yeni Mercedes-Benz Sprinter maksimum esneklik sunuyor
Yeni Mercedes-Benz Sprinter; arkadan itişli veya dört tekerlekten çekişli olmak üzere farklı güç aktarma türleriyle ve maksimum brüt araç ağırlığıyla (5,5 tona kadar) farklı sektörler ve kullanım alanlarının gereksinimlerini karşılıyor.
Yüksek verimlilik seviyesine sahip 2,0 litre hacimli dizel motorun (OM654) yanında seçilen modele ve güç aktarma tipine bağlı olarak 110 kW, 125 kW ve 140 kW olmak üzere dört farklı güç seçeneği bulunuyor. Güç aktarımını konforlu 9G-TRONIC otomatik şanzıman veya 6 vitesli manuel şanzıman sağlıyor.
Mevcut MBUX nesli ve farklı dijital ekstralar
Hem eSprinter hem de Sprinter’da, 26 cm (10,25 inç) ekrana sahip, MBUX (Mercedes Benz Kullanıcı Deneyimi) bilgi-eğlence sisteminin en güncel nesli standart donanım olarak sunuluyor. Daha fazla konfor ve güvenliğe katkıda bulunan ek işlevlerle Sprinter ve eSprinter daha akıllı ve müşterilerin günlük yaşamlarını kolaylaştıran bir yapı sunuyor.
Yeni eSprinter, ayrıca MBUX sayesinde aktif menzil yönetimi ve bulut tabanlı hizmetler ve uygulamalarla akıllı navigasyonlu (elektrikli zekaya sahip navigasyon) elektromobil ekosistemine de entegre oluyor. Bu, şeffaflık ve mümkün olan en yüksek planlama güvenliği ile rahat bir yolculuk sağlıyor.
Yeni Sprinter ve eSprinter modellerinin güvenlik ve destek sistemleri, çoğu standart donanıma dahil olan ek ve bazı durumlarda yeni ve daha gelişmiş işlevlere sahip. Aktif Şerit Takip Asistanı, Kör Nokta Asistanı, ATTENTION ASSIST yorgunluk uyarısı, aracın üretim tarihinden itibaren yedi yıla kadar ücretsiz navigasyon verilerini içeren hız sabitleme özellikli Akıllı Hız Asistanı, panel vanlar ve minibüs için geri vites kamerası olmak üzere kapsamlı güvenlik ve destek işlevleriyle standart olarak donatılıyor. Ayrıca isteğe bağlı olarak, ilk kez, harekete geçerken aracın önündeki diğer yol kullanıcılarıyla çarpışmayı önleyen Harekete Geçme Bilgi Yardımcısı da sunuluyor. Bunun dışında N2 onaylı araçlar için standart, ancak diğer versiyonlarda opsiyonel olarak sunulan Yan Koruma Yardımcısı, yolcu tarafında tanımlı bir alanda yayaların ve bisikletlilerin daha iyi algılanmasına yardımcı oluyor. Rahat ve hızlı park etmek için park paketi kapsamında 360 derece kamera ve engellerin görünürlüğünü sağlayan yeni 3D ekran devreye giriyor. Bunun dışında opsiyonel dijital dikiz aynası, arka cam olmadığında veya araç uzun olduğunda bile arka tarafın rahat bir şekilde görülmesini sağlıyor.
-
Genel5 yıl önce
Toyota Corolla Hatchback Tanıtıldı, İŞTE FİYAT LİSTESİ!!
-
Genel6 yıl önce
İletişim
-
Genel6 yıl önce
Biz Kimiz?
-
Genel6 yıl önce
Reklam ve Sponsorluk
-
Genel6 yıl önce
Gizlilik politikası
-
Genel5 yıl önce
Bu Tarihi Not Edin! “30-31 Mayıs 2020”
-
Genel4 yıl önce
Renault’dan Kaçırılmayacak Kampanya: “Şimdi Al Eylül’de 750TL Taksitle Ödemeye Başla”
-
Genel4 yıl önce
Yaz tatili öncesi lastiklerinizi kontrol etmeyi ihmal etmeyin