Connect with us

Genel

Yeni Mokka, Cesur Tasarımı ve Üstün Teknolojileriyle Sınıfında Normalleri Değiştirecek

Opel, yeni Mokka’yı yüksek verimliliğe sahip benzinli motoru ve 3 farklı donanım seçeneğiyle satışa sundu. Zamanın ötesinde cesur tasarımı, sahip olduğu yenilikçi standart teknolojileri ve zengin sürüş destek sistemleriyle öne çıkan yeni Mokka, Opel markası için birçok ilki temsil ediyor.

Yeni Mokka, markanın gelecekteki yüzü Opel Vizör’e ve tamamen dijital Pure Panel kokpite sahip ilk model olmasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Elegance, GS Line ve Ultimate olmak üzere üç farklı donanım seçeneğini zengin renk ve jant seçenekleriyle buluşturan yeni Mokka’da ayrıca, Türkiye’de bir ilk olarak siyah renkli kaput opsiyonu da bulunuyor. 130 HP gücündeki 1.2 litrelik turbo beslemeli benzinli motor ve AT8 otomatik şanzıman kombinasyonuyla tercih edilebilen yeni Mokka, 365 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Mokka’nın merakla beklenen %100 elektrikli versiyonu Mokka-e ise 2022 yılında Türkiye yollarıyla buluşmaya hazırlanıyor.

 

Üstün Alman teknolojisini en çağdaş tasarımlarla buluşturan Opel, güncel tasarım dilini tamamen hayata geçirdiği ilk modeli yeni Mokka’yı Türkiye’de satışa sundu. Zamanın ötesinde cesur tasarımı, sahip olduğu yeni teknolojileri ve zengin sürüş destek sistemleriyle öne çıkan yeni Mokka, Opel markası için birçok ilki temsil ediyor. Yeni Mokka, markanın gelecekteki yüzü Opel Vizör’e ve tamamen dijital Pure Panel kokpite sahip olan ilk model olmasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Ülkemize, 130 HP gücündeki 1.2 litrelik turbo beslemeli benzinli motor ve AT8 otomatik şanzıman kombinasyonuyla gelen yeni Mokka; Elegance, GS Line ve Ultimate olmak üzere üç farklı donanım seçeneğiyle satışa çıkıyor. Yenilikçi tasarımını zengin renk ve jant seçenekleriyle tamamlayan yeni Mokka’da ayrıca, Türkiye’de bir ilk olarak siyah renkli kaput opsiyonu da bulunuyor. Yeni Mokka, 365 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.

2020 Opel Mokka-e

“Toplam satışlarımızın yüzde 15’inin Mokka’dan gelmesini hedefliyoruz”

 

Opel Türkiye Genel Müdürü Alpagut Girgin, “Yeni Mokka, şehirli kitlenin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek boyutlara sahip, günlük hayatın parçası olabilecek kompaktlıkta ve konfor unsurlarını üzerinde barındıran bir otomobil olarak karşımıza çıkıyor. Tasarımıyla tamamen yenilenen Yeni Mokka,  teknolojik özellikleriyle de dikkat çekiyor. Boyutlarıyla tam bir şehirli Crossover olduğunu gösteren yeni Mokka’nın, yüksek satış adetleri konusunda bizlere büyük katkılar sağlamasını bekliyoruz. Toplam satışlarımızın yakın ve ileriki dönemde yüzde 15’inin yeni Mokka’dan gelmesini hedefliyoruz. Kısacası, yeni Mokka ürün gamımız içerisinde kuvvetli bir role sahip olacak ve markamıza yeni müşteri kitlelerinin gelmesini sağlayacak. Yeni Mokka, Crossland ve Grandland’den oluşan SUV üçlemesi Opel’i SUV pazarında ilk 5 içerisinde tutacak. Öte yandan, Mokka ve Crossland ikilisinin B-SUV kategorisinde bizi liderliğe taşımasını da hedefliyoruz. Önümüzdeki yılla beraber heyecanla beklenen bataryalı elektrikli modellerimizi pazara sunmak üzere de çalışmalar yapıyoruz. Bu kapsamda, Mokka-e 2022’nin ikinci yarısından itibaren Türkiye’de olmasını planladığımız bir ürün” değerlendirmesinde bulundu.

2020 Opel Mokka-e

Net, yalın ve cesur: Yeni Opel Vizör

 

Başarılı modelin ikinci nesli her açıdan güçlü ve yenilikçi bir görünüm sunuyor. Opel, yeni Mokka ile markayı adeta yeniden keşfediyor. 4,15 metre uzunluk ile kompakt boyutlar, beş kişilik yaşama alanı ve 350 litre bagaj hacmine sahip olan yeni Mokka, 2020’ler boyunca yeni Opel modellerinin neye benzeyeceğini açık, net ve cesur bir şekilde gözler önüne seriyor. Marka bu tasarım anlayışını ‘saf, hassas ve temel unsurlara odaklanmış’ şeklinde tasvir ediyor. Yeni Mokka’nın tasarımı; kısa ön ve arka çıkıntılar, kaslı ve geniş bir duruş, mükemmel gövde orantıları ve detaylarla dikkat çekiyor. Opel Vizör, tıpkı tam boy bir kask gibi yeni Opel yüzünü tamamen kaplıyor ve araç ızgarasını, farları ve yeniden tasarlanan Opel Şimşek logosunu tek bir ögede bütünleştiriyor. Alman otomobil üreticisinin gelecekteki tüm modellerini süsleyecek yeni Opel Şimşek logosu, daha ince halkalar, daha zarif bir duruşla Opel Vizör’deki yerini alıyor. LED farlar veya bu sınıfta benzersiz olan yeni nesil IntelliLux LED® matrix farlarla tamamlanan Opel Vizör, ileri teknolojileri bir araya getirme fikriyle 2020’li yıllar boyunca tüm Opel modellerinin ayırt edici özelliği olmaya devam edeceğini ortaya koyuyor.

 

Markanın yeni yüzü, Opel Design Compass yaklaşımını benimsiyor. Söz konusu tasarım yaklaşımında iki eksen ortada Opel Şimşek ile kesişirken marka logosu böylece ön plana çıkıyor. En güncel Opel araçlarının karakteristik tasarım unsurlarından biri olan kaputtaki çizgiler daha keskin ve daha net uygulanırken, Şimşek ile birleşerek dikey bir eksen belirliyor. Gelecekteki tüm Opel modellerinde de kullanılacak olan kanat şeklindeki LED gündüz farları ise yatay ekseni belirliyor. Aynı tema arka görünümde tekrar ediyor ve Opel Design Compass yaklaşımını otomobilin bütününe taşıyor. Ortadaki Şimşek logosu, yine ortada konumlandırılan model ismi ile bütünlük oluşturuyor. Bu konumlandırma kanat şeklindeki arka stop lambalarının yatay çizgisini, tavan anteninden gelen dikey çizgi ile tampondaki vurgulu kıvrıma bağlıyor.

 

Sürücü odaklı “Opel Pure Panel Kokpit” ilk kez yeni Mokka’da

 

Yalın, net, temele indirgeme felsefesi yeni nesil Mokka’nın iç mekânında da karşımıza çıkıyor. Sürücü, ilk kez bir Opel modelinde hem tamamen dijital hem de odaklanmış ileri teknoloji ürünü Opel Pure Panel kokpit ile tanışıyor. İki adet geniş ekrandan oluşan Pure Panel, mimarisi gereği çok sayıda düğme ve kumandayı gereksiz kılıyor. Sistem en güncel dijital teknolojileri kullanıma sunarken, az sayıda düğme, kumanda alt menülere gerek kalmadan dijitalleştirme ve tamamen sezgisel kullanım arasındaki doğru dengeyi sağlıyor. Yeni Mokka’daki Pure Panel kokpit, Opel’in yenilikçi teknolojileri müşterilerin hayatını kolaylaştırmak için nasıl kullandığını da gözler önüne seriyor. Yeni Mokka’da 7 inç renkli dokunmatik ekrana sahip Multimedya Radyo, 10 inç renkli dokunmatik ekrana sahip üst seviye Multimedya Navi Pro olmak üzere farklı multimedya seçenekleri sunuluyor. Ekranlar, yeni Opel Pure Panel ile entegre olup sürücüye dönük olacak şekilde konumlandırılıyor. Böylelikle, 12 inçe kadar uzanan bir dijital gösterge paneli sağlanıyor.

 

Yeni nesil 130 HP’lik benzinli motor yüksek verimlilik ve perfomans sunuyor

 

Yeni Mokka, yüksek verimlilik seviyesine sahip çoklu enerjili platform CMP (Ortak Modüler Platform) üzerinde yükseliyor. Bu sistem, içten yanmalı motorların yanı sıra batarya elektrikli güç-aktarma sistemlerinin de bir arada üretilmesine olanak sağlıyor. Model, ülkemizde ise 130 HP gücünde ve 230 Nm maksimum torka sahip 1.2 litrelik turbo beslemeli benzinli motor seçeneğiyle satışa sunuluyor. 130 HP’lik motor, 0-100 km/s hızlanmasını 9,2 saniyede tamamlıyor ve 200 km/s maksimum hıza ulaşıyor. NEDC normuna göre 100 kilometrede ortalama 4,9 lt yakıt tüketip, 111 g/km CO2 emisyon değerine ulaşıyor. Yeni nesil benzinli motor ayrıca, aracın hafif yapısı ile günlük kullanımda akıcı ve rahat bir sürüş sunuyor. Bu motora, uyarlanabilir vites programları ve Quickshift teknolojisine sahip AT8 otomatik şanzıman eşlik ediyor. Sürücü isterse direksiyondaki vites değiştirme kulakçıkları ile manuel olarak da vites değiştirebiliyor.

 

Yeni teknolojiyi standartlaştırıyor

 

Opel daha üst araç sınıflarından çok sayıda yenilikçi teknolojiyi geniş kitlelerle buluşturma geleneğini yeni Mokka’da da devam ettiriyor. Yeni Mokka, sürüş güvenliğini ve sürüş konforunu arttıran 16 adet yeni nesil sürüş destek sistemiyle donatılıyor. Bu sistemlerin birçoğu yeni Mokka’da standart olarak yer alıyor. Standart olarak sunulan teknolojiler arasında; yaya algılama özellikli aktif acil fren sistemi, ön çarpışma ikazı, aktif şerit takip sistemi, 180 derece panoramik geri görüş kamerası ve trafik işareti tespit sistemi bulunuyor. Dur-kalk özellikli adaptif hız sabitleme sistemi, şerit ortalama özellikli gelişmiş aktif şerit takip sistemi, kör nokta uyarı sistemi, gelişmiş park pilotu gibi birçok ek özellik de yeni Mokka’da sürücülere sunuluyor.

 

Bağlantılı sürüşün keyfi yeni Mokka’da

 

B-SUV segmentine yenilikçi teknolojiler getiren yeni Mokka otomatik klima, anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi, yağmur ve far sensörü gibi sayısız konfor elemanlarıyla donatılıyor. Ayrıca, tüm versiyonlar standart olarak elektrikli el freniyle geliyor. Toplam 14 ayrı LED modülden oluşan akıllı aydınlatma modları ve göz almayan IntelliLux LED® matrix farlar da yeni Mokka’yı sınıfında benzersiz kılıyor. Yeni Mokka’da sürücü ve yolcular, çeşitli multimedya çözümleri sayesinde bağlantılı sürüşün keyfini de çıkarıyor. 7 inç renkli dokunmatik ekrana sahip Multimedya Radyo veya 10 inç renkli dokunmatik ekrana sahip üst seviye Multimedya Navi Pro olmak üzere farklı seçenekler sürücülerin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Opel’in yeni Pure Panel’iyle bütünleşen ekranlar, sürücüye dönük olarak konumlandırılıyor. Apple CarPlay ve Android Auto uyumlu multimedya sistemleri sesli komut özelliği ile hayatı daha da kolaylaştırıyor.

 

Yeni Mokka’nın en sportif versiyonu GS Line

 

Yeni Mokka ülkemizde Elegance, GS Line ve Ultimate olmak üzere üç farklı donanım seçeneğiyle satışa sunuluyor. Opel, GS Line donanım seviyesiyle ilk kez Mokka’nın daha sportif versiyonunu sunuyor. Bu versiyonde, üç-renkli siyah 18 inçlik hafif alaşım jantlar, siyah tavan, siyah yan aynalar ve SUV tasarımında önde ve arka tampon altı kaplamaları sportif bir görünümü beraberinde getiriyor. Opel Şimşek logosu, Mokka ismi ve Opel Vizör çerçevesi parlak siyah renkte uygulanıyor. Karakteristik kırmızı kapı üstü dekoru güçlü bir kontrast oluşturuyor. İç mekan siyah tavan, alüminyum pedallar ve kırmızı süslemelerle dikkat çekiyor. Premium deri görünümlü yan desteklere sahip siyah koltuklar kırmızı dikişlere ve detaylara sahip olmasıyla tasarımı tamamlıyor. Yeni Mokka’nın tüm versiyonlarında sürücüler gaz ve direksiyon tepkilerini ayarlayan farklı sürüş modlarını da seçebiliyor. Sekiz ileri otomatik şanzımanla birlikte Spor, Eko ve Normal olmak üzere üç farklı sürüş modu sunuluyor.

 

6 farklı renk, 3 tavan rengi ve Türkiye’de ilk siyah kaput opsiyonu

 

Sürücüler için zengin kişiselleştirme seçeneklerine olanak tanıyan yeni Mokka’da 6 farklı renk seçeneği, çift renk tavan ve Türkiye’de bir ilk olarak siyah renkli kaput opsiyonu bulunuyor. Sürücüler, yeni Mokka’daki zengin renk seçenekleri arasından Alp Beyaz, Kuvars Gri, Elmas Siyah, Matcha Yeşil, Mistik Mavi ve Rubin Kırmızı’yı tercih edebiliyor. Elegance donanımda opsiyonel olarak çift renk tavan (siyah, beyaz ve kırmızı) seçilebilirken, Ultimate donanımdaki ‘Bold Pack’ yani siyah kaput opsiyonu yeni Mokka’ya bambaşka bir hava katıyor. Yeni Mokka, dinamizmini özel tasarım jantlarına da yansıtıyor. Elegance donanıma sahip yeni Mokka’lar 17 inç alaşımlı çift kollu elmas kesim jantlarla gelirken; GS Line donanımı 18 inç alaşımlı çift kollu üç renkli elmas kesim jantlarla, Ultimate donanımı ise 18 inç alaşımlı çift kollu elmas kesim jantlarla geliyor.

 

 

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

WatchGuard 2024 2. Çeyrek  İnternet Güvenliği Raporu’nu Yayınladı  

Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® TechnologiesWatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından üç aylık bir araştırma sonucunda hazırlanan 2024 yılının 2. çeyreğinde kötü amaçlı yazılım, ağ ve uç nokta güvenlik tehditlerini detaylandıran İnternet Güvenliği Rapor’u yayınladı. Veriler, 10 kötü amaçlı yazılım tehtidinin 7’sinin bu çeyrekte yeni olduğunu ve siber saldırganların bu tekniklere yöneldiğini gösteriyor. 

Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından analiz edilen en önemli kötü amaçlı yazılım trendleri ile ağ ve uç nokta güvenliği tehditlerinin ele alındığı en son İnternet Güvenliği Raporu’nu açıkladı. Verilerden elde edilen önemli bulgular, 2024 yılının 2. çeyreğinde on kötü amaçlı yazılım tehdidinden yedisinin bu çeyrekte yeni olduğunu, siber saldırganların da bu tekniklere yöneldiğini gösteriyor.  Bu yeni tehditler arasında, ele geçirilmiş sistemlerden hassas verileri çalmak için tasarlanmış bir yazılım olan Lumma Stealer, akıllı cihazlara bulaşan ve siber saldırganların bunları uzaktan kontrol edilen botlara dönüştürmesini sağlayan bir Mirai Botnet varyantı ve Windows Android cihazlarını hedef alarak kimlik bilgilerini çalmayı amaçlayan LokiBot kötü amaçlı yazılımlar yer alıyor. Tehdit Laboratuvarı ayrıca, Binance Akıllı Sözleşmeleri gibi blok zincirlerine kötü amaçlı PowerShell komut dosyaları yerleştirme yöntemi olan “EtherHiding” kullanan yeni siber saldırganların varlığını gözlemledi. Bu durumlarda, ele geçirilmiş web sitelerinde kötü amaçlı komut dosyasına bağlanan sahte bir hata mesajı beliriyor ve kurbanlardan “tarayıcılarını güncellemeleri” isteniyor. Blok zincirlerindeki kötü amaçlı kodlar uzun vadeli bir tehdit oluşturuyor çünkü blok zincirleri değiştirilemez, dolayısıyla bir blok zinciri kötü amaçlı içeriğin değişmez bir ana bilgisayarı haline gelebiliyor.

 ‘’En Son Bulgularımız, Güvenlik Açıklarını Gidermek ve Siber Saldırganların Güvenlik Açıklarından Yararlanmamasını Sağlamamak’’

WatchGuard Technologies Baş Güvenlik Sorumlusu Corey Nachreiner, “2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’ndaki en son bulgular, siber saldırganların davranış kalıplarına nasıl girme eğiliminde olduklarını, belirli saldırı tekniklerinin dalgalar halinde yayıldığını ve moda hale geldiğini yansıtıyor.” ifadelerinde kullandı. “Güncel bulgularımız, güvenlik açıklarını gidermek ve siber saldırganların eski güvenlik açıklarından yararlanamamasını sağlamak için yazılım ve sistemleri rutin olarak güncellemenin ve onarmanın önemini de göstermektedir. Özel yönetilen hizmet sağlayıcısı tarafından etkin bir şekilde yürütülebilecek derinlemesine savunma yaklaşımının benimsenmesi, bu güvenlik sorunlarıyla başarılı bir şekilde mücadele etmek için hayati bir adımdır.” açıklamalarında bulundu.

WatchGuard’ın 2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nda yer alan önemli bulgular şunlar:

1. Kötü amaçlı yazılım tespitleri genel olarak %24 azaldı. Bu düşüş, imza tabanlı tespitlerdeki %35’lik azalmadan kaynaklanıyor. Bununla birlikte, siber saldırganlar odağını daha yanıltıcı kötü amaçlı yazılımlara kaydırıyor. Threat Lab’in fidye yazılımları, sıfırıncı gün tehditleri ve gelişen kötü amaçlı yazılım tehditlerini tespit eden gelişmiş davranış motoru, 2024’ün 2. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yanıltıcı kötü amaçlı yazılım tespitlerinde %168’lik bir artış tespit etti.

2. Ağ saldırıları 1. çeyrek 2024’e göre %33 arttı. Bölgeler arasında Asya Pasifik, tüm ağ saldırısı tespitlerinin %56’sını oluşturuyor ve bir önceki çeyreğe göre iki kattan fazla artış gösterdi.

 

3. İlk olarak 2019’da tespit edilen bir NGINX güvenlik açığı, hacim bakımından en büyük ağ saldırısı oldu. Önceki çeyreklerde Tehdit Laboratuvarı’nın En İyi 50 ağ saldırısı listesinde yer almamasına rağmen, 2024’ün 2. çeyreğinde toplam ağ saldırısı tespit hacminin %29’unu veya ABD, EMEA ve APAC genelinde yaklaşık 724.000 tespiti oluşturdu.

 

4. Fuzzbunch bilgisayar korsanlığı araç seti, hacim bakımından tespit edilen en yüksek ikinci uç nokta kötü amaçlı yazılım tehdidi olarak ortaya çıktı. Windows işletim sistemlerine saldırmak için kullanılabilecek açık kaynaklı bir çerçeve görevi gören araç seti, 2016 yılında The Shadow Brokers’ın bir NSA yüklenicisi olan Equation Group’a yaptığı saldırı sırasında çalındı.

 

5. Tarayıcı tarafından başlatılan tüm uç nokta kötü amaçlı yazılım saldırılarının yüzde yetmiş dördü, Google Chrome, Microsoft Edge ve Brave’i içeren Chromium tabanlı tarayıcıları hedef aldı.

 

6. Kötü amaçlı web içeriğini tespit eden bir imza olan trojan.html.hidden.1.gen, dördüncü en yaygın kötü amaçlı yazılım çeşidi olarak ortaya çıktı. Bu imzanın yakaladığı en yaygın tehdit kategorisi, kullanıcının tarayıcısından kimlik bilgilerini toplayan ve bu bilgileri saldırgan tarafından kontrol edilen bir sunucuya ileten kimlik avı kampanyalarını içeriyor. İlginç bir şekilde, Tehdit Laboratuvarı, Georgia’daki Valdosta Eyalet Üniversitesi’ndeki öğrencileri ve öğretim üyelerini hedef alan bu imzanın bir örneğini gözlemledi. 

 

WatchGuard’ın Unified Security Platform® yaklaşımı ve WatchGuard Threat Lab’in önceki üç aylık araştırma güncellemeleriyle tutarlı olarak, bu üç aylık raporda analiz edilen veriler, sahipleri WatchGuard’ın araştırma çabalarını doğrudan desteklemek için paylaşmayı tercih eden aktif WatchGuard ağ ve uç nokta ürünlerinden elde edilen anonimleştirilmiş, toplu tehdit istihbaratına dayanmaktadır.

 

Q2 2024 İnternet Güvenliği Raporu’nun tamamını buradan indirebilirsiniz: https://www.watchguard.com/wgrd-resource-center/security-report-q2-2024

Continue Reading

Genel

JAECOO, Türkiye’deki İlk Araçlarını Törenle Kullanıcılarına Teslim Etti!

Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO’nun ilk üst düzey off-road SUV modeli JAECOO 7, Türkiye’deki kullanıcılarına teslim edilmeye başlandı. Bu kapsamda JAECOO, ağustos ayında gerçekleştirdiği ürün lansmanının ardından ilk parti JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da bir devir teslim töreni düzenledi. Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturan JAECOO 7, şimdiden Türkiye’deki arazi SUV pazarında önemli bir yere konumlanmayı başardı. Bununla birlikte JAECOO bayileri İstanbul ve Ankara gibi 17 büyük şehirde yaygın olarak faaliyet gösterirken, ülke genelinde güçlü bir hizmet ağı oluşturuyor. Her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek olan JAECOO, Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcıları daha heyecan verici “bir otomobilden daha fazlasını” yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek.

JAECOO’nun ilk üst düzey Off-Road SUV modeli JAECOO 7, ağustos ayında Türkiye pazarına giriş yapmasının ardından, şimdi de bir başka kilometre taşına daha ulaştı. JAECOO markası, ilk JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da  bir devir teslim töreni düzenledi. JAECOO 7, tanıtımının üzerinden bir aydan kısa bir süre geçmesine rağmen Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturdu. Bu da JAECOO 7’nin yerel pazarda hızlı bir şekilde kabul görerek olumlu karşılandığını ve Türkiye arazi SUV pazarında önemli bir yer edindiğini gösteriyor. Teslimat töreninde Türkiye’deki ilk JAECOO 7 kullanıcılarını sıcak bir şekilde karşılayan JAECOO Bayi Geliştirme Direktörü Ümit  Çelik, “Bugün JAECOO 7’nin bir rüyadan gerçeğe dönüşmesine tanıklık ediyoruz. ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile akıllı teknolojileri birleştiren bu başyapıt ile her yolculuk bilinmeyene bir keşif ve nihai arayış niteliğini taşıyor. Bu araç teslim töreni, JAECOO’nun Türk kullanıcılara yönelik yolculuğunda yeni bir dönemi simgeliyor. JAECOO 7 kullanıcılarına daha iyi bir deneyim ve daha kaliteli arazi yolculukları sunmak adına hizmet kanallarımızı optimize etmeye devam edeceğiz. Böylece JAECOO 7, keşfedilmemiş yerleri fethetmenizde vazgeçilmez ve sadık bir yoldaş olacak” dedi.

Yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi!

JAECOO’nun ilk premium off-road SUV modeli olan JAECOO 7, markanın “Klasikten gelen, Klasiğin ötesine” felsefesini en iyi şekilde yorumlayan yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi. Model, arazi performansı açısından, kum, çamur ve dağ yolları gibi çeşitli karmaşık yol koşullarında üstün sürüş özellikleri sergilemesini sağlayan, yedi sürüş moduna sahip ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile donatıldı.

Akıllı kabini ile üst düzey konfor ve lüks bir deneyim sunuyor!

JAECOO 7, akıllı kabiniyle kullanıcıların seyahatlerini daha konforlu, daha güvenli ve daha kaliteli bir hale getiriyor. JAECOO 7’de yer alan W-Hud Sanal Gösterge Paneli ve 540 derece Gelişmiş Görüş Sistemi sürücünün her zaman net bir görüş ve bilgiyle sürüşe odaklanmasını sağlarken 21 farklı ADAS gelişmiş sürüş destek sistemi sürüş güvenliğini destekliyor. 64 farklı renkte ritmik ortam aydınlatmasıyla desteklenen ve konser salonu seviyesinde bir müzik deneyimi sunan 8 hoparlörlü SONY surround ses sistemi, ısıtmalı ön ve arka koltuklar, 50 W kablosuz hızlı şarj ve iyi yalıtılmış sessiz iç mekanla birlikte üst düzey malzemeler sürüşü keyifli ve üst düzey konforlu lüks bir deneyime dönüştürüyor.

Türkiye’de 17 büyükşehirde satış ve satış sonrası ağıyla hizmet veriyor!

Türkiye pazarına derinlemesine nüfuz etmekte kararlı olan JAECOO, İstanbul ve Ankara da dahil olmak üzere ülke genelindeki 17 büyükşehirde, kullanıcılara satın alma ve satış sonrası hizmetler için uygun kanallar sağlayan kapsamlı bir bayi ve servis ağı kurdu. JAECOO aynı zamanda kapsamlı bir kullanıcı off-road test sürüşü etkinliği düzenleyerek, yüzlerce kullanıcının off-road alanında hızı ve tutkuyu hissederek JAECOO 7’nin üstün sürüş özelliklerini deneyimlemesini sağladı. JAECOO, kişiselleştirilmiş ‘kullanıcı odaklı’ bir marka olarak kullanıcılarla sağlam dostluklar kurmak ve daha farklı etkinlikler düzenlemek üzere JAECOO CLUB’ı kuracak. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleşecek. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcılarına heyecan verici bir otomobilden daha fazlasını  yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek. JAECOO markası, gerçekleştirdiği pazarlama hamlesiyle Türkiye’de bir otomobilin seçilmesi, satın alınması ve kullanılmasına kadar geçen tüm yaşam döngüsünü kapsayan bir hizmet sistemi kurdu. JAECOO böylece benzersiz modellerinin pazardaki satışını teşvik edecek.

“Türkiye’de Türkiye için” felsefesiyle yeni ürünler sunmaya devam edecek!

JAECOO her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek. Marka, gelecekte Türk kullanıcıların off-road SUV’lara yönelik farklı gereksinimlerini karşılamak için teknolojik yeniliği dayanak noktası ve marka yeniliğini itici güç olarak kullanacak. Bunun yanında JAECOO Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek.

Continue Reading

Genel

Yeni eSprinter ve Sprinter, 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de

Bugüne kadarki en çok yönlü ve verimli tamamen elektrikli Mercedes-Benz eSprinter modelleri Avrupa’da satışa sunuldu. Yılın ikinci yarısından itibaren de Türkiye’de.

Çok sayıda yeni dijital ekstraya sahip eSprinter ve Sprinter, en güncel nesil MBUX dışında ek ve bazı durumlarda yeni ve daha da gelişmiş işlevlere sahip güvenlik ve destek sistemleriyle donatılıyor.

eSprinter 440 kilometreye (WLTP verisi) kadar menzil sağlıyor.

Hafif ticari araçların elektrikli ismi yeni Mercedes-Benz eSprinter yakında yollara çıkacak. Müşteriler için sağladığı katma değer, çok yönlülük ve esneklikle dikkat çeken, iki gövde tipi ve uzunluğu ile üç batarya boyutuna sahip yüksek taşıma kapasiteli yeni eSprinter farklı kullanım alanlarıyla öne çıkıyor. Daha fazla menzil ve daha fazla yük taşıma arasında tercih yapılabilen yeni eSprinter, 56 kWh veya 113 kWh kullanılabilir batarya kapasitesiyle Avrupa’da satışa sunuldu. 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de de satışa sunulacak yeni eSprinter’ın ürün gamına 81 kWh kapasiteli bir versiyon da eklenecek. Ayrıca ilerleyen dönemde ilk kez şasi kamyonet olarak da satışa sunulacak. Bu sayede de çok sayıda sektör için temel bir araç haline gelecek. Buna ek olarak, MBUX bilgi-eğlence sistemi, gelişmiş güvenlik ve destek sistemleri ve daha zengin bir donanım ile ilk kez akıllı, dijital bağlantı avantajı da sunuyor. Ayrıca eSprinter’da isteğe bağlı bir römork bağlantısı da olacak.

The new Mercedes-Benz eSprinter
The new Mercedes-Benz eSprinter

Çok yönlü ve verimli: Yeni Mercedes-Benz eSprinter

Verimlilik, menzil ve yük hacmi ile çok yönlü bir araç olarak öne çıkan yeni Mercedes-Benz eSprinter, çok sayıda teknik yenilik içermesinin yanında üç modülden oluşan yeni bir konsepti de esas alıyor. Böylece farklı uzunluk ve gövdelerle geliştirilme ve tasarlanma özgürlüğü sunuyor.

Tek tip bir gövde şeklinde tasarlanan ön modül, tüm yüksek voltajlı bileşenleri kapsıyor ve aks mesafesi ve batarya boyutundan bağımsız olarak değişiklik yapmadan tüm araç çeşitleriyle birleştirilebiliyor. Alandan tasarruf sağlayan entegre yüksek voltajlı batarya modülü gövdenin altında bulunuyor. Akslar arasındaki batarya konumu, sağlam batarya gövdesi ile yüksek voltajlı bataryanın en uygun şekilde yerleştirilmesini sağlıyor. Düşük ağırlık merkezi, yol tutuşu üzerinde olumlu bir etkiye sahip. Elektrik tahrikli arka aksa sahip arka modül de yeni eSprinter’ın tüm modellerinde kullanılıyor. Kompakt ve güçlü elektromotor da arka modüle entegre edilmiş durumda.

Mercedes-Benz eSprinter

Elektrikli güç-aktarma sistemleri ve yüksek voltajlı batarya

Yeni Mercedes-Benz eSprinter’daki elektrik tahrikli arka aks müşterilere; araç uzunlukları, maksimum brüt araç ağırlığı (4,25 tona kadar), çekme kapasiteleri (2 tona kadar) ve yük hacmi (maksimum 14 m³) açısından önemli avantajlar sağlıyor. Yeni eSprinter, her biri maksimum 100 ve 150 kW güç sağlayan verimli bir elektromotorla sunuluyor. Yeni sabit mıknatıslı senkron motor (PSM), özellikle yüksek verimliliğiyle öne çıkıyor. Müşteriler, menzil ve taşıma kapasitesi açısından kendi bireysel gereksinimlerine bağlı olarak yeni eSprinter için üç farklı batarya boyutu arasından seçim yapabiliyor (113 kWh, 81 kWh veya 56 kWh). WLTP döngüsüne dayalı bir simülasyonla hesaplanan elektrikli menzil 440 kilometreye kadar ulaşıyor (şehir içinde 500 kilometreye kadar). eSprinter’daki yeni DAUTO otomatik geri kazanım sistemi son derece verimli ve konforlu bir sürüş tarzı sağlıyor. Radardan, kameradan ve navigasyon verilerinden gelen bilgiler toplanarak işleniyor ve enerji geri-kazanım yoğunluğu gerçek zamanlı olarak sürüş koşullarına uyarlanıyor. Ayrıca ECO Assist işlevi ile, donanıma ve ülkeye bağlı olarak, önde bir aracın olup olmadığını, hız sınırının ne olduğunu veya ileride bir yokuşun olup olmadığını analiz ediyor ve ayağın gaz pedalından ne zaman çekilmesi gerektiğini gösterge panelinde belirtiyor. Ayrıca üç sürüş modu, maksimum konfor veya maksimum menzil arasında seçim yapma olanağı sağlıyor.

Mercedes-Benz hızlı sarj

Tüm Mercedes-Benz elektrikli van modelleri gibi yeni eSprinter da hem alternatif akım (AC) hem de doğru akım (DC) şarj olanağına sahip. Entegre şarj cihazı, hızlı şarj istasyonunda 115 kW’a kadar (isteğe bağlı) doğru akımla şarj olanağı sağlıyor. Böylece 56 kWh kapasiteli batarya, maksimum 115 kW ile yaklaşık 28 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e şarj oluyor. Kullanılabilir kapasitesi 113 kWh olan bataryanın şarj olması maksimum 115 kW ile yaklaşık 42 dakikaya sürüyor.

 

Geleneksel tahrikli yeni Mercedes-Benz Sprinter maksimum esneklik sunuyor

Yeni Mercedes-Benz Sprinter; arkadan itişli veya dört tekerlekten çekişli olmak üzere farklı güç aktarma türleriyle ve maksimum brüt araç ağırlığıyla (5,5 tona kadar) farklı sektörler ve kullanım alanlarının gereksinimlerini karşılıyor.

 

Yüksek verimlilik seviyesine sahip 2,0 litre hacimli dizel motorun (OM654) yanında seçilen modele ve güç aktarma tipine bağlı olarak 110 kW, 125 kW ve 140 kW olmak üzere dört farklı güç seçeneği bulunuyor. Güç aktarımını konforlu 9G-TRONIC otomatik şanzıman veya 6 vitesli manuel şanzıman sağlıyor.

Mercedes-Benz eSprinter

Mevcut MBUX nesli ve farklı dijital ekstralar

Hem eSprinter hem de Sprinter’da, 26 cm (10,25 inç) ekrana sahip, MBUX (Mercedes Benz Kullanıcı Deneyimi) bilgi-eğlence sisteminin en güncel nesli standart donanım olarak sunuluyor. Daha fazla konfor ve güvenliğe katkıda bulunan ek işlevlerle Sprinter ve eSprinter daha akıllı ve müşterilerin günlük yaşamlarını kolaylaştıran bir yapı sunuyor.

 

Yeni eSprinter, ayrıca MBUX sayesinde aktif menzil yönetimi ve bulut tabanlı hizmetler ve uygulamalarla akıllı navigasyonlu (elektrikli zekaya sahip navigasyon) elektromobil ekosistemine de entegre oluyor. Bu, şeffaflık ve mümkün olan en yüksek planlama güvenliği ile rahat bir yolculuk sağlıyor.

Mercedes-Benz eSprinter
Güvenlik ve destek sistemleri: Her durumda daha iyi destek

Yeni Sprinter ve eSprinter modellerinin güvenlik ve destek sistemleri, çoğu standart donanıma dahil olan ek ve bazı durumlarda yeni ve daha gelişmiş işlevlere sahip. Aktif Şerit Takip Asistanı, Kör Nokta Asistanı, ATTENTION ASSIST yorgunluk uyarısı, aracın üretim tarihinden itibaren yedi yıla kadar ücretsiz navigasyon verilerini içeren hız sabitleme özellikli Akıllı Hız Asistanı, panel vanlar ve minibüs için geri vites kamerası olmak üzere kapsamlı güvenlik ve destek işlevleriyle standart olarak donatılıyor. Ayrıca isteğe bağlı olarak, ilk kez, harekete geçerken aracın önündeki diğer yol kullanıcılarıyla çarpışmayı önleyen Harekete Geçme Bilgi Yardımcısı da sunuluyor. Bunun dışında N2 onaylı araçlar için standart, ancak diğer versiyonlarda opsiyonel olarak sunulan Yan Koruma Yardımcısı, yolcu tarafında tanımlı bir alanda yayaların ve bisikletlilerin daha iyi algılanmasına yardımcı oluyor. Rahat ve hızlı park etmek için park paketi kapsamında 360 derece kamera ve engellerin görünürlüğünü sağlayan yeni 3D ekran devreye giriyor. Bunun dışında opsiyonel dijital dikiz aynası, arka cam olmadığında veya araç uzun olduğunda bile arka tarafın rahat bir şekilde görülmesini sağlıyor.

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Trending

Copyright © 2017 Zox News Theme. Theme by MVP Themes, powered by WordPress.