Connect with us

Genel

Mercedes-Benz C-Serisi All-Terrain Türkiye’de

Artırılmış yerden yükseklik ve standart 4MATIC dört tekerlekten çekiş sistemi ile Yeni Mercedes-Benz C-Serisi All-Terrain, Türkiye’de 1.387.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu.

Yeni C-Serisi All-Terrain, daha büyük lastikleriyle asfalt dışındaki patikalarda da hareket özgürlüğü sunuyor.

Özel bir arazi aydınlatmasını içeren, opsiyonel DIGITAL LIGHT far sistemi ile hafif arazideki engellerin sürücü tarafından daha rahat algılanabilmesi sağlanıyor.

ENERGIZING Comfort’un bütünsel “Fit & Healthy” yaklaşımı, S-Serisi’ndeki farklı konfor sistemlerini deneyimleme ortamı yaratıyor.

Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Emre Kurt: “Binek otomobiller ile SUV’ler arasında muhteşem bir denge sunan Yeni C-Serisi All-Terrain ile tarz sahibi lüks tutkunlarına seslenmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Mercedes-Benz, station’ların araziye uygun olmadığını ancak bir SUV’nin de yerden çok fazla yüksek olduğunu düşünenler için, 2017 yılının baharında tanıttığı E-Serisi All-Terrain’ın ardından şimdi de C-Serisi için ilk kez All-Terrain seçeneğini müşterileriyle buluşturarak çok yönlü bir çözüm daha sunuyor.

Geleneksel C-Serisi Estate’e göre yaklaşık 40 milimetre daha fazla yerden yükseklik, standart olarak sunulan 4MATIC dört tekerlekten çekiş sistemi ve iki arazi sürüş modu ile C-Serisi All-Terrain, daha büyük lastikleriyle asfalt dışındaki patikalarda da hareket özgürlüğü sunuyor. Özgün radyatör ızgarası, özel tamponlar, ön ve arkada tampon altı koruma kaplamaları ve yanlarda mat koyu gri çamurluk ağzı kaplamaları arazi aracı görünümünü destekliyor. Crossover model aynı zamanda kısa süre önce pazara sunulan Yeni C-Serisi’ne ait birçok önemli özelliği de kullanıma sunuyor. 48 volt teknolojisiyle desteklenen verimli benzinli motor, uyarlanabilir ve sezgisel MBUX (Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi) bilgi-eğlence sistemi ve yeni nesil sürüş destek sistemleri bunlardan bazıları. Opsiyon olarak sunulan DIGITAL LIGHT, özel bir arazi aydınlatmasını içeriyor. Geçtiğimiz Eylül ayında Münih Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Mercedes-Benz C-Serisi All-Terrain, ülkemizde 1.387.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.

Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Emre Kurt; “Kasım 2021’de satışına başladığımız ve kısa zamanda yoğun sipariş aldığımız Yeni C-Serisi’ni, sedan gövdenin ardından All-Terrain ile çeşitlendiriyoruz. Otomotiv pazarındaki payını sürekli artıran SUV’ler kadar yüksek olmayan ancak hafif arazi koşullarında da konforlu yolculuk yapmak isteyen müşterilerimizin beklentilerini rahatlıkla karşılayacak C-Serisi All-Terrain ile çok yönlü model seçeneklerimizden bir yenisini daha ülkemiz pazarına dahil ediyoruz. Binek otomobiller ile SUV’ler arasında muhteşem bir denge sunan Yeni C-Serisi All-Terrain ile tarz sahibi lüks tutkunlarına seslenmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Bir station’dan fazlası

Geleneksel C-Serisi Estate ile karşılaştırıldığında, All-Terrain biraz daha büyük boyutlara sahip. 4755 mm uzunluğundaki Yeni C-Serisi All-Terrain, 4 milimetre farkla daha uzun. Çamurluk kaplamaları sayesinde genişliği 21 milimetre artarak 1841 milimetreye ulaşıyor. 40 mm artırılmış yerden yükseklik sayesinde toplam yüksekliği 1494 mm’ye ulaşıyor. Standart olarak 8 J x 18 H2 ET 41 jantlarla 245/45 R 18 lastikler sunulurken ayrıca opsiyon olarak 8 J x 19 H2 ET 41 jantlarla 245/40 R 19 lastikler de sunuluyor.

Bagaj hacmi ve işlevselliği açısından bir fark bulunmuyor. Sportif arka kısım 490 ila 1510 litre arasında bir hacmi kullanıma sunuyor. C-Serisi Estate’de olduğu gibi arka koltuk sırtlıkları 40:20:40 oranında üç parça halinde katlanıyor. Standart olarak sunulan EASY-PACK bagaj kapağı, kontak anahtarındaki düğme, sürücü kapısındaki düğme veya bagaj kapağındaki düğme kullanılarak rahatlıkla açılabiliyor veya kapatılabiliyor.

Mercedes-Benz C 200 4MATIC All-Terrain 

Çarpıcı görünüm: Arazi görünümünü vurgulayan tasarım özellikleri

Yeni C-Serisi All-Terrain’e önden bakıldığında, krom kaplamalar ve radyatör ızgarasındaki merkezi yıldıza sahip ön panjur dikkat çekiyor. Radyatör ızgarasındaki dikey çıtalar ve parlak siyah kaplamalar kalite algısını artırıyor. Ön tamponda kullanılan koyu gri damarlı plastik ve parlak kromdan alt koruma kaplaması modelin güçlü karakterini tamamlıyor.

C-Serisi’nin bu versiyonunda yanlarda ve çamurluklarında mat koyu gri kaplamalar bulunuyor. Versiyona özgü, bu kaplamalar boyalı gövde yüzeyleriyle görsel olarak kontrast oluşturuyor. Yan kaplamaya ek bir krom şerit entegre ediliyor. All-Terrain için 18 ile 19 inç arasında jant seçenekleri sunuluyor. Çok parçalı arka tampon, versiyona özgü krom bagaj eşiği koruması ve parlak krom alt koruma kaplamasıyla yine bu versiyonun özel yapısını vurguluyor.

All-Terrain versiyonları AVANTGARDE dış tasarımı esas alıyor. Buna bağlı olarak yan kaplamalarda, yan cam çerçevelerinde ve tavan barlarında cilalı alüminyum kullanılıyor. B sütunlarındaki süslemeler ve arka yan camlardaki çıtalar parlak siyah uygulanıyor. Gece Paketi ile donatıldığında; diğer özellikler (örneğin omuz çizgisi, yan aynalar) ve ön ve arkadaki süsleme elemanları (ön ve arkada alt koruma kaplamaları ve ayrıca bagaj eşiği koruması) parlak siyah uygulanıyor.

İç mekanda yüksek konfor ve kalite 

C-Serisi All-Terrain, iç tasarımında da AVANTGARDE paketini baz alıyor. Siyah, macchiato beji/siyah ve sienna kahvesi/siyah olmak üzere üç renk seçeneği bulunuyor. Gösterge paneli, gümüş krom bir ek ve mat elmas serigrafi kaplamaya sahip. Ayrıca farklı kaplama seçenekleri de sunuluyor.

Merkezi gösterge ekranı altı derece eğimli yapısıyla sürücü odaklı bir yapı sergiliyor. Sürücü alanındaki yüksek çözünürlüklü 12,3 inç LCD ekran, bağımsız ve havada süzülüyormuş gibi görünüyor. Bu uygulama, sürücü ekranını klasik kadranlı göstergelere sahip geleneksel kokpitlerden ayırıyor. All-Terrain için eğim veya direksiyon açısı gibi bilgiler dışında coğrafi koordinat ve pusula bilgilerini de gösteren yeni bir “Off-Road” içeriği eklendi.

Diğer iç donanımlar gibi AVANTGARDE seviyesine özgü üst seviye konfor ve yanal destek sağlayan koltuklar sunuluyor. Gümüş süslemeli siyah, deri, çok fonksiyonlu spor direksiyon simidi şık bir görünüm sunarken rahat bir tutuş sağlıyor. AVANTGARDE iç tasarım ayrıca ortam aydınlatmasını da içeriyor.

Mercedes-Benz C 200 4MATIC All-Terrain

Zorlu görevler için: Yaklaşık 40 mm daha fazla yerden yükseklik ve konforlu süspansiyon

C-Serisi All-Terrain, geleneksel C-Serisi Estate’ten yaklaşık 40 mm daha fazla yerden yüksekliğe sahip ve tekerleklerin çapı daha büyük. Bu, C-Serisi All-Terrain’i bozuk yol yüzeyleri için uygun hale getiriyor. Dört kollu ön süspansiyon biraz daha büyük direksiyon mafsallarına sahipken, arka aksta çok kollu bir süspansiyon devreye giriyor.

Daha konforlu ve yüksek sürüş dengesi için pasif sönümleme sistemine sahip konforlu süspansiyon standart olarak sunuluyor.

Karakter meselesi: Arazi modları ile DYNAMIC SELECT

EKO, KONFOR, SPORT ve BİREYSEL dışında, C-Serisi All-Terrain’de arazi sürüşü için iki ilave DYNAMIC SELECT modu bulunuyor. OFFROAD, toprak yollar, çakıl veya kum gibi daha hafif araziler için tasarlanırken, daha zorlu ve dik araziler için DSR’li (Eğim İniş Hız Sabitlemesi) OFFROAD+ devreye giriyor.

DYNAMIC SELECT, motor, şanzıman, direksiyon, ESP® ve 4MATIC sistemlerinin çalışma karakteristiğini uyarlıyor. Sürücü, merkezi ekranın altındaki dokunmatik yüzey ile sürüş modları arasında geçiş yapabiliyor.

Geniş etki alanı: Off-Road aydınlatması dahil DIGITAL LIGHT

C-Serisi, standart olarak LED Yüksek Performanslı farlarla donatılıyor. Yeni S-Serisi’nden aktarılan DIGITAL LIGHT isteğe bağlı olarak sunuluyor. Far sistemi C-Serisi All-Terrain için özel bir arazi aydınlatması içeriyor. Hafif arazi sürüşlerinde geniş aydınlatma alanı, sürücünün virajlar dahil engelleri daha erken görmesini sağlıyor. Off-Road sürüş modu etkinleştirilir etkinleştirilmez, off-road aydınlatması yanıyor. İşlev, 50 km/s’ye kadar etkin olup bu hızın üzerinde otomatik olarak kapanıyor.

DIGITAL LIGHT, her farda ışığı kıran ve 1,3 milyon mikro ayna tarafından yönlendirilen son derece güçlü üç LED’li bir ışık modülü bulunuyor. Böylece araç başına çözünürlük 2,6 milyon pikselin üzerine çıkıyor.

Dinamik ve hassas yapısıyla bu sistem, koşullara uyum sağlayan yüksek çözünürlüklü bir ışık dağıtımı için neredeyse sınırsız olanaklar sağlıyor. Ancak sistem sadece fardaki teknolojiyle değil, arkasındaki dijital zekayla üstün aydınlatma performansı sunuyor. Entegre bir kamera ve sensör sistemleri diğer yol kullanıcılarını algılıyor. Güçlü bir işlemci, verileri ve dijital haritaları milisaniyeler içinde değerlendiriyor ve farlara, koşullara uygun ışık dağılımını ayarlama talimatlarını veriyor.

Çeki demiri: Akıllı asistanlarla römork desteği

Standart olarak dört tekerlekten çekiş ve 1800 kilograma kadar çekme kapasitesi ile C-Serisi All-Terrain, römork de çekebiliyor. Opsiyon olarak kısmen elektrikli mafsallı katlanabilir bir çeki demiri ve ESP® römork stabilizasyonu sunuluyor. Bagajdaki bir düğme, bağlantı kilidini açıyor, ardından çeki demiri açılabiliyor. Kullanıma hazır olduğunda kontrol ışığı sönüyor.

65 km/s veya üzeri hızlarda, ESP® römork stabilizasyonu, kritik durumlarda otomatik olarak müdahale edebiliyor. Sistem, istenmeyen salınımlarda tekerlere fren müdahalesi yapıyor ve salınımları azaltıyor. Sistem, gerekirse motor torkunu azaltarak veya frenleri uygulayarak araç hızını da düşürüyor.

Bu isteğe bağlı ekstra ve 360 derece kameralı Park Paketi ile birlikte bir römork manevra asistanı da devreye giriyor. Bu işlev sayesinde römorkle de manevra yapmak kolaylaşıyor. Römork manevra asistanı, çekici aracın direksiyon açısını 5 km/s hıza ve yüzde 15’e kadar eğimde otomatik olarak ayarlıyor. Sistem dururken, geri vites seçilerek ve orta konsoldaki dokunmatik yüzeyin solundaki Park düğmesine basılarak etkinleştiriliyor.

Römork manevra asistanı MBUX üzerinden sezgisel olarak çalıştırılabiliyor. Merkezi ekran veya orta konsoldaki dokunmatik yüzey üzerinden sürücünün istediği manevrayı belirtmesi yeterli oluyor. İşlev 90 dereceye ye kadar dönüş manevralarını gerçekleştirebiliyor. Açının korunması için direksiyon otomatik olarak yönlendiriliyor. Sürücü, römork doğru yönde ilerliyor ve düz geri geri gitmeye devam etmesi gerekiyorsa “düz gitme” işlevini de seçebiliyor. Manevra farklı kamera açılarından takip edilebiliyor. Dinamik kılavuz çizgileri, yörüngeyi, araç genişliğini ve nesnelere olan mesafeyi gösteriyor.

Üstün çekiş ve stabilite: Yeni nesil 4MATIC

C-Serisi All-Terrain ile standart olarak sunulan 4MATIC dört tekerlekten çekiş sistemi zorlu yüzeylerde de yüksek çekiş ve sürüş dengesi sağlıyor. Motor gücünün yüzde 45’e kadarı ön aksa, yüzde 55’e kadarı arka aksa aktarılıyor. Daha fazla verimlilik ve 9 kademeli otomatik şanzıman, 4MATIC tahrik sisteminin daha da geliştirilmesini gerektirdi.

Yeni ön aks tahriki, ideal bir aks ağılık dağılımı ile daha yüksek tork seviyelerinin aktarılmasını sağlıyor. Bu çözüm, önceki nesildeki ilgili bileşene kıyasla önemli bir ağırlık avantajı sağlıyor ve buna bağlı olarak CO2 emisyonlarını azaltmaya yardımcı oluyor. Ayrıca teknisyenler, yeni şanzımandaki sürtünme kayıplarını da azalttı. Bunun dışında kapalı bir yağ devresine sahip ve ek soğutma önlemi gerektirmiyor.

Elektrik destekli motorlar

C-Serisi All-Terrain, C 200 4MATIC All-Terrain adındaki (karma yakıt tüketimi (WLTP): 7,6 -6,8 lt/100 km; karma CO2 emisyonu (WLTP): 174-155 gr/km) yeni dört silindirli benzinli motor (M 254) ve entegre ikinci nesil marş jeneratörü (ISG) ile birlikte sunuluyor. 204 bg (150 kW) güç kısa bir süre için elektrikli sistem tarafından 20 bg (15 kW)’ne kadar destekleniyor.

Enerji geri-kazanımı ve motorun kapatılması halinde “süzülme” işlevi sayesinde benzinli motor yüksek verimlilik seviyesi sunuyor. Mercedes-Benz, M 254 ile modüler 4 silindirli benzinli motorun; NANOSLIDE® silindir kaplaması, CONICSHAPE® silindir honlama ve doğrudan motora yerleştirilen egzoz gazı arındırma sistemi dahil tüm yeniliklerini tek bir motorda birleştirdi. Twin Scroll teknolojisi, daha da hızlı turbo besleme yanıtı için geliştirilerek birleşik akışlı kademeli turbo besleme işlevi devreye alındı.

Mercedes-Benz C 200 4MATIC All-Terrain

Motor
Silindir adedi/düzeni   4/sıralı
Hacim cc 1496
Güç üretimi bg/kW 204/150
Devir sayısı d/d 5800-6100
Destek gücü (Boost) bg/kW 20/15
Tork üretimi Nm 300
Devir sayısı d/d 1800-4000
Destek torku (Boost) Nm 200
Sıkıştırma oranı   10.5:1
Yakıt karışımı   Yüksek basınçlı enjeksiyon
Güç aktarımı
Aktarma şekli   Dört tekerlekten çekiş
Şanzıman   9G-TRONIC
Vites oranları
1./2./3./4./5./6./7./8./9. Vites   5,35/3,24/2,25/1,64/1,21/1,00/0,87/0,72/0,60
Süspansiyon
Ön aks Dört kollu bağımsız, helezon yay, gaz-basınçlı amortisör, stabilizatör
Arka aks Beş kollu bağımsız, helezon yay, gaz-basınçlı amortisör, stabilizatör
Fren sistemi Önde ve arkada hava kanallı diskler, elektrikli park freni, ABS, Fren Yardımcısı, ESP®
Direksiyon Elektrik destekli kremayer servo direksiyon sistemi
Jantlar 8 J x 18 H2 ET 41
Lastikler 245/45 R 18 W
Boyutlar ve Ağırlıklar
Dingil mesafesi mm 2.865
Ön/Arka iz genişliği mm 1.584/1.582
Uzunluk/Genişlik/Yükseklik mm 4.755/1.820/1.494
Dönüş çapı m 11,51
Bagaj hacmi, VDA litre 490-1.510
Boş ağırlık (EC’ye göre) Kg 1.720
Yükleme kapasitesi Kg 650
Yüklü ağırlık Kg 2.370
Yakıt deposu kapasitesi/Yedek litre 66/7
Performans, Tüketim, Emisyon
Hızlanma 0-100 km/s sn 7,5
Maksimum hız km/s 231
Karma tüketim (WLTP) lt/100 km 7,6-6,8
Karma CO2 emisyonu (WLTP) gr/km 174-155
Emisyon sınıfı   Euro 6d ISC-FCM

 

 

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

WatchGuard 2024 2. Çeyrek  İnternet Güvenliği Raporu’nu Yayınladı  

Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® TechnologiesWatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından üç aylık bir araştırma sonucunda hazırlanan 2024 yılının 2. çeyreğinde kötü amaçlı yazılım, ağ ve uç nokta güvenlik tehditlerini detaylandıran İnternet Güvenliği Rapor’u yayınladı. Veriler, 10 kötü amaçlı yazılım tehtidinin 7’sinin bu çeyrekte yeni olduğunu ve siber saldırganların bu tekniklere yöneldiğini gösteriyor. 

Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından analiz edilen en önemli kötü amaçlı yazılım trendleri ile ağ ve uç nokta güvenliği tehditlerinin ele alındığı en son İnternet Güvenliği Raporu’nu açıkladı. Verilerden elde edilen önemli bulgular, 2024 yılının 2. çeyreğinde on kötü amaçlı yazılım tehdidinden yedisinin bu çeyrekte yeni olduğunu, siber saldırganların da bu tekniklere yöneldiğini gösteriyor.  Bu yeni tehditler arasında, ele geçirilmiş sistemlerden hassas verileri çalmak için tasarlanmış bir yazılım olan Lumma Stealer, akıllı cihazlara bulaşan ve siber saldırganların bunları uzaktan kontrol edilen botlara dönüştürmesini sağlayan bir Mirai Botnet varyantı ve Windows Android cihazlarını hedef alarak kimlik bilgilerini çalmayı amaçlayan LokiBot kötü amaçlı yazılımlar yer alıyor. Tehdit Laboratuvarı ayrıca, Binance Akıllı Sözleşmeleri gibi blok zincirlerine kötü amaçlı PowerShell komut dosyaları yerleştirme yöntemi olan “EtherHiding” kullanan yeni siber saldırganların varlığını gözlemledi. Bu durumlarda, ele geçirilmiş web sitelerinde kötü amaçlı komut dosyasına bağlanan sahte bir hata mesajı beliriyor ve kurbanlardan “tarayıcılarını güncellemeleri” isteniyor. Blok zincirlerindeki kötü amaçlı kodlar uzun vadeli bir tehdit oluşturuyor çünkü blok zincirleri değiştirilemez, dolayısıyla bir blok zinciri kötü amaçlı içeriğin değişmez bir ana bilgisayarı haline gelebiliyor.

 ‘’En Son Bulgularımız, Güvenlik Açıklarını Gidermek ve Siber Saldırganların Güvenlik Açıklarından Yararlanmamasını Sağlamamak’’

WatchGuard Technologies Baş Güvenlik Sorumlusu Corey Nachreiner, “2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’ndaki en son bulgular, siber saldırganların davranış kalıplarına nasıl girme eğiliminde olduklarını, belirli saldırı tekniklerinin dalgalar halinde yayıldığını ve moda hale geldiğini yansıtıyor.” ifadelerinde kullandı. “Güncel bulgularımız, güvenlik açıklarını gidermek ve siber saldırganların eski güvenlik açıklarından yararlanamamasını sağlamak için yazılım ve sistemleri rutin olarak güncellemenin ve onarmanın önemini de göstermektedir. Özel yönetilen hizmet sağlayıcısı tarafından etkin bir şekilde yürütülebilecek derinlemesine savunma yaklaşımının benimsenmesi, bu güvenlik sorunlarıyla başarılı bir şekilde mücadele etmek için hayati bir adımdır.” açıklamalarında bulundu.

WatchGuard’ın 2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nda yer alan önemli bulgular şunlar:

1. Kötü amaçlı yazılım tespitleri genel olarak %24 azaldı. Bu düşüş, imza tabanlı tespitlerdeki %35’lik azalmadan kaynaklanıyor. Bununla birlikte, siber saldırganlar odağını daha yanıltıcı kötü amaçlı yazılımlara kaydırıyor. Threat Lab’in fidye yazılımları, sıfırıncı gün tehditleri ve gelişen kötü amaçlı yazılım tehditlerini tespit eden gelişmiş davranış motoru, 2024’ün 2. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yanıltıcı kötü amaçlı yazılım tespitlerinde %168’lik bir artış tespit etti.

2. Ağ saldırıları 1. çeyrek 2024’e göre %33 arttı. Bölgeler arasında Asya Pasifik, tüm ağ saldırısı tespitlerinin %56’sını oluşturuyor ve bir önceki çeyreğe göre iki kattan fazla artış gösterdi.

 

3. İlk olarak 2019’da tespit edilen bir NGINX güvenlik açığı, hacim bakımından en büyük ağ saldırısı oldu. Önceki çeyreklerde Tehdit Laboratuvarı’nın En İyi 50 ağ saldırısı listesinde yer almamasına rağmen, 2024’ün 2. çeyreğinde toplam ağ saldırısı tespit hacminin %29’unu veya ABD, EMEA ve APAC genelinde yaklaşık 724.000 tespiti oluşturdu.

 

4. Fuzzbunch bilgisayar korsanlığı araç seti, hacim bakımından tespit edilen en yüksek ikinci uç nokta kötü amaçlı yazılım tehdidi olarak ortaya çıktı. Windows işletim sistemlerine saldırmak için kullanılabilecek açık kaynaklı bir çerçeve görevi gören araç seti, 2016 yılında The Shadow Brokers’ın bir NSA yüklenicisi olan Equation Group’a yaptığı saldırı sırasında çalındı.

 

5. Tarayıcı tarafından başlatılan tüm uç nokta kötü amaçlı yazılım saldırılarının yüzde yetmiş dördü, Google Chrome, Microsoft Edge ve Brave’i içeren Chromium tabanlı tarayıcıları hedef aldı.

 

6. Kötü amaçlı web içeriğini tespit eden bir imza olan trojan.html.hidden.1.gen, dördüncü en yaygın kötü amaçlı yazılım çeşidi olarak ortaya çıktı. Bu imzanın yakaladığı en yaygın tehdit kategorisi, kullanıcının tarayıcısından kimlik bilgilerini toplayan ve bu bilgileri saldırgan tarafından kontrol edilen bir sunucuya ileten kimlik avı kampanyalarını içeriyor. İlginç bir şekilde, Tehdit Laboratuvarı, Georgia’daki Valdosta Eyalet Üniversitesi’ndeki öğrencileri ve öğretim üyelerini hedef alan bu imzanın bir örneğini gözlemledi. 

 

WatchGuard’ın Unified Security Platform® yaklaşımı ve WatchGuard Threat Lab’in önceki üç aylık araştırma güncellemeleriyle tutarlı olarak, bu üç aylık raporda analiz edilen veriler, sahipleri WatchGuard’ın araştırma çabalarını doğrudan desteklemek için paylaşmayı tercih eden aktif WatchGuard ağ ve uç nokta ürünlerinden elde edilen anonimleştirilmiş, toplu tehdit istihbaratına dayanmaktadır.

 

Q2 2024 İnternet Güvenliği Raporu’nun tamamını buradan indirebilirsiniz: https://www.watchguard.com/wgrd-resource-center/security-report-q2-2024

Continue Reading

Genel

JAECOO, Türkiye’deki İlk Araçlarını Törenle Kullanıcılarına Teslim Etti!

Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO’nun ilk üst düzey off-road SUV modeli JAECOO 7, Türkiye’deki kullanıcılarına teslim edilmeye başlandı. Bu kapsamda JAECOO, ağustos ayında gerçekleştirdiği ürün lansmanının ardından ilk parti JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da bir devir teslim töreni düzenledi. Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturan JAECOO 7, şimdiden Türkiye’deki arazi SUV pazarında önemli bir yere konumlanmayı başardı. Bununla birlikte JAECOO bayileri İstanbul ve Ankara gibi 17 büyük şehirde yaygın olarak faaliyet gösterirken, ülke genelinde güçlü bir hizmet ağı oluşturuyor. Her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek olan JAECOO, Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcıları daha heyecan verici “bir otomobilden daha fazlasını” yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek.

JAECOO’nun ilk üst düzey Off-Road SUV modeli JAECOO 7, ağustos ayında Türkiye pazarına giriş yapmasının ardından, şimdi de bir başka kilometre taşına daha ulaştı. JAECOO markası, ilk JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da  bir devir teslim töreni düzenledi. JAECOO 7, tanıtımının üzerinden bir aydan kısa bir süre geçmesine rağmen Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturdu. Bu da JAECOO 7’nin yerel pazarda hızlı bir şekilde kabul görerek olumlu karşılandığını ve Türkiye arazi SUV pazarında önemli bir yer edindiğini gösteriyor. Teslimat töreninde Türkiye’deki ilk JAECOO 7 kullanıcılarını sıcak bir şekilde karşılayan JAECOO Bayi Geliştirme Direktörü Ümit  Çelik, “Bugün JAECOO 7’nin bir rüyadan gerçeğe dönüşmesine tanıklık ediyoruz. ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile akıllı teknolojileri birleştiren bu başyapıt ile her yolculuk bilinmeyene bir keşif ve nihai arayış niteliğini taşıyor. Bu araç teslim töreni, JAECOO’nun Türk kullanıcılara yönelik yolculuğunda yeni bir dönemi simgeliyor. JAECOO 7 kullanıcılarına daha iyi bir deneyim ve daha kaliteli arazi yolculukları sunmak adına hizmet kanallarımızı optimize etmeye devam edeceğiz. Böylece JAECOO 7, keşfedilmemiş yerleri fethetmenizde vazgeçilmez ve sadık bir yoldaş olacak” dedi.

Yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi!

JAECOO’nun ilk premium off-road SUV modeli olan JAECOO 7, markanın “Klasikten gelen, Klasiğin ötesine” felsefesini en iyi şekilde yorumlayan yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi. Model, arazi performansı açısından, kum, çamur ve dağ yolları gibi çeşitli karmaşık yol koşullarında üstün sürüş özellikleri sergilemesini sağlayan, yedi sürüş moduna sahip ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile donatıldı.

Akıllı kabini ile üst düzey konfor ve lüks bir deneyim sunuyor!

JAECOO 7, akıllı kabiniyle kullanıcıların seyahatlerini daha konforlu, daha güvenli ve daha kaliteli bir hale getiriyor. JAECOO 7’de yer alan W-Hud Sanal Gösterge Paneli ve 540 derece Gelişmiş Görüş Sistemi sürücünün her zaman net bir görüş ve bilgiyle sürüşe odaklanmasını sağlarken 21 farklı ADAS gelişmiş sürüş destek sistemi sürüş güvenliğini destekliyor. 64 farklı renkte ritmik ortam aydınlatmasıyla desteklenen ve konser salonu seviyesinde bir müzik deneyimi sunan 8 hoparlörlü SONY surround ses sistemi, ısıtmalı ön ve arka koltuklar, 50 W kablosuz hızlı şarj ve iyi yalıtılmış sessiz iç mekanla birlikte üst düzey malzemeler sürüşü keyifli ve üst düzey konforlu lüks bir deneyime dönüştürüyor.

Türkiye’de 17 büyükşehirde satış ve satış sonrası ağıyla hizmet veriyor!

Türkiye pazarına derinlemesine nüfuz etmekte kararlı olan JAECOO, İstanbul ve Ankara da dahil olmak üzere ülke genelindeki 17 büyükşehirde, kullanıcılara satın alma ve satış sonrası hizmetler için uygun kanallar sağlayan kapsamlı bir bayi ve servis ağı kurdu. JAECOO aynı zamanda kapsamlı bir kullanıcı off-road test sürüşü etkinliği düzenleyerek, yüzlerce kullanıcının off-road alanında hızı ve tutkuyu hissederek JAECOO 7’nin üstün sürüş özelliklerini deneyimlemesini sağladı. JAECOO, kişiselleştirilmiş ‘kullanıcı odaklı’ bir marka olarak kullanıcılarla sağlam dostluklar kurmak ve daha farklı etkinlikler düzenlemek üzere JAECOO CLUB’ı kuracak. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleşecek. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcılarına heyecan verici bir otomobilden daha fazlasını  yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek. JAECOO markası, gerçekleştirdiği pazarlama hamlesiyle Türkiye’de bir otomobilin seçilmesi, satın alınması ve kullanılmasına kadar geçen tüm yaşam döngüsünü kapsayan bir hizmet sistemi kurdu. JAECOO böylece benzersiz modellerinin pazardaki satışını teşvik edecek.

“Türkiye’de Türkiye için” felsefesiyle yeni ürünler sunmaya devam edecek!

JAECOO her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek. Marka, gelecekte Türk kullanıcıların off-road SUV’lara yönelik farklı gereksinimlerini karşılamak için teknolojik yeniliği dayanak noktası ve marka yeniliğini itici güç olarak kullanacak. Bunun yanında JAECOO Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek.

Continue Reading

Genel

Yeni eSprinter ve Sprinter, 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de

Bugüne kadarki en çok yönlü ve verimli tamamen elektrikli Mercedes-Benz eSprinter modelleri Avrupa’da satışa sunuldu. Yılın ikinci yarısından itibaren de Türkiye’de.

Çok sayıda yeni dijital ekstraya sahip eSprinter ve Sprinter, en güncel nesil MBUX dışında ek ve bazı durumlarda yeni ve daha da gelişmiş işlevlere sahip güvenlik ve destek sistemleriyle donatılıyor.

eSprinter 440 kilometreye (WLTP verisi) kadar menzil sağlıyor.

Hafif ticari araçların elektrikli ismi yeni Mercedes-Benz eSprinter yakında yollara çıkacak. Müşteriler için sağladığı katma değer, çok yönlülük ve esneklikle dikkat çeken, iki gövde tipi ve uzunluğu ile üç batarya boyutuna sahip yüksek taşıma kapasiteli yeni eSprinter farklı kullanım alanlarıyla öne çıkıyor. Daha fazla menzil ve daha fazla yük taşıma arasında tercih yapılabilen yeni eSprinter, 56 kWh veya 113 kWh kullanılabilir batarya kapasitesiyle Avrupa’da satışa sunuldu. 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de de satışa sunulacak yeni eSprinter’ın ürün gamına 81 kWh kapasiteli bir versiyon da eklenecek. Ayrıca ilerleyen dönemde ilk kez şasi kamyonet olarak da satışa sunulacak. Bu sayede de çok sayıda sektör için temel bir araç haline gelecek. Buna ek olarak, MBUX bilgi-eğlence sistemi, gelişmiş güvenlik ve destek sistemleri ve daha zengin bir donanım ile ilk kez akıllı, dijital bağlantı avantajı da sunuyor. Ayrıca eSprinter’da isteğe bağlı bir römork bağlantısı da olacak.

The new Mercedes-Benz eSprinter
The new Mercedes-Benz eSprinter

Çok yönlü ve verimli: Yeni Mercedes-Benz eSprinter

Verimlilik, menzil ve yük hacmi ile çok yönlü bir araç olarak öne çıkan yeni Mercedes-Benz eSprinter, çok sayıda teknik yenilik içermesinin yanında üç modülden oluşan yeni bir konsepti de esas alıyor. Böylece farklı uzunluk ve gövdelerle geliştirilme ve tasarlanma özgürlüğü sunuyor.

Tek tip bir gövde şeklinde tasarlanan ön modül, tüm yüksek voltajlı bileşenleri kapsıyor ve aks mesafesi ve batarya boyutundan bağımsız olarak değişiklik yapmadan tüm araç çeşitleriyle birleştirilebiliyor. Alandan tasarruf sağlayan entegre yüksek voltajlı batarya modülü gövdenin altında bulunuyor. Akslar arasındaki batarya konumu, sağlam batarya gövdesi ile yüksek voltajlı bataryanın en uygun şekilde yerleştirilmesini sağlıyor. Düşük ağırlık merkezi, yol tutuşu üzerinde olumlu bir etkiye sahip. Elektrik tahrikli arka aksa sahip arka modül de yeni eSprinter’ın tüm modellerinde kullanılıyor. Kompakt ve güçlü elektromotor da arka modüle entegre edilmiş durumda.

Mercedes-Benz eSprinter

Elektrikli güç-aktarma sistemleri ve yüksek voltajlı batarya

Yeni Mercedes-Benz eSprinter’daki elektrik tahrikli arka aks müşterilere; araç uzunlukları, maksimum brüt araç ağırlığı (4,25 tona kadar), çekme kapasiteleri (2 tona kadar) ve yük hacmi (maksimum 14 m³) açısından önemli avantajlar sağlıyor. Yeni eSprinter, her biri maksimum 100 ve 150 kW güç sağlayan verimli bir elektromotorla sunuluyor. Yeni sabit mıknatıslı senkron motor (PSM), özellikle yüksek verimliliğiyle öne çıkıyor. Müşteriler, menzil ve taşıma kapasitesi açısından kendi bireysel gereksinimlerine bağlı olarak yeni eSprinter için üç farklı batarya boyutu arasından seçim yapabiliyor (113 kWh, 81 kWh veya 56 kWh). WLTP döngüsüne dayalı bir simülasyonla hesaplanan elektrikli menzil 440 kilometreye kadar ulaşıyor (şehir içinde 500 kilometreye kadar). eSprinter’daki yeni DAUTO otomatik geri kazanım sistemi son derece verimli ve konforlu bir sürüş tarzı sağlıyor. Radardan, kameradan ve navigasyon verilerinden gelen bilgiler toplanarak işleniyor ve enerji geri-kazanım yoğunluğu gerçek zamanlı olarak sürüş koşullarına uyarlanıyor. Ayrıca ECO Assist işlevi ile, donanıma ve ülkeye bağlı olarak, önde bir aracın olup olmadığını, hız sınırının ne olduğunu veya ileride bir yokuşun olup olmadığını analiz ediyor ve ayağın gaz pedalından ne zaman çekilmesi gerektiğini gösterge panelinde belirtiyor. Ayrıca üç sürüş modu, maksimum konfor veya maksimum menzil arasında seçim yapma olanağı sağlıyor.

Mercedes-Benz hızlı sarj

Tüm Mercedes-Benz elektrikli van modelleri gibi yeni eSprinter da hem alternatif akım (AC) hem de doğru akım (DC) şarj olanağına sahip. Entegre şarj cihazı, hızlı şarj istasyonunda 115 kW’a kadar (isteğe bağlı) doğru akımla şarj olanağı sağlıyor. Böylece 56 kWh kapasiteli batarya, maksimum 115 kW ile yaklaşık 28 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e şarj oluyor. Kullanılabilir kapasitesi 113 kWh olan bataryanın şarj olması maksimum 115 kW ile yaklaşık 42 dakikaya sürüyor.

 

Geleneksel tahrikli yeni Mercedes-Benz Sprinter maksimum esneklik sunuyor

Yeni Mercedes-Benz Sprinter; arkadan itişli veya dört tekerlekten çekişli olmak üzere farklı güç aktarma türleriyle ve maksimum brüt araç ağırlığıyla (5,5 tona kadar) farklı sektörler ve kullanım alanlarının gereksinimlerini karşılıyor.

 

Yüksek verimlilik seviyesine sahip 2,0 litre hacimli dizel motorun (OM654) yanında seçilen modele ve güç aktarma tipine bağlı olarak 110 kW, 125 kW ve 140 kW olmak üzere dört farklı güç seçeneği bulunuyor. Güç aktarımını konforlu 9G-TRONIC otomatik şanzıman veya 6 vitesli manuel şanzıman sağlıyor.

Mercedes-Benz eSprinter

Mevcut MBUX nesli ve farklı dijital ekstralar

Hem eSprinter hem de Sprinter’da, 26 cm (10,25 inç) ekrana sahip, MBUX (Mercedes Benz Kullanıcı Deneyimi) bilgi-eğlence sisteminin en güncel nesli standart donanım olarak sunuluyor. Daha fazla konfor ve güvenliğe katkıda bulunan ek işlevlerle Sprinter ve eSprinter daha akıllı ve müşterilerin günlük yaşamlarını kolaylaştıran bir yapı sunuyor.

 

Yeni eSprinter, ayrıca MBUX sayesinde aktif menzil yönetimi ve bulut tabanlı hizmetler ve uygulamalarla akıllı navigasyonlu (elektrikli zekaya sahip navigasyon) elektromobil ekosistemine de entegre oluyor. Bu, şeffaflık ve mümkün olan en yüksek planlama güvenliği ile rahat bir yolculuk sağlıyor.

Mercedes-Benz eSprinter
Güvenlik ve destek sistemleri: Her durumda daha iyi destek

Yeni Sprinter ve eSprinter modellerinin güvenlik ve destek sistemleri, çoğu standart donanıma dahil olan ek ve bazı durumlarda yeni ve daha gelişmiş işlevlere sahip. Aktif Şerit Takip Asistanı, Kör Nokta Asistanı, ATTENTION ASSIST yorgunluk uyarısı, aracın üretim tarihinden itibaren yedi yıla kadar ücretsiz navigasyon verilerini içeren hız sabitleme özellikli Akıllı Hız Asistanı, panel vanlar ve minibüs için geri vites kamerası olmak üzere kapsamlı güvenlik ve destek işlevleriyle standart olarak donatılıyor. Ayrıca isteğe bağlı olarak, ilk kez, harekete geçerken aracın önündeki diğer yol kullanıcılarıyla çarpışmayı önleyen Harekete Geçme Bilgi Yardımcısı da sunuluyor. Bunun dışında N2 onaylı araçlar için standart, ancak diğer versiyonlarda opsiyonel olarak sunulan Yan Koruma Yardımcısı, yolcu tarafında tanımlı bir alanda yayaların ve bisikletlilerin daha iyi algılanmasına yardımcı oluyor. Rahat ve hızlı park etmek için park paketi kapsamında 360 derece kamera ve engellerin görünürlüğünü sağlayan yeni 3D ekran devreye giriyor. Bunun dışında opsiyonel dijital dikiz aynası, arka cam olmadığında veya araç uzun olduğunda bile arka tarafın rahat bir şekilde görülmesini sağlıyor.

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Trending

Copyright © 2017 Zox News Theme. Theme by MVP Themes, powered by WordPress.