Genel
DS AUTOMOBILES VE PENSKE AUTOSPORT, DS E-TENSE FE23 GEN3’Ü TANITTI FORMULA E’DE İKİ ÇİFTE ŞAMPİYONLUĞU BULUNAN DS AUTOMOBILES, YENİ ARACIYLA 2023’ÜN EN GÜÇLÜ ŞAMPİYON ADAYI


DS PENSKE, DS E-TENSE FE23 aracını, Valencia’da (İspanya) gerçekleştirilen ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası dokuzuncu sezon resmi testi öncesinde tanıttı. Tanıtım sonrasında sezon öncesi testler de, tüm takımların katılımıyla Valencia’da yapıldı. Daha hafif, daha verimli ve daha güçlü olan üçüncü nesil %100 elektrikli yarış otomobil, DS Automobiles’in yarış bölümü DS Performance tarafından geliştirildi. DS E-TENSE FE23’ün direksiyonuna şu anki dünya şampiyonu Stoffel Vandoorne ve elektrik kategorisindeki tek çifte şampiyon Jean-Eric Vergne geçiyor. Dokuzuncu sezonun ilk yarışı 14 Ocak’ta Meksika’da yapılacak.
DS Automobiles, ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası’nda kendi tarihi açısından önemli bir kilometre taşına daha imza atıyor. 2019 ve 2020 yıllarında ardı ardına hem Pilotlar hem Takımlar Şampiyonluğu’nu iki defa elde etmesinin yanı sıra, 10 galibiyet, 15 pole pozisyonu ve 28 podyum gibi bir dizi benzersiz rekor kıran, inanılmaz derecede başarılı ikinci neslin arkasından gelen Stellantis destekli ekip, 2022-2023’teki dokuzuncu sezon mücadelesinde kullanacağı DS E-TENSE FE23’ü resmen tanıttı. Siyah ve altın rengi boyasıyla hemen fark edilen üçüncü nesil, %100 elektrikli otomobil, DS Automobiles’in değerlerini kusursuzca yansıtıyor ve en son teknolojinin kanıtı olarak öne çıkıyor. FE23’te, selefine kıyasla bir dizi önemli değişikliğe yer veriliyor. Üçüncü nesil araçlar, 280 km/sa maksimum hıza ve aynı zamanda ikinci nesil araçtan 60 kg daha düşük ağırlığı sayesinde Formula E Dünya Şampiyonası’nda şimdiye kadar görülen en hızlı araç olma özelliği taşıyor. Ancak büyük önem taşıyan verimlilik konusunda da hatırı sayılır gelişmeler kaydediliyor. Bir Formula E yarışındaki kullanılan enerjinin %40’ından fazlasının frenleme sırasındaki geri kazanımdan elde edilmesi bu alandaki önemi artırıyor. Bunun da ötesinde, DS E-TENSE FE23, ikinci nesil otomobildeki 250 kW’a kıyasla 350 kW güç üretmesi ve dört tekerlekten çekiş sayesinde hem daha güçlü hem de daha kıvrak. Yeni ön aktarma organları, arkaya fazladan 250 kW ekleyerek geri kazanım kapasitesini ikiye katlıyor ve toplam gücü 600 kW’a çıkarıyor. Son olarak, yeni ön aktarma organları sayesinde üçüncü nesil araç, hidrolik arka frenleri olmayan ilk Formula E aracı olarak dikkat çekiyor.
Sezon öncesi testler Valencia’da yapıldı
ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası’nın geleneksel sezon öncesi testleri, İspanya’nın Valencia kentindeki ünlü Ricardo Tormo pistinde gerçekleştirildi. Yedi zamanlı seans boyunca, dokuzuncu sezon için katılan 11 takım, tamamen elektrikli, üçüncü nesil yarış araçlarında ilk kez kafa kafaya mücadele etti. DS PENSKE ekibi, bu zorlu ilk sınavdan, DS E-TENSE FE23’ün direksiyonundaki Stoffel Vandoorne ve Jean-Eric Vergne sayesinde güçlü performanslarla çıktı. Biri Formula E’nin son şampiyonu, diğeri iki şampiyonluk sahibi olan pilotlar, zorlu rekabete rağmen, DS Performance tarafından geliştirilen yeni yarış aracını zaman çizelgelerinin en tepesine yerleştirmeyi başardı. Bu sonuçlar, 14 Ocak 2023’te Meksika’da gerçekleşecek dokuzuncu sezonun ilk yarışı öncesinde DS Automobiles ve ortağı PENSKE AUTOSPORT için oldukça cesaret verici oldu.
DS Automobiles 2024’te tamamen elektrikli oluyor
DS Automobiles’in yarış bölümü DS Performance tarafından geliştirilen DS E-TENSE FE 23, DS PENSKE ekibinin ve pilotlarının, yani son Formula E dünya şampiyonu Stoffel Vandoorne ile Formula E tarihinde birden fazla şampiyonluk kazanan tek pilot Jean-Eric Vergne’in favori silahı olacak. PENSKE AUTOSPORT ile kurduğu yeni işbirliğinden güç alan DS Automobiles, araştırma ve geliştirme çalışmalarına hız kazandırmasında temel faktör olmaya devam eden, tamamen elektrikli şampiyonada yeni rekorların yanı sıra daha fazla zafer ve unvan elde etme kararlılığını sürdürüyor. Bu kararlılık, 2024’ten itibaren yeni otomobillerinin tümü %100 elektrikli olacak DS Automobiles için her zamankinden daha da önemli.
Yeni kurallara uygun bir altyapı
Formula E’nin dokuzuncu sezonu, yenilikçi üçüncü nesil araç, başlangıç çizgisindeki 11 takım ve yenilenen spor yönetmelikleriyle 2014’te ilk kez verilen starttan bu yana en rekabetçi sezonlardan biri olmayı vaat ediyor. Yarış mesafeleri artık zamandan çok tur sayısına göre belirlenirken, takımlar pit stoplar sırasında Atak Modları’nı hızlıca şarj edebiliyorlar.
DS E-TENSE FE23 Gen3’ün temel özellikleri:
Performans ve verimlilik:
- DS Performance tarafından geliştirilen güç aktarma organı.
- Maksimum güç: 350 kW (476 d/dk.)
- Maksimum hız: 280 km/sa (Cadde pistleri için optimize edildi)
- Frenler: Yeni ön aktarma organları, arkada üretilen 350 kW’a 250 kW ekliyor. Dört tekerleğin hepsinde elektrikli fren sistemi (Brake-by-wire).
- Frenleme sırasında enerji geri kazanımı: 600 kW
- Bir yarış sırasında kullanılan enerjinin yüzde 40’ı frenleme sırasındaki geri kazanımdan geliyor.
Sürdürülebilirlik:
- Tedarikçiye göre, üçüncü nesil batarya, şimdiye kadarki en gelişmiş ve dayanıklı bataryalar arasında yer alıyor. Çevreye duyarlı kaynaklardan elde edilmiş minerallerle üretilen bataryanın hücreleri, kullanım ömürlerinin sonunda yeniden kullanılacak ve geri dönüştürülecek.
- Otomobilin karoserinde ilk kez keten ve geri dönüştürülmüş karbon fiber kullanılacak. Üretilen yeni karbon fiberin toplam miktarını azaltmak için karbon fiber ikinci nesil araçlardan geri dönüştürülecek.
- Üçüncü neslin karbon ayak izi, alınan enerji tasarrufu önlemlerinin yanı sıra genel çevresel etkiyi belgelemek için tasarım aşamasından itibaren ölçülüyor. Tüm kaçınılmaz emisyonlar, Formula E’nin net sıfır karbon taahhüdünün bir parçası olarak dengelenecek.
DS Automobiles CEO’su Béatrice Foucher: “Yenilik rekabetten doğar! DS Automobiles kurulduğundan beri elektrik enerjisine geçişi küresel stratejimizin merkezine yerleştirdik. Kategorimizdeki ilk üst sınıf üretici olarak Formula E’deki başarılarımız ve ikinci nesil otomobille elde ettiğimiz sayısız rekor, teknolojik bilgi birikimimizi ve itibarımızı artırdı. Bugün, tanınan bir ekip, olağanüstü pilotlar ve net bir hedefle yeni bir sayfa açıyoruz: 2024’ten itibaren sadece elektrikli yeni modellerimizin lansmanına eşlik edecek unvanlar kazanmaya devam edeceğiz.”
DS Performance Direktörü Eugenio Franzetti: “DS E-TENSE FE23’ün geliştirilmesi için yürüttüğümüz çok yoğun çalışmaların ardından, Valencia testleri nihayet gerçekleştirildi. Orada hepimiz bir araya geldik ve rakiplerimizin performansı hakkında fikir edinme fırsatı bulduk. Bize çok olumlu işaretler veren ama aynı zamanda rekabet seviyesinin son derece yüksek olacağını ve dokuzuncu sezonun çok yakın mücadelelere sahne olacağını gösteren yoğun bir hafta sonuydu.”
DS PENSKE’nin Sahibi ve Takım Sorumlusu Jay Penske: “Bu sezon takım için dönüm noktası olacak. Yeni nesil bir yarış aracı, yeni bir aktarma organı ve yıllardır hayran olduğumuz bir üreticiyle tarihi bir iş birliği. Dokuzuncu sezon için daha heyecanlı olamazdık! Stoffel ve Vergne’nin serideki en güçlü ve en deneyimli pilotlar olduğu düşünülürse, sezon için beklentilerimizin inanılmaz derecede güçlü olması gerektiğine inanıyoruz. Bu sezon alacağımız olağanüstü sonuçları ve DS ve Stellantis ile Ocak 2023’te Mexico City’de başlayacak yolculuğumuzu sabırsızlıkla bekliyorum.”
Son Formula E Dünya Şampiyonu Stoffel Vandoorne: “Sezon öncesi testler için tekrar Valencia’ya gelmek gerçekten heyecan vericiydi! Seanslar bizim için son derece olumlu geçti. Yeni aracımız hakkında çok şey öğrendik. Meksika’da sezonun ilk yarışında mücadeleye çıkmadan önce sağlam bir temel oluşturmuş olduk.”
2018 ve 2019 Formula E şampiyonu Jean-Éric Vergne: “Her şey çok güzel geçti! Araçtan ve takımla yapılan tüm çalışmalardan memnunum. Bu test günleri, verileri analiz etmek ve nasıl geliştirebileceğimizi belirlemek için çok önemli. Tabii ki çalışmaya devam etmemiz gerekiyor ama burada performansımız çok iyi olduğu için kendime güveniyorum.”
DS Automobiles’in Formula E’ye girmesinden beri elde edilen önemli başarılar:
- 89 yarış
- 4 şampiyonluk
- 15 zafer
- 44 podyum
- 22 pol pozisyonu
DS AUTOMOBILES hakkında
Avant-garde ruhuyla 1955 DS’in olağanüstü mirasına dayanan ve 2014 yılında kurulan DS Automobiles, Fransız lüks bilgi birikimini otomotiv endüstrisine uygulamayı hedefliyor. Kişiliğini dışa vurmayı amaçlayan ve en son teknolojiler konusunda istekli olan müşteriler için tasarlanan ikinci nesil DS modelleri, zarafet ve ileri teknolojiyi bir araya getiriyor. DS markası; Yeni DS 3, Yeni DS 7, DS 4 ve DS 9 ile küresel bir ürün yelpazesini piyasaya sürüyor. 2019 ve 2020’de çifte Formula E Şampiyonluğu başarılarına sahip olan DS Automobiles, tüm modellerini elektrikli versiyonda sunarak elektrifikasyonun en ileri noktasında yer alıyor. E-TENSE etiketi altında DS Automobiles, hem %100 elektrikli hem de şarj edilebilir hibriti 360 beygir gücüne kadar 4×4 teknolojisiyle sunuyor. DS Automobiles, müşterileri için benzersiz marka deneyimine yönelik özel hizmet programı olan “ONLY YOU, DS Deneyimi” programını yarattı. 40 ülkede bulunan DS markası, dünya genelinde 400 DS satış noktasından oluşan ve sürekli gelişen özel bir dağıtım ağı oluşturdu.
Genel
WatchGuard 2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nu Yayınladı


Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından üç aylık bir araştırma sonucunda hazırlanan 2024 yılının 2. çeyreğinde kötü amaçlı yazılım, ağ ve uç nokta güvenlik tehditlerini detaylandıran İnternet Güvenliği Rapor’u yayınladı. Veriler, 10 kötü amaçlı yazılım tehtidinin 7’sinin bu çeyrekte yeni olduğunu ve siber saldırganların bu tekniklere yöneldiğini gösteriyor.
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından analiz edilen en önemli kötü amaçlı yazılım trendleri ile ağ ve uç nokta güvenliği tehditlerinin ele alındığı en son İnternet Güvenliği Raporu’nu açıkladı. Verilerden elde edilen önemli bulgular, 2024 yılının 2. çeyreğinde on kötü amaçlı yazılım tehdidinden yedisinin bu çeyrekte yeni olduğunu, siber saldırganların da bu tekniklere yöneldiğini gösteriyor. Bu yeni tehditler arasında, ele geçirilmiş sistemlerden hassas verileri çalmak için tasarlanmış bir yazılım olan Lumma Stealer, akıllı cihazlara bulaşan ve siber saldırganların bunları uzaktan kontrol edilen botlara dönüştürmesini sağlayan bir Mirai Botnet varyantı ve Windows Android cihazlarını hedef alarak kimlik bilgilerini çalmayı amaçlayan LokiBot kötü amaçlı yazılımlar yer alıyor. Tehdit Laboratuvarı ayrıca, Binance Akıllı Sözleşmeleri gibi blok zincirlerine kötü amaçlı PowerShell komut dosyaları yerleştirme yöntemi olan “EtherHiding” kullanan yeni siber saldırganların varlığını gözlemledi. Bu durumlarda, ele geçirilmiş web sitelerinde kötü amaçlı komut dosyasına bağlanan sahte bir hata mesajı beliriyor ve kurbanlardan “tarayıcılarını güncellemeleri” isteniyor. Blok zincirlerindeki kötü amaçlı kodlar uzun vadeli bir tehdit oluşturuyor çünkü blok zincirleri değiştirilemez, dolayısıyla bir blok zinciri kötü amaçlı içeriğin değişmez bir ana bilgisayarı haline gelebiliyor.
‘’En Son Bulgularımız, Güvenlik Açıklarını Gidermek ve Siber Saldırganların Güvenlik Açıklarından Yararlanmamasını Sağlamamak’’
WatchGuard Technologies Baş Güvenlik Sorumlusu Corey Nachreiner, “2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’ndaki en son bulgular, siber saldırganların davranış kalıplarına nasıl girme eğiliminde olduklarını, belirli saldırı tekniklerinin dalgalar halinde yayıldığını ve moda hale geldiğini yansıtıyor.” ifadelerinde kullandı. “Güncel bulgularımız, güvenlik açıklarını gidermek ve siber saldırganların eski güvenlik açıklarından yararlanamamasını sağlamak için yazılım ve sistemleri rutin olarak güncellemenin ve onarmanın önemini de göstermektedir. Özel yönetilen hizmet sağlayıcısı tarafından etkin bir şekilde yürütülebilecek derinlemesine savunma yaklaşımının benimsenmesi, bu güvenlik sorunlarıyla başarılı bir şekilde mücadele etmek için hayati bir adımdır.” açıklamalarında bulundu.
WatchGuard’ın 2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nda yer alan önemli bulgular şunlar:
1. Kötü amaçlı yazılım tespitleri genel olarak %24 azaldı. Bu düşüş, imza tabanlı tespitlerdeki %35’lik azalmadan kaynaklanıyor. Bununla birlikte, siber saldırganlar odağını daha yanıltıcı kötü amaçlı yazılımlara kaydırıyor. Threat Lab’in fidye yazılımları, sıfırıncı gün tehditleri ve gelişen kötü amaçlı yazılım tehditlerini tespit eden gelişmiş davranış motoru, 2024’ün 2. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yanıltıcı kötü amaçlı yazılım tespitlerinde %168’lik bir artış tespit etti.
2. Ağ saldırıları 1. çeyrek 2024’e göre %33 arttı. Bölgeler arasında Asya Pasifik, tüm ağ saldırısı tespitlerinin %56’sını oluşturuyor ve bir önceki çeyreğe göre iki kattan fazla artış gösterdi.
3. İlk olarak 2019’da tespit edilen bir NGINX güvenlik açığı, hacim bakımından en büyük ağ saldırısı oldu. Önceki çeyreklerde Tehdit Laboratuvarı’nın En İyi 50 ağ saldırısı listesinde yer almamasına rağmen, 2024’ün 2. çeyreğinde toplam ağ saldırısı tespit hacminin %29’unu veya ABD, EMEA ve APAC genelinde yaklaşık 724.000 tespiti oluşturdu.
4. Fuzzbunch bilgisayar korsanlığı araç seti, hacim bakımından tespit edilen en yüksek ikinci uç nokta kötü amaçlı yazılım tehdidi olarak ortaya çıktı. Windows işletim sistemlerine saldırmak için kullanılabilecek açık kaynaklı bir çerçeve görevi gören araç seti, 2016 yılında The Shadow Brokers’ın bir NSA yüklenicisi olan Equation Group’a yaptığı saldırı sırasında çalındı.
5. Tarayıcı tarafından başlatılan tüm uç nokta kötü amaçlı yazılım saldırılarının yüzde yetmiş dördü, Google Chrome, Microsoft Edge ve Brave’i içeren Chromium tabanlı tarayıcıları hedef aldı.
6. Kötü amaçlı web içeriğini tespit eden bir imza olan trojan.html.hidden.1.gen, dördüncü en yaygın kötü amaçlı yazılım çeşidi olarak ortaya çıktı. Bu imzanın yakaladığı en yaygın tehdit kategorisi, kullanıcının tarayıcısından kimlik bilgilerini toplayan ve bu bilgileri saldırgan tarafından kontrol edilen bir sunucuya ileten kimlik avı kampanyalarını içeriyor. İlginç bir şekilde, Tehdit Laboratuvarı, Georgia’daki Valdosta Eyalet Üniversitesi’ndeki öğrencileri ve öğretim üyelerini hedef alan bu imzanın bir örneğini gözlemledi.
WatchGuard’ın Unified Security Platform® yaklaşımı ve WatchGuard Threat Lab’in önceki üç aylık araştırma güncellemeleriyle tutarlı olarak, bu üç aylık raporda analiz edilen veriler, sahipleri WatchGuard’ın araştırma çabalarını doğrudan desteklemek için paylaşmayı tercih eden aktif WatchGuard ağ ve uç nokta ürünlerinden elde edilen anonimleştirilmiş, toplu tehdit istihbaratına dayanmaktadır.
Q2 2024 İnternet Güvenliği Raporu’nun tamamını buradan indirebilirsiniz: https://www.watchguard.com/wgrd-resource-center/security-report-q2-2024
Genel
JAECOO, Türkiye’deki İlk Araçlarını Törenle Kullanıcılarına Teslim Etti!


Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO’nun ilk üst düzey off-road SUV modeli JAECOO 7, Türkiye’deki kullanıcılarına teslim edilmeye başlandı. Bu kapsamda JAECOO, ağustos ayında gerçekleştirdiği ürün lansmanının ardından ilk parti JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da bir devir teslim töreni düzenledi. Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturan JAECOO 7, şimdiden Türkiye’deki arazi SUV pazarında önemli bir yere konumlanmayı başardı. Bununla birlikte JAECOO bayileri İstanbul ve Ankara gibi 17 büyük şehirde yaygın olarak faaliyet gösterirken, ülke genelinde güçlü bir hizmet ağı oluşturuyor. Her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek olan JAECOO, Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcıları daha heyecan verici “bir otomobilden daha fazlasını” yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek.
JAECOO’nun ilk üst düzey Off-Road SUV modeli JAECOO 7, ağustos ayında Türkiye pazarına giriş yapmasının ardından, şimdi de bir başka kilometre taşına daha ulaştı. JAECOO markası, ilk JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da bir devir teslim töreni düzenledi. JAECOO 7, tanıtımının üzerinden bir aydan kısa bir süre geçmesine rağmen Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturdu. Bu da JAECOO 7’nin yerel pazarda hızlı bir şekilde kabul görerek olumlu karşılandığını ve Türkiye arazi SUV pazarında önemli bir yer edindiğini gösteriyor. Teslimat töreninde Türkiye’deki ilk JAECOO 7 kullanıcılarını sıcak bir şekilde karşılayan JAECOO Bayi Geliştirme Direktörü Ümit Çelik, “Bugün JAECOO 7’nin bir rüyadan gerçeğe dönüşmesine tanıklık ediyoruz. ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile akıllı teknolojileri birleştiren bu başyapıt ile her yolculuk bilinmeyene bir keşif ve nihai arayış niteliğini taşıyor. Bu araç teslim töreni, JAECOO’nun Türk kullanıcılara yönelik yolculuğunda yeni bir dönemi simgeliyor. JAECOO 7 kullanıcılarına daha iyi bir deneyim ve daha kaliteli arazi yolculukları sunmak adına hizmet kanallarımızı optimize etmeye devam edeceğiz. Böylece JAECOO 7, keşfedilmemiş yerleri fethetmenizde vazgeçilmez ve sadık bir yoldaş olacak” dedi.
Yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi!
JAECOO’nun ilk premium off-road SUV modeli olan JAECOO 7, markanın “Klasikten gelen, Klasiğin ötesine” felsefesini en iyi şekilde yorumlayan yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi. Model, arazi performansı açısından, kum, çamur ve dağ yolları gibi çeşitli karmaşık yol koşullarında üstün sürüş özellikleri sergilemesini sağlayan, yedi sürüş moduna sahip ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile donatıldı.
Akıllı kabini ile üst düzey konfor ve lüks bir deneyim sunuyor!
JAECOO 7, akıllı kabiniyle kullanıcıların seyahatlerini daha konforlu, daha güvenli ve daha kaliteli bir hale getiriyor. JAECOO 7’de yer alan W-Hud Sanal Gösterge Paneli ve 540 derece Gelişmiş Görüş Sistemi sürücünün her zaman net bir görüş ve bilgiyle sürüşe odaklanmasını sağlarken 21 farklı ADAS gelişmiş sürüş destek sistemi sürüş güvenliğini destekliyor. 64 farklı renkte ritmik ortam aydınlatmasıyla desteklenen ve konser salonu seviyesinde bir müzik deneyimi sunan 8 hoparlörlü SONY surround ses sistemi, ısıtmalı ön ve arka koltuklar, 50 W kablosuz hızlı şarj ve iyi yalıtılmış sessiz iç mekanla birlikte üst düzey malzemeler sürüşü keyifli ve üst düzey konforlu lüks bir deneyime dönüştürüyor.
Türkiye’de 17 büyükşehirde satış ve satış sonrası ağıyla hizmet veriyor!
Türkiye pazarına derinlemesine nüfuz etmekte kararlı olan JAECOO, İstanbul ve Ankara da dahil olmak üzere ülke genelindeki 17 büyükşehirde, kullanıcılara satın alma ve satış sonrası hizmetler için uygun kanallar sağlayan kapsamlı bir bayi ve servis ağı kurdu. JAECOO aynı zamanda kapsamlı bir kullanıcı off-road test sürüşü etkinliği düzenleyerek, yüzlerce kullanıcının off-road alanında hızı ve tutkuyu hissederek JAECOO 7’nin üstün sürüş özelliklerini deneyimlemesini sağladı. JAECOO, kişiselleştirilmiş ‘kullanıcı odaklı’ bir marka olarak kullanıcılarla sağlam dostluklar kurmak ve daha farklı etkinlikler düzenlemek üzere JAECOO CLUB’ı kuracak. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleşecek. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcılarına heyecan verici bir otomobilden daha fazlasını yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek. JAECOO markası, gerçekleştirdiği pazarlama hamlesiyle Türkiye’de bir otomobilin seçilmesi, satın alınması ve kullanılmasına kadar geçen tüm yaşam döngüsünü kapsayan bir hizmet sistemi kurdu. JAECOO böylece benzersiz modellerinin pazardaki satışını teşvik edecek.
“Türkiye’de Türkiye için” felsefesiyle yeni ürünler sunmaya devam edecek!
JAECOO her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek. Marka, gelecekte Türk kullanıcıların off-road SUV’lara yönelik farklı gereksinimlerini karşılamak için teknolojik yeniliği dayanak noktası ve marka yeniliğini itici güç olarak kullanacak. Bunun yanında JAECOO Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek.
Genel
Yeni eSprinter ve Sprinter, 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de


Bugüne kadarki en çok yönlü ve verimli tamamen elektrikli Mercedes-Benz eSprinter modelleri Avrupa’da satışa sunuldu. Yılın ikinci yarısından itibaren de Türkiye’de.
Çok sayıda yeni dijital ekstraya sahip eSprinter ve Sprinter, en güncel nesil MBUX dışında ek ve bazı durumlarda yeni ve daha da gelişmiş işlevlere sahip güvenlik ve destek sistemleriyle donatılıyor.
eSprinter 440 kilometreye (WLTP verisi) kadar menzil sağlıyor.
Hafif ticari araçların elektrikli ismi yeni Mercedes-Benz eSprinter yakında yollara çıkacak. Müşteriler için sağladığı katma değer, çok yönlülük ve esneklikle dikkat çeken, iki gövde tipi ve uzunluğu ile üç batarya boyutuna sahip yüksek taşıma kapasiteli yeni eSprinter farklı kullanım alanlarıyla öne çıkıyor. Daha fazla menzil ve daha fazla yük taşıma arasında tercih yapılabilen yeni eSprinter, 56 kWh veya 113 kWh kullanılabilir batarya kapasitesiyle Avrupa’da satışa sunuldu. 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de de satışa sunulacak yeni eSprinter’ın ürün gamına 81 kWh kapasiteli bir versiyon da eklenecek. Ayrıca ilerleyen dönemde ilk kez şasi kamyonet olarak da satışa sunulacak. Bu sayede de çok sayıda sektör için temel bir araç haline gelecek. Buna ek olarak, MBUX bilgi-eğlence sistemi, gelişmiş güvenlik ve destek sistemleri ve daha zengin bir donanım ile ilk kez akıllı, dijital bağlantı avantajı da sunuyor. Ayrıca eSprinter’da isteğe bağlı bir römork bağlantısı da olacak.


The new Mercedes-Benz eSprinter
The new Mercedes-Benz eSprinter
Çok yönlü ve verimli: Yeni Mercedes-Benz eSprinter
Verimlilik, menzil ve yük hacmi ile çok yönlü bir araç olarak öne çıkan yeni Mercedes-Benz eSprinter, çok sayıda teknik yenilik içermesinin yanında üç modülden oluşan yeni bir konsepti de esas alıyor. Böylece farklı uzunluk ve gövdelerle geliştirilme ve tasarlanma özgürlüğü sunuyor.
Tek tip bir gövde şeklinde tasarlanan ön modül, tüm yüksek voltajlı bileşenleri kapsıyor ve aks mesafesi ve batarya boyutundan bağımsız olarak değişiklik yapmadan tüm araç çeşitleriyle birleştirilebiliyor. Alandan tasarruf sağlayan entegre yüksek voltajlı batarya modülü gövdenin altında bulunuyor. Akslar arasındaki batarya konumu, sağlam batarya gövdesi ile yüksek voltajlı bataryanın en uygun şekilde yerleştirilmesini sağlıyor. Düşük ağırlık merkezi, yol tutuşu üzerinde olumlu bir etkiye sahip. Elektrik tahrikli arka aksa sahip arka modül de yeni eSprinter’ın tüm modellerinde kullanılıyor. Kompakt ve güçlü elektromotor da arka modüle entegre edilmiş durumda.


Mercedes-Benz eSprinter
Elektrikli güç-aktarma sistemleri ve yüksek voltajlı batarya
Yeni Mercedes-Benz eSprinter’daki elektrik tahrikli arka aks müşterilere; araç uzunlukları, maksimum brüt araç ağırlığı (4,25 tona kadar), çekme kapasiteleri (2 tona kadar) ve yük hacmi (maksimum 14 m³) açısından önemli avantajlar sağlıyor. Yeni eSprinter, her biri maksimum 100 ve 150 kW güç sağlayan verimli bir elektromotorla sunuluyor. Yeni sabit mıknatıslı senkron motor (PSM), özellikle yüksek verimliliğiyle öne çıkıyor. Müşteriler, menzil ve taşıma kapasitesi açısından kendi bireysel gereksinimlerine bağlı olarak yeni eSprinter için üç farklı batarya boyutu arasından seçim yapabiliyor (113 kWh, 81 kWh veya 56 kWh). WLTP döngüsüne dayalı bir simülasyonla hesaplanan elektrikli menzil 440 kilometreye kadar ulaşıyor (şehir içinde 500 kilometreye kadar). eSprinter’daki yeni DAUTO otomatik geri kazanım sistemi son derece verimli ve konforlu bir sürüş tarzı sağlıyor. Radardan, kameradan ve navigasyon verilerinden gelen bilgiler toplanarak işleniyor ve enerji geri-kazanım yoğunluğu gerçek zamanlı olarak sürüş koşullarına uyarlanıyor. Ayrıca ECO Assist işlevi ile, donanıma ve ülkeye bağlı olarak, önde bir aracın olup olmadığını, hız sınırının ne olduğunu veya ileride bir yokuşun olup olmadığını analiz ediyor ve ayağın gaz pedalından ne zaman çekilmesi gerektiğini gösterge panelinde belirtiyor. Ayrıca üç sürüş modu, maksimum konfor veya maksimum menzil arasında seçim yapma olanağı sağlıyor.
Mercedes-Benz hızlı sarj
Tüm Mercedes-Benz elektrikli van modelleri gibi yeni eSprinter da hem alternatif akım (AC) hem de doğru akım (DC) şarj olanağına sahip. Entegre şarj cihazı, hızlı şarj istasyonunda 115 kW’a kadar (isteğe bağlı) doğru akımla şarj olanağı sağlıyor. Böylece 56 kWh kapasiteli batarya, maksimum 115 kW ile yaklaşık 28 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e şarj oluyor. Kullanılabilir kapasitesi 113 kWh olan bataryanın şarj olması maksimum 115 kW ile yaklaşık 42 dakikaya sürüyor.
Geleneksel tahrikli yeni Mercedes-Benz Sprinter maksimum esneklik sunuyor
Yeni Mercedes-Benz Sprinter; arkadan itişli veya dört tekerlekten çekişli olmak üzere farklı güç aktarma türleriyle ve maksimum brüt araç ağırlığıyla (5,5 tona kadar) farklı sektörler ve kullanım alanlarının gereksinimlerini karşılıyor.
Yüksek verimlilik seviyesine sahip 2,0 litre hacimli dizel motorun (OM654) yanında seçilen modele ve güç aktarma tipine bağlı olarak 110 kW, 125 kW ve 140 kW olmak üzere dört farklı güç seçeneği bulunuyor. Güç aktarımını konforlu 9G-TRONIC otomatik şanzıman veya 6 vitesli manuel şanzıman sağlıyor.


Mercedes-Benz eSprinter
Mevcut MBUX nesli ve farklı dijital ekstralar
Hem eSprinter hem de Sprinter’da, 26 cm (10,25 inç) ekrana sahip, MBUX (Mercedes Benz Kullanıcı Deneyimi) bilgi-eğlence sisteminin en güncel nesli standart donanım olarak sunuluyor. Daha fazla konfor ve güvenliğe katkıda bulunan ek işlevlerle Sprinter ve eSprinter daha akıllı ve müşterilerin günlük yaşamlarını kolaylaştıran bir yapı sunuyor.
Yeni eSprinter, ayrıca MBUX sayesinde aktif menzil yönetimi ve bulut tabanlı hizmetler ve uygulamalarla akıllı navigasyonlu (elektrikli zekaya sahip navigasyon) elektromobil ekosistemine de entegre oluyor. Bu, şeffaflık ve mümkün olan en yüksek planlama güvenliği ile rahat bir yolculuk sağlıyor.


Mercedes-Benz eSprinter
Güvenlik ve destek sistemleri: Her durumda daha iyi destek
Yeni Sprinter ve eSprinter modellerinin güvenlik ve destek sistemleri, çoğu standart donanıma dahil olan ek ve bazı durumlarda yeni ve daha gelişmiş işlevlere sahip. Aktif Şerit Takip Asistanı, Kör Nokta Asistanı, ATTENTION ASSIST yorgunluk uyarısı, aracın üretim tarihinden itibaren yedi yıla kadar ücretsiz navigasyon verilerini içeren hız sabitleme özellikli Akıllı Hız Asistanı, panel vanlar ve minibüs için geri vites kamerası olmak üzere kapsamlı güvenlik ve destek işlevleriyle standart olarak donatılıyor. Ayrıca isteğe bağlı olarak, ilk kez, harekete geçerken aracın önündeki diğer yol kullanıcılarıyla çarpışmayı önleyen Harekete Geçme Bilgi Yardımcısı da sunuluyor. Bunun dışında N2 onaylı araçlar için standart, ancak diğer versiyonlarda opsiyonel olarak sunulan Yan Koruma Yardımcısı, yolcu tarafında tanımlı bir alanda yayaların ve bisikletlilerin daha iyi algılanmasına yardımcı oluyor. Rahat ve hızlı park etmek için park paketi kapsamında 360 derece kamera ve engellerin görünürlüğünü sağlayan yeni 3D ekran devreye giriyor. Bunun dışında opsiyonel dijital dikiz aynası, arka cam olmadığında veya araç uzun olduğunda bile arka tarafın rahat bir şekilde görülmesini sağlıyor.
-
Genel5 yıl önce
Toyota Corolla Hatchback Tanıtıldı, İŞTE FİYAT LİSTESİ!!
-
Genel6 yıl önce
İletişim
-
Genel6 yıl önce
Biz Kimiz?
-
Genel6 yıl önce
Reklam ve Sponsorluk
-
Genel6 yıl önce
Gizlilik politikası
-
Genel5 yıl önce
Bu Tarihi Not Edin! “30-31 Mayıs 2020”
-
Genel5 yıl önce
Renault’dan Kaçırılmayacak Kampanya: “Şimdi Al Eylül’de 750TL Taksitle Ödemeye Başla”
-
Genel5 yıl önce
Yaz tatili öncesi lastiklerinizi kontrol etmeyi ihmal etmeyin