Connect with us

Genel

Alfa Romeo’nun merakla beklenen ilk kompakt SUV’u

Sportifliği 21’inci yüzyıl için yeniden tanımlamaya hazırlanan ve “dönüşümü” simgeleyen Tonale, markanın DNA’sına sadık kalarak, ileri teknoloji çözümleri sunuyor.

Tonale, heyecan uyandıran yenilikçi tasarımının yanında; sınıfının en iyi performansı için Alfa Romeo tarafından geliştirilen Hibrit ve dört tekerlekten çekişli Şarj Edilebilir Hibrit (Plug-in Hybrid Q4) versiyonuyla dünya yollarına çıkmaya hazırlanıyor. 2‘inci seviye otonom sürüş özelliği, üst düzey güvenlik ve yenilikçi teknolojilerle donatılan Tonale, aynı zamanda otomotiv sektöründe gerçek bir yenilik olan, değiştirilemeyen dijital varlık (NFT) teknolojisini sunan ilk otomobil olarak da yaratacağı dönüşümün sinyalini veriyor.

Kurulduğu 1910 yılından bu yana sporcu DNA’sına sadık kalan Alfa Romeo, bağlanabilirlik ve elektrikliye geçiş çağına Tonale ile giriş yapıyor. İsmini, Alpler’in Stelvio Geçidi ile yakın ve bağlantılı olan görkemli zirveleri ve yıl boyunca yağan kar ile ünlü Tonale Geçidi’nden alan model, markanın DNA’sına sadık kalarak; 21. yüzyılın sportifliğini yeniden tanımlamaya hazırlanıyor. Tonale, aynı zamanda Alfa Romeo’nun ilk elektrikli ve ilk kompakt SUV’u olarak da önem arz ediyor.

Alfa Romeo için dönüşümün simgesi olan ve gerçek bir elektrikli sürüş deneyimi sunmaya hazırlanan Tonale, sınıfının en iyi performansı için Alfa Romeo tarafından geliştirilen hibrit ve dört tekerlekten çekişli şarj edilebilir (Plug-in Hybrid Q4) hibrit versiyon olmak üzere iki elektrik destekli model ve 2‘inci seviye otonom sürüş özelliği ile dünya yollarıyla buluşmaya hazırlanıyor.

Alfa Romeo’nun kompakt SUV segmentindeki yeni kozu, NFT (değiştirilemeyen dijital varlık) dijital sertifikasıyla satışa sunulan ilk otomobil olarak da fark yaratacak.

Konsept Otomobile Sadık, Kusursuz Alfa Romeo Tasarımı

Kompakt boyutları, eşsiz tasarımı ve Alfa Romeo’ya özgü benzersiz çizgileri taşıyan Tonale, İtalyan markanın mirasının ve yeni beklentilerin mükemmel uyumunu yansıtıyor. Alfa Romeo’nun manifestosuna uyguna olarak, her detayın sürücünün ihtiyaçlarına göre tasarlandığı otomobilde, ergonomi, yüksek kaliteli malzemeler ve hepsinden önemlisi eşsiz bir dinamizm sayesinde maksimum sürüş keyfi hedefleniyor. Kökenlerini aldığı konsept otomobilin tasarımına sadık kalan Tonale, özgün özellikleriyle markanın köklü mirası ile yenilikçi tasarım unsurları arasında mükemmel bir sentez oluşturuyor. Kompakt boyutlarıyla dikkat çeken model, 4,53 metre uzunluk, 1,84 m genişlik ve 1,6 m yüksekliğiyle Alfa Romeo’ya özgü, yenilikçi tasarım anlayışını yansıtırken, geçmişle gelecek arasında kusursuz bir uyum sergiliyor. Tasarımcıların “GT Line” ismini verdiği; otomobilin arkasından başlayarak farlara kadar uzanan ve Giulia GT’nin formlarından esinlenen çizgi aracın yan kısmına karakter verirken 8C Competizione gibi ikonik modelleri çağrıştıran zarif ve benzersiz bir görünüm kazandırıyor. Aracın önünde, özgün üçgen ızgara ve merkezi olarak konumlandırılan Alfa Romeo arması bulunuyor.

 

Yeni Tam-LED Uyarlanabilir Matrix’li “3+3” farlar, SZ Zagato veya Proteo konsept otomobillerini çağrıştırıyor. Üç modüllü farlar, otomobilin ön kısmında benzersiz bir görünüm oluştururken, gündüz sürüş farları, dinamik sinyaller ve “Karşılama ve Uğurlama” işlevleri ile her zaman en iyi aydınlatma koşullarını sunuyor. Üç modüllü far, hayatı kolaylaştıran ve sürüş güvenliğini destekleyen farklı teknolojileri de bünyesinde barındırıyor. Uyarlanabilir Sürüş Farı kısa farları hıza ve özel sürüş koşullarına göre ayarlıyor, ikinci modül “Parlamayan Uzun Far” işlevi ile diğer araç kullanıcılarının gözünde parlama yapmamak için önde ilerleyen ve/veya karşıdan gelen araçları otomatik olarak algılıyor ve üçüncü modül dönüş yönünü aydınlatarak etkin viraj aydınlatması sunuyor.

Bu teknolojiler, geleneksel halojen farlarla kıyaslandığında iki kat ışık yoğunluğu, daha düşük emisyon, daha fazla dayanıklılık ve enerji tasarrufu ile gelişmiş verimlilik seviyesi sunarken daha az göz yorgunluğu ile sürüş konforunu ve sürüş güvenliğini arttırıyor. Otomobilin çekiciliği ve dinamizmi, 8C Competizione tarzında arka cam kadar, “çevirmeli telefon kadranı” tarzındaki jantlar da Alfa Romeo tarzını yansıtıyor. Kabin içinde ise alüminyumun sağlamlığı ve Alcantara, deri koltukların sıcaklığı ve yumuşaklığı konforlu yolculuğu garanti ediyor. Üst düzey kalitedeki malzemelerin kombinasyonu, genç, şehirli ve dinamik kullanıcıların kişiliğini yansıtıyor. Tonale’nin “Teleskopik” gösterge paneli, Alfa Romeo stil matriksi ve 3 kollu spor direksiyon gibi detaylar, markanın ruhuna sadık kalarak; sürüş tutkunlarına dinamik bir iç mekan sunuyor.

NFT dijital sertifikalı ilk otomobil

Alfa Romeo, Tonale ile otomotiv sektöründe gerçek bir yenilik olan, değiştirilemeyen dijital varlık (NFT) teknolojisini de pazara sunuyor. Otomobili NFT ile dijital sertifikalandıran ilk otomobil üreticisi olan Alfa Romeo, her an kullanılabilen ve sürdürülebilir olan bu özel araç dışı özellikle markanın değişimindeki yenilikçi yönünü vurguluyor. Tonale’nin NFT sertifikası, müşterinin onayı ile aracın tüm verilerini kaydederek, uygun şekilde bakımının yapıldığını belgeleyerek ikinci el değerini yükseltecek bir etki yaratacak bir sertifika oluşturuyor. NFT sertifikası, ikinci el otomobil pazarında, kullanıcıların veya bayilerin güvenebileceği ek bir güvenlik kaynağı da oluşturacak.

İleri Teknoloji ve Elektrikli Çözümler

Tonale, markanın elektrikliye geçişinde giriş noktasını oluştururken, sportifliği 21’inci yüzyıl için yeniden icat ediyor, markaya ve DNA’sına da sadık kalıyor. Tonale ile Alfa Romeo’ya özel 160 HP’lik Hybrid VGT (Değişken Geometrili Turbo) motor sunuluyor. Motor gücünü 7 vitesli Alfa Romeo TCT çift kavramalı şanzıman üzerinden yola aktarırken 48 voltluk 15 kW, 55 Nm “P2” elektromotor, içten yanmalı motor kapalıyken tekerlekleri hareket ettiriyor. Sistemin ‘elektrikli sürüş’ işlevi, düşük hızlardaki sürüşlerde veya park-manevra anında elektrik modunda ilk hareket veya sürüşü mümkün kılıyor. Lansmanla birlikte, yine 7 vitesli Alfa Romeo TCT ve 48 volt “P2” elektromotorla 130 HP’lik hibrit versiyon da satışa sunuluyor.

0-100 km/s hızlanmasını sadece 6,2 saniyede tamamlayan özel 275 hp Plug-in Hybrid Q4 çekiş ile en yüksek performans seviyesi sunarken, tamamen elektrik modunda şehir içinde 80 km’ye varan menzile ulaşıyor. Plug-in Hybrid güç-aktarma sisteminde standart olan Q4 çekiş, benzersiz bir sürüş güvenliği ve keyfi sağlıyor. Ürün gamını 130 HP güç ve 320 Nm torka sahip 6 vitesli Alfa Romeo TCT çift kavramalı otomatik şanzıman ve önden çekiş sistemiyle eşleşmiş yeni 1,6 litre turbo dizel motor tamamlıyor.

Müşteri Odaklı Yeni Yaklaşım: En üst Seviyede Ürün ve Hizmet Kalitesi

Alfa Romeo, Tonale ile müşteri deneyimini yeniden tanımlayan ve markanın tüm ürün yelpazesini kapsayacak yeni hizmetler sunuluyor. Tonale ile başlayan bu sistemde aracın ana bileşenleri için 5 Yıl garanti sunulmaya başlanıyor. Tonale’nin hibrit versiyonundaki bataryalar için 8 yıl veya 150 Bin km garanti süresi de sunan Alfa Romeo, bu segmentin en iyi hizmetini de müşterileriyle buluşturuyor

Geniş Ekran ve Sezgisel HMI Arayüz

Alfa Romeo Tonale, segmentinde bir rekor olan toplam 22,5 inçlik 2 büyük ekrandan oluşan sofistike, smooth ve sezgisel bir kullanım sunan İnsan Makine Arayüzü’nden (HMI) oluşan yeni bir bilgi-eğlence sistemi sunuyor. Kişiselleştirilebilen Android işletim sistemi ve 4G bağlantılı kablosuz havadan (OTA) güncellemelerle yeni bilgi-eğlence sistemi her zaman güncel içerik, işlev ve hizmetler sunuyor. Gösterge panelinin ortasında, geleneksel “teleskopik” tasarımıyla, otomobilin tüm verilerine ve otonom sürüş teknolojileri ayarlarına erişim sağlayan tamamen dijital 12,3 inç TFT ekran bulunuyor. Gösterge ayrıca, Gelişmiş (Evolved), Rahatlatıcı (Relaxed) ve markanın ikonik renklerine sahip Gelenekçi (Heritage) olmak üzere üç seçenek halinde yeniden yapılandırılabiliyor. Ön konsolun ortasına yenilikçi 10,25 inçlik dokunmatik ekran güncel akıllı telefonlarla benzer kullanım arayüz ile kullanım kolaylığı sunuyor. Her kullanıcının kendine ait otomobil ayarlarının ve uygulamaların olduğu bir anasayfa oluşturabildiği, “Sürükle ve bırak” mantığı ile kullanılan arayüz kişiselleştirme, sezgisel bir kullanım sunma ve gelişmiş grafik bileşenler ile widget’lar ile çalışmak üzere geliştirilmiş olmasıyla dikkat çekiyor. Yatay kaydırma ile Alfa D.N.A., radyo, medya, telefon, uydu navigasyon, klima, bağlantılı hizmetler ve ADAS olmak üzere menülere ulaşılabiliyor.

  • Yeni ADAS sistemleri, 2’nci Seviye Otonom Sürüş

Tonale, sürüş keyfini engellemeden maksimum sürüş güvenliği sunmak üzere; hızlanma, fren ve şerit takibini otomatik yöneten 2’inci seviye otonom sürüş için yeni Alfa Romeo Gelişmiş Sürüş Destek Sistemleri (ADAS) ile donatıldı. Tonale, otomobilin çevresini dikey ve yanal olarak izleyen ön kamera ile “Akıllı Uyarlanabilir Hız Sabitleme” (IACC) ve “Şerit Ortalama” (LC) sistemlerini birleştirerek Seviye 2 otonom sürüşü mümkün kılıyor. Sistem, öndeki araçlarla güvenli bir mesafeyi korumak için otomobilin hızını otomatik olarak ayarlayan “Akıllı Uyarlanabilir Hız Sabitleme”, “Trafik İşareti Tanımlama Sistemi” ve “Akıllı Hız Sabitleme” sistemlerini kullanıyor. Entegre kamerayı kullanan sistem trafik işaretlerini algılıyor, bunları ekranda gösteriyor, sürücüyü mevcut hız sınırı konusunda uyarıyor ve sürücünün hızını tespit edilen sınıra düşürmesini öneriyor. Sürücü kabul ederse, hız sabitleyici ayarları otomatik olarak ayarlanıyor. Şerit Ortalama sistemi ise yoğun trafik koşullarında bile aracı şeridin ortasında tutmak için aracın yanal hareketini kontrol ediyor.

Güvenliğe Hizmet Eden Yenilikçi Sistemler

Yeni Alfa Romeo Tonale’de, günlük sürüş ihtiyaçlarına uygun, sürüşü kolaylaştıran aktif ve pasif güvenlik özellikleri birlikte yer alıyor. Ön, yan ve perde hava yastıklarının yanı sıra sürücü, araç ve yol arasındaki etkileşimi mükemmelleştiren yenilikçi donanım ve teknolojiler Tonale’de standart olarak sunuluyor. Yaya veya bisikletçiyi algılayarak sürücüyü tehlikeye karşı uyaran ve bir yaya veya bisikletli ile çarpışmayı önlemek veya etkilerini azaltmak için aracı tamamen durduran “Hassas Yol Kullanıcıları ile Otonom Acil Durum Fren” veya sürücü yorgunluğunu algılamak için aracın hareketlerini denetleyen “Sürücü Yorgunluk Algılama” gibi sistemler, Tonale’deki standart özelliklerden birkaçı olarak öne çıkıyor. Otomobilde ayrıca “Arka Koltuk Hatırlatma Uyarısı” da bulunuyor. Sistem, bagaj kapağından arka koltuğa yerleştirilen nesneleri algılayabiliyor. Kullanıcı aracı kilitlediğinde sistem sürücüyü uyarıyor ve ark koltukta bir nesne olduğunu hatırlatıyor. Tonale’de “Kör Nokta Algılama”, “Arka Çapraz Trafik Uyarısı”, gibi güvenlik unsurları da yer alıyor. Geri manevra anında, yandan gelen araçlara karşı sürücüyü uyaran “360° Görüşlü Kamera” ön ızgaraya, dikiz aynalarına ve bagaj kapağına entegre edilen dört adet yüksek çözünürlüklü kamera ile yakaladığı aracın çevresine ait görüntüyü kılavuz çizgileriyle birlikte 10,25 inçlik ekranda gösteriyor.

Hibrit Versiyonların Tüm Özellikleri

Yeni 4 silindirli turbo beslemeli motor, termodinamiği optimize etmek ve yakıt tüketiminden tasarruf etmek için hibrit kullanıma en uygun olacak şekilde tasarlandı. Miller döngüsünde çalışan motor; yüksek sıkıştırma oranına (12.5:1); kompakt yanma odalarıyla yeni bir silindir kafasına, çift değişken supap zamanlaması ve özel “yüksek devirli” emme portlarına sahip. Ayrıca 350 barlık tamamen yeni yüksek basınçlı direkt enjeksiyon sistemiyle donatılıyor. Alfa Romeo için özel olarak tasarlanan 160 HP’lik versiyon, yüksek verimlilik seviyesini korurken, daha düşük devirlerde yüksek gaz tepkisi ve daha sportif bir sürüş için yüksek yeni bir değişken geometrili turbo besleme ile donatılıyor. Giriş seviyesi versiyon 130 HP güç ve 240 Nm tork üretiyor.

Tonale, sadece elektromotoru kullanarak çeşitli sürüş senaryolarında çalışabiliyor:

  • e-Creeping, düşük hızlarda aracın hareketini tamamen elektrikli motor ile gerçekleştiriyor.
  • e-Launch, çalışma anında sadece elektri motorun kullanımını sağlıyor.
  • e-Queueing, otomobilin trafik sıkışıklığında “dur-kalk” düzeninde ilerlemesini sağlıyor.
  • e-Park, park etme manevralarını kolay, pratik ve sessiz hale getiriyor.

 

 

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Yeni eSprinter ve Sprinter, 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de

Bugüne kadarki en çok yönlü ve verimli tamamen elektrikli Mercedes-Benz eSprinter modelleri Avrupa’da satışa sunuldu. Yılın ikinci yarısından itibaren de Türkiye’de.

Çok sayıda yeni dijital ekstraya sahip eSprinter ve Sprinter, en güncel nesil MBUX dışında ek ve bazı durumlarda yeni ve daha da gelişmiş işlevlere sahip güvenlik ve destek sistemleriyle donatılıyor.

eSprinter 440 kilometreye (WLTP verisi) kadar menzil sağlıyor.

Hafif ticari araçların elektrikli ismi yeni Mercedes-Benz eSprinter yakında yollara çıkacak. Müşteriler için sağladığı katma değer, çok yönlülük ve esneklikle dikkat çeken, iki gövde tipi ve uzunluğu ile üç batarya boyutuna sahip yüksek taşıma kapasiteli yeni eSprinter farklı kullanım alanlarıyla öne çıkıyor. Daha fazla menzil ve daha fazla yük taşıma arasında tercih yapılabilen yeni eSprinter, 56 kWh veya 113 kWh kullanılabilir batarya kapasitesiyle Avrupa’da satışa sunuldu. 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de de satışa sunulacak yeni eSprinter’ın ürün gamına 81 kWh kapasiteli bir versiyon da eklenecek. Ayrıca ilerleyen dönemde ilk kez şasi kamyonet olarak da satışa sunulacak. Bu sayede de çok sayıda sektör için temel bir araç haline gelecek. Buna ek olarak, MBUX bilgi-eğlence sistemi, gelişmiş güvenlik ve destek sistemleri ve daha zengin bir donanım ile ilk kez akıllı, dijital bağlantı avantajı da sunuyor. Ayrıca eSprinter’da isteğe bağlı bir römork bağlantısı da olacak.

The new Mercedes-Benz eSprinter
The new Mercedes-Benz eSprinter

Çok yönlü ve verimli: Yeni Mercedes-Benz eSprinter

Verimlilik, menzil ve yük hacmi ile çok yönlü bir araç olarak öne çıkan yeni Mercedes-Benz eSprinter, çok sayıda teknik yenilik içermesinin yanında üç modülden oluşan yeni bir konsepti de esas alıyor. Böylece farklı uzunluk ve gövdelerle geliştirilme ve tasarlanma özgürlüğü sunuyor.

Tek tip bir gövde şeklinde tasarlanan ön modül, tüm yüksek voltajlı bileşenleri kapsıyor ve aks mesafesi ve batarya boyutundan bağımsız olarak değişiklik yapmadan tüm araç çeşitleriyle birleştirilebiliyor. Alandan tasarruf sağlayan entegre yüksek voltajlı batarya modülü gövdenin altında bulunuyor. Akslar arasındaki batarya konumu, sağlam batarya gövdesi ile yüksek voltajlı bataryanın en uygun şekilde yerleştirilmesini sağlıyor. Düşük ağırlık merkezi, yol tutuşu üzerinde olumlu bir etkiye sahip. Elektrik tahrikli arka aksa sahip arka modül de yeni eSprinter’ın tüm modellerinde kullanılıyor. Kompakt ve güçlü elektromotor da arka modüle entegre edilmiş durumda.

Mercedes-Benz eSprinter

Elektrikli güç-aktarma sistemleri ve yüksek voltajlı batarya

Yeni Mercedes-Benz eSprinter’daki elektrik tahrikli arka aks müşterilere; araç uzunlukları, maksimum brüt araç ağırlığı (4,25 tona kadar), çekme kapasiteleri (2 tona kadar) ve yük hacmi (maksimum 14 m³) açısından önemli avantajlar sağlıyor. Yeni eSprinter, her biri maksimum 100 ve 150 kW güç sağlayan verimli bir elektromotorla sunuluyor. Yeni sabit mıknatıslı senkron motor (PSM), özellikle yüksek verimliliğiyle öne çıkıyor. Müşteriler, menzil ve taşıma kapasitesi açısından kendi bireysel gereksinimlerine bağlı olarak yeni eSprinter için üç farklı batarya boyutu arasından seçim yapabiliyor (113 kWh, 81 kWh veya 56 kWh). WLTP döngüsüne dayalı bir simülasyonla hesaplanan elektrikli menzil 440 kilometreye kadar ulaşıyor (şehir içinde 500 kilometreye kadar). eSprinter’daki yeni DAUTO otomatik geri kazanım sistemi son derece verimli ve konforlu bir sürüş tarzı sağlıyor. Radardan, kameradan ve navigasyon verilerinden gelen bilgiler toplanarak işleniyor ve enerji geri-kazanım yoğunluğu gerçek zamanlı olarak sürüş koşullarına uyarlanıyor. Ayrıca ECO Assist işlevi ile, donanıma ve ülkeye bağlı olarak, önde bir aracın olup olmadığını, hız sınırının ne olduğunu veya ileride bir yokuşun olup olmadığını analiz ediyor ve ayağın gaz pedalından ne zaman çekilmesi gerektiğini gösterge panelinde belirtiyor. Ayrıca üç sürüş modu, maksimum konfor veya maksimum menzil arasında seçim yapma olanağı sağlıyor.

Mercedes-Benz hızlı sarj

Tüm Mercedes-Benz elektrikli van modelleri gibi yeni eSprinter da hem alternatif akım (AC) hem de doğru akım (DC) şarj olanağına sahip. Entegre şarj cihazı, hızlı şarj istasyonunda 115 kW’a kadar (isteğe bağlı) doğru akımla şarj olanağı sağlıyor. Böylece 56 kWh kapasiteli batarya, maksimum 115 kW ile yaklaşık 28 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e şarj oluyor. Kullanılabilir kapasitesi 113 kWh olan bataryanın şarj olması maksimum 115 kW ile yaklaşık 42 dakikaya sürüyor.

 

Geleneksel tahrikli yeni Mercedes-Benz Sprinter maksimum esneklik sunuyor

Yeni Mercedes-Benz Sprinter; arkadan itişli veya dört tekerlekten çekişli olmak üzere farklı güç aktarma türleriyle ve maksimum brüt araç ağırlığıyla (5,5 tona kadar) farklı sektörler ve kullanım alanlarının gereksinimlerini karşılıyor.

 

Yüksek verimlilik seviyesine sahip 2,0 litre hacimli dizel motorun (OM654) yanında seçilen modele ve güç aktarma tipine bağlı olarak 110 kW, 125 kW ve 140 kW olmak üzere dört farklı güç seçeneği bulunuyor. Güç aktarımını konforlu 9G-TRONIC otomatik şanzıman veya 6 vitesli manuel şanzıman sağlıyor.

Mercedes-Benz eSprinter

Mevcut MBUX nesli ve farklı dijital ekstralar

Hem eSprinter hem de Sprinter’da, 26 cm (10,25 inç) ekrana sahip, MBUX (Mercedes Benz Kullanıcı Deneyimi) bilgi-eğlence sisteminin en güncel nesli standart donanım olarak sunuluyor. Daha fazla konfor ve güvenliğe katkıda bulunan ek işlevlerle Sprinter ve eSprinter daha akıllı ve müşterilerin günlük yaşamlarını kolaylaştıran bir yapı sunuyor.

 

Yeni eSprinter, ayrıca MBUX sayesinde aktif menzil yönetimi ve bulut tabanlı hizmetler ve uygulamalarla akıllı navigasyonlu (elektrikli zekaya sahip navigasyon) elektromobil ekosistemine de entegre oluyor. Bu, şeffaflık ve mümkün olan en yüksek planlama güvenliği ile rahat bir yolculuk sağlıyor.

Mercedes-Benz eSprinter
Güvenlik ve destek sistemleri: Her durumda daha iyi destek

Yeni Sprinter ve eSprinter modellerinin güvenlik ve destek sistemleri, çoğu standart donanıma dahil olan ek ve bazı durumlarda yeni ve daha gelişmiş işlevlere sahip. Aktif Şerit Takip Asistanı, Kör Nokta Asistanı, ATTENTION ASSIST yorgunluk uyarısı, aracın üretim tarihinden itibaren yedi yıla kadar ücretsiz navigasyon verilerini içeren hız sabitleme özellikli Akıllı Hız Asistanı, panel vanlar ve minibüs için geri vites kamerası olmak üzere kapsamlı güvenlik ve destek işlevleriyle standart olarak donatılıyor. Ayrıca isteğe bağlı olarak, ilk kez, harekete geçerken aracın önündeki diğer yol kullanıcılarıyla çarpışmayı önleyen Harekete Geçme Bilgi Yardımcısı da sunuluyor. Bunun dışında N2 onaylı araçlar için standart, ancak diğer versiyonlarda opsiyonel olarak sunulan Yan Koruma Yardımcısı, yolcu tarafında tanımlı bir alanda yayaların ve bisikletlilerin daha iyi algılanmasına yardımcı oluyor. Rahat ve hızlı park etmek için park paketi kapsamında 360 derece kamera ve engellerin görünürlüğünü sağlayan yeni 3D ekran devreye giriyor. Bunun dışında opsiyonel dijital dikiz aynası, arka cam olmadığında veya araç uzun olduğunda bile arka tarafın rahat bir şekilde görülmesini sağlıyor.

 

Continue Reading

Genel

YENİ PEUGEOT 9X8, 2024 SEZONUNDA PERFORMANSINI ZİRVEYE TAŞIYACAK!

2024 PEUGEOT 9X8 tamamen yeni giydirmeye sahip yeni bir siluetle sahneye çıkıyor. Binlerce kilometrelik testi tamamlayan Team Peugeot TotalEnergies, 21 Nisan’da düzenlenecek olan 2024 FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nın ikinci turu 6 Saat Imola’da ilk kez yarışacak 2024 PEUGEOT 9X8 aracını tanıttı. PEUGEOT Sport ekibi, takımların önde 29 cm ve arkada 34 cm genişlikte daha etkili bir lastik kurulumu kullanmasına olanak tanıyan düzenleme değişikliğinden en iyi şekilde yararlanmak üzere PEUGEOT 9X8’in aerodinamiğini uyarladı ve PEUGEOT 9X8 artık bir arka spoylere sahip. Bununla birlikte aracın gövde yapısının yüzde 90’ı korundu. Peugeot Design ve PEUGEOT Sport, üst üste üç yıldır birlikte çalışarak Peugeot ekipleri tarafından özel olarak tasarlanan çok özel bir dış görünüme imza attı. Yeni görünümde markanın hız, esneklik ve gücünün simgesi Aslan logosu tasarımın merkezinde yer alıyor.

Team Peugeot TotalEnergies, yeni yarış otomobili 2024 PEUGEOT 9X8’i tanıttı. 2024 FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nın ikinci yarışı olan Imola’da ilk kez yarışacak olan PEUGEOT 9X8, yerini aldığı modele göre çeşitli geliştirmelerle bayrağı devralıyor. Geçtiğimiz sezon boyunca yarışan 2023 PEUGEOT 9X8, Le Mans’ta son derece iddialı bir performans elde etmişti.  Monza’da üçüncülükle ilk podyumuna çıkan 2023 PEUGEOT 9X8, FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonasında geçirdiği ilk tam sezonun ardından 2024 sezonunun açılış yarışı olan Losail’i de büyük oranda önde tamamladı. Şimdi ise ekip, 9 üretici ve 19 prototipin kıyasıya yarıştığı Hypercar sınıfının en iddialı otomobillerinden biri olarak görülen PEUGEOT 9X8’i çok sayıda önemli güncellemeyle optimize etti.

PEUGEOT 9X8’in ilk versiyonu, 2020/2021 sezonundaki teknik düzenlemeleri karşılayacak şekilde tasarlandı. Ancak otomobilin tasarım aşaması ile 2022 yazındaki tanıtım arasında kurallar değişti. Bu durum da belirli alanlardaki performans iyileştirmelerini beraberinde getirdi. Buna bağlı olarak otomobilin potansiyelini en üst düzeye çıkarmak ve Team Peugeot TotalEnergies tarafından belirlenen iddialı hedeflere ulaşmak adına bazı tasarım ayrıntıları revize edildi.

“Çok sayıda güncelleme ve iyileştirme içeriyor”

2024 PEUGEOT 9X8’in optimizasyonları ile ilgili değerlendirmelerde bulunan PEUGEOT Sport Teknik Müdürü Olivier Jansonnie, ”Artık geçerli olmayan seçimler yapmıştık. Oluşan performans farkını 2023 yılındaki Performans Dengesi (BOP) yeterince dengelemedi. Aslında ana fikir, rakiplerimizin otomobil tasarımına benzer bir tasarıma dönmek ve böylece BOP açısından buna eşdeğer karşılık görmekti. Bu nedenle 31/31cm ile tüm tekerleklerde aynı lastik genişliğini kullanmayı bıraktık. Bunun yerine önde 29 cm ve arkada 34 cm lastik tercih ettik. Açık konuşmak gerekirse, aynı şasiye sahip ve yeni bir otomobil değil. Ancak çok sayıda güncelleme ve iyileştirme içeriyor. Lastiklerin etkili bir şekilde çalışabilmesi için PEUGEOT 9X8’in ağırlık merkezini değiştirmek zorunda kaldık. Bu da bazı bileşenlerin hareket etmesi ve diğerlerinin daha hafif hale getirilmesi anlamına geliyordu. Daha iyi bir aerodinamik dengeye sahip olmak için aerodinamik yükleri yeniden dağıtmamız gerekti. Bu da üstyapı bileşenlerinin yaklaşık yüze 90’ını yeniden tasarlamamızı gerektirdi ve en önemlisi de arka kanadı ekledik. Ayrıca yeni homologasyon ile bazı güvenlik ve performans iyileştirmelerini hayata geçirdik” dedi

Mart 2023’te, 2024 sezonu için araçta bazı radikal iyileştirmeler yapma kararı alındı. PEUGEOT Sport ekibi, 2023 WEC sezonuna katılırken aracı yeniden tasarlamak için yorulmadan çalıştı. Proje içinde proje olmasının ekibin iş yükünü oldukça artırdığını dile getiren Olivier Jansonnie, “Team Peugeot TotalEnergies’in bağlılığına ve çabasına güvendik. Bu çabanın sonucunu göstermek için heyecanlıyız. Hedefimiz ön sıralarda yer almak, podyum için ve galibiyet için mücadele etmek” dedi.

Bu güncellemeler aynı zamanda Peugeot Sport ile dört yıl önce başlayan iş birliğini sürdürme fırsatı da sağladı.  PEUGEOT Tasarım Müdürü Matthias Hossann, “Peugeot’nun 2022 FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nda dönüşünü simgeleyen zarif ve sade bir tasarımla başladık. Sonrasında görsel sanatçı Demsky tarafından hem 24 Saat Le Mans yarışının yüzüncü yılını, hem de PEUGEOT’nun Le Mans’taki üçlü zaferinin 30. yıldönümünü kutlayan 2023 dış tasarımın ardından bu sefer Aslan Başını farklı ölçeklerde kullandığımız bir tasarımla ortaya çıktık. Bir aslan sürüsünü simgeleyen bu grafik tasarım, dayanıklılık yarışlarının değerlerini mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Takım ruhunu ve takımdaki yetenek zenginliğini öne çıkarmak istedik. Tasarım, siyah, gri, beyaz ve kriptonit olmak üzere PEUGEOT Sport renk kartelasından alınan farklı boyutlarda renklerden oluşuyor. Bu tema, PEUGEOT’nun grafik tasarım ekibi tarafından geliştirilen yaşam tarzı ürünlerinde de aynı şekilde kullanılıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Team Peugeot TotalEnergies’in kaydettiği gelişmeyi gözler önüne seren 2024 PEUGEOT 9X8’in 2023 versiyonu, FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nın açılış yarışı Katar 1812 km’de son kez sahneye çıktı ve 21 Nisan tarihinde FIA WEC sezonunun ikinci turu olan 6 Saat Imola yarışında yerini 2024 versiyonuna bırakmaya hazırlanıyor. PEUGEOT 2011 yılında Imola’daki Autodromo Enzo e Dino Ferrari yarışında nefes kesen çifte zaferle hafızalarda yer etmişti.

PEUGEOT CEO’su Linda Jackson, “Team Peugeot TotalEnergies’in FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nda yarıştığı ilk yıl olan 2023, tüm zorluklara rağmen takımın şekillenmesi ve tutkusunu göstermesi açısından herkes için önemli bir deneyim oldu. 2024 yılı için de hedefimiz aynı; yarış kazanmak. Bu yıl zorlu bir rekabet ortamı olacak. Bunu biliyoruz. Ancak ekibimiz, PEUGEOT 9X8’in markanın değerlerini mükemmel şekilde yansıtan 2024 versiyonunu geliştirmek için çok çalıştı. Team Peugeot TotalEnergies, enerjisi ve çabasıyla göz doldurdu. Dayanıklılık yarışlarındaki bu yeni dönemin parçası olmaktan gurur duyuyoruz ve motor sporlarında iz bırakmak istiyoruz” sözleriyle görüşlerini aktardı.

Yeni PEUGEOT 9X8’i değerlendiren Stellantis Motorsport Kıdemli Başkan Yardımcısı Jean-Marc Finot, “Öncelikle tüm PEUGEOT Sport ekibine çalışmalarından dolayı tebrik ve teşekkür ediyorum. 2023 sezonunda yarışırken, rekor sürede aracın bir kısmını yeniden tasarlamak gerçekten de küçümsenecek bir başarı değil. PEUGEOT 9X8, aslında LMH’de önde ve arkada eşit boyutta lastiklerin zorunlu olduğu 2020/2021 düzenlemelerini karşılamak üzere tasarlandı. Ancak bu arada kurallar değişti. Böylece rakiplerimizden bazıları arkada daha büyük lastikler kullanabildi. Aslında BoP’nin yapısal tasarımımızı dengelemek için yeterli olacağını düşünmüştük, ancak durum böyle olmadı. Bu nedenle otomobilin bir kısmını yeni lastik boyutlarına uyum sağlayacak şekilde yeniden tasarlamamız gerekti. Böylece aracın ağırlık merkezini kaydırdık, aerodinamik yüklerin dağılımını değiştirdik, bir arka kanat ekledik, daha hafif parçalar ürettik. Simülasyonlarımız ve ilk pist testlerimiz aracın daha fazla performansa sahip olduğunu gösterdi. Bu nedenle, minimum ağırlık ve maksimum güçle BoP sınırına yaklaşmadan ön sıralarda yer almayı umuyoruz” dedi.

 

Continue Reading

Genel

  Hollandalı Carver Türkiye’de Satışa Çıkıyor!  

Mikromobilite çözümleri konusunda Avrupa’nın önde gelen markalarından Carver, Türkiye’de GRS Automobility güvencesiyle satışa çıkıyor. Test sürüşleri ve ön sipariş süreci başlayan Hollandalı marka iki farklı model ve iki farklı alt donanım seviyesiyle Nisan ayında yollarla buluşacak. 1+1 oturma düzeni, yüzde yüz elektrikli yapısı ve kompakt boyutlarıyla şehir içindeki mobilite ihtiyaçlarını keyfe çevirecek Carver, Dinamik Araç Kontrol (DVC) sistemi sayesinde tıpkı motosikletlerdeki gibi 45 derece açıda yana yatabiliyor. Carver Cargo ise filolar ve KOBİ sahipleri için üst düzey bir alternatif haline gelecek.

Kayak’taki dönüş tekniği “carving” kelimesinden ilham alarak Hollanda’da 1994 yılında serüvenine başlayan ve geçen sene “En İyi Mikromobilite Elektrikli Aracı” seçilen Carver markası, ülkemizde de trafikte seyir keyfi verecek yeni bir yol arkadaşı olmaya aday olacak gibi görünüyor. Test sürüşleri ve ön sipariş süreci başlayan iki farklı donanım seviyesi ile gelen Carver S+ Carver R+ ve lojistiğe yönelik Carver Cargo modelleri, şehir içinde yolculukları pratik hale getirecek.

Yalnızca 98cm genişliği, 1+1 oturma düzeni, 75 litrelik bagaj hacmiyle eğlenceli, akıllı ve ekonomik seyahat çözümler sunan yüzde yüz elektrikli Carver’ın S+ modeli, 80 km/s son hız, 100 km menzil ve 3 saatte yüzde 80 şarj özellikleriyle öne çıkıyor. Carver R+ modeli ise 45 km/s son hızıyla 130 km menzil ile şehir içi ulaşımda çok ciddi bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Tüm modelleri B sınıfını ehliyet ile kullanılabilirken dileyenler Carver R+ modelini B motosiklet ehliyetiyle de kullanabilecekler. Carver’ı rakiplerinden ayıran en büyük unsur ise “Dinamik Araç Kontrol” sistemi sayesinde tıpkı motosikletlerde olduğu gibi virajlarda 40 derece açıda yana yatabilmesi. Böylelikle çok daha güvenli ve stabil bir sürüş deneyimi sağlıyor. Kapalı yapısı ve yüksek dayanımlı şasisi sayesinde motosikletlerden daha güvenli ve konforlu yolculuk vaat eden Carver açılabilir tavan ve müzik sistemi de sunuyor.

Carver Cargo ise 500 litrelik bagaj alanıyla filolar, kargo şirketleri ve KOBİ sahipleri için üst düzey alternatif haline gelecek gibi görünüyor. Her üç model Nisan ayında Türkiye yollarıyla buluşmayı bekliyor. Test sürüşü ve ön sipariş için İstanbul Kâğıthane’deki GRS Automobility Showroomu, 444 77 48 iletişim numarası veya carverturkiye.com web adresi üzerinden erişim sağlanabiliyor.

 

Continue Reading

Trending

Copyright © 2017 Zox News Theme. Theme by MVP Themes, powered by WordPress.