Genel
%100 Elektrikli Yeni Renault Zoe Türkiye’de Yola Çıkmaya Hazır!
Avrupa’nın en çok tercih edilen elektrikli otomobili unvanını taşıyan yeni Renault ZOE’nin, daha uzun menzil, daha fazla sürüş konforu, birinci sınıf enerji verimliliği ve şarj çeşitliliği sunan üçüncü nesli Aralık ayına özel 349.900 TL’lik indirimli fiyatıyla satışa çıktı.
Elektrikli araç teknolojisinin öncüsü Renault’nun, bu alandaki amiral gemisi ZOE’nin üçüncü nesli Türkiye yollarına çıkıyor. İlk kez 2012 yılında Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtılan ZOE, Avrupa çapındaki 60’tan fazla ödül ile markanın elektrikli araç geliştirme stratejisi için önemli bir kilometre taşı niteliği taşıyor. Her bir AC (alternatif akım) terminalinden 22 kW’a kadar güç beslemesi alabilen ZOE, ilk neslinin lansmanından bu yana halka açık alanlardaki şarj noktalarında en hızlı şarj edilen elektrikli araç olma özelliği taşıyor.
Mühendisliğinden montaj ve satış ağlarına kadar 30 binden fazla insanın emeğinin ürünü olan Yeni ZOE, WLTP (Küresel Uyumlu Hafif Araç Test Prosedürü) döngüsünde 395 kilometreye kadar menzil ve doğru akımla (DC) şarj edilebilen 52 kWh batarya sayesinde daha kısa şarj süresi sunuyor.
Elektrikli mobilite alanında Renault Grubu’nun 10 yılı aşkın deneyiminin bir ürünü olan otomobil 80 kW motoruyla sürüş keyfini artırırken; Mod B, e-shifter, auto-hold fonksiyonlu elektrikli park freni, kablosuz şarj ünitesi gibi yenilikleri de bünyesinde bulunduruyor. Sürücünün fren pedalı kullanmasına neredeyse hiç ihtiyaç bırakmayan Mod B sürücünün gaz pedalından ayağını çektiğinde aracın yavaşlamasını sağlarken, farklı sürüş modları için mekanik vites kolunun yerini e-shifter alıyor. Bünyesinde bulundurduğu tüm yeniliklerle birlikte artırılmış güvenliği de kullanıcılarına sunan Yeni ZOE, birçok İleri Sürüş estek Sistemini de (ADAS) sahip.
%100 elektrikli motorunun yanında çevre dostu malzemelerden üretilen Yeni ZOE’de, yolcu bölmesindeki görünür parçalar dahil %100 geri dönüştürülmüş sentetik malzemeler kullanıldı. Sınıfının en geniş arka koltuk alanına sahip otomobil, 338 litrelik geniş bir bagaj hacmini de kullanıcısıyla buluşturuyor.
“Yeni ZOE büyüyen elektrikli araç pazarında bize güç katacak”
Renault Grubu’nun elektrikli araç alanında öncü konumunu sürdürdüğünü vurgulayan Renault MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş, şunları kaydetti:
“Elektrikli araç pazarında referans noktası olan ZOE, Ocak-Kasım döneminde 84 binden fazla adetle Avrupa’da en çok satan elektrikli otomobil unvanını elinde bulunduruyor. Ülkemizde de elektrikli otomobil dendiğinde akıllara ilk gelen modellerden olan ZOE’nin yeni neslini Türk tüketicisiyle buluşturmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Üçüncü nesil ZOE, daha modern ve çekici yeni yüz, artan menzil, sürüş güvenliği ve konforunu artıran teknolojiler, rakipsiz şarj çeşitliliği, birinci sınıf enerji verimliliği, kalite ve geri dönüşüm odaklı iç tasarım gibi özellikleriyle çıtayı daha da ileriye taşıyor. Yeni ZOE gibi tüketicinin bir otomobilden beklediği her şeyi sunan elektrikli otomobillerin giderek büyüyen pazarda gücümüze güç katacağını umuyoruz.”
Karakteristik dış tasarım
Yeni ZOE’de, önceki neslin yumuşak hatlarının yerini dikkat çeken ve daha geniş oturma alanı sunan karakteristik bir tasarım alıyor. Tamamen yeniden tasarlanmış ön tamponda, krom detaylarla çevrelenmiş sis farları bulunuyor. Tamponun yeni şekli, ızgaradaki ve sis farlarının çevresindeki krom detaylarla aracın alt kısmına yepyeni bir görünüm kazandırıyor. Yeni ön difüzörler aracın hava akış sirkülasyonunu geliştiriyor. Bu durum, Yeni ZOE’nin aerodinamik özelliklerine önemli ölçüde katkı sağlıyor. Mavi bir hatla çevrelenmiş Renault elmas logosu, şarj soketini başarıyla gizliyor. Yeni ZOE’nin %100 LED farları, tüm yeni Renault modellerinin göz alıcı C şekline sahip.
Yeni ZOE, Boğaz mavisinin de aralarında bulunduğu 6 farklı renk seçeneğini kullanıcılarının beğenisine sunuyor.
Kullanıcı deneyimini daha ileriye taşıyan teknolojiler
Yeni ZOE’de yeniden tasarlanmış sürüş paneli, işlevsel konsolu, multimedya sistemi ve mat dokuya sahip yumuşak iç malzemesi araç içindeki şık ve rahat ambiyansa katkıda bulunuyor. Sürüş yardımcılarından 10 inç sürücü ekranına, Renault EASY LINK multimedya sistemine ve yeni Mod B gibi tüm sistemler, günlük sürüşleri daha kolay ve keyifli hale getirmek için tasarlandı.
Sınıfında rakipsiz çözünürlük ve işlevselliğe sahip 10 inç sürücü ekranı sunan yeni ZOE, aynı zamanda orta konsol boyunca uzanan 7 inç dokunmatik ekranı sayesinde çeşitli sürüş yardımcılarından 10 inç sürücü ekranındaki renklerin özelleştirilmesine kadar araçla ilgili ana ayarları kontrol ediyor.
Kalite ve geri dönüşüm odaklı iç tasarım
Yeni ZOE’nin çevre dostu yapısı, %100 elektrikli motorunun da ötesine geçiyor. Otomobil, geri dönüşüm ilkelerine göre üretilmiş döşemeleri ve geri dönüştürülmüş polipropilenden üretilmiş parçaları gibi, yolcu bölmesindeki görünür parçalar dahil %100 geri dönüştürülmüş sentetik malzemeler içeriyor. Yeni ZOE %100 geri dönüştürülmüş kumaştan üretilmiş döşemeler sunuyor. Bu döşeme kumaşı plastik şişe (PET) ve kumaş artıklarından (yeni kumaşların kesilmesinden kalan artık kumaş parçaları) üretiliyor.
Aile ihtiyaçlarını da karşılıyor
Güç aktarma organlarının az yer kaplaması sayesinde, yeni ZOE’de arka koltuktaki yolcular sınıfının en geniş arka koltuk alanının keyfini çıkarabiliyor. 338 litre bagaj ve katlanır koltuklar ise, taşıma kapasitesini daha da artırıyor. Yeni ZOE, yaşam ve kullanım alanlarıyla bir ailenin tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor.
Şarj çeşitliliğinde rakipsiz
Yeni ZOE, WLTP döngüsünde 395 kilometreye kadar menzil sunan 52 kWh gücündeki Z.E. 50 batarya ile donatıldı. Otomobilin üçüncü nesliyle birlikte, araçta artık evde veya yolda kullanılabilen alternatif akımlı şarj seçeneklerine ek olarak doğru akımlı hızlı şarj seçeneği de sunuluyor.
Her bir AC (alternatif akım) terminalinden 22 kW’a kadar güç beslemesi alabilen ZOE, ilk neslinin lansmanından bu yana halka açık alanlardaki şarj noktalarında en hızlı şarj edilen elektrikli araç oldu. ZOE’nin bu çeşitliliği sunmasını Caméléon şarj ünitesi sağlıyor. Renault, şarj ve sürüş için iki ayrı elektrik devresi kullanmak yerine her iki işlem için de aynı elektronik ünitelerinin kullanılabilmesini başararak düşük maliyetle esnek şarj imkânı sağlıyor.
Yeni ZOE artık, doğru akımla (DC) tasarlanmış bir şarj kontrol ünitesine sahip. Elektrikli güç aktarma sistemi ile akünün ortasına monte edilen bu yeni ve tamamen Renault’ya ait şarj kontrol ünitesi, aracın DC terminallerde 50 kW ile şarj edilebilmesini sağlıyor.
Birinci sınıf enerji verimliliği
Yeni ZOE’nin artan menzilinde, Z.E. 50 batarya kapasitesindeki artışın yanı sıra enerji verimliliğini artırmak amacıyla araç tasarımında gerçekleştirilen bazı optimizasyonlar da büyük rol oynuyor. Yeni ZOE, pazardaki en iyi batarya kapasitesi / menzil oranlarından birini sunuyor. Yeni ZOE ile yapılan her frenleme, kinetik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürerek akünün şarj edilmesine katkıda bulunuyor. Ayrılmış (dekuple) fren sistemi kullanılması, enerjinin ısı biçiminde dağıtılmasına yol açan disk frenlerle donatılmış mekanik sistemin aksine, rejeneratif frenlemenin en etkin şekilde gerçekleşmesine olanak sağlıyor.
Güvenlikten ödün vermeyen bir sürüş keyfi
Aracın elektrik mimarisi, standart sunulan dijital gösterge panelini ve pek çok İleri Sürüş Destek Sistemini (ADAS) barındıracak biçimde tamamen yeniden tasarlandı. %100 LED aydınlatma sistemi, aynı enerji tüketimiyle halojen aydınlatmadan %75 daha fazla parlaklık sunuyor.
Yeni ZOE, sürücünün fren pedalı kullanmasına neredeyse hiç ihtiyaç bırakmayan yeni bir sürüş modu ile geliyor. Mod B etkinleştirildiğinde, sürücü gaz pedalını bırakır bırakmaz araç çok daha çabuk yavaşlıyor. Mod B özellikle şehir içinde veya yavaş trafikte sürüşü kolaylaştırıyor.
Elektrik motoru nedeniyle Yeni ZOE’de vites kutusu ve kavrama bulunmasa da, geri vitesi seçmek veya farklı sürüş modları arasında geçiş yapmak için bir vites kolu bulunmaya devam ediyor. Mekanik vites kolunun yerini “e-shifter” aldı.
Auto-hold fonksiyonlu elektrikli park freni, araçtan ayrılmadan önce veya yokuşlardaki kalkışlar sırasında park frenini etkinleştirme ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Böylece sürüş ergonomisi artıyor. Park freni kolu bulunmaması ise, orta konsolda ek alan açıp kablosuz akıllı telefon şarj ünitesinin yerleştirilmesini sağlayarak konforu daha üst seviyeye taşıyor.
Yeni ZOE tüm bunların yanında (TSR) Trafik İşaretleri Tanıma Sistemi, (AHL) karşıdan gelen aracı tespit ettiğinde devreye giren Otomatik Uzun/Kısa Farlar özelliği, (LDW) Şerit Takip Sistemi, ön & arka park sensörü, geri görüş kamerası gibi sistemleri ile artırılmış güvenlik ve sürüş keyfini kullanıcıyla buluşturuyor.
Genel
WatchGuard 2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nu Yayınladı
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından üç aylık bir araştırma sonucunda hazırlanan 2024 yılının 2. çeyreğinde kötü amaçlı yazılım, ağ ve uç nokta güvenlik tehditlerini detaylandıran İnternet Güvenliği Rapor’u yayınladı. Veriler, 10 kötü amaçlı yazılım tehtidinin 7’sinin bu çeyrekte yeni olduğunu ve siber saldırganların bu tekniklere yöneldiğini gösteriyor.
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından analiz edilen en önemli kötü amaçlı yazılım trendleri ile ağ ve uç nokta güvenliği tehditlerinin ele alındığı en son İnternet Güvenliği Raporu’nu açıkladı. Verilerden elde edilen önemli bulgular, 2024 yılının 2. çeyreğinde on kötü amaçlı yazılım tehdidinden yedisinin bu çeyrekte yeni olduğunu, siber saldırganların da bu tekniklere yöneldiğini gösteriyor. Bu yeni tehditler arasında, ele geçirilmiş sistemlerden hassas verileri çalmak için tasarlanmış bir yazılım olan Lumma Stealer, akıllı cihazlara bulaşan ve siber saldırganların bunları uzaktan kontrol edilen botlara dönüştürmesini sağlayan bir Mirai Botnet varyantı ve Windows Android cihazlarını hedef alarak kimlik bilgilerini çalmayı amaçlayan LokiBot kötü amaçlı yazılımlar yer alıyor. Tehdit Laboratuvarı ayrıca, Binance Akıllı Sözleşmeleri gibi blok zincirlerine kötü amaçlı PowerShell komut dosyaları yerleştirme yöntemi olan “EtherHiding” kullanan yeni siber saldırganların varlığını gözlemledi. Bu durumlarda, ele geçirilmiş web sitelerinde kötü amaçlı komut dosyasına bağlanan sahte bir hata mesajı beliriyor ve kurbanlardan “tarayıcılarını güncellemeleri” isteniyor. Blok zincirlerindeki kötü amaçlı kodlar uzun vadeli bir tehdit oluşturuyor çünkü blok zincirleri değiştirilemez, dolayısıyla bir blok zinciri kötü amaçlı içeriğin değişmez bir ana bilgisayarı haline gelebiliyor.
‘’En Son Bulgularımız, Güvenlik Açıklarını Gidermek ve Siber Saldırganların Güvenlik Açıklarından Yararlanmamasını Sağlamamak’’
WatchGuard Technologies Baş Güvenlik Sorumlusu Corey Nachreiner, “2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’ndaki en son bulgular, siber saldırganların davranış kalıplarına nasıl girme eğiliminde olduklarını, belirli saldırı tekniklerinin dalgalar halinde yayıldığını ve moda hale geldiğini yansıtıyor.” ifadelerinde kullandı. “Güncel bulgularımız, güvenlik açıklarını gidermek ve siber saldırganların eski güvenlik açıklarından yararlanamamasını sağlamak için yazılım ve sistemleri rutin olarak güncellemenin ve onarmanın önemini de göstermektedir. Özel yönetilen hizmet sağlayıcısı tarafından etkin bir şekilde yürütülebilecek derinlemesine savunma yaklaşımının benimsenmesi, bu güvenlik sorunlarıyla başarılı bir şekilde mücadele etmek için hayati bir adımdır.” açıklamalarında bulundu.
WatchGuard’ın 2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nda yer alan önemli bulgular şunlar:
1. Kötü amaçlı yazılım tespitleri genel olarak %24 azaldı. Bu düşüş, imza tabanlı tespitlerdeki %35’lik azalmadan kaynaklanıyor. Bununla birlikte, siber saldırganlar odağını daha yanıltıcı kötü amaçlı yazılımlara kaydırıyor. Threat Lab’in fidye yazılımları, sıfırıncı gün tehditleri ve gelişen kötü amaçlı yazılım tehditlerini tespit eden gelişmiş davranış motoru, 2024’ün 2. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yanıltıcı kötü amaçlı yazılım tespitlerinde %168’lik bir artış tespit etti.
2. Ağ saldırıları 1. çeyrek 2024’e göre %33 arttı. Bölgeler arasında Asya Pasifik, tüm ağ saldırısı tespitlerinin %56’sını oluşturuyor ve bir önceki çeyreğe göre iki kattan fazla artış gösterdi.
3. İlk olarak 2019’da tespit edilen bir NGINX güvenlik açığı, hacim bakımından en büyük ağ saldırısı oldu. Önceki çeyreklerde Tehdit Laboratuvarı’nın En İyi 50 ağ saldırısı listesinde yer almamasına rağmen, 2024’ün 2. çeyreğinde toplam ağ saldırısı tespit hacminin %29’unu veya ABD, EMEA ve APAC genelinde yaklaşık 724.000 tespiti oluşturdu.
4. Fuzzbunch bilgisayar korsanlığı araç seti, hacim bakımından tespit edilen en yüksek ikinci uç nokta kötü amaçlı yazılım tehdidi olarak ortaya çıktı. Windows işletim sistemlerine saldırmak için kullanılabilecek açık kaynaklı bir çerçeve görevi gören araç seti, 2016 yılında The Shadow Brokers’ın bir NSA yüklenicisi olan Equation Group’a yaptığı saldırı sırasında çalındı.
5. Tarayıcı tarafından başlatılan tüm uç nokta kötü amaçlı yazılım saldırılarının yüzde yetmiş dördü, Google Chrome, Microsoft Edge ve Brave’i içeren Chromium tabanlı tarayıcıları hedef aldı.
6. Kötü amaçlı web içeriğini tespit eden bir imza olan trojan.html.hidden.1.gen, dördüncü en yaygın kötü amaçlı yazılım çeşidi olarak ortaya çıktı. Bu imzanın yakaladığı en yaygın tehdit kategorisi, kullanıcının tarayıcısından kimlik bilgilerini toplayan ve bu bilgileri saldırgan tarafından kontrol edilen bir sunucuya ileten kimlik avı kampanyalarını içeriyor. İlginç bir şekilde, Tehdit Laboratuvarı, Georgia’daki Valdosta Eyalet Üniversitesi’ndeki öğrencileri ve öğretim üyelerini hedef alan bu imzanın bir örneğini gözlemledi.
WatchGuard’ın Unified Security Platform® yaklaşımı ve WatchGuard Threat Lab’in önceki üç aylık araştırma güncellemeleriyle tutarlı olarak, bu üç aylık raporda analiz edilen veriler, sahipleri WatchGuard’ın araştırma çabalarını doğrudan desteklemek için paylaşmayı tercih eden aktif WatchGuard ağ ve uç nokta ürünlerinden elde edilen anonimleştirilmiş, toplu tehdit istihbaratına dayanmaktadır.
Q2 2024 İnternet Güvenliği Raporu’nun tamamını buradan indirebilirsiniz: https://www.watchguard.com/wgrd-resource-center/security-report-q2-2024
Genel
JAECOO, Türkiye’deki İlk Araçlarını Törenle Kullanıcılarına Teslim Etti!
Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO’nun ilk üst düzey off-road SUV modeli JAECOO 7, Türkiye’deki kullanıcılarına teslim edilmeye başlandı. Bu kapsamda JAECOO, ağustos ayında gerçekleştirdiği ürün lansmanının ardından ilk parti JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da bir devir teslim töreni düzenledi. Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturan JAECOO 7, şimdiden Türkiye’deki arazi SUV pazarında önemli bir yere konumlanmayı başardı. Bununla birlikte JAECOO bayileri İstanbul ve Ankara gibi 17 büyük şehirde yaygın olarak faaliyet gösterirken, ülke genelinde güçlü bir hizmet ağı oluşturuyor. Her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek olan JAECOO, Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcıları daha heyecan verici “bir otomobilden daha fazlasını” yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek.
JAECOO’nun ilk üst düzey Off-Road SUV modeli JAECOO 7, ağustos ayında Türkiye pazarına giriş yapmasının ardından, şimdi de bir başka kilometre taşına daha ulaştı. JAECOO markası, ilk JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da bir devir teslim töreni düzenledi. JAECOO 7, tanıtımının üzerinden bir aydan kısa bir süre geçmesine rağmen Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturdu. Bu da JAECOO 7’nin yerel pazarda hızlı bir şekilde kabul görerek olumlu karşılandığını ve Türkiye arazi SUV pazarında önemli bir yer edindiğini gösteriyor. Teslimat töreninde Türkiye’deki ilk JAECOO 7 kullanıcılarını sıcak bir şekilde karşılayan JAECOO Bayi Geliştirme Direktörü Ümit Çelik, “Bugün JAECOO 7’nin bir rüyadan gerçeğe dönüşmesine tanıklık ediyoruz. ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile akıllı teknolojileri birleştiren bu başyapıt ile her yolculuk bilinmeyene bir keşif ve nihai arayış niteliğini taşıyor. Bu araç teslim töreni, JAECOO’nun Türk kullanıcılara yönelik yolculuğunda yeni bir dönemi simgeliyor. JAECOO 7 kullanıcılarına daha iyi bir deneyim ve daha kaliteli arazi yolculukları sunmak adına hizmet kanallarımızı optimize etmeye devam edeceğiz. Böylece JAECOO 7, keşfedilmemiş yerleri fethetmenizde vazgeçilmez ve sadık bir yoldaş olacak” dedi.
Yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi!
JAECOO’nun ilk premium off-road SUV modeli olan JAECOO 7, markanın “Klasikten gelen, Klasiğin ötesine” felsefesini en iyi şekilde yorumlayan yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi. Model, arazi performansı açısından, kum, çamur ve dağ yolları gibi çeşitli karmaşık yol koşullarında üstün sürüş özellikleri sergilemesini sağlayan, yedi sürüş moduna sahip ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile donatıldı.
Akıllı kabini ile üst düzey konfor ve lüks bir deneyim sunuyor!
JAECOO 7, akıllı kabiniyle kullanıcıların seyahatlerini daha konforlu, daha güvenli ve daha kaliteli bir hale getiriyor. JAECOO 7’de yer alan W-Hud Sanal Gösterge Paneli ve 540 derece Gelişmiş Görüş Sistemi sürücünün her zaman net bir görüş ve bilgiyle sürüşe odaklanmasını sağlarken 21 farklı ADAS gelişmiş sürüş destek sistemi sürüş güvenliğini destekliyor. 64 farklı renkte ritmik ortam aydınlatmasıyla desteklenen ve konser salonu seviyesinde bir müzik deneyimi sunan 8 hoparlörlü SONY surround ses sistemi, ısıtmalı ön ve arka koltuklar, 50 W kablosuz hızlı şarj ve iyi yalıtılmış sessiz iç mekanla birlikte üst düzey malzemeler sürüşü keyifli ve üst düzey konforlu lüks bir deneyime dönüştürüyor.
Türkiye’de 17 büyükşehirde satış ve satış sonrası ağıyla hizmet veriyor!
Türkiye pazarına derinlemesine nüfuz etmekte kararlı olan JAECOO, İstanbul ve Ankara da dahil olmak üzere ülke genelindeki 17 büyükşehirde, kullanıcılara satın alma ve satış sonrası hizmetler için uygun kanallar sağlayan kapsamlı bir bayi ve servis ağı kurdu. JAECOO aynı zamanda kapsamlı bir kullanıcı off-road test sürüşü etkinliği düzenleyerek, yüzlerce kullanıcının off-road alanında hızı ve tutkuyu hissederek JAECOO 7’nin üstün sürüş özelliklerini deneyimlemesini sağladı. JAECOO, kişiselleştirilmiş ‘kullanıcı odaklı’ bir marka olarak kullanıcılarla sağlam dostluklar kurmak ve daha farklı etkinlikler düzenlemek üzere JAECOO CLUB’ı kuracak. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleşecek. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcılarına heyecan verici bir otomobilden daha fazlasını yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek. JAECOO markası, gerçekleştirdiği pazarlama hamlesiyle Türkiye’de bir otomobilin seçilmesi, satın alınması ve kullanılmasına kadar geçen tüm yaşam döngüsünü kapsayan bir hizmet sistemi kurdu. JAECOO böylece benzersiz modellerinin pazardaki satışını teşvik edecek.
“Türkiye’de Türkiye için” felsefesiyle yeni ürünler sunmaya devam edecek!
JAECOO her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek. Marka, gelecekte Türk kullanıcıların off-road SUV’lara yönelik farklı gereksinimlerini karşılamak için teknolojik yeniliği dayanak noktası ve marka yeniliğini itici güç olarak kullanacak. Bunun yanında JAECOO Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek.
Genel
Yeni eSprinter ve Sprinter, 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de
Bugüne kadarki en çok yönlü ve verimli tamamen elektrikli Mercedes-Benz eSprinter modelleri Avrupa’da satışa sunuldu. Yılın ikinci yarısından itibaren de Türkiye’de.
Çok sayıda yeni dijital ekstraya sahip eSprinter ve Sprinter, en güncel nesil MBUX dışında ek ve bazı durumlarda yeni ve daha da gelişmiş işlevlere sahip güvenlik ve destek sistemleriyle donatılıyor.
eSprinter 440 kilometreye (WLTP verisi) kadar menzil sağlıyor.
Hafif ticari araçların elektrikli ismi yeni Mercedes-Benz eSprinter yakında yollara çıkacak. Müşteriler için sağladığı katma değer, çok yönlülük ve esneklikle dikkat çeken, iki gövde tipi ve uzunluğu ile üç batarya boyutuna sahip yüksek taşıma kapasiteli yeni eSprinter farklı kullanım alanlarıyla öne çıkıyor. Daha fazla menzil ve daha fazla yük taşıma arasında tercih yapılabilen yeni eSprinter, 56 kWh veya 113 kWh kullanılabilir batarya kapasitesiyle Avrupa’da satışa sunuldu. 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de de satışa sunulacak yeni eSprinter’ın ürün gamına 81 kWh kapasiteli bir versiyon da eklenecek. Ayrıca ilerleyen dönemde ilk kez şasi kamyonet olarak da satışa sunulacak. Bu sayede de çok sayıda sektör için temel bir araç haline gelecek. Buna ek olarak, MBUX bilgi-eğlence sistemi, gelişmiş güvenlik ve destek sistemleri ve daha zengin bir donanım ile ilk kez akıllı, dijital bağlantı avantajı da sunuyor. Ayrıca eSprinter’da isteğe bağlı bir römork bağlantısı da olacak.
Çok yönlü ve verimli: Yeni Mercedes-Benz eSprinter
Verimlilik, menzil ve yük hacmi ile çok yönlü bir araç olarak öne çıkan yeni Mercedes-Benz eSprinter, çok sayıda teknik yenilik içermesinin yanında üç modülden oluşan yeni bir konsepti de esas alıyor. Böylece farklı uzunluk ve gövdelerle geliştirilme ve tasarlanma özgürlüğü sunuyor.
Tek tip bir gövde şeklinde tasarlanan ön modül, tüm yüksek voltajlı bileşenleri kapsıyor ve aks mesafesi ve batarya boyutundan bağımsız olarak değişiklik yapmadan tüm araç çeşitleriyle birleştirilebiliyor. Alandan tasarruf sağlayan entegre yüksek voltajlı batarya modülü gövdenin altında bulunuyor. Akslar arasındaki batarya konumu, sağlam batarya gövdesi ile yüksek voltajlı bataryanın en uygun şekilde yerleştirilmesini sağlıyor. Düşük ağırlık merkezi, yol tutuşu üzerinde olumlu bir etkiye sahip. Elektrik tahrikli arka aksa sahip arka modül de yeni eSprinter’ın tüm modellerinde kullanılıyor. Kompakt ve güçlü elektromotor da arka modüle entegre edilmiş durumda.
Elektrikli güç-aktarma sistemleri ve yüksek voltajlı batarya
Yeni Mercedes-Benz eSprinter’daki elektrik tahrikli arka aks müşterilere; araç uzunlukları, maksimum brüt araç ağırlığı (4,25 tona kadar), çekme kapasiteleri (2 tona kadar) ve yük hacmi (maksimum 14 m³) açısından önemli avantajlar sağlıyor. Yeni eSprinter, her biri maksimum 100 ve 150 kW güç sağlayan verimli bir elektromotorla sunuluyor. Yeni sabit mıknatıslı senkron motor (PSM), özellikle yüksek verimliliğiyle öne çıkıyor. Müşteriler, menzil ve taşıma kapasitesi açısından kendi bireysel gereksinimlerine bağlı olarak yeni eSprinter için üç farklı batarya boyutu arasından seçim yapabiliyor (113 kWh, 81 kWh veya 56 kWh). WLTP döngüsüne dayalı bir simülasyonla hesaplanan elektrikli menzil 440 kilometreye kadar ulaşıyor (şehir içinde 500 kilometreye kadar). eSprinter’daki yeni DAUTO otomatik geri kazanım sistemi son derece verimli ve konforlu bir sürüş tarzı sağlıyor. Radardan, kameradan ve navigasyon verilerinden gelen bilgiler toplanarak işleniyor ve enerji geri-kazanım yoğunluğu gerçek zamanlı olarak sürüş koşullarına uyarlanıyor. Ayrıca ECO Assist işlevi ile, donanıma ve ülkeye bağlı olarak, önde bir aracın olup olmadığını, hız sınırının ne olduğunu veya ileride bir yokuşun olup olmadığını analiz ediyor ve ayağın gaz pedalından ne zaman çekilmesi gerektiğini gösterge panelinde belirtiyor. Ayrıca üç sürüş modu, maksimum konfor veya maksimum menzil arasında seçim yapma olanağı sağlıyor.
Mercedes-Benz hızlı sarj
Tüm Mercedes-Benz elektrikli van modelleri gibi yeni eSprinter da hem alternatif akım (AC) hem de doğru akım (DC) şarj olanağına sahip. Entegre şarj cihazı, hızlı şarj istasyonunda 115 kW’a kadar (isteğe bağlı) doğru akımla şarj olanağı sağlıyor. Böylece 56 kWh kapasiteli batarya, maksimum 115 kW ile yaklaşık 28 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e şarj oluyor. Kullanılabilir kapasitesi 113 kWh olan bataryanın şarj olması maksimum 115 kW ile yaklaşık 42 dakikaya sürüyor.
Geleneksel tahrikli yeni Mercedes-Benz Sprinter maksimum esneklik sunuyor
Yeni Mercedes-Benz Sprinter; arkadan itişli veya dört tekerlekten çekişli olmak üzere farklı güç aktarma türleriyle ve maksimum brüt araç ağırlığıyla (5,5 tona kadar) farklı sektörler ve kullanım alanlarının gereksinimlerini karşılıyor.
Yüksek verimlilik seviyesine sahip 2,0 litre hacimli dizel motorun (OM654) yanında seçilen modele ve güç aktarma tipine bağlı olarak 110 kW, 125 kW ve 140 kW olmak üzere dört farklı güç seçeneği bulunuyor. Güç aktarımını konforlu 9G-TRONIC otomatik şanzıman veya 6 vitesli manuel şanzıman sağlıyor.
Mevcut MBUX nesli ve farklı dijital ekstralar
Hem eSprinter hem de Sprinter’da, 26 cm (10,25 inç) ekrana sahip, MBUX (Mercedes Benz Kullanıcı Deneyimi) bilgi-eğlence sisteminin en güncel nesli standart donanım olarak sunuluyor. Daha fazla konfor ve güvenliğe katkıda bulunan ek işlevlerle Sprinter ve eSprinter daha akıllı ve müşterilerin günlük yaşamlarını kolaylaştıran bir yapı sunuyor.
Yeni eSprinter, ayrıca MBUX sayesinde aktif menzil yönetimi ve bulut tabanlı hizmetler ve uygulamalarla akıllı navigasyonlu (elektrikli zekaya sahip navigasyon) elektromobil ekosistemine de entegre oluyor. Bu, şeffaflık ve mümkün olan en yüksek planlama güvenliği ile rahat bir yolculuk sağlıyor.
Yeni Sprinter ve eSprinter modellerinin güvenlik ve destek sistemleri, çoğu standart donanıma dahil olan ek ve bazı durumlarda yeni ve daha gelişmiş işlevlere sahip. Aktif Şerit Takip Asistanı, Kör Nokta Asistanı, ATTENTION ASSIST yorgunluk uyarısı, aracın üretim tarihinden itibaren yedi yıla kadar ücretsiz navigasyon verilerini içeren hız sabitleme özellikli Akıllı Hız Asistanı, panel vanlar ve minibüs için geri vites kamerası olmak üzere kapsamlı güvenlik ve destek işlevleriyle standart olarak donatılıyor. Ayrıca isteğe bağlı olarak, ilk kez, harekete geçerken aracın önündeki diğer yol kullanıcılarıyla çarpışmayı önleyen Harekete Geçme Bilgi Yardımcısı da sunuluyor. Bunun dışında N2 onaylı araçlar için standart, ancak diğer versiyonlarda opsiyonel olarak sunulan Yan Koruma Yardımcısı, yolcu tarafında tanımlı bir alanda yayaların ve bisikletlilerin daha iyi algılanmasına yardımcı oluyor. Rahat ve hızlı park etmek için park paketi kapsamında 360 derece kamera ve engellerin görünürlüğünü sağlayan yeni 3D ekran devreye giriyor. Bunun dışında opsiyonel dijital dikiz aynası, arka cam olmadığında veya araç uzun olduğunda bile arka tarafın rahat bir şekilde görülmesini sağlıyor.
-
Genel5 yıl önce
Toyota Corolla Hatchback Tanıtıldı, İŞTE FİYAT LİSTESİ!!
-
Genel6 yıl önce
İletişim
-
Genel6 yıl önce
Biz Kimiz?
-
Genel6 yıl önce
Reklam ve Sponsorluk
-
Genel6 yıl önce
Gizlilik politikası
-
Genel5 yıl önce
Bu Tarihi Not Edin! “30-31 Mayıs 2020”
-
Genel5 yıl önce
Renault’dan Kaçırılmayacak Kampanya: “Şimdi Al Eylül’de 750TL Taksitle Ödemeye Başla”
-
Genel4 yıl önce
Yaz tatili öncesi lastiklerinizi kontrol etmeyi ihmal etmeyin