Genel
YENİ MEGANE E-TECH ELECTRIC SAHNEYE ÇIKTI
Yeni Megane E-TECH tasarımı ve çok yönlülüğüyle, 26 yılda dört farklı nesille uzun soluklu bir başarı hikayesi oluşturan Megane efsanesinin mirasını devam ettiriyor. Münih Otomobil Fuarı’nda tanıtılan model dışardan kompakt boyutlara sahipken, iç mekanda konforlu bir genişlik sunuyor. Yeni bağlantılı bilgi-eğlenci sistemi OpenR ile gelen Yeni Megane E-TECH Electric, 60 KWh’lik ince tasarıma sahip bataryası ile 470 KM menzile sahip olacak.
Elektrikli araç teknolojisinin öncü markalarından Renault, bugüne kadar satılan 400 bin araç ve kat edilen 10 milyar “e-kilometre” ile 10 yılı aşkın uzmanlığını Yeni Megane E-TECH’e aktardı. 2019 yılındaki MORPHOZ konsept otomobilinden esinlenilen ve ardından 2020 yılında Megane eVision ile müjdelenen bu otomobil, şık ve zarif tarzıyla beklentilerin ötesine geçiyor. İttifak tarafından geliştirilen CMF-EV platformu ile oyunun kuralları yeniden yazılıyor. Markanın yeni logosunu taşıyan model, Renault’nun dönüşümünü simgeliyor. Avrupa’nın önde gelen elektrikli araç merkezi ElectriCity üretimi olan araç, Nesil 2.0 elektrikli araçların ilki olma özelliğini taşıyor. Münih Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Ön siparişe açılan Yeni Megane E-TECH, Avrupa’da 2022’nin Şubat ayında siparişe başlayıp Mart ayında satışa sunulacak.
Yeni Megane E-TECH Electric, yeni elektrikli araç dünyasının bir simgesi. Araç buna bağlı olarak, aracın yeni deneyimler sunabilmesi için geliştirilen ileri teknoloji ürünü yazılım ve donanımlarla optimize edilmiş bağlanabilirlik çözümlerini içeren kapsamlı bir ekosistemin parçası olarak sunuluyor.
Renault Grubu CEO’su Luca de MEO, “Yeni Megane, Renault’nun yaklaşık 10 yıl önce başlattığı elektrikli devrimi temsil ediyor. Verimlilik ve sürüş keyfinden hiçbir ödün vermeyen model, elektrikli araç teknolojisini ulaşılabilir kılarak demokratikleştiriyor. Yeni Megane, elektrikli araçların GTI’ı olarak hayal edilip ortaya çıktı” dedi.
Elektrikli DNA ile tasarlandı
Elektrikli araçlar için tasarlanan bir platformdan yararlanan Yeni Megane E-TECH Electric, temelde elektrikli “heyecan uyandıran teknoloji” tasarım diliyle hayat buluyor. Söz konusu tasarım dili yeni modele zarif ama güçlü bir karakter kazandırıyor. Geniş iç mekan ve yenilenen ergonomi, yolculara daha iyi bir deneyim sunmak için bir araya geliyor.
Markanın dönüşümüne ayak uyduran tasarım dili, daha teknolojik bir yapı kazanıyor. Otomobilin başarısının ardındaki tüm duyusal özellikleri koruyan tasarım yaklaşımı, aynı zamanda mikro-optik LED stoplar ve OpenR ekran bazı teknolojik unsurlar içeriyor. Hi-fi tasarım dünyasına ait havalandırma ızgaraları ve alt kapı koruma ızgaralarında ise lazer gravür detayları bulunuyor.
Yuvarlak omuz çizgileri, ön farların yanlarındaki kanatlar ve kavisli kaput çizgisi gibi hatlar, zarif bir şekilde uygulanıyor ve hassasiyetle birleşiyor. Ön ve arka tamponlardaki bıçak süslemeleri ve ön tampondaki yan hava girişleri de uygulanan tasarım yaklaşımını yansıtıyor. Kilit açıldığında otomatik olarak öne çıkan kapı kolları ve kapalı ızgara, aynı hizada, modern bir his veriyor. Uygulanan ‘Heyecan uyandıran teknoloji’ yaklaşımı aynı zamanda kalite algısını da artırıyor.
Yeni CMF-EV modüler platformunun sağladığı uzun aks mesafesi (2,70 metre aks mesafesi ve 4,21 m toplam uzunluk) ve azaltılmış ön ve arka aks çıkıntılarla ile Yeni Megane E-TECH Electric, benzersiz gövde orantıları sergiliyor. Bu gövde orantıları tasarımcılara, ustaca tasarlanan bir ayak izine sahip güçlü bir otomobil tasarlama fırsatı veriyor. Batarya 110 mm ile her zamankinden daha ince. Dolayısıyla tasarımcılar, daha eğlenceli ve otomobilin iç mekan genişliğini ve ayak izi oranını artırırken, heyecan verici bir sürüş deneyimi için ağırlık merkezini düşürüyor. Yeni Megane E-TECH Electric, kompakt bir tasarımı kontrolü bir yükseklikle (1,50 m) birleştiriyor. Böylece dışardan bakıldığında iç mekandaki genişlik ve ferahlık net bir şekilde hissediliyor.
20 inçlik jantlar, alt tarafta koruyucu bantlar, çamurluk kaplamaları ve yüksek omuz çizgisi gibi doğrudan crossover dünyasına ait detaylar güçlü ve sağlam bir his uyandırıyor. Alçalan tavan çizgisi, artırılmış iz genişliği ve düz kapı kolları bir coupe görünümünü beraberinde getiriyor. Kabin yüksekliği, genişliği ve bagaj hacmi ise geleneksel hatchback mimarisini andırıyor.
Yeni Megane E-TECH Electric’in tasarım sürecinin temel yaklaşımı aerodinamik performansı iyileştirmeye dayanıyor. Aracın yüksekliği, ince tabanlı lastikler, ön hava girişleri ve tampon kenarlarındaki karakter çizgileri olmak üzere tüm detaylar araca modern bir his verirken aynı zamanda yakıt verimliliğini de artırmaya yardımcı oluyor.
Yeni ışık imzası
Yeni Megane E-TECH Electric’in önünde ve arkasında kullanılan lazer kesimli tam LED aydınlatma modern bir görünüm sunuyor. Merkezi logoyu da içine alan ışık imzası heyecan uyandıran bir görsel şölen ortaya koyuyor. Önde, iki gündüz farı projektörü arasında uzanarak yanlardaki havalandırma ızgaralarına kadar devam ediyor. Arkada, çapraz çizgiler halinde konumlandırılan detaylar, ilgi çekici bir 3 boyut benzeri ışıltı efekti yaratıyor.
Yeni Megane E-TECH Electric, aracın anahtar kartını tutan kullanıcıyı 1 metre yakında olduğunu algılıyor. Araç ortadan başlayarak farlar, gündüz sürüş farları ve sinyaller olmak üzere hareketli, akan ışık dizisi başlatıyor. Yeni Megane E-TECH Electric’in tüm versiyonlarında ayrıca gizli kapı kolları bulunuyor. Sürücü veya ön yolcu kapıyı açmak üzere yaklaştığında veya kilitler açıldığında gizli kapı kolları gövdeden otomatik olarak dışarı çıkıyor. Araba hareket ettikten veya kapılar kilitlendikten iki dakika sonra kapı kolları tekrar yerine gizleniyor.
Yeni model; Rafale Gri, Schist Gri, Gece yarısı mavi, Ateş Kırmızı, Diamond Siyah ve Buz Beyaz olmak üzere altı farklı göz alıcı ve zarif gövde rengiyle sunulacak.
Kabindeki yaşam yeniden şekilleniyor
CMF-EV platformu üzerine yükselen Yeni Megane E-TECH Electric, kapladığı alana göre en geniş iç mekanı sunmak için platformun avantajlarından yararlanıyor. Sürücü ve yolcular, yeni OpenR ekranın optimum konfor ve modernlik yaklaşımının keyfini sürüyor.
Yeni Megane E-TECH Electric’te kapıyı açıp araca binerken oluşan genişlik hissi dikkat çekiyor. CMF-EV platformu; artırılmış aks mesafesi, klima bileşenlerini içeren daha küçük motor bölmesi, daha kompakt tasarımlı ön konsol ile otomobilin genel ferahlığını ve pratikliğini artırmaya yardımcı oluyor. Böylece yolcular orta konsolda ve gösterge paneli alanının altında ekstra ferahlığın keyfini çıkarabiliyor. Ayrıca, genellikle orta konsola entegre edilen şaft tüneli, vites kolu ve kontrol paneli olmadığından kazanılan alan yolcuların konforu ve rahatı için değerlendiriliyor.
OpenR, Renault’nun yeni nesil elektrikli araçlarına yönelik tüm teknolojileri bünyesinde barındırıyor ve Yeni Megane E-TECH Electric’in iç mekanın en çekici noktası olarak öne çıkıyor. İlk olarak TreZor (2016), SYMBIOZ (2017) ve MORPHOZ (2019) konsept otomobillerinde görülen yeni OpenR ekran, dijital gösterge paneli ve orta konsol bilgi-eğlence sistemi ekranını ters ‘L’ şeklinde bir araya getiriyor.
OpenR ekranı, dokunması ve göz atması keyif veren güçlendirilmiş cam yüzeye sahip. Ekran parlaklığı ve ışığı yansıtma özelliği doğrudan güneş ışığında bile net bir görüntü sağlamak için optimize edildi ve yansıma önleyici kaplama ile güçlendirildi. Bu sayede bir siperliğe gerek olmadığından, hem yerden tasarruf edildi, hem de daha modern ve akıcı bir görünüm elde edildi.
Yeni iç ses tasarımı, araç dışındaki yayalar için yeni uyarı sesleri ve Harman Kardon imzalı tamamen yeni premium ses sistemi yeni nesil bir ses deneyimi sunuyor.
Yeni Megane E-TECH Electric’in iç mekanı ek olarak hoş ve sade bir his veren çeşitli geri dönüşümlü malzemelerle ev dekorasyonu dünyasından esintiler taşıyor.
Daha fazla depolama alanı, ergonomi ve konfor
MULTI-SENSE düğmesi direksiyon simidine entegre edildi. Böylece iki ön koltuğun ortasında oldukça geniş 7 litrelik bir eşya saklama bölmesi için alan yaratıldı. Bir el çantası veya kolayca erişilmesi gereken diğer büyük eşyaları saklamak için yeterince büyük. Ayrıca otomobildeki herkesin kullanabileceği ve kolayca erişebileceği çeşitli aksesuarları saklamak için de kullanılabiliyor. 55 mm kaydırılabilen orta kol dayamanın altında iki adet 2 litre bardaklık ve 3 litrelik saklama alanı bulunuyor. Yeni Megane E-TECH Electric toplam 30 litre saklama alanıyla sınıfının en iyi değerini sunuyor. Bagaj ise 440 litre hacim sunuyor.
İki adet USB-C soketi ve bir 12V soketine ev sahipliği yapan ve ileri-geri hareket ettirilebilen orta kol dayama hayatı kolaylaştırıyor. Orta kol dayamamın arkasında arka koltuk yolcuları için iki adet USB-C soketi daha bulunuyor. Versiyona bağlı olarak bel desteği dahil elektrikli ve ısıtmalı ön koltuklar sunuluyor. Ayrıca bilgi-eğlence ekranının alt kısmında piyano tipi düğme ve kablosuz şarj özelliği ile bir akıllı telefon yuvası bulunuyor.
Yeni Megane E-TECH Electric’teki tam LED ortam aydınlatması kabin içinde optimum huzur sunmak için insan vücudunun biyolojik saatini esas alıyor. Kokpit içindeki aydınlatma; ön panel, kapı panelleri ve akıllı telefon yuvası boyunca uzanan ışık şeritleri ile sağlanıyor. Aydınlatma gündüz ve gece farklılaşıyor ve her 30 dakikada bir renk değiştiriyor.
Sürüş keyfi için tamamen yeni bir yol
Yeni Megane E-TECH Electric, çevik bir platform ve hızlanma emirlerine anında cevap veren dinamik güç-aktarma sistemi sayesinde benzersiz bir sürüş deneyimi sunuyor. Ayrıca yenilikçi batarya çözümleri sayesinde maksimum menzil, konfor ve güvenlik de beraberinde geliyor.
CMF-EV platformu tasarlanırken, elektromotorun çekiş gücü dışında şasinin konfordan ödün vermeden canlı sürüş hisleri sunması hedeflendi. Hidrolik direksiyon sistemi 12’lik direksiyon oranıyla son derece çevik bir sürüş ve yüksek geri-bildirim sunuyor. Böylece yeni Megane E-TECH Electric direksiyon hareketlerine anında cevap veriyor ve manevra yapmayı kolaylaştırıyor. Sürüş pozisyonu doğrudan sürüş hissine etki ediyor. Yepyeni Megane E-TECH Electric’teki alçak sürüş pozisyonu otomobilin şasisinin ve motorunun dinamik hissini en iyi şekilde yansıtıyor.
Renault mühendisleri tarafından geliştirilen patentli ‘Koza Etkisi Teknolojisi’, sürüş sırasında son derece sessiz, bir elektrikli otomobil için bile benzersiz bir ses konforu seviyesi sağlıyor.
Elektrikli araç performansını yeni bir boyuta taşıyor
Yeni Megane E-TECH Electric, üst versiyonda 160 kW güç ve 300 Nm tork üreten ve dört seviyeli rejeneratif fren işlevi ile verimliliği destekleyen elektromotoruyla elektrikli araç sürme keyfini tamamen yeni bir zirveye taşıyor. Elektrik tahrikli senkron motor (EESM), Renault Grubu ve ortaklık tarafından son on yıldır kullanılıyor ve gelecekte de hizmet etmeye devam edecek. Sabit mıknatıslı motora kıyasla daha fazla güç üretiyor ve toprak metalleri içermediği için büyük ölçekli üretimin çevresel etkisini ve maliyetini azaltıyor.
Optimize edilmiş tasarımı sayesinde kompakt bir yapıya sahip olan motor daha yüksek güç ve tork üretimine karşın 145 kg ile ZOE’nin motoruna kıyasla %10 daha hafif. 96 kW (130 hp) güç ve 250 Nm tork ile 160 kW (218 hp) güç ve 300 Nm tork olmak üzere iki farklı güç seviyesi bulunuyor. Pürüzsüz ve dinamik anlık hızlanma performansıyla elektrikli otomobil sürüşünün tüm zevklerini yaşatan yeni Megane E-TECH Electric 0’dan 100 km/s’ye sadece 7,4 saniyede ulaşıyor.
Yeni Megane E-TECH Electric; 40 kWh ve 60 kWh olmak üzere iki farklı batarya seçeneği, yenilikçi enerji yönetim sistemleri ve çok sayıda şarj çözümü ile bu gerekliliği yerine getiriyor. 300 km menzil (WLTP çevrimi) için 40 kWh ve 470 km’ye kadar menzil (versiyona bağlı olarak WLTP döngüsü) için 60 kWh olmak üzere iki farklı batarya seçeneğiyle sunuyor.
Yeni Megane E-TECH Electric, elektromotor gibi CMF-EV platformuna birer bir uyan 395 kg ağırlığında batarya ile donatılıyor. 110 mm ile ZOE bataryasından %40 daha ince olan batarya pazardaki en ince batarya. İnce batarya 1,50 metre ile daha alçak ve daha aerodinamik bir gövdeye olanak tanıyor.
Vites kolu D konumundayken etkin olan rejeneratif fren, otomobil yavaşlarken (gaz pedalından ayağın kaldırılması) oluşan enerjiyi toplayarak elektrik enerjisine dönüştürüyor ve frenleri daha az kullanırken batarya verimliliğini ve menzili artırmaya yardımcı oluyor.
Otomobil her fren yaptığında, batarya enerji topluyor. Ancak otomobil nasıl kullanılırsa kullanılsın yeni Megane E-TECH Electric, optimize edilen fren enerjisi geri-kazanım sistemiyle verimliliği arttırıyor.
Benzersiz bağlantılı bir deneyim
Google destekli yeni OpenR Link bilgi-eğlence sistemi, bünyesinde barındırdığı teknolojilerle erişilebilir ve kullanıcı dostu uygulamalar ve hizmetler sağlıyor ve her zaman güncel kalıyor. Sistem akıllı telefon veya tablet benzeri bir bağlantı deneyimi sağlıyor.
OpenR Link sistemi, Android işletim sistemini temel alan Android Otomotiv İşletim Sistemi tarafından destekleniyor. Google Haritalar ve Google Asistan ile navigasyona ek olarak OpenR Link, üçüncü taraf geliştiriciler tarafından geliştirilen birçok Google Play uygulamasını destekliyor. 12 inçlik versiyonda, ana ekrana ek olarak (Google Haritalar navigasyonlu), arayüz; şarj, enerji akışı, hava kalitesi, lastik basıncı, müzik gibi iki widget barındıracak şekilde kişiselleştiriliyor. 9 inçlik versiyondaki arayüz, dört widget arasında bölünmüş bir ekrana sahip.
Üst düzey güvenlik
Yeni Megane E-TECH Electric’de kullanıma sunulan ve yolcular dışında trafikteki diğer paydaşlar için de hayatı kolaylaştıran ve sürüş, park ve güvenlik olmak üzere üç kategoriye ayrılan 26 farklı ADAS özelliği sunuyor. Yeni Megane E-TECH Electric, Renault’nun ünlü Otoyol ve Trafik Sıkışıklığı Rehberi’ni bir üst seviyeye taşıyor. Bağlamsal bir ADAS, hızlı sürüşlerde olup biteni izleyebiliyor ve sürücünün karşılaşabileceği engellerle başa çıkmasına yardımcı oluyor. 2. seviye otonom sürüş olarak konumlandırılan sistem, artık Aktif Sürüş Asistanı olarak anılıyor. Şeritten Çıkma Uyarısı (LDW), Şeritte Kalma Yardımcısı (LKA) ve Kör Nokta Uyarı Sistemi (BSW) çarpışma olasılığını azaltmaya yardımcı oluyor.
Öne çıkan özelliklerden Acil Şeritte Kalma Asistanı, 65 km/s ile 160 km/s (aracın maksimum hızı) arasında bir çizgiyi geçerken, yandan çarpışma riski varsa veya yoldan çıkmak üzereyken çalışıyor. Yolcu Güvenli Çıkış (OSE), araçtan inmek üzere kapı açarken, karşıdan gelen bir araç, motosiklet veya bisikletle olası çarpışmayı önlemek için yolcuyu görsel ve sesli olarak uyarıyor.
Çevre Görüş Monitörü 3D, aracın 3-Boyutlu modelini çıkartmak ve yakın çevresini 360° görselleştirmek için dört kamera kullanıyor. Tam Otomatik Park özelliği ise, yarı otomatik park sistemi Kolay Park Yardımcısının daha da gelişmiş hali. Bu örnekte, sürücü vites, gaz veya fren olmak üzere sürüşe dahil olmak zorunda kalmıyor ve sistem neredeyse tamamen otonom çalışıyor.
Ayrıca, Akıllı Dikiz Aynası sayesinde daha fazla konfor ve iç huzur sağlanıyor. Sistem, arka camın üst kısmında bulunan bir kamera üzerinden çalışıyor ve arkadaki yolun gerçek zamanlı görüntüsünü aracın iç dikiz aynasında aktararak, yan aynalara ek tamamen engelsiz bir görüş sağlıyor.
Menzil ve teknik özellikler
Donanım seviyeleri
Equilibre
Techno
Iconic
Özel araçlar
EV40 130hp Standart şarj AC7
EV40 130hp Güçlendirilmiş şarj AC22
EV60 220hp Süper şarj AC7 + DC130
EV60 220hp Optimum şarj AC22 + DC130
Filo araçları
EV60 130hp Süper şarj AC7 + DC130
EV60 130hp Optimum şarj AC22 + DC130
Boyut ve ağırlıklar
Uzunluk 4,21 m
Genişlik 1,77 m (filo) / 1,78 m (özel)
Yükseklik 1,50 m
Aks mesafesi 2,70 m
Ön uzantı 800 mm
Arka uzantı 715 mm
Ağırlık 1.624 kg
Performans
Hızlanma 0-100 km/h 7,4 sn
Maksimum hız 160 km/s
Genel
WatchGuard 2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nu Yayınladı
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından üç aylık bir araştırma sonucunda hazırlanan 2024 yılının 2. çeyreğinde kötü amaçlı yazılım, ağ ve uç nokta güvenlik tehditlerini detaylandıran İnternet Güvenliği Rapor’u yayınladı. Veriler, 10 kötü amaçlı yazılım tehtidinin 7’sinin bu çeyrekte yeni olduğunu ve siber saldırganların bu tekniklere yöneldiğini gösteriyor.
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından analiz edilen en önemli kötü amaçlı yazılım trendleri ile ağ ve uç nokta güvenliği tehditlerinin ele alındığı en son İnternet Güvenliği Raporu’nu açıkladı. Verilerden elde edilen önemli bulgular, 2024 yılının 2. çeyreğinde on kötü amaçlı yazılım tehdidinden yedisinin bu çeyrekte yeni olduğunu, siber saldırganların da bu tekniklere yöneldiğini gösteriyor. Bu yeni tehditler arasında, ele geçirilmiş sistemlerden hassas verileri çalmak için tasarlanmış bir yazılım olan Lumma Stealer, akıllı cihazlara bulaşan ve siber saldırganların bunları uzaktan kontrol edilen botlara dönüştürmesini sağlayan bir Mirai Botnet varyantı ve Windows Android cihazlarını hedef alarak kimlik bilgilerini çalmayı amaçlayan LokiBot kötü amaçlı yazılımlar yer alıyor. Tehdit Laboratuvarı ayrıca, Binance Akıllı Sözleşmeleri gibi blok zincirlerine kötü amaçlı PowerShell komut dosyaları yerleştirme yöntemi olan “EtherHiding” kullanan yeni siber saldırganların varlığını gözlemledi. Bu durumlarda, ele geçirilmiş web sitelerinde kötü amaçlı komut dosyasına bağlanan sahte bir hata mesajı beliriyor ve kurbanlardan “tarayıcılarını güncellemeleri” isteniyor. Blok zincirlerindeki kötü amaçlı kodlar uzun vadeli bir tehdit oluşturuyor çünkü blok zincirleri değiştirilemez, dolayısıyla bir blok zinciri kötü amaçlı içeriğin değişmez bir ana bilgisayarı haline gelebiliyor.
‘’En Son Bulgularımız, Güvenlik Açıklarını Gidermek ve Siber Saldırganların Güvenlik Açıklarından Yararlanmamasını Sağlamamak’’
WatchGuard Technologies Baş Güvenlik Sorumlusu Corey Nachreiner, “2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’ndaki en son bulgular, siber saldırganların davranış kalıplarına nasıl girme eğiliminde olduklarını, belirli saldırı tekniklerinin dalgalar halinde yayıldığını ve moda hale geldiğini yansıtıyor.” ifadelerinde kullandı. “Güncel bulgularımız, güvenlik açıklarını gidermek ve siber saldırganların eski güvenlik açıklarından yararlanamamasını sağlamak için yazılım ve sistemleri rutin olarak güncellemenin ve onarmanın önemini de göstermektedir. Özel yönetilen hizmet sağlayıcısı tarafından etkin bir şekilde yürütülebilecek derinlemesine savunma yaklaşımının benimsenmesi, bu güvenlik sorunlarıyla başarılı bir şekilde mücadele etmek için hayati bir adımdır.” açıklamalarında bulundu.
WatchGuard’ın 2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nda yer alan önemli bulgular şunlar:
1. Kötü amaçlı yazılım tespitleri genel olarak %24 azaldı. Bu düşüş, imza tabanlı tespitlerdeki %35’lik azalmadan kaynaklanıyor. Bununla birlikte, siber saldırganlar odağını daha yanıltıcı kötü amaçlı yazılımlara kaydırıyor. Threat Lab’in fidye yazılımları, sıfırıncı gün tehditleri ve gelişen kötü amaçlı yazılım tehditlerini tespit eden gelişmiş davranış motoru, 2024’ün 2. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yanıltıcı kötü amaçlı yazılım tespitlerinde %168’lik bir artış tespit etti.
2. Ağ saldırıları 1. çeyrek 2024’e göre %33 arttı. Bölgeler arasında Asya Pasifik, tüm ağ saldırısı tespitlerinin %56’sını oluşturuyor ve bir önceki çeyreğe göre iki kattan fazla artış gösterdi.
3. İlk olarak 2019’da tespit edilen bir NGINX güvenlik açığı, hacim bakımından en büyük ağ saldırısı oldu. Önceki çeyreklerde Tehdit Laboratuvarı’nın En İyi 50 ağ saldırısı listesinde yer almamasına rağmen, 2024’ün 2. çeyreğinde toplam ağ saldırısı tespit hacminin %29’unu veya ABD, EMEA ve APAC genelinde yaklaşık 724.000 tespiti oluşturdu.
4. Fuzzbunch bilgisayar korsanlığı araç seti, hacim bakımından tespit edilen en yüksek ikinci uç nokta kötü amaçlı yazılım tehdidi olarak ortaya çıktı. Windows işletim sistemlerine saldırmak için kullanılabilecek açık kaynaklı bir çerçeve görevi gören araç seti, 2016 yılında The Shadow Brokers’ın bir NSA yüklenicisi olan Equation Group’a yaptığı saldırı sırasında çalındı.
5. Tarayıcı tarafından başlatılan tüm uç nokta kötü amaçlı yazılım saldırılarının yüzde yetmiş dördü, Google Chrome, Microsoft Edge ve Brave’i içeren Chromium tabanlı tarayıcıları hedef aldı.
6. Kötü amaçlı web içeriğini tespit eden bir imza olan trojan.html.hidden.1.gen, dördüncü en yaygın kötü amaçlı yazılım çeşidi olarak ortaya çıktı. Bu imzanın yakaladığı en yaygın tehdit kategorisi, kullanıcının tarayıcısından kimlik bilgilerini toplayan ve bu bilgileri saldırgan tarafından kontrol edilen bir sunucuya ileten kimlik avı kampanyalarını içeriyor. İlginç bir şekilde, Tehdit Laboratuvarı, Georgia’daki Valdosta Eyalet Üniversitesi’ndeki öğrencileri ve öğretim üyelerini hedef alan bu imzanın bir örneğini gözlemledi.
WatchGuard’ın Unified Security Platform® yaklaşımı ve WatchGuard Threat Lab’in önceki üç aylık araştırma güncellemeleriyle tutarlı olarak, bu üç aylık raporda analiz edilen veriler, sahipleri WatchGuard’ın araştırma çabalarını doğrudan desteklemek için paylaşmayı tercih eden aktif WatchGuard ağ ve uç nokta ürünlerinden elde edilen anonimleştirilmiş, toplu tehdit istihbaratına dayanmaktadır.
Q2 2024 İnternet Güvenliği Raporu’nun tamamını buradan indirebilirsiniz: https://www.watchguard.com/wgrd-resource-center/security-report-q2-2024
Genel
JAECOO, Türkiye’deki İlk Araçlarını Törenle Kullanıcılarına Teslim Etti!
Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO’nun ilk üst düzey off-road SUV modeli JAECOO 7, Türkiye’deki kullanıcılarına teslim edilmeye başlandı. Bu kapsamda JAECOO, ağustos ayında gerçekleştirdiği ürün lansmanının ardından ilk parti JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da bir devir teslim töreni düzenledi. Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturan JAECOO 7, şimdiden Türkiye’deki arazi SUV pazarında önemli bir yere konumlanmayı başardı. Bununla birlikte JAECOO bayileri İstanbul ve Ankara gibi 17 büyük şehirde yaygın olarak faaliyet gösterirken, ülke genelinde güçlü bir hizmet ağı oluşturuyor. Her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek olan JAECOO, Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcıları daha heyecan verici “bir otomobilden daha fazlasını” yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek.
JAECOO’nun ilk üst düzey Off-Road SUV modeli JAECOO 7, ağustos ayında Türkiye pazarına giriş yapmasının ardından, şimdi de bir başka kilometre taşına daha ulaştı. JAECOO markası, ilk JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da bir devir teslim töreni düzenledi. JAECOO 7, tanıtımının üzerinden bir aydan kısa bir süre geçmesine rağmen Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturdu. Bu da JAECOO 7’nin yerel pazarda hızlı bir şekilde kabul görerek olumlu karşılandığını ve Türkiye arazi SUV pazarında önemli bir yer edindiğini gösteriyor. Teslimat töreninde Türkiye’deki ilk JAECOO 7 kullanıcılarını sıcak bir şekilde karşılayan JAECOO Bayi Geliştirme Direktörü Ümit Çelik, “Bugün JAECOO 7’nin bir rüyadan gerçeğe dönüşmesine tanıklık ediyoruz. ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile akıllı teknolojileri birleştiren bu başyapıt ile her yolculuk bilinmeyene bir keşif ve nihai arayış niteliğini taşıyor. Bu araç teslim töreni, JAECOO’nun Türk kullanıcılara yönelik yolculuğunda yeni bir dönemi simgeliyor. JAECOO 7 kullanıcılarına daha iyi bir deneyim ve daha kaliteli arazi yolculukları sunmak adına hizmet kanallarımızı optimize etmeye devam edeceğiz. Böylece JAECOO 7, keşfedilmemiş yerleri fethetmenizde vazgeçilmez ve sadık bir yoldaş olacak” dedi.
Yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi!
JAECOO’nun ilk premium off-road SUV modeli olan JAECOO 7, markanın “Klasikten gelen, Klasiğin ötesine” felsefesini en iyi şekilde yorumlayan yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi. Model, arazi performansı açısından, kum, çamur ve dağ yolları gibi çeşitli karmaşık yol koşullarında üstün sürüş özellikleri sergilemesini sağlayan, yedi sürüş moduna sahip ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile donatıldı.
Akıllı kabini ile üst düzey konfor ve lüks bir deneyim sunuyor!
JAECOO 7, akıllı kabiniyle kullanıcıların seyahatlerini daha konforlu, daha güvenli ve daha kaliteli bir hale getiriyor. JAECOO 7’de yer alan W-Hud Sanal Gösterge Paneli ve 540 derece Gelişmiş Görüş Sistemi sürücünün her zaman net bir görüş ve bilgiyle sürüşe odaklanmasını sağlarken 21 farklı ADAS gelişmiş sürüş destek sistemi sürüş güvenliğini destekliyor. 64 farklı renkte ritmik ortam aydınlatmasıyla desteklenen ve konser salonu seviyesinde bir müzik deneyimi sunan 8 hoparlörlü SONY surround ses sistemi, ısıtmalı ön ve arka koltuklar, 50 W kablosuz hızlı şarj ve iyi yalıtılmış sessiz iç mekanla birlikte üst düzey malzemeler sürüşü keyifli ve üst düzey konforlu lüks bir deneyime dönüştürüyor.
Türkiye’de 17 büyükşehirde satış ve satış sonrası ağıyla hizmet veriyor!
Türkiye pazarına derinlemesine nüfuz etmekte kararlı olan JAECOO, İstanbul ve Ankara da dahil olmak üzere ülke genelindeki 17 büyükşehirde, kullanıcılara satın alma ve satış sonrası hizmetler için uygun kanallar sağlayan kapsamlı bir bayi ve servis ağı kurdu. JAECOO aynı zamanda kapsamlı bir kullanıcı off-road test sürüşü etkinliği düzenleyerek, yüzlerce kullanıcının off-road alanında hızı ve tutkuyu hissederek JAECOO 7’nin üstün sürüş özelliklerini deneyimlemesini sağladı. JAECOO, kişiselleştirilmiş ‘kullanıcı odaklı’ bir marka olarak kullanıcılarla sağlam dostluklar kurmak ve daha farklı etkinlikler düzenlemek üzere JAECOO CLUB’ı kuracak. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleşecek. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcılarına heyecan verici bir otomobilden daha fazlasını yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek. JAECOO markası, gerçekleştirdiği pazarlama hamlesiyle Türkiye’de bir otomobilin seçilmesi, satın alınması ve kullanılmasına kadar geçen tüm yaşam döngüsünü kapsayan bir hizmet sistemi kurdu. JAECOO böylece benzersiz modellerinin pazardaki satışını teşvik edecek.
“Türkiye’de Türkiye için” felsefesiyle yeni ürünler sunmaya devam edecek!
JAECOO her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek. Marka, gelecekte Türk kullanıcıların off-road SUV’lara yönelik farklı gereksinimlerini karşılamak için teknolojik yeniliği dayanak noktası ve marka yeniliğini itici güç olarak kullanacak. Bunun yanında JAECOO Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek.
Genel
Yeni eSprinter ve Sprinter, 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de
Bugüne kadarki en çok yönlü ve verimli tamamen elektrikli Mercedes-Benz eSprinter modelleri Avrupa’da satışa sunuldu. Yılın ikinci yarısından itibaren de Türkiye’de.
Çok sayıda yeni dijital ekstraya sahip eSprinter ve Sprinter, en güncel nesil MBUX dışında ek ve bazı durumlarda yeni ve daha da gelişmiş işlevlere sahip güvenlik ve destek sistemleriyle donatılıyor.
eSprinter 440 kilometreye (WLTP verisi) kadar menzil sağlıyor.
Hafif ticari araçların elektrikli ismi yeni Mercedes-Benz eSprinter yakında yollara çıkacak. Müşteriler için sağladığı katma değer, çok yönlülük ve esneklikle dikkat çeken, iki gövde tipi ve uzunluğu ile üç batarya boyutuna sahip yüksek taşıma kapasiteli yeni eSprinter farklı kullanım alanlarıyla öne çıkıyor. Daha fazla menzil ve daha fazla yük taşıma arasında tercih yapılabilen yeni eSprinter, 56 kWh veya 113 kWh kullanılabilir batarya kapasitesiyle Avrupa’da satışa sunuldu. 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de de satışa sunulacak yeni eSprinter’ın ürün gamına 81 kWh kapasiteli bir versiyon da eklenecek. Ayrıca ilerleyen dönemde ilk kez şasi kamyonet olarak da satışa sunulacak. Bu sayede de çok sayıda sektör için temel bir araç haline gelecek. Buna ek olarak, MBUX bilgi-eğlence sistemi, gelişmiş güvenlik ve destek sistemleri ve daha zengin bir donanım ile ilk kez akıllı, dijital bağlantı avantajı da sunuyor. Ayrıca eSprinter’da isteğe bağlı bir römork bağlantısı da olacak.
Çok yönlü ve verimli: Yeni Mercedes-Benz eSprinter
Verimlilik, menzil ve yük hacmi ile çok yönlü bir araç olarak öne çıkan yeni Mercedes-Benz eSprinter, çok sayıda teknik yenilik içermesinin yanında üç modülden oluşan yeni bir konsepti de esas alıyor. Böylece farklı uzunluk ve gövdelerle geliştirilme ve tasarlanma özgürlüğü sunuyor.
Tek tip bir gövde şeklinde tasarlanan ön modül, tüm yüksek voltajlı bileşenleri kapsıyor ve aks mesafesi ve batarya boyutundan bağımsız olarak değişiklik yapmadan tüm araç çeşitleriyle birleştirilebiliyor. Alandan tasarruf sağlayan entegre yüksek voltajlı batarya modülü gövdenin altında bulunuyor. Akslar arasındaki batarya konumu, sağlam batarya gövdesi ile yüksek voltajlı bataryanın en uygun şekilde yerleştirilmesini sağlıyor. Düşük ağırlık merkezi, yol tutuşu üzerinde olumlu bir etkiye sahip. Elektrik tahrikli arka aksa sahip arka modül de yeni eSprinter’ın tüm modellerinde kullanılıyor. Kompakt ve güçlü elektromotor da arka modüle entegre edilmiş durumda.
Elektrikli güç-aktarma sistemleri ve yüksek voltajlı batarya
Yeni Mercedes-Benz eSprinter’daki elektrik tahrikli arka aks müşterilere; araç uzunlukları, maksimum brüt araç ağırlığı (4,25 tona kadar), çekme kapasiteleri (2 tona kadar) ve yük hacmi (maksimum 14 m³) açısından önemli avantajlar sağlıyor. Yeni eSprinter, her biri maksimum 100 ve 150 kW güç sağlayan verimli bir elektromotorla sunuluyor. Yeni sabit mıknatıslı senkron motor (PSM), özellikle yüksek verimliliğiyle öne çıkıyor. Müşteriler, menzil ve taşıma kapasitesi açısından kendi bireysel gereksinimlerine bağlı olarak yeni eSprinter için üç farklı batarya boyutu arasından seçim yapabiliyor (113 kWh, 81 kWh veya 56 kWh). WLTP döngüsüne dayalı bir simülasyonla hesaplanan elektrikli menzil 440 kilometreye kadar ulaşıyor (şehir içinde 500 kilometreye kadar). eSprinter’daki yeni DAUTO otomatik geri kazanım sistemi son derece verimli ve konforlu bir sürüş tarzı sağlıyor. Radardan, kameradan ve navigasyon verilerinden gelen bilgiler toplanarak işleniyor ve enerji geri-kazanım yoğunluğu gerçek zamanlı olarak sürüş koşullarına uyarlanıyor. Ayrıca ECO Assist işlevi ile, donanıma ve ülkeye bağlı olarak, önde bir aracın olup olmadığını, hız sınırının ne olduğunu veya ileride bir yokuşun olup olmadığını analiz ediyor ve ayağın gaz pedalından ne zaman çekilmesi gerektiğini gösterge panelinde belirtiyor. Ayrıca üç sürüş modu, maksimum konfor veya maksimum menzil arasında seçim yapma olanağı sağlıyor.
Mercedes-Benz hızlı sarj
Tüm Mercedes-Benz elektrikli van modelleri gibi yeni eSprinter da hem alternatif akım (AC) hem de doğru akım (DC) şarj olanağına sahip. Entegre şarj cihazı, hızlı şarj istasyonunda 115 kW’a kadar (isteğe bağlı) doğru akımla şarj olanağı sağlıyor. Böylece 56 kWh kapasiteli batarya, maksimum 115 kW ile yaklaşık 28 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e şarj oluyor. Kullanılabilir kapasitesi 113 kWh olan bataryanın şarj olması maksimum 115 kW ile yaklaşık 42 dakikaya sürüyor.
Geleneksel tahrikli yeni Mercedes-Benz Sprinter maksimum esneklik sunuyor
Yeni Mercedes-Benz Sprinter; arkadan itişli veya dört tekerlekten çekişli olmak üzere farklı güç aktarma türleriyle ve maksimum brüt araç ağırlığıyla (5,5 tona kadar) farklı sektörler ve kullanım alanlarının gereksinimlerini karşılıyor.
Yüksek verimlilik seviyesine sahip 2,0 litre hacimli dizel motorun (OM654) yanında seçilen modele ve güç aktarma tipine bağlı olarak 110 kW, 125 kW ve 140 kW olmak üzere dört farklı güç seçeneği bulunuyor. Güç aktarımını konforlu 9G-TRONIC otomatik şanzıman veya 6 vitesli manuel şanzıman sağlıyor.
Mevcut MBUX nesli ve farklı dijital ekstralar
Hem eSprinter hem de Sprinter’da, 26 cm (10,25 inç) ekrana sahip, MBUX (Mercedes Benz Kullanıcı Deneyimi) bilgi-eğlence sisteminin en güncel nesli standart donanım olarak sunuluyor. Daha fazla konfor ve güvenliğe katkıda bulunan ek işlevlerle Sprinter ve eSprinter daha akıllı ve müşterilerin günlük yaşamlarını kolaylaştıran bir yapı sunuyor.
Yeni eSprinter, ayrıca MBUX sayesinde aktif menzil yönetimi ve bulut tabanlı hizmetler ve uygulamalarla akıllı navigasyonlu (elektrikli zekaya sahip navigasyon) elektromobil ekosistemine de entegre oluyor. Bu, şeffaflık ve mümkün olan en yüksek planlama güvenliği ile rahat bir yolculuk sağlıyor.
Yeni Sprinter ve eSprinter modellerinin güvenlik ve destek sistemleri, çoğu standart donanıma dahil olan ek ve bazı durumlarda yeni ve daha gelişmiş işlevlere sahip. Aktif Şerit Takip Asistanı, Kör Nokta Asistanı, ATTENTION ASSIST yorgunluk uyarısı, aracın üretim tarihinden itibaren yedi yıla kadar ücretsiz navigasyon verilerini içeren hız sabitleme özellikli Akıllı Hız Asistanı, panel vanlar ve minibüs için geri vites kamerası olmak üzere kapsamlı güvenlik ve destek işlevleriyle standart olarak donatılıyor. Ayrıca isteğe bağlı olarak, ilk kez, harekete geçerken aracın önündeki diğer yol kullanıcılarıyla çarpışmayı önleyen Harekete Geçme Bilgi Yardımcısı da sunuluyor. Bunun dışında N2 onaylı araçlar için standart, ancak diğer versiyonlarda opsiyonel olarak sunulan Yan Koruma Yardımcısı, yolcu tarafında tanımlı bir alanda yayaların ve bisikletlilerin daha iyi algılanmasına yardımcı oluyor. Rahat ve hızlı park etmek için park paketi kapsamında 360 derece kamera ve engellerin görünürlüğünü sağlayan yeni 3D ekran devreye giriyor. Bunun dışında opsiyonel dijital dikiz aynası, arka cam olmadığında veya araç uzun olduğunda bile arka tarafın rahat bir şekilde görülmesini sağlıyor.
-
Genel5 yıl önce
Toyota Corolla Hatchback Tanıtıldı, İŞTE FİYAT LİSTESİ!!
-
Genel6 yıl önce
İletişim
-
Genel6 yıl önce
Biz Kimiz?
-
Genel6 yıl önce
Reklam ve Sponsorluk
-
Genel6 yıl önce
Gizlilik politikası
-
Genel5 yıl önce
Bu Tarihi Not Edin! “30-31 Mayıs 2020”
-
Genel5 yıl önce
Renault’dan Kaçırılmayacak Kampanya: “Şimdi Al Eylül’de 750TL Taksitle Ödemeye Başla”
-
Genel4 yıl önce
Yaz tatili öncesi lastiklerinizi kontrol etmeyi ihmal etmeyin