Elektrikli Ticari
Prometeon Tyre Group Türkiye’deki Yatırımlarına Tam Gaz Devam Ediyor…
Dünyanın endüstriyel lastik odaklı tek şirketi Prometeon’un, Türkiye’nin ilk lastik fabrikası Kocaeli üretim tesisinde yer alan ve yaklaşık 15 milyon dolar yatırım yapılan yeni Ar-Ge Merkezi, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varank’ın katılımıyla düzenlenen törenle açıldı.
Tüm dünyada endüstriyel lastik odaklı tek şirket olan, Anteo, Eracle, Tegrys markalarının yanı sıra Formula, Pharos ve Pirelli lisansıyla endüstriyel ve ticari lastikler üreten Prometeon Tyre Group’un yeni Ar-Ge Merkezi, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varank’ın katılımıyla gerçekleştirilen bir törenle açıldı.
Sektöründe Bakanlık lisanslı ilk Ar-Ge Merkezi olan ve bu yeni yatırımla şimdi daha da büyüyen Prometeon’un yeni Ar-Ge merkezi açılış törenine; Prometeon Tyre Group Genel Müdür Vekili Roberto Righi, Prometeon Tyre Group Global CTO’su (Üretimden ve Teknolojiden Sorumlu Global Direktör) Alexandre Bregantim, Prometeon Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Lale Cander, Kocaeli yerel yönetimi, Prometeon Türkiye yönetim ekibi ve çalışanları katıldı. Tören pandemi nedeniyle kısıtlı sayıdaki davetli eşliğinde ve pandemi önlemleri çerçevesinde gerçekleştirildi.
Varank: “Prometeon tarafından üretilen ve tüm dünyaya satılan ticari lastikler Türk mühendislerinin imzasını taşıyacak”
Ar-Ge Merkezi’nin ihracata olan önemine değinen Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bilhassa lojistik sektörü ve ağır vasıta sürücüleri Pirelli gibi lastiklerin üretimini yapan Prometeon’u yakından tanırlar. Türkiye’nin ilk lastiğini üreten ve Prometeon’un dünyadaki dört üretim tesisinden biri olan bu fabrika, Grubun ürün teknolojisi açısından en gelişmiş fabrikası. Gerek yaptığı üretim ve ihracatla gerekse sağladığı istihdamla ülkemiz için önemli bir değer. Toplam üretiminin yaklaşık yüzde 50’sini dünyanın farklı pazarlarına ihraç ederek ülkemizin cari dengesine de önemli bir katkı sağlıyor. Bugün açılışını yaptığımız Ar-Ge Merkezi sayesinde de Prometeon tarafından üretilen ve tüm dünyaya satılan ticari lastikler bundan böyle Türk mühendislerinin imzasını taşıyacak. Şu ana kadar TÜBİTAK ile 30’a yakın ortak proje ve 8 patent geliştiren Prometeon’un kapasitesi, yeni Ar-Ge yatırımları ile daha da artacak. Prometeon Lastik Grubu ayrıca, iklim değişikliği konusunda inisiyatif alan değerli yatırımcılarımızdan bir tanesi. Bu yeni Ar-Ge Merkezi, yakıt tüketimini ve karbon salımını azaltan lastikler üzerinde önemli çalışmalar yürütüyor. Ben şahsen, yakın zamanda çok yenilikçi ürün ve yöntemler geliştireceklerine inanıyorum. Bu vesileyle, bu önemli Ar-Ge Merkezi yatırımını ülkemize kazandıran Prometeon Yönetim Kurulu’na teşekkürlerimi sunuyorum. Prometeon Türkiye’nin yeni Ar-Ge Merkezi’nin ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.”
“2020’de Türkiye, Prometeon Tyre Gorup içinde en fazla büyüyen pazar oldu”
Türkiye’nin Prometeon Tyre Group içerisinde en fazla büyüyen pazar olduğunun altını çizen Prometeon Tyre Group Genel Müdür Vekili Roberto Righi: “Prometeon Türkiye, 75 ülkeyi kapsayan “Türkiye-Orta Doğu-Afrika-Rusya” bölgesinin idari üssü. Bizim için çok önemli bir yere sahip olan bu güzel ülkede; tüm dünyada salgının etkisini çok kuvvetli hissettiğimiz bir yılda, üretim kapasitemizi artırmayı başarmanın mutluluğunu yaşadık.
Bu süreçte Türkiye lastik pazarı ortalamasının üzerinde bir büyüme oranı yakalayarak pazar payımızı artırdık. Grubumuz dünyada küresel pandemiye ve küçülen lastik pazarına rağmen 2020 yılını önemli başarılarla geride bıraktı. Prometeon Tyre Group olarak ürettiğimiz lastiklerle hayati değere sahip ürünleri taşıyan ağır vasıtalara var gücümüzle destek olmaya, tüm dünyada taşımacılık ve lojistik sektöründeki kritik faaliyetlerin aksamaması için üretim yapmaya devam ettik. 2020’de Türkiye pazarı, yurtdışı pazarlar arasında en fazla büyüyen pazar oldu. 2021’in ilk yarısında pazarın yaklaşık %12 üzerinde gerçekleştirdiğimiz büyümenin yanı sıra Türkiye’ye olan güvenimizi Ar-Ge Merkezi yatırımımızla da taçlandırdık. Türkiye’deki yeni Ar-Ge Merkezimiz Grubun dünya çapındaki en büyük araştırma ve geliştirme tesisi konumunda yer alıyor” dedi.
Prometeon’dan Türkiye’ye 6 yılda 160 milyon dolarlık yatırım
Öte yandan Prometeon Tyre Group olarak bugüne kadar yapılan yatırımların Türkiye’nin potansiyeline duyulan güvenin bir göstergesi olduğuna dikkat çeken Righi, “2017’de başladığımız yatırımlar 2023 yılında toplam 160 milyon dolara ulaşacak. Yıllık üretim kapasitemizi 1,5 milyon lastiğe yükselterek 2017’den 2020’ye uzanan yatırım hedefimizi de tamamlamış olduk. Bu sayede Türkiye pazarı içinde en yüksek ticari lastik üretim adedine sahip olduk. 2021-2023 yılları arasında 40 milyon dolarlık yatırım hedefimiz çerçevesinde hem teknolojik ihtiyaçlar hem de üretim kapasitesi iyileştirmeleri için fabrikamıza düzenli olarak yatırım yapmaya devam edeceğiz. Bu miktarın 15 milyon doları yeni Ar-Ge Merkezimizin tamamlanması için tahsis edilecek. Ar-Ge çalışmalarına her yıl düzenli olarak ayırdığımız bütçe, grubun cirosunun yaklaşık %3’ünü oluşturuyor” değerlendirmelerinde bulundu.
“Türkiye’ye uzun vadeli yatırımlar yapan tüm yatırımcıların kazançlı çıkacağına inanıyoruz”
Prometeon Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Lale Cander doğrudan yatırımın Türkiye pazarı için büyük öneme sahip olduğunu ifade ederek, “Türkiye sürekli gelişen, büyüyen ve üreten bir ülke. Kocaeli’deki Türkiye’nin ilk lastik fabrikasında 60 yılı aşkın tecrübe ile faaliyetlerimize devam ediyoruz. Prometeon Ar-Ge Merkezi, Türk lastik pazarındaki Bakanlık lisanslı ilk Ar-Ge Merkezi olup, yeni yatırımımız Türk mühendislerinin geliştireceği ürünlerle çalışmalarımıza hız kazandıracak” değerlendirmesini yaptı.
Ayrıca pandeminin neden olduğu belirsizlik ortamına rağmen Türkiye’de yatırımlarını ara vermeden sürdürdüklerini belirten Cander: “Türkiye’nin ilk lastik fabrikası olmamızın da bize verdiği bilgi birikimi, tecrübe ve güçle Türkiye’yi daima uzun vadeli analizlerle anlamaya çalışıyoruz. Biz Türkiye’ye uzun vadeli yatırımlar yapan tüm yatırımcıların kazançlı çıkacağına inanıyoruz. Bu doğrultuda stratejik planlar yapıyor ve çalışmalarımızı hayata geçiriyoruz. Bunun en somut göstergesi de Prometeon’un Türkiye’deki faaliyetlerine başladığı günden itibaren istikrarlı bir şekilde büyümesi ve yatırımlarına devam etmesidir. Türkiye’nin Ar-Ge gücünü destekleyen bu yeni yatırımımız, A’dan Z’ye Türk mühendislerce yaratılan teknoloji ve mühendisliğimizin global arenada rekabeti hepimizi gururlandırıyor” dedi.
Yeni Ar-Ge Merkezi, Prometeon’un gelecek hedeflerinde çok daha önemli bir rol oynayacak
Kocaeli fabrikasındaki Ar-Ge Merkezi yatırımının Türkiye’nin rolü için oldukça kritik olduğunu vurgulayan Prometeon Tyre Group Global CTO’su Alexandre Bregantim şunları söyledi: “Prometeon Tyre Group olarak, Türkiye’ye 2023 yılına kadar 160 milyon dolar yatırım yapmak üzere yola çıktık. Kocaeli’deki fabrikamızı grubumuzun en büyük ticari lastik üretim merkezine dönüştürdük. Üretim kapasitemizi 1,5 milyon adete çıkardık. Üstelik Türkiye, grubun en gelişmiş teknolojiye sahip fabrikası olarak Prometeon’un en premium pazarları olan Avrupa ve Türkiye için üretimde başrolü üstleniyor.
Prometeon Tyre Group olarak ciromuzun yaklaşık %3’ünü inovasyon yatırımlarına harcıyoruz. Köklü bir geçmişe sahip olduğumuz Türkiye’ye olan güvenimiz sonucu Ar-Ge merkezimize çok ciddi bir yatırım yaptık. Böylece Ar-Ge merkezimiz grubun gurur kaynağı olan Prometeon teknolojisinde kritik bir role sahip olacak.
Sürdürülebilirliği her zaman gündeminde tutan ve bunu inovatif çözümlerle destekleyen bir grup olarak Prometeon Türkiye Ar-Ge Merkezi’nde yakıt tüketimini ve CO2 emisyonlarını azaltan yeni lastik teknolojileri geliştirmek için çalışıyoruz. Bugün %100 sürdürülebilir materyallerle üretim için hammadde tüketimini, sanal modelleme ile de test ürünü sayısını azaltma, ömrünü tamamlamış olan lastiği hammadde olarak geri dönüştürme, ayrıca fosil ve yenilenebilir materyaller kullanımına yönelik geliştirme çalışmaları yapıyoruz. Ayrıca gelecek 10 yıldaki araçlar, hidrojen ve elektrikli motorlar için orijinal ekipman üreticisi olan ağır vasıta ve şehir içi otobüs üreticileri ile ortak çalışmalar yürütüyoruz.”
İstihdamın yanı sıra Kocaeli’de geliştirilen prototip ve patent sayısı da artırılacak
1960 yılında Türkiye’nin ilk lastik fabrikası olan ve pek çok ilkle faaliyetlerini sürdüren Kocaeli fabrikasında 15 milyon dolarlık Prometeon Ar-Ge Merkezi yatırımı tamamlandı. Bu yatırımla Türkiye’nin Prometeon Grubu’ndaki rolü daha da önem kazanıyor. Şirketin, Türkiye’de cirodan Ar-Ge çalışmalarına ayırdığı pay yükselirken, endüstriyel ve ticari lastiklerin Ar-Ge’si Türk mühendislerine emanet ediliyor. Yatırımla birlikte Türkiye’deki Ar-Ge ekibi yaklaşık 100 kişiye yükselirken Ar-Ge Merkezi’nde geliştirilen prototip ve patent sayısı da artacak.
Elektrikli Ticari
FIAT Professional’dan, Elektrikli Model Atağı
E-Doblo, 100 kW elektromotor ve 50 kW/h batarya kapasitesi ile WLTP döngüsünde birleşik 280 km’nin üzerinde ve şehir içinde 400 km’ye varan menzil sunarken yüzde 80 batarya doluluk oranına hızlı sarj ile yarım saatte ulaşabiliyor.
FIAT’ın iş ve özel amaçlı kullanıma yönelik olarak sunduğu E- Doblò, sadece elektrikliye özel “Maxi” seçeneğiyle 7 kişiye kadar oturma kapasitesine sunuyor. Yük taşımacılığına yönelik Cargo Maxi gövde seçeneği ise 750 Kg’lık istiap haddi ve sunduğu 3,9 m3 taşıma hacmi ile 2 Europaletin yan yana yüklenebilmesine imkan sağlıyor.
FIAT Professional’ın orta ticari araç segmentindeki yeni oyuncusu olan E-Scudo ise 75 kWh kapasiteli bataryadan beslenen, 100 kW güç ve 260 Nm tork üreten elektrik motoru ile birleşik 330 kilometre ve şehir içinde 420 kilometreye varan menzil sunuyor. E-Scudo’nun bataryası hızlı sarj ile yüzde 80 doluluğa 45 dakikada ulaşabiliyor. Bir tona varan taşıma kapasitesi bulunan araç,
2,8 metre uzunluğunda ve 1,4 metre yüksekliğindeki kargo alanı sayesinde 6,1 m3’lük yükleme alanına ulaşıyor ve 3 Europaleti aynı anda taşıyor.
İçten yanmalı motorlarla benzer yükleme alanı, kabin içi boyutları ve konfor özelliklerine sahip olan Doblò ve Scudo’nun elektrikli versiyonları, kullanıcılarına bireysel ve ticari ihtiyaçlara uygun verimli çözümler, iş sürekliliğini ve düşük kullanım maliyetlerini garanti eden araç sahipliği deneyimi sunuyor.
FIAT Marka Direktörü Altan Aytaç: “FIAT Professional olarak, orta ticari araç segmentindeki varlığımızı, geçtiğimiz yıl pazara yeniden sunduğumuz Scudo ve Türkiye’de ilk defa tüketiciler ile buluşturduğumuz Ulysse modelleri ile tazeledik. Bu yıl haziran ayında Yeni Doblò’yu pazara sunduk. Şimdi ise Doblò ve Scudo modellerimizin, elektrikli motorla donatılan versiyonlarını tüketicilerle buluşturuyoruz. Hafif ticari araç segmentindeki başarımızı ve istikrarımızı elektrikli araçlarla desteklemek, FIAT Professional markasının sürdürülebilirlik vizyonu açısından değerli bir adım. Markanın elektrikli araç yolculuğundaki iki önemli modeli olan Doblò ve Scudo ile yüzde yüz elektrikli sürüş keyfini, tüketici dostu teknolojilerle bir araya getirerek ticari araç kullanıcılarına daha ekonomik ve çevreci alternatifler sunacağız.” dedi.
FIAT E-Doblò ve E-Scudo, pazara sunuldu. Hafif ticari araç pazarının en çok tercih edilen markalarından biri olan FIAT Professional, E-Doblò ve E-Scudo ile elektrifikasyonu hafif ticari araç ürün gamına taşıyarak Türkiye hafif ticari araç pazarının, sevilen ve tercih edilen modellerinin daha çevreci versiyonlarını tüketicilerle buluşturmaya hazırlanıyor.
Yeni yüzde 100 elektrikli modelleriyle birlikte hafif ticari araç müşterilerinin farklılaşan ihtiyaçlarını karşılayacaklarını ve bu kapsamda sektöre öncülük ettikleri için mutluluk duyduğunu ifade eden FIAT Marka Direktörü Altan Aytaç; “FIAT Professional olarak, orta ticari araç segmentindeki varlığımızı, geçtiğimiz yıl pazara yeniden sunduğumuz Scudo ve Türkiye’de ilk defa tüketiciler ile buluşturduğumuz Ulysse modelleri ile tazeledik. Bu yıl da haziran ayında Yeni Doblò’yu tüketicilerle buluşturduk. Şimdi ise Doblò ve Scudo modellerimizin elektrikli motorla donatılan versiyonlarını pazara sunmanın memnuniyetini yaşıyoruz. Hafif ticari araç segmentindeki başarımızı ve istikrarımızı elektrikli araçlarla desteklemek, FIAT Professional markasının sürdürülebilirlik vizyonu açısından değerli bir adım. Markanın elektrikli araç yolculuğundaki iki önemli modeli olan Doblò ve Scudo ile yüzde yüz elektrikli sürüş keyfini, tüketici dostu teknolojilerle bir araya getiriyor ticari araç kullanıcılarına daha ekonomik ve çevreci alternatifler sunuyoruz.” dedi.
FIAT Professional’ın 2023 hafif ticari araç pazarındaki konumunu da değerlendiren Aytaç “2023 yılı, Ocak- Kasım aylarında hafif ticari araç pazarından yüzde 25,5 pay aldık. Haziran’da satışına başladığımız Yeni Doblò’nun başarılı performansının yanı sıra, Scudo ve Ulysse modellerimiz de tasarım ve fonksiyonelliğiyle Türk tüketicisi tarafından çok beğenildi. 2023 yılını elektrikli ürün gamımızı satışa sunarak kapatacağız; 2024 yılında da istikrarlı performansımızı sürdürmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
Çevreci, Kullanışlı ve Ekonomik: Yeni Fiat E-Doblò
Elektrikli versiyonlarıyla da de kullanışlılığından taviz vermeyen Yeni E-Doblò, 100 kW (136 HP) güç sağlayan elektromotor ve 50 kW/h batarya kapasitesi ile WLTP döngüsünde 280 km’nin üzerinde birleşik menzil ve şehir içinde de 400 km’ye varan menzil sunuyor.
Maksimum 11 kW AC ve 100 kW DC şarj seçeneklerinin sahip olan Yeni FIAT E-Doblò; 100 kW DC hızlı şarj ile 30 dakika kadar kısa bir sürede 0’dan yüzde 80’e şarj olabilirken, 11 kW AC şarj ile 5 saatte tam doluluğa ulaşabiliyor.
7 Kişilik Konfor
İş hayatı kadar geniş ailelerin de tercihi E-Doblò, iki farklı şasi uzunluğu ve donanım seviyesiyle satışa sunuluyor. Modelin standart şasi uzunluğu Premio Plus donanım seviyesiyle satışa sunulurken elektrikli versiyona özel Maxi seçeneğinde ise yedi kişilik, Premio donanımı tercih edilebiliyor. E-Doblò standart şerit takip sistemi, ön çarpışma uyarısı ve acil durum freni, trafik işareti tanıma ve yorgunluk asistanı gibi güvenlik özelliklerine sahipken elektrikli versiyona özel 10 inçlik dijital gösterge paneli ile de farklılaşıyor.
Fonksiyonelliğinden Taviz Vermiyor
Diğer motor seçenekleriyle aynı yükleme hacmine sahip olan E-Doblò Cargo Maxi, 750 Kg’lik istiap haddi ile fonksiyonelliği elektrifikasyonla birleştiriyor. Yeni E-Doblò Cargo Maxi kullanım maliyetleri ile de oldukça avantajlı. Kullanıcısına, yıllık 40 Bin kilometrelik kullanım öngörüsüyle, 3 yılda 250 Bin TL’ye varan kullanım maliyeti avantajı sunuyor.
Yeni E-Doblò’da üç farklı elektrikli sürüş modu bulunuyor. Normal, Eco ve Power olarak adlandırılan üç farklı elektrikli sürüş modunun yanında, enerji geri kazanımını arttıran sistemi sayesinde Yeni E-Doblò’da şehir içi trafiğinde verimliliği arttırmak mümkün hale geliyor.
3 yıl veya 150 Bin kilometre standart kilometre garantisi ile satışa sunulan E-Doblò’da görev yapan bataryanın ise 8 yıl veya 160 bin kilometre garantisi bulunuyor.
Yeni FIAT E-Scudo: Fonksiyonellik Elektrikle Buluşuyor
Daha fazla alan isteyen tüketicilerin beklentilerine yanıt vermek isteyen Yeni FIAT E-Scudo 5,3 metre uzunluğundaki Maxi gövde tipiyle sunuluyor. 2,8 metre uzunluğunda ve 1,4 metre yüksekliğindeki kargo alanı sayesinde 6,1 m3’lük yükleme alanına sahip olan ve 3 Europaletin aynı anda yüklenebildiği E-Scudo, kullanıcılarının tüm ihtiyaçlarına daha çevreci bir çözüm sunuyor. E-Scudo, aynı zamanda Modüler Kargo (Magic Cargo) seçeneğiyle de tercih edilebiliyor. 75 kWh kapasiteli bataryadan beslenen, 100 kW güç ve 260 Nm tork üreten elektrik motoru ile E-Scudo, şehir içinde 420 kilometrelik ve birleşik 330 kilometreye varan menzil sunuyor. Bir tona varan taşıma kapasitesine sahip E-Scudo, maksimum 11 kW AC ve 100 kW DC şarj seçenekleri ile geliyor. 100 kW DC hızlı şarj ile 45 dakika kadar kısa bir sürede 0’dan yüzde 80’e şarj olabilirken, 11 kW AC şarj ile 7,5 saatte sıfırdan tam doluluğa ulaşabiliyor. E-Doblò’da olduğu gibi Normal, Eco ve Power olmak üzere üç farklı sürüş modu bulunan Yeni FIAT E-Scudo’da enerji geri kazanımını arttıran sistemi sayesinde şehir içi trafiğinde verimliliği arttırmak da mümkün hale geliyor. E-Scudo, yıllık 40 Bin kilometrelik kullanım öngörüsüyle 3 yılda, 335 Bin TL’ye varan kullanım maliyeti avantajı sunuyor.
2 yıl sınırsız kilometre garantisi bulunan E-Scudo’nun bataryası içinse 8 yıl veya 160 bin kilometre boyunca garanti sunuluyor.
E-Doblò ve E-Scudo, hem kendi işini yapanların hem de filo sahibi şirketlerin gereksinimlerini karşılayabilecek, verimli çözümler ve stressiz deneyimlerle iş sürekliliğini ve düşük kullanım maliyetlerini garanti eden bir ürün yelpazesi sunuyor. Bunu yaparken karbon ayak izini sıfırlamayı amaçlayan şirketler için de avantajlı bir seçenek olarak öne çıkıyor.
Aralık ayına özel fiyatlar
Ticaretini verimli hale getirmek isteyenlerin tercihi olmaya aday E-Doblò Cargo Maxi aralık ayında lansmana özel 1.354.900 TL’den başlayan fiyat ile satışa sunuluyor. E-Doblò’nun, 5 kişilik standart gövdesi 1.599.900 TL’den başlarken, 7 kişilik Maxi seçeneği ise 1.619.900 TL ile satışa sunuluyor. FIAT’ın orta hafif ticari araç segmentindeki yeni modeli E-Scudo ise 1.749.900 TL’den başlayan fiyatlarla satın alınabiliyor.
Elektrikli Ticari
PEUGEOT’DAN ÇOK AMAÇLI ELEKTRİKLİ RIFTER
PEUGEOT ürün gamındaki pek çok model gibi, E-RIFTER da elektrikliye geçiş ve verimliliği bir sonraki seviyeye taşıyor. E-RIFTER, farklı kullanım gereksinimlerine ve günlük hayata uyumlu, kullanıcı dostu olmaya devam ediyor. Maceracı bir karakter için daha da etkileyici bir tasarım sunan PEUGOET E-RIFTER, bağlantılı teknolojilerle sürüşün ve yolculuğun keyfini artırırken, 320 km’ye varan menzil sunan elektrikli motoruyla verimliliği yeni bir seviyeye ulaştırıyor.
PEUGEOT, elektrikli hafif ticari araç ürün yelpazesi içindeki popüler modeli E-RIFTER’ın yeni neslini tanıttı. 2025 yılına kadar elektrikli araç pazarında lider bir marka olmayı hedefleyen PEUGEOT, E-RIFTER dâhil 9 elektrikli binek otomobil ve 3 elektrikli hafif ticari araçla Avrupalı üreticiler arasında en geniş elektrikli ürün yelpazesini sunan markalardan biri olarak öncü rol üstleniyor. Yeni E-RIFTER, bu stratejinin bir parçası olarak, 320 km’ye ulaşan elektrikli sürüş menzili ile elektrikliye geçiş açısından güçlenmeye devam ediyor. PEUGEOT’nun bu çok amaçlı, maceracı aracını bu kadar başarılı kılan; konforlu, ferah ve modüler yolcu bölmesi, üst düzey teknolojik donanım, üstün sürüş keyfi ve çekici dış tasarım gibi özellikleri, E-RIFTER’ı daha da ileriye taşıyor.
GÖZ ALICI: Maceracı Bir Tasarım!
Yeni PEUGEOT E-RIFTER, gelişmiş bir tasarıma sahip ve yeni marka imzalarını da gururla taşıyor. Ayrıca güçlü maceracı karakterini destekleyen güçlü, sağlam ve samimi tarzını da korumaya devam ediyor. Yeni PEUGEOT E-RIFTER, müşterilerinin ”Göz alıcılığın birçok şekli var” değerleri ile uyumlu bir şekilde tasarlandı. Bu iyimser ve aktif müşteriler, modern görünümlü, en güncel bağlantılı teknolojilere sahip bir araç arıyorlar. Bunlarla birlikte doğayı önemsey, enerji geçişine katkıda bulunan, optimum konfor için bolca alan sunan bir araç da istiyorlar. Hafta sonu aktivitelerini ve günlük ihtiyaçları karşılayan E-RIFTER Combispace’in niteliklerini önemsiyorlar.
Yeni E-RIFTER, ortada yeni PEUGEOT logosu ve yeni ön ızgarasıyla birlikte daha dinamik bir ön tasarıma sahip. Ayrıca yeni model, markanın ikonik üç pençeli ışık imzasını da taşıyor. E-RIFTER’ın iddialı tarzı, yeni Sirkka Yeşil ve Kiama Mavi renkleriyle daha da ön plana çıkıyor. Geniş çamurluk kemerleri, etkileyici yan korumaları, tavan rayları ve yerden yüksek yapı, aracın “outdoor” kullanımına uygun olduğunu vurguluyor.
PEUGEOT i-Cockpit® ile Daha Teknolojik, Daha Modern Ve Çekici Bir İç Mekan!
E-RIFTER, üstün ergonomi ve üstün kalite seviyesine sahip tamamen yeni bir ön konsolla dikkat çekiyor. Yeni konsol, ikonik PEUGEOT i-Cockpit® esas alınarak tasarlandı ve orta konsolun üst kısmında tamamen yeni 10 inçlik yüksek çözünürlüklü bir dokunmatik ekrana sahip. E-RIFTER’ın koltuklarını, yeni kabin malzemeleriyle uyumlu, parlak ve sıcak tonlarla tasarlanmış, yeni açık gri kumaş süslüyor. İkonik Zenith tavan ve çok sayıda saklama alanıyla daha da işlevsel hale gelen geniş cam alan, kabini daha da aydınlık ve ferah kılıyor.
DUYGU: Her Şeyi Yapabilen E-RIFTER!
PEUGEOT E-RIFTER hiç olmadığı kadar çok yönlü ve kullanışlı tasarlandı. Yeni teknolojiler ve uyarlanabilir iç mekan, her türlü ihtiyaca ve beklentiye cevap veriyor. Yeni E-RIFTER, navigasyon sisteminden gelen bilgiler, enerji akışı ve şarjla ilgili bilgiler de dahil olmak üzere, temel bilgileri en iyi şekilde gösteren ve kişiselleştirilebilen yeni 10 inçlik, tamamen dijital, renkli gösterge ekranıyla donatılıyor. Ses sistemini ve bağlantılı navigasyonu yönetmek üzere yeni, büyük, merkezi 10 inç büyüklüğündeki HD dokunmatik ekran devreye giriyor. Entegre kumandalara sahip yeni, kompakt, deri kaplı ve ısıtmalı direksiyon simidi, sürüş keyfinin önemli bir parçasını oluşturuyor.
Üst Seviye Güvenlik İçin Üstün Teknolojiler:
- Kapsamlı sürüş destek sistemleri yelpazesi, Yorgunluk Tespit Sistemi, Trafik İşaretlerini Tanıma Sistemi, Şerit Takip Asistanı, Acil Durdurma Güvenlik Freni, hız sınırlayıcı ve Adaptif hız sabitleme sistemi dahil E-RIFTER, 17 sürüş destek sistemiyle donatılıyor.
- Park yardımı, ön ve arka olmak üzere 12 adet sensöre ek olarak yüksek çözünürlüklü geri görüş kamerasıyla donatılan VisioPark 180° sistemiyle iyileştirildi.
Her Zamanki Üstün Kullanım Kolaylığı Ve Pratiklik Özellikleri:
- Yeni E-RIFTER, Standart-4,40 metre ve Uzun-4,70 metre olmak üzere 5 veya 7 koltuklu 2 versiyonda üretiliyor. Uzun versiyon, daha uzun aks mesafesi sayesinde daha fazla alana sahip.
- Bağımsız, katlanabilir koltuklar sayesinde 2. sırada bulunan 3 adet bağımsız koltuğun her biri kolaylıkla zemine katlanabiliyor. Uzun versiyonda 3. sırada 2 adet bağımsız koltuk yer alıyor.
- Yükleme ve boşaltma kolaylığı sunan E-RIFTER, iki sürgülü yan kapıya ve segmentinde benzersiz bir özellik olarak açılır pencereye yer verilen büyük bir arka bagaj kapağına sahip.
- Yüksek taşıma hacmi ile öne çıkan E-RIFTER’ın bataryası, araç zeminin altında yer alıyor. Böylece batarya, aracın iç hacmine etki etmiyor. Bagaj, 5 koltuklu “Standart” versiyonda bagaj kapağında yer alan cam hizasına kadar 775 litreden, “Long” E-RIFTER’da koltuklar katlandığında, tavan hizasına kadar 4.000 litreye kadar geniş bir bagaj ve yükleme hacmini kullanıma sunuyor. Ayrıca versiyona bağlı olarak, 186 litreye kadar bol miktarda saklama alanı da söz konusu. Zemine doğru katlanan ön yolcu koltuğu sayesinde uzun nesneleri taşınmak daha da kolaylaşıyor.
MÜKEMMEL: Gelişmiş Verimlilik Ve Bağlantı Özellikleri!
Yeni E-RIFTER, hem tamamen elektrikli motor hem de bağlantı açısından en güncel PEUGEOT teknolojileriyle destekleniyor. Aracın genel verimliliği üzerinde yapılan çalışmalar, performans seviyesini (135 km/s maksimum hız, 0-100 km/s hızlanması 11,2 saniye) korurken menzili 320 km’ye (WLTP birleşik döngüsü sertifika onayı bekliyor) ulaşacak şekilde geliştirdi. PEUGEOT E-RIFTER, 100 kW (136 HP) maksimum güç ve 270 Nm maksimum tork sunuyor. Aracın üç sürüş farklı sürüş modu bulunuyor. Menzili en üst düzeye çıkarmak için “Eco”, tam güç gereksinimlerinde maksimum performans için “Power” ve “Normal”. Menzili optimize etmek için yeni E-RIFTER, sürüş menzilini optimize etmek üzere rejeneratif fren sistemiyle de donatılıyor. Sürücü, direksiyonun arkasında bulunan kulakçıkları kullanılarak üç farklı seviyede rejenerasyon yoğunluğunu ayarlayabiliyor. Yeni E-RIFTER artık bir ısı pompasıyla da donatılıyor. Bu donanım, verimliliği ve dolayısıyla menzili optimize etmeye yardımcı olurken yolcu konforunu da artırıyor. 7,4 kW entegre şarj cihazı ve isteğe bağlı 11 kW üç fazlı şarj cihazıyla E-RIFTER, altyapı ne olursa olsun 50 kWsa bataryayı verimli bir şekilde şarj edebiliyor. Ayrıca 100 kW’a kadar DC şarj imkanı da bulunuyor.
E-RIFTER’ın tahmini şarj süreleri:
- 100 kW halka açık şarj noktasında: 30 dakika (%0-80 şarj).
- 11 kW Wallbox’ta: 11 kW entegre şarj cihazıyla 5 saatte tam şarj.
- 7,4 kW Wallbox’ta: 7 kW entegre şarj cihazıyla 7,5 saatte tam şarj.
- 16A güçlendirilmiş ev tipi prizde: 15 saatte tam şarj.
Büyük merkezi dokunmatik ekran: Yeni E-RIFTER, bağlantılı bilgi-eğlence sistemini kontrol etmek üzere standart olarak 10 inçlik HD renkli dokunmatik ekranla donatılıyor. Daha da fazla konfor için “OK PEUGEOT” sesli komut sistemi, temel işlevleri doğal dilde kontrol etme olanağı sağlıyor.
PEUGEOT i-Connect® ve PEUGEOT i-Connect® Advanced bağlantılı bilgi-eğlence sistemleri: PEUGEOT i-Connect®, kablosuz mirror screen özelliği (Apple CarPlay/Android Auto) sayesinde kapsamlı bağlantı özellikleri sunuyor. Teknolojik deneyim, yüksek performanslı TomTom bağlantılı navigasyon özelliğine sahip, opsiyonel PEUGEOT i-Connect® Advanced ile tamamlanıyor. Sistem güncellemeleri kablosuz olarak gerçekleşiyor.
Bunlara ek olarak; orta konsolda kablosuz şarj sistemi bulunuyor. Ayrıca 2 adet USB-C, 1 adet USB-A ve bir adet 230 V soketi de bulunuyor.
Bağlantılı hizmetler:
Free2move Charge ile PEUGEOT farklı şarj çözümlerine erişimi kolaylaştırıyor:
- Evde veya işyerinde, geniş şarj seçeneği (Güçlendirilmiş priz, Wallbox, Akıllı Wallbox, vb.) sayesinde, gerekli elektrik kurulumu ve en iyi şarj çözümünü değerlendirmek üzere teşhis ve nihai kurulum önerilen ortaklar tarafından gerçekleştiriliyor.
- Ayrıca Free2Move Charge, Avrupa genelinde 350.000’in üzerinde şarj noktasından oluşan bir ağa erişimle halka açık şarj çözümleri sunuyor.
MyPeugeot® akıllı telefon uygulaması, yeni E-RIFTER’a yeni özellikler ve bağlantılı hizmetler ekliyor:
- Sanal bakım kitapçığı.
- Akıllı telefon üzerinden uzaktan araç içi navigasyon sistemine rota gönderimi. Navigasyon, sözlü talimatları yerine getirecek şekilde önceden ayarlanıyor. TomTom ile harita güncelleniyor.
- Yolculukları optimize etmek için olası şarj noktalarını tahmin ederken, varış noktasında olası şarj seviyesini de öngörüyor. MyPEUGEOT, yolculukları planlayarak aracı en uygun zamanlarda ve şarj istasyonlarının uygunluk durumuna göre şarj olanağı sağlıyor. Ayrıca eRoutes uygulaması navigasyon sisteminin yansıtma işlevi üzerinden de bu hizmetten yararlanma olanağı sağlıyor.
- Aracı uzaktan kilitleme ve kilitleri açma, aydınlatmayı ve kornayı etkinleştirme kolaylığı sağlıyor.
- Sistem ayrıca en çok boş alana sahip otoparkları önererek park yeri bulma endişesini ortadan kaldırıyor.
Bunlara ek olarak; klima sistemi için ön koşullandırmayı başlatma veya programlama ve bataryanın şarjını uzaktan kontrol etme, planlama, başlatma veya erteleme kolaylığı
Elektrikli Ticari
Etrak Mühendislik Sivas’ta elektrikli bahçe traktörü üretecek
Etrak Mühendislik, 98 milyon lira yatırımla Sivas’ta kuracağı tesiste elektrikli bahçe traktörleri üretecek.
Sivas’ın Merkez ilçesinde bulunan Demirağ OSB’de kurulacak tesiste yılda 5 bin adet elektrikli bahçe traktörü üretilecek.
Etrak Mühendislik tarafından, Sivas ili, Merkez ilçesi, Demirağ OSB adresinde 16.258 m2’lik kapalı fabrika alanında “Elektrikli Bahçe Traktörleri Üretimi” planlanıyor. Projenin değeri 98 milyon lira olarak hesaplanıyor.
Proje kapsamında kurulacak olan tesiste yılda 5000 adet Elektrikli Bahçe Traktörleri Üretimi yapılması planlanıyor. Tesiste işletme sürecinde 70 kişinin ayda 25 gün ve yılda 300 gün çalışacağı düşünülüyor.
-
Genel5 yıl önce
Toyota Corolla Hatchback Tanıtıldı, İŞTE FİYAT LİSTESİ!!
-
Genel6 yıl önce
İletişim
-
Genel6 yıl önce
Biz Kimiz?
-
Genel6 yıl önce
Reklam ve Sponsorluk
-
Genel6 yıl önce
Gizlilik politikası
-
Genel5 yıl önce
Bu Tarihi Not Edin! “30-31 Mayıs 2020”
-
Genel4 yıl önce
Renault’dan Kaçırılmayacak Kampanya: “Şimdi Al Eylül’de 750TL Taksitle Ödemeye Başla”
-
Genel4 yıl önce
Yaz tatili öncesi lastiklerinizi kontrol etmeyi ihmal etmeyin