Connect with us

Genel

Mercedes-Benz’in Gelecek Planları Yalnızca Elektrikli Araçlar Üzerine Şekillenecek

Mercedes-Benz, önümüzdeki 10 yıl içinde, koşulların izin verdiği tüm pazarlarda tamamen elektrikliye geçmek için hazırlıklarını sürdürüyor. Son dönemde özellikle güvenlik ve teknoloji donanımlarıyla lüks segmente öncülük eden marka, yarı-elektrikli araçlardan tamamen elektrikli otomobillere geçiş yaparak, emisyonsuz ve yazılım odaklı bir geleceğe doğru hızla ilerliyor.

Mercedes-Benz, 2022 yılına kadar şirketin hizmet verdiği tüm segmentlerde, batarya elektrikli araçlara sahip olmayı planlıyor. 2025 yılından itibaren ise, pazara sunulan tüm yeni araç platformları tamamen elektrikli olacak ve kullanıcılar markanın ürettiği her model için tamamen elektrikli olan alternatifi de seçebilecek. Mercedes-Benz, bu hızlı dönüşümü kârlılık hedeflerine bağlı kalarak yönetmeyi amaçlıyor.

Daimler AG ve Mercedes-Benz AG CEO’su Ola Källenius: “Elektrikli araçlara geçiş, özellikle Mercedes-Benz’in yer aldığı lüks segmentte hız kazanıyor. Kırılma noktası gittikçe yaklaşıyor. Piyasalar bu 10 yılın sonunda tamamen elektriğe geçtiğinde biz hazır olacağız. Bu adım, sermaye dağılımında radikal bir değişime işaret ediyor. Bu hızlı dönüşümü yönetirken karlılık hedeflerimizi korumaya devam edecek, Mercedes-Benz’in başarısının kalıcı olmasını sağlayacağız. Nitelikli ve motivasyon dolu ekibimiz sayesinde, bu heyecan verici yeni dönemde de başarılı olacağımıza inanıyorum.”

Mercedes-Benz bu değişimi kolaylaştırmak için AR-GE ağırlıklı kapsamlı bir plan hazırladı. 2022 ve 2030 yılları arasında batarya elektrikli araçlara yapılan yatırımlar toplamda 40 milyar Euro’yu aşacak. Elektrikli araç portföy planını hızlandırmak ve geliştirmek, elektrikli araçların benimsenmesi için kırılma noktasını tetikleyecek.

Teknoloji Planı

Mercedes-Benz 2025’te tamamen elektrikli üç platform sunacak

  • MB.EA, gelecekteki elektrikli araç portföyü için elektrikli araçlara odaklanarak ölçeklenebilir modüler bir sistem ile ortadan büyüğe tüm binek otomobilleri kapsayacak.
  • AMG.EA, teknoloji ve performans odaklı Mercedes-AMG kullanıcılarına hitap eden özel performanslı elektrikli araç platformu olacak.
  • VAN.EA, geleceğin emisyonsuz ulaşımına ve şehirlerine katkı sağlayacak, kullanım amacına yönelik elektrikli ticari ve hafif ticari araçlar için yeni bir dönem olacak.

Dikey entegrasyon: Mercedes-Benz, planlama, geliştirme, satın alma ve üretimi tek bir çatı altında toplayacak şekilde güç-aktarma sistemlerini yeniden düzenledikten sonra, üretim ve geliştirmede dikey entegrasyon seviyesini derinleştirecek ve elektrikli güç-aktarma teknolojisini tedarik edecek. Bu hamle, İngiltere merkezli elektromotor şirketi YASA’nın satın alınmasını da içeriyor. Mercedes-Benz, bu anlaşma ile yeni nesil ultra yüksek performanslı motorlar geliştirmek için benzersiz eksenel akıllı motor teknolojisine ve uzmanlığına erişim sağlıyor. Verimlilik, invertörler ve yazılım dahil tüm sistemin genel maliyetine net bir şekilde odaklanan eATS 2.0 gibi, şirket içi elektromotorlar, stratejinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Elektrikli araç bileşenleri ve yazılım teknolojilerinde uzmanlaşmış yüzlerce şirket ve tedarikçiye ev sahipliği yapan dünyanın en büyük Yeni Enerji Aracı (NEV) pazarı olan Çin’in, Mercedes-Benz elektrifikasyon stratejisini hızlandırmada önemli bir rol oynaması bekleniyor.

Batarya: Mercedes-Benz, 200 Gigawatt saatin üzerinde bir batarya kapasitesine ihtiyaç duyacak ve dünya çapındaki ortaklarıyla birlikte batarya sistemleri oluşturmaya odaklanan 9 fabrikalık güncel tesis planına ek olarak, batarya üretmek için 8 adet devasa tesis daha kurmayı planlıyor. Yeni nesil bataryalar, yüksek standarda sahip olacak ve tüm Mercedes-Benz otomobil ve ticari araçlarının yüzde 90’ından fazlasında kullanıma uygun olup, müşterilere bireysel çözümler sunacak kadar esnek olacak. Mercedes-Benz, elektrik çağında otomobil endüstrisine yön vermeye devam etmek üzere gelecekteki batarya ve modülleri geliştirmek ve verimli bir şekilde üretmek için yeni Avrupalı ortaklarla birlikte çalışmayı planlıyor. Batarya üretimi, Mercedes-Benz’e var olan güç-aktarma sistemi üretim ağını dönüştürme fırsatı verecek. Mercedes-Benz, otomobillere ve ticari araçlara her zaman en gelişmiş batarya teknolojisini entegre ederek, modelin üretim ömrü boyunca menzilini artırmayı hedefliyor. Mercedes-Benz, bir sonraki batarya nesliyle birlikte, silikon-karbon kompozit kullanarak enerji yoğunluğunu daha da artırmak için SilaNano gibi ortaklarla birlikte çalışacak. Bu, benzersiz bir menzil ve hatta daha kısa şarj sürelerine izin verecek. Mercedes-Benz, katı hal teknolojisinde, daha da yüksek enerji yoğunluğu ve güvenliği olan bataryalar geliştirmek için iş ortaklarıyla görüşüyor.

Şarj: Mercedes-Benz, şarj konusunda da yeni standartlar belirlemek için çalışıyor: “Tak ve Şarj Et”, kullanıcıların kimlik doğrulaması ve ödeme için ek adımlar olmadan sorunsuz bir şekilde araçların şarja takılmalarına, şarj edilmesine ve fişten çekilmesine olanak tanıyor. “Tak ve Şarj Et”, bu yıl içinde EQS ile birlikte hayata geçecek. Mercedes me Charge, halen dünyanın en büyük şarj ağlarından biri ve şu anda dünya genelinde 530.000’in üzerinde AC ve DC şarj noktasından oluşuyor. Ayrıca Mercedes-Benz, şarj ağını genişletmek için Shell ile birlikte çalışıyor. Müşteriler, 2025 yılına kadar Avrupa, Çin ve Kuzey Amerika’da 30.000’den fazla şarj noktasından oluşan ve dünya çapında 10.000’den fazla yüksek güçlü şarj cihazından oluşan Shell’in Recharge ağına erişebilecek. Mercedes-Benz ayrıca, Avrupa’da premium tesislerle, kişiye özel şarj deneyimi sunacak birkaç premium şarj noktası açmayı planlıyor.

VISION EQXX: Mercedes-Benz, menzili 1.000 kilometrenin üzerinde olan elektrikli otomobil Vision EQXX’i geliştiriyor ve normal otoyol sürüş hızlarında 100 kilometrede (Kwsa başına 6 milden fazla) tek haneli bir Kwsa rakamı hedefliyor. Mercedes-Benz’in F1 Yüksek Performanslı Güç-Aktarma Sistemleri Bölümü’nden (HPP) uzmanlar, projeyi iddialı hedefler doğrultusunda geliştirmeye devam ediyor. Vision EQXX’in dünya lansmanı 2022 yılında gerçekleşecek. Vision EQXX ile kaydedilen teknolojik gelişmeler, yeni elektrik platformlarında kullanım için uyarlanacak ve uygulanacak.

Üretim planı

Mercedes-Benz, şu anda küresel üretim ağını, pazar talebine uygun hızda sadece elektrik üretimi için hazırlıyor. Esnek üretime yapılan yatırımlar ve ileri teknoloji MO360 üretim sistemi sayesinde Mercedes-Benz, batarya elektrikli araçları şimdiden seri olarak üretebilir. Önümüzdeki yıl, üç kıtada, yedi noktada, sekiz Mercedes-Benz elektrikli araç üretilecek. Ayrıca Mercedes-Benz AG tarafından işletilen tüm binek otomobil ve batarya montaj tesisleri, 2022 yılına kadar karbon nötr üretime geçecek. Mercedes-Benz, üretim verimliliğini artırmak için yenilikçi batarya üretimi ve otomasyon sistemlerinde Alman dünya devi GROB ile güçlerini birleştiriyor ve batarya üretim kapasitesini ve bilgi birikimini güçlendiriyor. İşbirliği, batarya modülü montajının yanı sıra paket montajını da kapsıyor. Mercedes-Benz, ayrıca geri dönüşüm kapasitesini ve bilgi birikimini geliştirmek ve güvence altına almak için Almanya’nın Kuppenheim kentinde yeni bir batarya geri dönüşüm fabrikası kurmayı planlıyor. Tesis, yetkililerle yapılacak umut verici görüşmeler sonucunda 2023 yılında faaliyete geçecek.

İş gücü planı

İçten yanmalı motorlardan elektrikli araçlara geçiş gayet uygulanabilir ve Mercedes-Benz’de halen devam ediyor. Çalışan temsilcileriyle birlikte hareket eden Mercedes-Benz, kapsamlı, yeniden vasıflandırma planlarından, erken emekliliğe ve satın almadan yararlanarak, işgücünün dönüşümünü sürdürecek. TechAcademies, çalışanlara, geleceğe yönelik nitelikler için eğitimler sunacak. Sadece 2020 yılında Almanya’da yaklaşık 20.000 personel e-ulaşım konusunda eğitildi. MB.OS işletim sistemini, geliştirme planlarını gerçekleştirmek için dünya genelinde 3.000 yeni yazılım mühendisliği istihdamı oluşturulacak.

Finansal plan

Mercedes-Benz, 2020 sonbaharında belirtilen marj hedeflerine bağlı kalmaya devam ediyor. Geçen yılın hedefleri, 2025 yılına kadar yüzde 25 hibrit ve elektrikli araç satışına dayanıyordu. Bugün gelinen noktada, 2025 yılına kadar yüzde 50’ye varan xEV payına ve 10 yılın sonunda tamamen elektrikli yeni otomobil satışlarına dayanıyor. Mercedes-Maybach ve Mercedes-AMG gibi üst düzey elektrikli araçların oranı yükselirken aynı zamanda fiyatlandırma ve satışlar üzerinde daha doğrudan kontrol sağlayarak birim başına net gelirin artması hedefleniyor. Dijital hizmetlerden elde edilen gelir artışı, sonuçları daha da destekleyecek. Mercedes ayrıca, değişken ve sabit maliyetleri ve yatırımların sermaye payını daha da azaltmak için çalışıyor. Batarya teknolojisindeki gelişmelerle birlikte, ortak batarya platformları ve ölçeklenebilir elektrik mimarilerinin, daha yüksek standardizasyon ve daha düşük maliyetlerle sonuçlanması bekleniyor. Araç başına batarya maliyetlerinin önemli ölçüde düşmesi bekleniyor. Sermaye tahsisi, önce elektrikliden tamamen elektrikliye geçiyor. İçten yanmalı motorlara ve şarj edilebilir hibrit teknolojilerine yapılan yatırımlar 2019 ile 2026 arasında yüzde 80 düşecek. Buna bağlı olarak Mercedes-Benz elektrikli araç dünyasında, içten yanmalı çağına benzer bir şirket marjını planlıyor.

Daimler AG ve Mercedes-Benz AG CEO’su Ola Källenius; “Bu dönüşümdeki temel görevimiz, müşterileri etkileyici ürünlerle geçiş yapmaya ikna etmek. Amiral Gemimiz EQS, Mercedes-Benz için bu yeni çağın sadece başlangıcı.” dedi.

 

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

JAECOO, Türkiye’deki İlk Araçlarını Törenle Kullanıcılarına Teslim Etti!

Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO’nun ilk üst düzey off-road SUV modeli JAECOO 7, Türkiye’deki kullanıcılarına teslim edilmeye başlandı. Bu kapsamda JAECOO, ağustos ayında gerçekleştirdiği ürün lansmanının ardından ilk parti JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da bir devir teslim töreni düzenledi. Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturan JAECOO 7, şimdiden Türkiye’deki arazi SUV pazarında önemli bir yere konumlanmayı başardı. Bununla birlikte JAECOO bayileri İstanbul ve Ankara gibi 17 büyük şehirde yaygın olarak faaliyet gösterirken, ülke genelinde güçlü bir hizmet ağı oluşturuyor. Her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek olan JAECOO, Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcıları daha heyecan verici “bir otomobilden daha fazlasını” yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek.

JAECOO’nun ilk üst düzey Off-Road SUV modeli JAECOO 7, ağustos ayında Türkiye pazarına giriş yapmasının ardından, şimdi de bir başka kilometre taşına daha ulaştı. JAECOO markası, ilk JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da  bir devir teslim töreni düzenledi. JAECOO 7, tanıtımının üzerinden bir aydan kısa bir süre geçmesine rağmen Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturdu. Bu da JAECOO 7’nin yerel pazarda hızlı bir şekilde kabul görerek olumlu karşılandığını ve Türkiye arazi SUV pazarında önemli bir yer edindiğini gösteriyor. Teslimat töreninde Türkiye’deki ilk JAECOO 7 kullanıcılarını sıcak bir şekilde karşılayan JAECOO Bayi Geliştirme Direktörü Ümit  Çelik, “Bugün JAECOO 7’nin bir rüyadan gerçeğe dönüşmesine tanıklık ediyoruz. ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile akıllı teknolojileri birleştiren bu başyapıt ile her yolculuk bilinmeyene bir keşif ve nihai arayış niteliğini taşıyor. Bu araç teslim töreni, JAECOO’nun Türk kullanıcılara yönelik yolculuğunda yeni bir dönemi simgeliyor. JAECOO 7 kullanıcılarına daha iyi bir deneyim ve daha kaliteli arazi yolculukları sunmak adına hizmet kanallarımızı optimize etmeye devam edeceğiz. Böylece JAECOO 7, keşfedilmemiş yerleri fethetmenizde vazgeçilmez ve sadık bir yoldaş olacak” dedi.

Yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi!

JAECOO’nun ilk premium off-road SUV modeli olan JAECOO 7, markanın “Klasikten gelen, Klasiğin ötesine” felsefesini en iyi şekilde yorumlayan yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi. Model, arazi performansı açısından, kum, çamur ve dağ yolları gibi çeşitli karmaşık yol koşullarında üstün sürüş özellikleri sergilemesini sağlayan, yedi sürüş moduna sahip ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile donatıldı.

Akıllı kabini ile üst düzey konfor ve lüks bir deneyim sunuyor!

JAECOO 7, akıllı kabiniyle kullanıcıların seyahatlerini daha konforlu, daha güvenli ve daha kaliteli bir hale getiriyor. JAECOO 7’de yer alan W-Hud Sanal Gösterge Paneli ve 540 derece Gelişmiş Görüş Sistemi sürücünün her zaman net bir görüş ve bilgiyle sürüşe odaklanmasını sağlarken 21 farklı ADAS gelişmiş sürüş destek sistemi sürüş güvenliğini destekliyor. 64 farklı renkte ritmik ortam aydınlatmasıyla desteklenen ve konser salonu seviyesinde bir müzik deneyimi sunan 8 hoparlörlü SONY surround ses sistemi, ısıtmalı ön ve arka koltuklar, 50 W kablosuz hızlı şarj ve iyi yalıtılmış sessiz iç mekanla birlikte üst düzey malzemeler sürüşü keyifli ve üst düzey konforlu lüks bir deneyime dönüştürüyor.

Türkiye’de 17 büyükşehirde satış ve satış sonrası ağıyla hizmet veriyor!

Türkiye pazarına derinlemesine nüfuz etmekte kararlı olan JAECOO, İstanbul ve Ankara da dahil olmak üzere ülke genelindeki 17 büyükşehirde, kullanıcılara satın alma ve satış sonrası hizmetler için uygun kanallar sağlayan kapsamlı bir bayi ve servis ağı kurdu. JAECOO aynı zamanda kapsamlı bir kullanıcı off-road test sürüşü etkinliği düzenleyerek, yüzlerce kullanıcının off-road alanında hızı ve tutkuyu hissederek JAECOO 7’nin üstün sürüş özelliklerini deneyimlemesini sağladı. JAECOO, kişiselleştirilmiş ‘kullanıcı odaklı’ bir marka olarak kullanıcılarla sağlam dostluklar kurmak ve daha farklı etkinlikler düzenlemek üzere JAECOO CLUB’ı kuracak. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleşecek. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcılarına heyecan verici bir otomobilden daha fazlasını  yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek. JAECOO markası, gerçekleştirdiği pazarlama hamlesiyle Türkiye’de bir otomobilin seçilmesi, satın alınması ve kullanılmasına kadar geçen tüm yaşam döngüsünü kapsayan bir hizmet sistemi kurdu. JAECOO böylece benzersiz modellerinin pazardaki satışını teşvik edecek.

“Türkiye’de Türkiye için” felsefesiyle yeni ürünler sunmaya devam edecek!

JAECOO her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek. Marka, gelecekte Türk kullanıcıların off-road SUV’lara yönelik farklı gereksinimlerini karşılamak için teknolojik yeniliği dayanak noktası ve marka yeniliğini itici güç olarak kullanacak. Bunun yanında JAECOO Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek.

Continue Reading

Genel

Yeni eSprinter ve Sprinter, 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de

Bugüne kadarki en çok yönlü ve verimli tamamen elektrikli Mercedes-Benz eSprinter modelleri Avrupa’da satışa sunuldu. Yılın ikinci yarısından itibaren de Türkiye’de.

Çok sayıda yeni dijital ekstraya sahip eSprinter ve Sprinter, en güncel nesil MBUX dışında ek ve bazı durumlarda yeni ve daha da gelişmiş işlevlere sahip güvenlik ve destek sistemleriyle donatılıyor.

eSprinter 440 kilometreye (WLTP verisi) kadar menzil sağlıyor.

Hafif ticari araçların elektrikli ismi yeni Mercedes-Benz eSprinter yakında yollara çıkacak. Müşteriler için sağladığı katma değer, çok yönlülük ve esneklikle dikkat çeken, iki gövde tipi ve uzunluğu ile üç batarya boyutuna sahip yüksek taşıma kapasiteli yeni eSprinter farklı kullanım alanlarıyla öne çıkıyor. Daha fazla menzil ve daha fazla yük taşıma arasında tercih yapılabilen yeni eSprinter, 56 kWh veya 113 kWh kullanılabilir batarya kapasitesiyle Avrupa’da satışa sunuldu. 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de de satışa sunulacak yeni eSprinter’ın ürün gamına 81 kWh kapasiteli bir versiyon da eklenecek. Ayrıca ilerleyen dönemde ilk kez şasi kamyonet olarak da satışa sunulacak. Bu sayede de çok sayıda sektör için temel bir araç haline gelecek. Buna ek olarak, MBUX bilgi-eğlence sistemi, gelişmiş güvenlik ve destek sistemleri ve daha zengin bir donanım ile ilk kez akıllı, dijital bağlantı avantajı da sunuyor. Ayrıca eSprinter’da isteğe bağlı bir römork bağlantısı da olacak.

The new Mercedes-Benz eSprinter
The new Mercedes-Benz eSprinter

Çok yönlü ve verimli: Yeni Mercedes-Benz eSprinter

Verimlilik, menzil ve yük hacmi ile çok yönlü bir araç olarak öne çıkan yeni Mercedes-Benz eSprinter, çok sayıda teknik yenilik içermesinin yanında üç modülden oluşan yeni bir konsepti de esas alıyor. Böylece farklı uzunluk ve gövdelerle geliştirilme ve tasarlanma özgürlüğü sunuyor.

Tek tip bir gövde şeklinde tasarlanan ön modül, tüm yüksek voltajlı bileşenleri kapsıyor ve aks mesafesi ve batarya boyutundan bağımsız olarak değişiklik yapmadan tüm araç çeşitleriyle birleştirilebiliyor. Alandan tasarruf sağlayan entegre yüksek voltajlı batarya modülü gövdenin altında bulunuyor. Akslar arasındaki batarya konumu, sağlam batarya gövdesi ile yüksek voltajlı bataryanın en uygun şekilde yerleştirilmesini sağlıyor. Düşük ağırlık merkezi, yol tutuşu üzerinde olumlu bir etkiye sahip. Elektrik tahrikli arka aksa sahip arka modül de yeni eSprinter’ın tüm modellerinde kullanılıyor. Kompakt ve güçlü elektromotor da arka modüle entegre edilmiş durumda.

Mercedes-Benz eSprinter

Elektrikli güç-aktarma sistemleri ve yüksek voltajlı batarya

Yeni Mercedes-Benz eSprinter’daki elektrik tahrikli arka aks müşterilere; araç uzunlukları, maksimum brüt araç ağırlığı (4,25 tona kadar), çekme kapasiteleri (2 tona kadar) ve yük hacmi (maksimum 14 m³) açısından önemli avantajlar sağlıyor. Yeni eSprinter, her biri maksimum 100 ve 150 kW güç sağlayan verimli bir elektromotorla sunuluyor. Yeni sabit mıknatıslı senkron motor (PSM), özellikle yüksek verimliliğiyle öne çıkıyor. Müşteriler, menzil ve taşıma kapasitesi açısından kendi bireysel gereksinimlerine bağlı olarak yeni eSprinter için üç farklı batarya boyutu arasından seçim yapabiliyor (113 kWh, 81 kWh veya 56 kWh). WLTP döngüsüne dayalı bir simülasyonla hesaplanan elektrikli menzil 440 kilometreye kadar ulaşıyor (şehir içinde 500 kilometreye kadar). eSprinter’daki yeni DAUTO otomatik geri kazanım sistemi son derece verimli ve konforlu bir sürüş tarzı sağlıyor. Radardan, kameradan ve navigasyon verilerinden gelen bilgiler toplanarak işleniyor ve enerji geri-kazanım yoğunluğu gerçek zamanlı olarak sürüş koşullarına uyarlanıyor. Ayrıca ECO Assist işlevi ile, donanıma ve ülkeye bağlı olarak, önde bir aracın olup olmadığını, hız sınırının ne olduğunu veya ileride bir yokuşun olup olmadığını analiz ediyor ve ayağın gaz pedalından ne zaman çekilmesi gerektiğini gösterge panelinde belirtiyor. Ayrıca üç sürüş modu, maksimum konfor veya maksimum menzil arasında seçim yapma olanağı sağlıyor.

Mercedes-Benz hızlı sarj

Tüm Mercedes-Benz elektrikli van modelleri gibi yeni eSprinter da hem alternatif akım (AC) hem de doğru akım (DC) şarj olanağına sahip. Entegre şarj cihazı, hızlı şarj istasyonunda 115 kW’a kadar (isteğe bağlı) doğru akımla şarj olanağı sağlıyor. Böylece 56 kWh kapasiteli batarya, maksimum 115 kW ile yaklaşık 28 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e şarj oluyor. Kullanılabilir kapasitesi 113 kWh olan bataryanın şarj olması maksimum 115 kW ile yaklaşık 42 dakikaya sürüyor.

 

Geleneksel tahrikli yeni Mercedes-Benz Sprinter maksimum esneklik sunuyor

Yeni Mercedes-Benz Sprinter; arkadan itişli veya dört tekerlekten çekişli olmak üzere farklı güç aktarma türleriyle ve maksimum brüt araç ağırlığıyla (5,5 tona kadar) farklı sektörler ve kullanım alanlarının gereksinimlerini karşılıyor.

 

Yüksek verimlilik seviyesine sahip 2,0 litre hacimli dizel motorun (OM654) yanında seçilen modele ve güç aktarma tipine bağlı olarak 110 kW, 125 kW ve 140 kW olmak üzere dört farklı güç seçeneği bulunuyor. Güç aktarımını konforlu 9G-TRONIC otomatik şanzıman veya 6 vitesli manuel şanzıman sağlıyor.

Mercedes-Benz eSprinter

Mevcut MBUX nesli ve farklı dijital ekstralar

Hem eSprinter hem de Sprinter’da, 26 cm (10,25 inç) ekrana sahip, MBUX (Mercedes Benz Kullanıcı Deneyimi) bilgi-eğlence sisteminin en güncel nesli standart donanım olarak sunuluyor. Daha fazla konfor ve güvenliğe katkıda bulunan ek işlevlerle Sprinter ve eSprinter daha akıllı ve müşterilerin günlük yaşamlarını kolaylaştıran bir yapı sunuyor.

 

Yeni eSprinter, ayrıca MBUX sayesinde aktif menzil yönetimi ve bulut tabanlı hizmetler ve uygulamalarla akıllı navigasyonlu (elektrikli zekaya sahip navigasyon) elektromobil ekosistemine de entegre oluyor. Bu, şeffaflık ve mümkün olan en yüksek planlama güvenliği ile rahat bir yolculuk sağlıyor.

Mercedes-Benz eSprinter
Güvenlik ve destek sistemleri: Her durumda daha iyi destek

Yeni Sprinter ve eSprinter modellerinin güvenlik ve destek sistemleri, çoğu standart donanıma dahil olan ek ve bazı durumlarda yeni ve daha gelişmiş işlevlere sahip. Aktif Şerit Takip Asistanı, Kör Nokta Asistanı, ATTENTION ASSIST yorgunluk uyarısı, aracın üretim tarihinden itibaren yedi yıla kadar ücretsiz navigasyon verilerini içeren hız sabitleme özellikli Akıllı Hız Asistanı, panel vanlar ve minibüs için geri vites kamerası olmak üzere kapsamlı güvenlik ve destek işlevleriyle standart olarak donatılıyor. Ayrıca isteğe bağlı olarak, ilk kez, harekete geçerken aracın önündeki diğer yol kullanıcılarıyla çarpışmayı önleyen Harekete Geçme Bilgi Yardımcısı da sunuluyor. Bunun dışında N2 onaylı araçlar için standart, ancak diğer versiyonlarda opsiyonel olarak sunulan Yan Koruma Yardımcısı, yolcu tarafında tanımlı bir alanda yayaların ve bisikletlilerin daha iyi algılanmasına yardımcı oluyor. Rahat ve hızlı park etmek için park paketi kapsamında 360 derece kamera ve engellerin görünürlüğünü sağlayan yeni 3D ekran devreye giriyor. Bunun dışında opsiyonel dijital dikiz aynası, arka cam olmadığında veya araç uzun olduğunda bile arka tarafın rahat bir şekilde görülmesini sağlıyor.

 

Continue Reading

Genel

YENİ PEUGEOT 9X8, 2024 SEZONUNDA PERFORMANSINI ZİRVEYE TAŞIYACAK!

2024 PEUGEOT 9X8 tamamen yeni giydirmeye sahip yeni bir siluetle sahneye çıkıyor. Binlerce kilometrelik testi tamamlayan Team Peugeot TotalEnergies, 21 Nisan’da düzenlenecek olan 2024 FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nın ikinci turu 6 Saat Imola’da ilk kez yarışacak 2024 PEUGEOT 9X8 aracını tanıttı. PEUGEOT Sport ekibi, takımların önde 29 cm ve arkada 34 cm genişlikte daha etkili bir lastik kurulumu kullanmasına olanak tanıyan düzenleme değişikliğinden en iyi şekilde yararlanmak üzere PEUGEOT 9X8’in aerodinamiğini uyarladı ve PEUGEOT 9X8 artık bir arka spoylere sahip. Bununla birlikte aracın gövde yapısının yüzde 90’ı korundu. Peugeot Design ve PEUGEOT Sport, üst üste üç yıldır birlikte çalışarak Peugeot ekipleri tarafından özel olarak tasarlanan çok özel bir dış görünüme imza attı. Yeni görünümde markanın hız, esneklik ve gücünün simgesi Aslan logosu tasarımın merkezinde yer alıyor.

Team Peugeot TotalEnergies, yeni yarış otomobili 2024 PEUGEOT 9X8’i tanıttı. 2024 FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nın ikinci yarışı olan Imola’da ilk kez yarışacak olan PEUGEOT 9X8, yerini aldığı modele göre çeşitli geliştirmelerle bayrağı devralıyor. Geçtiğimiz sezon boyunca yarışan 2023 PEUGEOT 9X8, Le Mans’ta son derece iddialı bir performans elde etmişti.  Monza’da üçüncülükle ilk podyumuna çıkan 2023 PEUGEOT 9X8, FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonasında geçirdiği ilk tam sezonun ardından 2024 sezonunun açılış yarışı olan Losail’i de büyük oranda önde tamamladı. Şimdi ise ekip, 9 üretici ve 19 prototipin kıyasıya yarıştığı Hypercar sınıfının en iddialı otomobillerinden biri olarak görülen PEUGEOT 9X8’i çok sayıda önemli güncellemeyle optimize etti.

PEUGEOT 9X8’in ilk versiyonu, 2020/2021 sezonundaki teknik düzenlemeleri karşılayacak şekilde tasarlandı. Ancak otomobilin tasarım aşaması ile 2022 yazındaki tanıtım arasında kurallar değişti. Bu durum da belirli alanlardaki performans iyileştirmelerini beraberinde getirdi. Buna bağlı olarak otomobilin potansiyelini en üst düzeye çıkarmak ve Team Peugeot TotalEnergies tarafından belirlenen iddialı hedeflere ulaşmak adına bazı tasarım ayrıntıları revize edildi.

“Çok sayıda güncelleme ve iyileştirme içeriyor”

2024 PEUGEOT 9X8’in optimizasyonları ile ilgili değerlendirmelerde bulunan PEUGEOT Sport Teknik Müdürü Olivier Jansonnie, ”Artık geçerli olmayan seçimler yapmıştık. Oluşan performans farkını 2023 yılındaki Performans Dengesi (BOP) yeterince dengelemedi. Aslında ana fikir, rakiplerimizin otomobil tasarımına benzer bir tasarıma dönmek ve böylece BOP açısından buna eşdeğer karşılık görmekti. Bu nedenle 31/31cm ile tüm tekerleklerde aynı lastik genişliğini kullanmayı bıraktık. Bunun yerine önde 29 cm ve arkada 34 cm lastik tercih ettik. Açık konuşmak gerekirse, aynı şasiye sahip ve yeni bir otomobil değil. Ancak çok sayıda güncelleme ve iyileştirme içeriyor. Lastiklerin etkili bir şekilde çalışabilmesi için PEUGEOT 9X8’in ağırlık merkezini değiştirmek zorunda kaldık. Bu da bazı bileşenlerin hareket etmesi ve diğerlerinin daha hafif hale getirilmesi anlamına geliyordu. Daha iyi bir aerodinamik dengeye sahip olmak için aerodinamik yükleri yeniden dağıtmamız gerekti. Bu da üstyapı bileşenlerinin yaklaşık yüze 90’ını yeniden tasarlamamızı gerektirdi ve en önemlisi de arka kanadı ekledik. Ayrıca yeni homologasyon ile bazı güvenlik ve performans iyileştirmelerini hayata geçirdik” dedi

Mart 2023’te, 2024 sezonu için araçta bazı radikal iyileştirmeler yapma kararı alındı. PEUGEOT Sport ekibi, 2023 WEC sezonuna katılırken aracı yeniden tasarlamak için yorulmadan çalıştı. Proje içinde proje olmasının ekibin iş yükünü oldukça artırdığını dile getiren Olivier Jansonnie, “Team Peugeot TotalEnergies’in bağlılığına ve çabasına güvendik. Bu çabanın sonucunu göstermek için heyecanlıyız. Hedefimiz ön sıralarda yer almak, podyum için ve galibiyet için mücadele etmek” dedi.

Bu güncellemeler aynı zamanda Peugeot Sport ile dört yıl önce başlayan iş birliğini sürdürme fırsatı da sağladı.  PEUGEOT Tasarım Müdürü Matthias Hossann, “Peugeot’nun 2022 FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nda dönüşünü simgeleyen zarif ve sade bir tasarımla başladık. Sonrasında görsel sanatçı Demsky tarafından hem 24 Saat Le Mans yarışının yüzüncü yılını, hem de PEUGEOT’nun Le Mans’taki üçlü zaferinin 30. yıldönümünü kutlayan 2023 dış tasarımın ardından bu sefer Aslan Başını farklı ölçeklerde kullandığımız bir tasarımla ortaya çıktık. Bir aslan sürüsünü simgeleyen bu grafik tasarım, dayanıklılık yarışlarının değerlerini mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Takım ruhunu ve takımdaki yetenek zenginliğini öne çıkarmak istedik. Tasarım, siyah, gri, beyaz ve kriptonit olmak üzere PEUGEOT Sport renk kartelasından alınan farklı boyutlarda renklerden oluşuyor. Bu tema, PEUGEOT’nun grafik tasarım ekibi tarafından geliştirilen yaşam tarzı ürünlerinde de aynı şekilde kullanılıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Team Peugeot TotalEnergies’in kaydettiği gelişmeyi gözler önüne seren 2024 PEUGEOT 9X8’in 2023 versiyonu, FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nın açılış yarışı Katar 1812 km’de son kez sahneye çıktı ve 21 Nisan tarihinde FIA WEC sezonunun ikinci turu olan 6 Saat Imola yarışında yerini 2024 versiyonuna bırakmaya hazırlanıyor. PEUGEOT 2011 yılında Imola’daki Autodromo Enzo e Dino Ferrari yarışında nefes kesen çifte zaferle hafızalarda yer etmişti.

PEUGEOT CEO’su Linda Jackson, “Team Peugeot TotalEnergies’in FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nda yarıştığı ilk yıl olan 2023, tüm zorluklara rağmen takımın şekillenmesi ve tutkusunu göstermesi açısından herkes için önemli bir deneyim oldu. 2024 yılı için de hedefimiz aynı; yarış kazanmak. Bu yıl zorlu bir rekabet ortamı olacak. Bunu biliyoruz. Ancak ekibimiz, PEUGEOT 9X8’in markanın değerlerini mükemmel şekilde yansıtan 2024 versiyonunu geliştirmek için çok çalıştı. Team Peugeot TotalEnergies, enerjisi ve çabasıyla göz doldurdu. Dayanıklılık yarışlarındaki bu yeni dönemin parçası olmaktan gurur duyuyoruz ve motor sporlarında iz bırakmak istiyoruz” sözleriyle görüşlerini aktardı.

Yeni PEUGEOT 9X8’i değerlendiren Stellantis Motorsport Kıdemli Başkan Yardımcısı Jean-Marc Finot, “Öncelikle tüm PEUGEOT Sport ekibine çalışmalarından dolayı tebrik ve teşekkür ediyorum. 2023 sezonunda yarışırken, rekor sürede aracın bir kısmını yeniden tasarlamak gerçekten de küçümsenecek bir başarı değil. PEUGEOT 9X8, aslında LMH’de önde ve arkada eşit boyutta lastiklerin zorunlu olduğu 2020/2021 düzenlemelerini karşılamak üzere tasarlandı. Ancak bu arada kurallar değişti. Böylece rakiplerimizden bazıları arkada daha büyük lastikler kullanabildi. Aslında BoP’nin yapısal tasarımımızı dengelemek için yeterli olacağını düşünmüştük, ancak durum böyle olmadı. Bu nedenle otomobilin bir kısmını yeni lastik boyutlarına uyum sağlayacak şekilde yeniden tasarlamamız gerekti. Böylece aracın ağırlık merkezini kaydırdık, aerodinamik yüklerin dağılımını değiştirdik, bir arka kanat ekledik, daha hafif parçalar ürettik. Simülasyonlarımız ve ilk pist testlerimiz aracın daha fazla performansa sahip olduğunu gösterdi. Bu nedenle, minimum ağırlık ve maksimum güçle BoP sınırına yaklaşmadan ön sıralarda yer almayı umuyoruz” dedi.

 

Continue Reading

Trending

Copyright © 2017 Zox News Theme. Theme by MVP Themes, powered by WordPress.