Elektrikli Otomobiller
500 KM MENZİLLİ ELEKTRİKLİ YENİ PEUGEOT E-3008 TÜRKİYE’DE!
PEUGEOT, ileri seviye elektrikli ve 48V hibrit teknolojisine sahip, fastback SUV modelleri yeni 3008 ve E-3008’i, 2023 yılında dünya çapında en çok PEUGEOT satışını gerçekleştiren dördüncü ülke olan Türkiye’de satışa sundu. Avrupa’da satışa sunulduğu ilk iki ayda 50 bin adetten fazla sipariş alan yeni PEUGEOT 3008 ve E-3008, tasarımdaki yaratıcılığı, kullanıcılarına sunduğu sürüş keyfi ve elektrikli performansı, yeni bir boyuta taşıyor.
Tamamen yeni ve göz alıcı fastback SUV tasarımıyla verimliliği de artan yeni 3008, iç mekânda ise sürüş keyfini ileri bir seviyeye taşıyan yeni PEUGEOT Panoramik i-Cockpit® ile bambaşka bir boyuta ulaşıyor. Türkiye’de Allure ve GT olmak üzere iki farklı donanım seviyesiyle satışa sunulan yeni 3008 ve E-3008, ilk aşamada 136 HP gücündeki 48V hibrit teknolojili benzinli motor ve 210 HP’lik güce sahip %100 elektrikli versiyon seçeneklerinden oluşan 2 ayrı güç ünitesi seçeneğiyle yollara çıkıyor.
Ülkemizde satışa sunulan yeni 3008 1.2 Hybrid 136HP e-DCS6’nın fiyatları 2 milyon 190 bin TL’den, 73 kWsa batarya kapasitesi ile ve 500 km’lik (WLTP) elektrikli menzili sunan yeni E-3008’in başlangıç fiyatı ise 1 milyon 865 bin TL’den başlıyor. Yeni 3008’de sunulan yeni nesil 136 HP’lik 1.2 PureTech benzinli hibrit motor, yeni e-DCS6 şanzıman ile ileri seviye sürüş keyfi ve düşük yakıt tüketimi ile verimlilik sunmayı hedefliyor. Stellantis’in yeni STLA Medium platformunu kullanan ilk modeli unvanına sahip E-3008’in 210 HP’lik elektrikli versiyonu ise üstün performans sunarken aynı zamanda 500 kilometreye kadar menzil sunabilmesiyle de öne çıkıyor.
Yeni PEUGEOT 3008’in ülkemizde satışa sunulmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan PEUGEOT Türkiye Genel Müdürü Gülin Reyhanoğlu, “Yeni 3008 pek çok açıdan önemli bir ürün. Stellantis’in yeni platform yatırımı olan STLA’nın orta boyutlu yeni nesil platformu üzerinde yükselen ilk model, yeni PEUGEOT 3008 oldu. Öyle ki yeni nesil 3008, 2 ay gibi kısa bir sürede Avrupa pazarlarında 50 bin adedin üstünde sipariş alabilme başarısına ulaştı. Biz de Türkiye’de bu sene son 4 ayda toplam 6 bin adet yeni nesil PEUGEOT 3008 satışı hedefliyoruz. Bu seneki satışın yaklaşık % 20’sinin elektrikli versiyon olmasını bekliyoruz” dedi.
Dünyanın önde gelen otomotiv üreticilerinden PEUGEOT, kapsamlı ürün yelpazesini yeni nesil mobilite araçlarıyla genişletmeye devam ediyor. Bu kapsamda PEUGEOT, 2023 yılında dünyada en çok PEUGEOT satışı gerçekleştiren dördüncü ülke olan Türkiye’de yeni nesil 3008 ve E-3008 modellerini satışa sunuyor. Avrupa’da pazara sunulduğu ilk iki ayda 50 binden fazla sipariş adedine ulaşan C-SUV modeli 3008, yeni nesliyle hem tamamen elektrikli hem de hibrit motor seçeneği ile boy gösteriyor. Ürün gamına eklenen yeni E-3008, C-SUV pazarının en iddialı oyuncularından 3008’de yeni bir dönemin başladığını vurguluyor. 2025 yılı itibarıyla ürün gamını tamamen elektrikli motor seçeneğiyle donatacağını taahhüt eden PEUGEOT, Avrupa’daki satışlarının tamamını 2030 yılına kadar elektrikli modellerle gerçekleştirmeyi planlıyor. Türkiye’de yollara çıkan yeni 3008 ve E-3008, 5.6 litrelik ortalama yakıt tüketimi sunan 136 HP gücündeki 48V teknolojili hibrit motor ve 500 km’ye varan menzil sunan 210 HP’lik tam elektrikli motor seçeneklerinden oluşan 2 ayrı güç ünitesi seçeneğiyle satışa sunuluyor. Ülkemizde satışa sunulan yeni 3008 1.2 Hybrid 136HP e-DCS6’nın fiyatları 2 milyon 190 bin TL’den, 73 kWsa batarya kapasitesi ve 500 km’lik (WLTP) elektrikli menzil sunan yeni E-3008’in başlangıç fiyatı ise 1 milyon 865 bin TL’den başlıyor. Türkiye’de ilk etapta Elektrik 210 HP seçeneği ile satışa sunulan yeni PEUGEOT E-3008’nin 0-100 km/s hızlanma süresi 8,8 saniye iken 170 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. Enerji verimliliği ile öne çıkan model, 17,9-18,5 kWh/100 km’lik bir karma tüketim değerine sahip. Ayrıca Yeni E-3008 Elektik 210, 7.4 kW AC şarj ile 6 saat 45 dakikada, 11 kW DC şarj ile 4 saat 30 dakikada ve 160 kW DC (hızlı şarj) ile 30 dakikada yüzde 20’den yüzde 80 batarya doluluk oranına ulaşabiliyor.
STLA Medium platformu ile üstün menzil ve sürüş keyfi!
PEUGEOT E-3008, Stellantis’in, markayı bir üst seviyeye taşıyan yepyeni STLA Medium platformunu kullanan ilk model olma özelliğini de taşıyor. Müşterilere sınıfının en iyi performansını sunmak üzere tasarlanan bu yenilikçi platform, ilk etapta sunulan versiyonda 500 km menzil, 30 dakikaya varan şarj süresi, yüksek sürüş keyfi, etkileyici performans ve üst düzey verimlilik sağlıyor. Fransa’daki Sochaux Fabrikası’nda üretilen yeni PEUGEOT 3008 ve E-3008, “Allure” ve “GT” olmak üzere iki donanım seviyesiyle satışa sunuluyor.
Türkiye’de satılan 100 bininci 3008 yeni nesil modelden olacak!
Yeni PEUGEOT 3008’in ülkemizde satışa sunulmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan PEUGEOT Türkiye Genel Müdürü Gülin Reyhanoğlu, “Yeni 3008 pek çok açıdan önemli bir ürün. Stellantis’in yeni platform yatırımı STLA’nın orta boyutlu yeni nesil platformu üzerinde yükselen ilk model, yeni PEUGEOT 3008 oldu. Öyle ki yeni nesil 3008, 2 ay gibi kısa bir sürede Avrupa pazarlarında 50 bin adedin üstünde sipariş alabilme başarısına ulaştı. Biz de Türkiye’de bu sene son 4 ayda toplam 6 bin adet yeni nesil PEUGEOT 3008 satışı hedefliyoruz. Bu seneki satışın yaklaşık % 20’sinin elektrikli versiyon olmasını bekliyoruz” dedi. 3008 modelinin aynı zamanda geçmişte ülkemizdeki başarılı sonuçları açısından da çok önemli olduğuna dikkat çeken Reyhanoğlu, “Bir önceki nesil 3008 modeli ülkemizde 87 bin adetten fazla müşteri tarafından tercih edilmiş, ondan önceki nesilden ise ülkemizde yaklaşık 9000 adet satılmış. Yani baktığımızda toplamda iki nesilde ülkemizde toplam 96 bin adeti aşan bir satış başarısına sahip olmuş bir mirasın üzerine yeni nesil 3008 geliyor. Baktığınız zaman 3008 modelinden bahsederken hem satış adedi anlamında hem de markanın bugün geldiği noktaya evrilmesinde aslında başlangıç noktası, bir mihenk taşı üründen bahsediyoruz. Bu noktada ülkemizde satılan 100 bininci 3008 modeli de yeni nesil versiyon olacak, heyecanla 100 bininci 3008 müşterimize aracını teslim etmeyi bekliyoruz” dedi.
İleri seviye Fastback SUV tasarımı ile kusursuz aerodinamizm!
Yeni PEUGEOT 3008 tasarımda da yeni bir çağı başlatıyor. Aracın göz alıcı tasarımı, meraklı gözleri üzerine çekerken verimliliği de destekliyor. Fastback bir SUV’a dönüştürülen etkileyici tasarımıyla 3008, adeta bir kedi duruşuna sahip. Bu tasarım şekli, dinamik ve aerodinamik formuyla (Cx 0,28) yeni 3008, zarafeti, verimliliği ve ferah iç mekânı birleştiriyor. 4535 mm’lik uzunluğu, 1890 mm’lik genişliği ve 1665 mm’lik yüksekliğe sahip yeni 3008, kedi duruşu tasarımıyla bir yandan tamamen elektrikli C-SUV segmentinin en kompakt modellerden biri olmaya devam ederken diğer taraftan da 2730 mm’lik aks mesafesinin de etkisiyle geniş yolcu ve bagaj alanı sağlamayı başarıyor.
PEUGEOT, yeni 3008 ile ön tasarımda yeni bir yaklaşım sergiliyor. Model, ikonik üç pençeli ışık imzasını korurken, farların ve ızgaranın tasarımı tamamen değişiyor. Yeni ön ızgara, bu modelin elektrik genlerini yansıtıyor. Yeni ön cephe ise yeni PEUGEOT logosu etrafında tasarlandı. Gövde rengindeki “degrade” tasarımı sayesinde yeni ışık imzasını ve ızgarayı sınır olmaksızın birleştiriyor. Ultra kompakt farlar, radyatör ızgarasının üzerinde yer alan ve ön kısmın tamamını saran ince, zarif bir şeride yerleştiriliyor. Bu, yeni 3008’e etkileyici bir görünüm kazandıran ve kişiliğini vurgulayan özgün bir tasarım özelliği. Tüm versiyonlarda LED farlar sunuluyor. 3008 GT, standart olarak, far huzmesini trafik ve hava koşullarına göre otomatik olarak ayarlayan ve diğer sürücüleri rahatsız etmeden optimum aydınlatma sağlayan, PEUGEOT’nun yeni Pixel LED teknolojisiyle yollara çıkıyor.
520 litrelik bagaj hacmi her iki seçenekte de korundu!
Fastback’e yeniden hayat veren konseptiyle PEUGEOT, otomobilin arkasındaki fastback tasarımın geleneksel çizgisini, “Havada Süzülen” bir spoyler ile modernize ediyor. Bu yenilikçi yaklaşım, aerodinamiği optimize ederken yeni 3008’in gövdesinin çizgisini geliştiriyor. Yeni 3008’in arka tasarımında, GT versiyonlarında 3D LED arka stop lambalarına yer verilirken üç pençeli ışık imzasıyla dinamik bir tasarım sunuluyor. Bu arada arka koltuklarda geniş bir alan sunuyor ve bir önceki nesil 3008 ile 520 litrelik aynı bagaj hacmini her iki seçenekte de koruyor.
Yeni 3008’in her tasarım detayı daha fazla yenilik ve verimlilik sunacak şekilde aerodinamik bir siluette tasarlandı. Yan cam fitillerinin kapılara gizlenmesi, otomobilin yan taraflarının şık tasarımına katkıda bulunuyor. Gövde üzerindeki dekoratif parçaların sayısı azaltıldı ve tüm krom parçalar çıkarıldı. 408 ile başlattığı yenilikçi yaklaşıma devam eden PEUGEOT, yeni 3008’i hem modern tasarıma hem de aerodinamik performansa katkı sağlayan jantlarla donattı. Teknik ve geometrik tasarımlarıyla elmas kesim 19 inç veya 20 inç jantların ortasında yeni PEUGEOT logosu yer alıyor.
Dış detaylar açısından 3008, yeni, sofistike, daha modern ve daha dayanıklı bir duruş sergiliyor. Krom parçalar yerini, lake parçalara bıraktı. Ön rüzgarlık ve arka tamponda Meteor Grisi, ayna kapaklarında ve elektrikli versiyona özel alt kemer hattında Orbital Siyah kullanılıyor. Yeni PEUGEOT 3008 ve E-3008, 6 renk seçeneği ile satışa sunuluyor. Yenilikçi dikromatik pigmentler sayesinde Obsesyon Mavi rengi, ışığa ve gövdenin şekline bağlı olarak maviden yeşile dönüşerek E-3008’in yeni bir çağa girişini zarif bir şekilde ifade ediyor. Yeni Ingaro Mavi, ince yansımalarıyla yeni 3008 ve E-3008’in modern çizgilerini harika bir şekilde vurguluyor. Ayrıca Okenit Beyaz, İnci Siyah, Tekno Gri ve Titan Gri renk seçenekleri de bulunuyor. Bunlara ek olarak 3008 ve E-3008 GT, standart olarak çift renkli ve parlak siyah tavanla sunuluyor. Elektrikli GT versiyonlarında ise ön ve arka tamponların alt kısımları, çamurluk kemerleri ve kapı eşik koruyucularında parlak siyah uygulanıyor.
GT donanım seviyesinde kaliteli ve teknolojik yolcu kabinindeki yeni PEUGEOT Panoramik i-Cockpit®, havada süzülen 21 inçlik panoramik ekrana ek olarak, kabinin çekiciliği ve teknolojik karakterini 8 farklı renkte kişiselleştiren LED ambiyans aydınlatmasıyla daha da güçleniyor. Ambiyans aydınlatması, ön konsol boyunca uzanan ve kapılara doğru devam eden zarif alüminyum kaplamayla yansıtılıyor. Alüminyum ve desenli kumaşın birleşimi, premium malzemelerin benzersiz ve kaliteli uyumunu ortaya koyuyor.
Yeni PEUGEOT PANORAMİK I-COCKPIT® ile büyüleyici bir sürüş keyfi!
E-3008’in dışındaki yenilik ve şıklık, içeride de devam ediyor. Yeni PEUGEOT Panoramik i-Cockpit®, sürüş keyfini bir üst seviyeye taşıyor. Kavisli 21 inçlik HD panoramik ekran, yükseltilmiş dijital gösterge paneli ile dokunmatik multimedya ekranını birleştiriyor. PEUGEOT ekipleri, i-Cockpit®’in üç temel unsurundan ikisini; dijital gösterge paneli ile dokunmatik multimedya ekranını birleştirdi. Bunlar artık ön konsolun solundan orta konsola kadar uzanan, 21 inçlik yüksek çözünürlüklü tek bir panelden oluşan, kavisli bir panoramik ekranda entegre ediliyor. Panoramik ekran, ön konsolun üzerinde havada süzülüyor. Süzülme etkisi, ekranın altında bulunan LED ortam aydınlatmasıyla vurgulanıyor.
Optimum ergonomi için konumlandırılan 21 inçlik panoramik ekran, sürücüye doğru hafifçe kavisli olsa da hala yolcu tarafından kolaylıkla erişilebiliyor. Büyük ve yüksek çözünürlüklü dijital ekran, PEUGEOT i-Cockpit®’in iki temel işlevini birleştiriyor. Panoramik ekranın sol tarafında gösterge paneli, sürüşle ilgili hız, güç, sürüş yardımcıları ve enerji akışı gibi tüm bilgileri kompakt direksiyon simidinin üzerinde birleştiriyor. Panoramik ekranın sağ tarafında yer alan ve ön konsolun ortasındaki dokunmatik ekrana hem sürücü hem de yolcu rahatlıkla erişebiliyor. Bu ekran, klima ayarı, navigasyon ve medya/bağlantı gibi işlevleri yönetmek için kullanılabiliyor. 3008’in Allure versiyonunda, yeni PEUGEOT i-Cockpit® standart olarak, panoramik ekran altında tek bir panele entegre edilen iki adet 10 inçlik dijital ekrandan oluşuyor ve 21 inçlik panelle aynı etkiyi veriyor. GT, standart olarak 21 inçlik bir ekranla donatılıyor. 21 inçlik panoramik kavisli ekran, i-Toggles, 3D navigasyon sistemi ve 3 adet USB girişini içeren opsiyonla Allure donanım seviyesinde de tercih edilebiliyor.
Yeniden tasarlanan mimari ve ergonomisiyle yeni PEUGEOT Panoramik i-Cockpit®’teki en önemli yenilik; panoramik ekranın yolcu bölmesinden görülmeyecek bir bağlantı sistemi ile ön konsola monte edilmesi. Bu sayede, 21 inçlik panoramik dokunmatik ekranda gösterilen bilgilerin erişilebilirliği ve görünürlüğü artıyor. Ön konsolun ortasında, tamamen kişiselleştirilebilir dokunmatik i-Toggles’a da yer veriliyor. Kullanıcı bu panelde; bir kişiyi aramak, sık kullanılan bir varış noktası için navigasyonu başlatmak, ideal klima sıcaklığını ayarlamak gibi, en sık kullandığı 10 işlevi, hızlı erişim için programlayabiliyor.
Orta konsol, ön yolcuya geniş ve ferah bir alan sağlamak ve depolama için alanlar oluşturmak üzere düzenlendi. Bu geniş mimariye, vites seçicinin ön konsola taşınmasının önemli bir katkısı oldu. Vites seçici direksiyonun sağında, start/stop düğmesinin yanında yer alıyor. Bu ergonomik yapı, şanzıman kontrolü dışında motoru durdurma ve çalıştırmada kolaylık sağlıyor.
Rejeneratif fren için direksiyon kulakçıkları sunuluyor
Dokunma hassasiyetli kontrollere sahip yeni kompakt direksiyon simidi, en başından beri PEUGEOT i-Cockpit®’in temel unsurlarından biri oldu. Direksiyon, daha da yüksek sürüş hissi ve konfor için yenilendi. Elbette, modern tasarımıyla kompakt yapısını koruyor. Yeniden tasarlanan, hava yastığını barındıran bölüm daha küçük tasarlandı. Ayrıca ön konsoldaki panoramik ekrana benzer bir havada süzülme etkisi için direksiyon simidi, kollarından izole edildi. Optimum ergonomi için kompakt direksiyon simidi üzerindeki kontroller de yenilendi. Sürücünün parmaklarını otomatik olarak algılayan kontroller, yanlış komutları önlemek adına, sadece sürücü onlara bastığında etkinleşiyorlar. Yeni PEUGEOT Panoramik i-Cockpit®, kompakt direksiyon simidinin arkasında iki yeni, ince ve zarif kumanda kolu ve kademeli rejeneratif fren işlevi için iki kulakçık da sunuyor. Yeni E-3008’in iç mekânı, yolculara cömert ve aydınlık bir alanda rahatlatıcı bir deneyim sunuyor.
Yeni 3008 ve E-3008’in Allure donanım seviyesinde yarı deri kumaş ve GT’de ise Alcantara koltuklar (Nappa Deri İç Döşeme GT’donanımında opsiyonel), üstün konfor sağlıyor. Koltuklar, vücudu destekleyen bir forma ve yüksek yoğunluklu köpüğe sahip. Ön koltuklar, sırt ağrısının önlenmesine yönelik araştırmaları destekleyen Alman doktorlar ve terapistler derneği tarafından verilen AGR sertifikasına sahip. GT versiyonunda opsiyonel olarak tercih edilebilen Nappa Deri İç Döşemede ayrıca, havalandırma ile masaj ve arkada koltuklarda ısıtma özelliği sunuluyor. Bu opsiyonla birlikte PEUGEOT ürün gamında ilk kez ön koltuklar, yolcunun vücut şekline uyum sağlamak üzere elektrikli olarak şişen veya sönen, ayarlanabilir yan desteklerle donatılabiliyor. Sağlıklı bir iç mekân atmosferi sağlamak üzere yeni PEUGEOT 3008, kabine giren havanın kalitesini sürekli izleyen ve gerektiğinde hava iç sirkülasyonunu otomatik olarak etkinleştiren AQS (Hava Kalite Sistemi) ile donatılıyor. Bu işlev, GT donanım seviyesinde, kirletici gazları ve parçacıkları filtreleyen “Clean Cabin” ile tamamlanıyor. Hava kalitesi, panoramik ekranın sağ tarafında gösteriliyor.
Araç içinde konser salonu!
PEUGEOT ile ses sistemleri konusunda uzman Fransız Focal® ekipleri arasındaki, uzun yıllara dayanan ortak tasarım çalışmasının meyvesi olan kaliteli Focal® Premium Hi-Fi Ses Sistemi ile, kabin içindeki müzik deneyimi yeni bir seviyeye ulaşıyor. GT donanım seviyesinde sunulan Focal® Premium Hi-Fi ses Sistemi, özel patentli teknolojilere sahip 10 adet hoparlör içeriyor:
- 4 adet TNF alüminyum ters kubbe tweeter,
- 4 adet woofer/Mid, Polyglass konili ve 165 mm TMD (Ayarlanmış Kütle Damperi) süspansiyonlu,
- 1 adet Geliştirilmiş performansa sahip poliglas koni center,
- 1 adet Power Flower™ ile optimize edilen subwoofer.
Hoparlörleri, 12 kanallı 690 W amplifikatör (Güçlendirilmiş D sınıfı teknolojisi) besliyor. Müzik deneyimi, 3008 ve E-3008’in ön koltuklarını canlı sahneye dönüştüren yenilikçi “Ön Optimizasyon” dinleme modunu daha da ileriye taşıyor.
Yeni 3008’in yolcu kabini, toplam hacmi yaklaşık 34 litre olan 17 farklı, birçok saklama alanı sunuyor: Orta konsolda kolayca erişilebilen kablosuz telefon şarjı, orta kol dayamanın altındaki soğutmalı alan, tavan konsolunda gözlük tutucusu, bardak tutucular ve torpido gözü. Bagaj perdesinin altında 520 litrelik kullanılabilir hacimle yeni 3008 ve E-3008’in bagajı, selefi kadar geniş. Yeni STLA Medium platformu, yeni E-3008’de aynı bagaj alanını sunuyor.
E-3008, PEUGEOT’nun yol tutuş ve sürüş keyfi konusundaki itibarını yansıtıyor. Yeni STLA Medium platformu, dinamik yol tutuş sağlamak üzere tasarlanan yeni ön ve arka aksları içeriyor. Platformun mimarisi, hafif ve rijit malzemelerin kullanımını maksimuma çıkararak ve tekerlekler arasında mümkün olduğunca alçakta ideal bir şekilde konumlandırılan tek katmanlı batarya ile ağırlık merkezini düşürerek bu dinamizme katkıda bulunuyor.
Yeni E-3008 her sürüş tarzı için hazır!
Sürücü, E-3008’in performansının sürücünün isteklerine ve/veya trafik koşullarına ideal şekilde uyarlanmak üzere orta konsoldaki kumanda ile üç sürüş modu arasından seçim yapabiliyor:
- Normal mod, varsayılan mod olup hızlanma pedalına yüzde 0 ile yüzde 70 arasında basıldığında, güç ve tork bir miktar azalıyor. Yüzde 70’in üzerinde tam güç ve tork kullanılabiliyor.
- Eko modu, özel bir hızlanma pedalı ayarı ile gücü ve torku sınırlandırarak, ısıtma ve klima performansını azaltarak, daha pürüzsüz bir sürüş ve daha düşük enerji tüketimi sağlıyor.
- Spor mod, direksiyon, hızlanma pedalı ve motor kalibrasyonu için özel konfigürasyonlar kullanarak daha dinamik bir sürüş sağlıyor.
Kompakt ve kendi sınıfındaki tamamen elektrikli SUV’lar arasında en iyi dönüş çapına (10,6 m) sahip yeni E-3008, şehir trafiğinde rahatlık ve çeviklik sağlayan bir SUV oluyor. Manevra yapmayı kolaylaştırmak üzere, standart olarak geri görüş veya kuş bakışı görüş olmak üzere, sürücüye iki açı sunan bir geri görüş kamerası ile donatılıyor. Kamera, her koşulda eksiksiz görüntü sağlamak üzere bir temizleme başlığıyla donatılıyor. Yeni 3008 ve E-3008, GT donanımlı versiyonunda standart, Allure donanım seviyesinde ise opsiyonel olan, ön ve arka tekerleklere mümkün olduğunca yakın konumlandırılan 4 kamera ve otomobilin etrafına dağılan 12 sensör sayesinde, aracın çevresini 360 derece gösteren PEUGEOT VisioPark 360° sistemiyle donatılabiliyor.
PEUGEOT, yeni 3008 ve E-3008’de sunulan sürüş destek sistemleri ile yarı otonom sürüşe doğru bir adım daha atıyor. Bu sistem, aracın tüm sensörlerini (kameralar, radar vb.) kullanarak sürücüye yardımcı oluyor. Bu destek sistemleri, otoyollar veya bölünmüş yollar gibi çok şeritli yollarda sürücünün yükünü hafifletmek için tasarlandı:
- Dur ve Kalk işlevi ile Adaptif Cruise Control ve Şerit Konumlandırma Asistanı yeni 3008 GT’yi şeritte ve sürücü tarafından belirlenen hızda tutmak için direksiyonu ve hızını yönetiyor.
- Standart olarak sunulan Hız Sınırı Tanıma ve Önerme, yol işaretlerini okuyarak hız sınırındaki herhangi bir değişikliği algılıyor ve sürücüye Adaptif Cruise Control ayarını değiştirmesini öneriyor.
Bu yarı otonom sürüş özellikleri, sürücünün onayını gerektiriyor. Sensörler, sürücünün ellerini her zaman direksiyonda tutmasını sağlıyor.
Yeni PEUGEOT 3008 ve E-3008, aşağıdakiler dahil en güncel PEUGEOT aktif güvenlik teknolojilerine sahip:
- Çarpışma uyarılı Acil Durum Tam Durdurma Güvenlik Freni, gece veya gündüz, 7 km/s’den 140 km/s’ye kadar araçları, yayaları ve bisikletlileri algılıyor.
- Şeritten çıkma, düzeltme işleviyle Aktif Şerit Takip Sistemi.
- Sürücü Dikkat Uyarı Sistemi, araç hareketlerini analiz ederek dikkat kaybını tespit ediyor.
- Genişletilmiş Trafik İşaretleri Uyarı Sistemi olağan hız işaretlerine ek olarak dur, tek yön, sollama yasak, sollama sonu işaretlerini de algılıyor.
- Uzun menzilli kör nokta uyarı sistemi (75 metreye kadar).
- Geri Manevra Trafik Uyarı Sistemi.
Elektrikli performans ve bağlantıda bir üst seviye!
Stellantis’in E-3008 ile ilk kez kullandığı yeni STLA Medium elektrikli platformu, PEUGEOT’nun performans, verimlilik, menzil ve şarj kapasitesi açısından, tamamen elektrikli araç müşterilerinin beklentilerini her açıdan karşılamasını sağlıyor. PEUGEOT E-3008, Stellantis’in yeni STLA Medium platformunu kullanan ilk model olarak öne çıkıyor. Grubun gelecekteki elektrikli araçları için tasarlanan bu platform, pazarda yeni standartlar belirliyor. STLA Medium BEV platformu, kısa aks mesafesinde (E-3008 için 2,73 m) tekerler arası 98 kWsa ile rekor düzeyde yerleşik enerjiye sahip. Bu yüksek performanslı tasarım, E-3008’e kompakt gövdede (4,54 m uzunluk) sınıfının en iyi menzilini sağlıyor.
İlk etapta Türkiye’de satışa sunulan 210 beygirlik elektrikli versiyon 500 kilometre, 2025 yılında yıllara çıkacak olan aynı motorun 230 HP’lik uzun menzilli versiyonu ise 680 kilometreye varan menzil sunuyor. Yeni nesil sabit mıknatıslı senkron motorlar daha fazla güç ve verimlilik sunuyor. Elektrikli motor, Trémery’deki (Fransa) STELLANTIS-NIDEC ortak girişimi tarafından üretiliyor. Vites kutusu, Stellantis tarafından Valenciennes’de (Fransa) üretilirken, NMC (Nikel, Manganez ve Kobalt) kimyasal bileşimine sahip 400 V yüksek voltajlı lityum iyon batarya, zeminin altında bulunuyor ve aracın elektrikli motorunu besliyor. Aydınlatma ve bilgi-eğlence sistemi gibi diğer elektrik tüketen donanımlar, kendisi de dönüştürücü üzerinden yüksek voltajlı batarya tarafından beslenen 12V batarya ile beslenmeye devam ediyor. Bataryanın termal yönetimi, ultra hızlı şarj, optimize edilmiş menzil ve daha uzun ömür için, dolaşımdaki soğutma sıvısını kullanıyor. Isı pompası aynı zamanda batarya enerjisinden tasarruf ederken kabindeki yolcuların termal konforuna da katkıda bulunuyor. Batarya, şarj kapasitesinin yüzde 70’i için 8 yıl veya 160 bin kilometre garantiye sahip.
Sol arka taraftaki şarj soketi Mod 2/3 (alternatif akım) ve Mod 4 (doğru akım) bağlantılarını sunuyor. AC şarjı için tüm kullanımlara ve şarj çözümlerine uygun, iki tip entegre şarj cihazı bulunuyor. Standart olarak 11 kW üç fazlı araca entegre şarj cihazı sunuluyor. Hızlı şarj cihazları ile DC şarj için yeni E-3008’deki Mod 4 soketi, 160 kW’a kadar destekliyor. Böylece E-3008’in standart menzilli bataryası 30 dakikada ve Uzun Menzilli bataryası 30 dakikadan daha kısa sürede yüzde 20’den yüzde 80’e şarj olabiliyor.
Elektrikli bir bisikleti bile şarj edebiliyor!
Aracın genişletilmiş elektrik işlevleri arasında şunlar bulunuyor:
- V1G veya Akıllı Şarj işlevi: Bu işlev enerji tedarik hizmetleriyle uyumlu ve şarj maliyetlerini optimize etmek amacıyla yeni PEUGEOT E-3008’in bataryasının şarj edildiği zamanı ve gücü ayarlıyor.
- V2L (Araçtan Şarj) işlevi: Bu pratik işlev, yeni PEUGEOT E-3008’in yüksek voltajlı bataryası ile bir elektrikli cihaza enerji sağlama seçeneği sunuyor. Örneğin elektrikli bir bisikleti şarj etmek veya elektrikli bir cihazı çalıştırmak gibi. Sistem, 3 kW ve 16 A’e kadar besliyor.
3 aşamalı rejeneratif fren işlevi, enerji geri kazanımı düzeyi dışında aracın yavaşlama düzeyinin ayarlanmasını içgüdüsel ve kolay hale getiriyor. Sürücü, kompakt direksiyonun arkasındaki kulakçıklar sayesinde 3 seviyeli rejeneratif fren işlevini yönetebiliyor. Soldaki kulakçık rejenerasyon seviyesini arttırıyor, sağdaki kulakçık ise azaltıyor. Son 2 seviyede arka fren lambaları da otomatik olarak devreye giriyor.
Yeni nesil PEUGEOT bağlantılı bilgi sistemleri, Allure donanım seviyesinden itibaren standart olarak kablosuz mirror screen işlevi (Apple CarPlay/Android Auto) ile kapsamlı bağlantı sunan PEUGEOT i-Connect® sistemiyle sunuluyor. Tüm E-3008 versiyonlarında orta konsolun ön tarafında biri şarj ve veri aktarımı, diğeri ise sadece şarj için olmak üzere iki adet USB-C soketi bulunuyor. GT versiyonunda, arka koltuk yolcuları için orta konsolun arkasında iki ek USB-C soketi (şarj için) bulunuyor. Ayrıca tüm E-3008 versiyonlarında; orta konsolun önünde, arkasında ve bagajda olmak üzere üç adet 12 voltluk priz bulunuyor. Bunun dışında orta konsolda, bir kablosuz şarj sistemi (15W) bulunuyor.
48V HYBRID teknolojisi ile kolay ve çevreci kullanım!
Yeni 3008’de sunulan PEUGEOT 48V HYBRID sistem, yeni nesil 136 HP PureTech benzinli motor, bir elektromotor ve yeni, 6 ileri yağ soğutmalı çift kavramalı elektrikli bir şanzımandan oluşuyor. Sürüş sırasında şarj olan bataryasıyla bu teknoloji, düşük motor devirlerinde ekstra tork sağlıyor ve yakıt tüketimini yüzde 15’e kadar azaltarak 5,5 – 5,6 lt/100 km’lik ekonomik bir karma tüketim değeri sunuyor. Böylece hibrit sistemle donatılan C-SUV segmentinde, şehir içi sürüşlerinde, sürüş süresinin yarısından fazlası 0 emisyonlu elektrik modunda geçirebiliyor.
Bu teknolojide sürücü, PEUGEOT Panoramik i-Cockpit® dijital gösterge üzerinden sürüş sırasında enerji geçişlerini (ECO-POWER-CHARGE) görebiliyor. Günlük sürüşte, içten yanmalı ve elektromotorlar, enerji tüketimini optimize etmek için birlikte veya ayrı ayrı çalışıyor. Anlık hızlanma sırasında elektromotor, düşük devirlerde benzinli motora ek tork sağlıyor. Yavaşlama sırasında benzinli motor stop ediyor ve elektromotor, 48V bataryayı şarj etmek için bir jeneratör olarak çalışıyor. Araç, şehir içindeki kısa mesafelerde ve manevra yaparken sadece %100 elektrikli motor ile hareket ediyor.
Hibrit sistem, bataryanın şarjı uygun olduğunda tamamen elektrikli sürüşü, manevra yapmayı (Örneğin park etme) ve düşük hızda ilerlemeyi mümkün kılıyor. Hibrit teknolojisi, şehir içi sürüşlerinde sürüş süresinin yarısından fazlasını 0 emisyon ve %100 elektrikli sürüş imkânı sağlıyor. Daha yüksek hızlarda (145 km/s’ye kadar), sürücü sabit bir hızda ayağını gaz pedalından çektiğinde veya yavaşlarken içten yanmalı motor stop ediyor. Sürücünün düşük devirlerdeki hızlanma isteklerinde, elektromotor, turbonun tepki süresini telafi eden ek bir tork sağlıyor. Bu, vites küçültmenin de önüne geçiyor ve daha fazla sürüş konforu ile dinamizm sağlıyor. 5500 d/d’da 136 HP güç ve 1750 d/d’da 230 Nm tork üreten bu ünite, gelişmiş motor performansı için değişken geometrili turbo beslemesine sahip. PEUGEOT 48V HYBRID motor için özel olarak tasarlanan, yeni, elektrikli 6 ileri, yağ soğutmalı çift kavramalı şanzımanı içeriyor. Şanzıman aynı zamanda elektromotoru, invertörü ve sürüş performansını iyileştirmek üzere otomobilin güç ve tüketimini optimize eden Elektronik Kumanda Ünitesini de barındırıyor. Böylelikle yeni PEUGEOT 3008 1.2 HYBRID 136 HP e-DCS6, 10,2 saniyede 0’dan 100 km/s hıza ve 201 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor.
500 kilogramdan fazla çevre dostu malzeme kullanıldı!
Sürdürülebilir tasarım yaklaşımı, yeni 3008’in gövdesindeki dekoratif parçaların sayısının azaltılması ve dış tasarımdaki tüm krom parçaların kaldırılmasıyla kendini gösteriyor. Yeni PEUGEOT 3008 için aracın genelinde 500 kg’dan fazla çevre dostu malzeme (metaller + polimerler) kullanıldı:
- Çevre dostu çelik ve alüminyum, toplam çevre dostu malzeme kütlesinin yüzde 60’ını temsil ediyor,
- Çevre dostu malzemelerle 30’dan fazla polimer parça üretiliyor,
- Geri dönüştürülmüş plastik, tamponlarda, spoylerde, saklama alanlarında ve halılarda kullanılıyor.
PEUGEOT, entegre bir endüstriyel ekosistem ve sürdürülebilir yaklaşımının bir parçası olarak yeni E-3008’i Fransa’da tasarlıyor ve üretiyor. Bataryalar Mulhouse’daki Stellantis fabrikasında tasarlandı, ardından batarya paketleri E-3008’i üreten Sochaux Fabrikası’nda monte ediliyor.
Yeni PEUGEOT 3008 ve E-3008, Allure ve GT olmak üzere, yalın ve anlaşılması kolay bir ürün gamında, iki donanım seviyesiyle sunuluyor. Yeni 3008 Allure versiyonlarında tek renkli boya ve turuncu Quartz dikişli Uzuris kumaş döşeme bulunuyor. Standart donanım, anahtarsız giriş ve çalıştırma, HD geri görüş kamerası, arka park sensörleri, açılır cam tavan ve elektrikli perde, LED farlar ve stop lambaları, 19 inç elmas kesim jantlar ve stepne, elektrikli ayarlanabilir ve katlanabilir yan aynalar, kablosuz şarj sistemi, iki adet 10 inç ekranlı PEUGEOT Panoramik i-Cockpit® ve PEUGEOT i-Connect® bilgi-eğlence sistemini içeriyor. Bununla birlikte E-3008’de ısı pompası, 11kW Araca Entegre Şarj Cihazı (OBC) ve Mod 3 Şarj Kablosu (AC) standart olarak sunuluyor.
3008 ve E-3008 GT, siyah tavanlı çift renkli boya ve Alcantara döşemeyle sunuluyor. Allure versiyonuna ek olarak standart donanım, 19 inç Breda elmas kesim jantlar ve tamir kiti – elektrikli versiyona özel 20 inç alaşım jantlar ve tamir kiti-, Pixel LED farlar, adaptif akıllı far sistemi (aktif uzun far), ön park sensörleri, elektrikli bagaj kapağı (eller serbest), ısıtmalı ön koltuklar, Focal Hi-Fi Ses Sistemi, Clean Cabin ve VisioPark 360°, ambiyans aydınlatması, PEUGEOT Panoramik i-Cockpit®, kavisli 21 inç ekran, kişiselleştirilebilir dokunmatik i-Toggles ve PEUGEOT i-Connect® bilgi sistemini içeriyor.
Elektrikli Otomobiller
Hyundai’den Cep Herkülü Elektrikli: Hyundai INSTER Cross
Hyundai, geçtiğimiz aylarda tanıttığı INSTER’ın yeni bir versiyonu olan INSTER Cross’u da gün yüzüne çıkardı. Yeni crossover model, çok yakında satışa sunulurken aynı zamanda hem outdoor hem de şehir içi kullanımda çok yönlü bir kullanım imkanına sahip olacak.
A ve B segmenti modelleri arasında konumlanan INSTER, geniş iç mekanı ve cömert bagaj kapasitesiyle dikkat çekerken aynı zamanda gelişmiş manevra kabiliyeti, pratiklik ve esneklik sunuyor. INSTER Cross ise normal versiyondan daha belirgin dış ve iç tasarım öğelerine sahip olacak.
INSTER Cross, maceracı karakterini vurgulamak için geniş, dikdörtgen ön ve arka tamponlarla ve ayrıca kabartmalı siyah kaplamalarla fark yaratıyor. Ön ve arka koruma kaplamalar, tamamlayıcı 17 inç alaşım jantlarla birleşerek üstün bir crossover görüntüsü sunuyor. Tavan rayları ise açık hava gezileri veya kamp etkinlikleri için standart olarak sunuluyor. Crossover versiyon, özel bir dış renk olan Mat Amazon Yeşil ve INSTER için sunulan standart beş renk (opsiyonel siyah tavan) seçeneğiyle sunulacak.
INSTER Cross’un iç mekanı da son derece iddialı. INSTER ile benzer şekilde bir düzen sunan otomobil, kendinden daha üst segmentlerdeki modellerde yaygın olarak karşımıza çıkan özellikleri de sunacak. INSTER Cross, 360 kilometreye varan bir menzilin yanı sıra, yaklaşık 30 dakikada yüzde 10 ila yüzde 80 oranında şarj edilebiliyor. INSTER Cross ayrıca, Otoyol Sürüş Asistanı, Akıllı Hız Kontrolü ve İleri Çarpışma Önleme Asistanı 1.5 dahil olmak üzere segment lideri güvenlik donanımlarına da sahip. INSTER Cross’un üretimine bu yılın sonlarına doğru Hyundai’nin Kore’deki üretim tesisinde başlaması planlanıyor.
Elektrikli Otomobiller
Hep Daha Fazlası için Hyundai Yeni SANTA FE
Hyundai, gelişmiş teknolojisi ve şık tasarımıyla öne çıkan SANTA FE modelini Türkiye’de satışa sundu. Kentsel işlevselliği ve açık hava keyfini vurgulayan dört çeker model, konfor özellikleriyle öne çıkıyor. Türkiye’de 1.6 litrelik benzinli Turbo Hybrid seçenekle satışa sunulan model, birinci sınıf bir D-SUV.
Hyundai’nin bundan 24 yıl önce satışa sunduğu SANTA FE modeli, 2023 yılında beşinci nesliyle tekrar SUV dünyasında tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Birinci jenerasyondan son haline kadar çok fazla değişim ve gelişim gösteren SANTA FE, aynı zamanda markanın global olarak en çok satılan ve en çok beğenilen SUV modellerinden biri oldu. Adını Amerika’daki Santa Fe şehrinden alan model, bölgenin zorlu yapısını ve açık hava temasını en iyi şekilde karakterize ederek günlük bir otomobil olarak karşımıza çıkıyor.
Dış ve iç tasarımda radikal bir dönüşüm sergileyen SANTA FE, bagaj kapasitesini artırarak yaşam tarzına dayalı işlevselliğe öncelik veriyor. Şık görselliğini üstün bir iç mekan ile kombinleyen yeni model, aynı zamanda teknolojik donanımlar ve güvenlik asistanlarıyla da bir SUV otomobildeki beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Ayrıca, Yeni SANTA FE’nin sınırsız açık hava ve şehir içi kullanımını birlikte sunabilen cesur ve güçlü kimliği, SUV pazarında modelin farkındalık yaratmasına yardımcı olacak.
Satışa sundukları yeni modelle ilgili görüşlerini dile getiren Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, “Bundan 24 yıl önce satışa sunduğumuz SANTA FE, dünya çapında 6 milyondan fazla satarak kendi segmentinde büyük bir başarı gösterdi. Tamamen yenilenen beşinci nesil Yeni SANTA FE’yi ülkemizde de satışa sunmaktan büyük bir heyecan duyuyoruz. Yeni SANTA FE, lüks ve premium SUV modelleri tercih eden kullanıcılar için yüksek kalitesi, geliştirilmiş sürüş dinamikleri, verimli hibrit motoru ve artırılmış iç mekan konforuyla güçlü bir tercih sebebi olacak. Yeni SANTA FE, markamızın SUV segmentindeki performansıyla birlikte aynı zamanda marka imajına ve gelecek modellerimize de ışık tutacak” dedi.
Baştan sona gelişen tasarım
SANTA FE, yeni modelle birlikte tasarımda zirveye doğru yol alıyor ve boyutlar arasında üstün bir denge sağlayarak gerekli olan tüm görkemli estetiği sunuyor. Genel olarak SANTA FE’nin tasarımı, kare şeklindeki oranlarıyla karakterize edilen rafine ve sağlam bir tasarım olarak tanımlanabilir.
Yeni otomobilin dış görünümü, daha uzun dingil mesafesi ve daha geniş bagaj kapağı alanı sayesinde sınıfının sınırlarını aşmış durumda. Güçlü tasarım yalnızca dinamik ruhunu tamamlamakla kalmıyor, aynı zamanda şehir içi veya açık alan kullanımına uygun premium bir SUV modasını da başlatıyor.
Aracın iddialı ön kısmı, genel olarak tasarımda baskın bir şekilde öne çıkıyor. H şeklindeki tasarım öğeleri, krom radyatör ızgarası deseni ve geniş bir görüntü yansıtan yatay bir düzen ile harmanlanıyor. Benzersiz ön profil, H şeklindeki ışıklarıyla ve ayırt edici motife katkıda bulunan bir süslemeyle destekleniyor. Yüksek kaput çizgisi ve keskin çamurluklar, SANTA FE’nin muhteşem tasarım detaylarından bir diğeri. Geleceğe yönelik aydınlatmanın bir örneği olan H-light LED lambalar, birleşik bir çizgide birleşirken aynı zamanda aracın özenle tamamlanmış krom radyatör ızgarasıyla uyum sağlıyor.
En az ön kadar dikkat çekici olan yan profil de temiz ve güçlü bir hacim hissini sağlam gövde oranlarıyla birleştirerek benzersiz ve büyüleyici bir stil ortaya çıkarıyor. Arttırılmış uzunluk ve yükseklik, daha uzun dingil mesafesi ve kısaltılmış ön çıkıntı gibi ferah unsurlarla yeniden tanımlanan SANTA FE’nin benzersiz stili, tamamlayıcı bir tavan ve kemer çizgisiyle daha da güçlendiriliyor. Buna ek olarak; 20 inçlik alaşım jant tasarımı, genel olarak sofistike ve aynı zamanda şık görünüme katkıda bulunuyor. Köprü tipi bir tavan rayına yer verilirken off road kullanımı da vurgulanmış oluyor. Bununla beraber A sütunundan başlayarak bagaj kapağına kadar uzanan camlar da iç mekandaki ferahlığı ve özgürlüğü artırıyor.
Arka tasarım ise uzatılmış bagaj kapağını tamamlayacak şekilde hazırlanmış. Sade estetiği sağlam bir stille harmanlayan arka taraf, temiz ve rafine bir profil oluşturuyor. Ön ve yan elemanlarla kontrast oluşturarak ölçülü güzelliği vurgulayan bu bölüm, benzersiz bir aydınlatma imzasıyla dikkat çekiyor. Ön taraf ile aynı H-ışık konseptini içeren arka, burada da yatay bir şekilde uzatılmış ve ayırt edici lambalarla öne çıkıyor. Arka stop lambalarında da H şekline yer verilerek tasarımda bütünlük sağlanıyor. Gizli tip arka silecekle desteklenen arka bagaj kapağı, tamamen açıldığında da üstün bir yükleme alanı sunuyor.
Arka tampondaki sinyaller ve geri vites lambalarını birleştirerek rafine bir sofistike görüntü sunan otomobil, gri renkli logo ve yeni SANTA FE yazısıyla da lüks dokuyu destekliyor. Kısacası, SANTA Fe’nin arka tasarımı, Hyundai’nin yenilikçiliğini ve tasarımdaki farkındalığını temsil ediyor. Bu arada SANTA FE, Türkiye’de 7 farklı gövde rengiyle satışa sunuluyor.
Geniş ve yenilikçi iç mekan
Yeni SANTA FE, dört farklı renk seçeneğine sahip geniş iç mekanında yenilikçiliği ve konforu harmanlıyor. Detaylara dikkat edilerek tasarlanan model, iç mekanında çok sayıda depolama ve saklama gözü seçeneği sunarak yolcu rahatlığını ön planda tutuyor. Birinci sıradan üçüncü sıraya kadar yolcular, stil ve işlevsellik arasında uyumlu bir denge sağlayan, özenle hazırlanmış bir ortamla ağırlanıyor. Stratejik olarak entegre edilmiş çok sayıda depolama alanı, tüm yolcular için konforlu ve kullanıcı dostu bir sürüş keyfi sağlıyor. Ayrıca, SANTA FE’nin iç mekan mükemmelliği, kendi segmentinde de yeni bir standart belirliyor.
SANTA FE’nin sürücü bölümünde tasarım ve son teknoloji hissi öne çıkıyor. Kapılar açılır açılmaz artan kalite hissiyatını sergilemeye başlayan SANTA FE, H şeklindeki gizli ambiyans ışıklarıyla şovunu yapmaya başlıyor. Gösterge panelinden başlayarak ön ve arka kapılara kadar sorunsuz bir şekilde uzanan bu aydınlatma, kabine şık ve benzersiz bir duygu katıyor. Kokpitte yer alan 12,3 inçlik çift panoramik kavisli ekran ise olağanüstü bir işlevsellik sunuyor. Bu ekrandan sürüş parametreleri, navigasyon ve multimedya gibi fonksiyonlara yer veriliyor. Kokpitin altına doğru yerleştirilen 6,6 inçlik klima kontrolü de kendine özel bir dijital ekrana sahip. Büyüleyici animasyon efektlerine sahip büyük bir dokunmatik ekran aracılığıyla çeşitli iklim işlevlerini ön plana çıkarıyor. Bu arada kokpitin dört bir yanı deri döşeme ile kaplanarak kalite vurgusu ön planda tutuluyor.
Direksiyon koluna entegre elektronik vites kolu yani shift by wire ise sürüş sırasında sezgisel ve hızlı vites değiştirme olanağı sağlıyor. Rahatlığı artıran çift yönlü orta konsol, ikinci sıra koltuklarda bile paylaşımlı depolama alanını kolaylaştırıyor ve maksimum alan kullanımı için kullanıcısına yardımcı oluyor. Aşırı ısınmayı önlemek için dahili bir soğutma fanıyla donatılmış çift kablosuz akıllı telefon şarj pedi, iki akıllı telefonun aynı anda şarj edilmesini sağlıyor.
Yedi kişilik oturma kapasitesine sahip SANTA FE, yeniden tasarlanan koltuk sisteminde benzersiz bir konfor sunuyor. Ergonomiye odaklanılarak tasarlanan koltuk sistemi, en yüksek yolcu konforu seviyelerine hitap ediyor. Entegre Hafızalı Koltuk (IMS) özelliği, sürücü için öne arkaya kaydırma ve sırt yatırma dahil olmak üzere bireysel koltuk konumlandırma ayarlarını ezberleyerek kişiselleştirmeyi bir üst seviyeye taşıyor. Bel destekli sürücü koltuğu, ağırlıksız bir pozisyonu ve vücut basınç dağılımını optimize ederek optimum dinlenme duruşunu garanti ediyor. Böylece konfor seviyesini iki katına çıkarıyor. Elektrikli ön koltuklarda hem ısıtma hem de soğutma özelliği bulunuyor. Bireysel yatırma yeteneklerine sahip lüks ve ferah arka koltuklar da tek bir tuşla anında katlanabiliyor ve böylece bagaja kolay bir erişim sağlıyor. Bu arada, üçüncü sıra koltuğun ayarlanabilir yatırma özelliği de rahat oturma pozisyonu sağlıyor ve ISOFIX’in dahil edilmesiyle ekstra bir güvenlik katmanı elde ediliyor. Bu donanım, özellikle çocuk oto koltukları için güvenli bir sabitleme sağlamış oluyor. Ayrıca, Arka Yolcu Uyarısı (ROA) sistemi de var. Bu sistem, araçtan inerken herhangi bir yolcu, eşya ve evcil hayvan unutulmaması için sürücüyü görsel ve işitsel olarak uyarıyor.
Geniş bir D segmenti SUV olarak tasarımda ve konforda öne çıkan SANTA FE, normal konumda 628 litre bagaj hacmi sağlıyor. Arka sıra koltuklar yatırıldığında da tam üç bisikleti aynı anda sığdırabilecek dikey bir depolama alanı, yani 2.253 litrelik bir hacim sunuyor. Kolay eşya yükleme ve boşaltma için standart yüksekliği ayarlanabilir akıllı elektrikli bagaj kapağıyla gelen SANTA FE, arka bölümde 220V güç çıkışı ve USB-C modülü gibi kullanışlı özelliklere sahip. Bu arada ikinci sıra koltuklarda havalandırma menfezi, en arkadaki koltuklardaysa klima kontrol ünitesi bulunuyor.
Müzik sisteminde de oldukça iddialı olan Yeni SANTA FE, BOSE Premium ses teknolojisini kullanıyor. Subwoofer da dahil olmak üzere 12 adet yüksek performanslı hoparlörle üstün bir müzik keyfi sunan BOSE Premium ses sistemi, gerçek anlamda sürükleyici bir ses deneyimi sağlıyor.
Gelişmiş güvenlik donanımlarıyla üstün bir koruma
Geliştirilmiş çarpışma sistemiyle listeye başlayan Yeni SANTA FE, üst düzey özellikleriyle güvenliğe öncelik veriyor. Yüksek mukavemetli çelikle üretilen gövde, güçlendirilmiş bağlantı noktaları ve gelişmiş ADAS adaptif sürüş sistemleriyle dikkat çekiyor. Sürücü sırası, merkez ve yan hava yastıkları dahil olmak üzere toplam 10 hava yastığı içeren güvenlik paketi, her yönden çarpışmalara karşı optimum koruma sağlıyor.
“Hyundai Smart Sense” güvenlik donanımları, çeşitli sürüş ve park senaryolarında da artırılmış güvenlik ve rahatlık için bir dizi gelişmiş sürücü destek sistemi sunarak SANTA FE’yi diğerlerinden farklı kılıyor. Bu özellikler, Hyundai’nin son teknoloji güvenlik sistemlerine yaptığı yatırımları da perçinlemiş oluyor.
Sürüş güvenliği özellikleri arasında yer alan FCA yani Ön Çarpışma Önleme Sistemi, SANTA FE’de ikinci jenerasyon olarak karşımıza çıkıyor. Sistem, çarpışmaları uyarmakla kalmayıp aynı zamanda otomatik olarak frenlemeye yardımcı olan ileri bir seviye güvenlik donanımı olarak listede yer alıyor. Sistem ayrıca, Kavşak Dönüşü, Kavşak Geçişi, Yaklaşan Şerit Değiştirme, Doğrudan Yaklaşan ve Şerit Değiştirme Tarafı gibi çeşitli senaryoları da yönetmek için “Şerit Takip ve Şeritte Kalma Asistanları” ile birlikte çalışıyor.
Kör Nokta Çarpışma Önleme Asistanı (BCA) ise şerit değiştirme veya ileri sürüş sırasında kör noktadaki araçlarla çarpışma riski algılandığında otomatik olarak frenlemeyi devreye alıyor.
Şeritte Kalma Asistanı (LKA), istem dışı şeritten çıkmaları önlemek için uyarılar ve otomatik direksiyon yardımı sağlarken, Güvenli Çıkış Asistanı (SEA) ise araç hareketsizken yaklaşan araçlarla çarpışma riski algıladığında kapıları kilitli tutuyor ve yolcuları uyarıyor. Böylece araçtan daha güvenli çıkışlar sağlanıyor. Akıllı Hız Sınırı Asistanı (ISLA) da ön görüş kamerası veya navigasyon bilgilerini kullanarak hız konusunda uyarı yapıyor. Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW) sistemi de sürücünün dikkat seviyesini analiz ederek düşük dikkat seviyeleri için uyarı veriyor ve gerektiğinde sürücüye mola öneriyor. Ayrıca, öndeki araç hareket ettiğinde de sürücüyü uyarıyor. Kör Nokta Görüntüleme (BVM) ise sağ veya sol sinyal etkinleştirildiğinde yolun müsaitliğine göre uyarı veriyor.
Üstün bir sürüş deneyimi
Yeni SANTA FE, benzersiz bir sürüş deneyimi için konfor ve dengeyi bir arada sunuyor. Şasi performansı, üst düzey konfor için birinci sınıf bir his sağlıyor. Aynı zamanda dengeli bir sürüş için hassas bir şekilde ayarlanmış. Bu performansa katkıda bulunan özelliklerden biri ise Frekans Duyarlı Kontrol (FSC) amortisörler. Sistem, gövde kontrolünü daha yüksek bir seviyede tutarken aynı zamanda sürüş konforunu da artırıyor. Bu sürüş konforuna olan bağlılık, ön ve arka alt şasilerde hidrolik burçların uygulanmasıyla devam ediyor. Bu burçlar, yol gürültüsünü etkili bir şekilde azaltıyor ve genel sürüş konforunu iyileştiriyor.
SANTA FE, ön ve arka tekerleklerin sürüş gücünü akıllıca kontrol eden ve kar, yağmur ve keskin virajlar gibi çeşitli sürüş koşullarına uyum sağlayan gelişmiş bir Sürüş Çekiş Sistemi ile donatılmış. Bu sistemin bir parçası olan Arazi Modu, sürücülerin kar, çamur ve kum için belirli ayarları seçmesine olanak tanıyor. Bu seçim, gösterge panelinden anlık olarak takip edilebiliyor.
Aerodinamizm, SANTA FE’nin genel performansında önemli bir rol oynuyor. Hyundai, ön tampona aktif hava kapakları ekleyerek soğutma direncini iyileştirmeye öncelik vermiş durumda. Dış tasarım buna bağlı olarak sürüş sırasında gövdeyi çevreleyen hava akışını optimize ediyor. Hem estetiğe hem de işlevselliğe katkıda bulunan hava akışı, özellikle alt gövdeye doğru uzatılmış.
Türk tüketicisine yepyeni bir hibrit alternatifi
Yeni SANTA FE, Türkiye’de farklı kullanım tarzlarına da olanak sağlayan güçlü bir benzinli turbo hibrit motor seçeneğiyle sunuluyor. Verimli bir performansa ve aynı şekilde düşük yakıt tüketimine sahip 1.6 litrelik turbo beslemeli motor, 1.49 kWh’lık bataryaya sahip elektrik motoruyla kombine ediliyor. Böylelikle tam 215 beygir güç üreten hibrit otomobilin maksimum torku ise 367 Nm. Yeni SANTA FE, 0’dan 100 kilometre hıza 9.8 saniyede çıkarken ortalama olarak da 7.3 lt yakıt tüketiyor. Hyundai’nin üstün dört tekerden çekiş teknolojisi, Yeni SANTA FE modelinde de kullanılıyor. Akıllı dört çeker sistem, yol ve sürüş şartlarına göre tekerleklere iletilen gücü sensörler sayesinde otomatik olarak gerçekleştiriyor. Eğim kontrolüyle de özellikle dik ve engebeli arazi koşullarında otomatik olarak fren uygulayarak güvenli bir iniş sağlıyor. Bu arada Hyundai SANTA FE, ülkemizdeki az sayıda satışa sunulan 1.6 litrelik dört çeker modellerden biri.
Akıllı Rejeneratif Frenleme
Tork konvertörlü 6 ileri otomatik şanzımanla desteklenen 1.6 litrelik motor, Hyundai’nin hibrit teknolojisine olan bağlılığını da kanıtlamış oluyor. Hibrit Marş Jeneratörü (HSG), genel performansı artırmak için yeni bir soğutma tasarımı ve yüksek verimli kalıcı mıknatıs içeriyor. Çekiş motoru, verimliliği ve performansı en üst düzeye çıkarmak için tasarlanmış olup pürüzsüz bir sürüş deneyimi sağlıyor.
Türkiye’de “Progressive” donanım seviyesi ile satışa sunulan SANTA FE 1.6 Hibrit, “ECO” veya “SMART” modu seçildiğinde sürücülerin direksiyon arkasına yerleştirilen vites kulakçıklarıyla rejeneratif frenleme yapmasına da olanak sağlıyor. EV modellerde olduğu gibi üç adımda ayarlama imkanı tanıyan Rejeneratif Denge Kontrolü (RSC), tekerleklerin zeminde kayma olasılığında bile rejeneratif frenlemenin sürdürülmesini sağlıyor. Akıllı Rejeneratif Frenleme özelliği, seyir halindeyken ileri trafik akışına ve navigasyon haritası bilgilerine göre rejeneratif frenleme aşamasını otomatik olarak ayarlayarak verimliliği ve rahatlığı bir üst seviyeye taşıyor. Kısacası, tamamen elektrikli modellerde olduğu gibi hibrit sistemi için gerekli olan enerjinin geri kazanımı daha çabuk ve daha fazla oluyor.
Elektrikli Otomobiller
Yaşayan: “Ekonomik başarının anahtarı: Elektrikli araçlar”
ABD, AB ve Çin’de hızla gelişen elektrikli araç pazarı, gelişmekte olan ülkelerin büyümesinde de kilit bir faktör olarak öne çıkıyor. Yerel şebekeler üzerine daha az yük binen, güvenli, uygun maliyetli ve düşük emisyonlu bir elektrik tedariki ise siyasi destek, doğru planlama ve koordinasyon gerektiriyor.
Tüm dünyada artarak süren elektrikli otomobil satışlarının 2024’te yaklaşık 17 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Bu, satılan beş otomobilden neredeyse ikisi demek. Elektrikli otomobiller çok sayıda ülkede kitlesel pazar ürünü olma yolunda ilerleme kaydetse de dar marjlar, dalgalı akü metal fiyatları, yüksek enflasyon ve bazı ülkelerde satın alma teşviklerinin aşamalı olarak kaldırılması, sektörün büyüme hızına ilişkin endişeleri artırdı. Yine de küresel satış verileri satışlardaki pozitif ivmenin korunduğunu gösteriyor.
2024 yılının ilk çeyreğinde elektrikli otomobil satışları, 2022 yılının aynı döneminde görülen yıllık büyümeye benzer şekilde, 2023 yılının ilk çeyreğine göre yaklaşık yüzde 25 arttı. 2024 yılında elektrikli otomobillerin pazar payı, üreticiler arasındaki rekabet, düşen akü ve araba fiyatları, devam eden siyasi destekle birlikte bu oran Çin’de yüzde 45’e, Avrupa’da yüzde 25’e ve ABD’de yüzde 11’in üzerine çıktı.
HER HAFTA 250 BİN ELEKTRİKLİ OTOMOBİL SATILDI
2023 yılında küresel elektrikli otomobil satışı bir önceki yıla kıyasla yüzde 35 artışla (3,5 milyon daha yüksek satış) 14 milyona yaklaşarak tüm otomobil satışlarının yüzde 18’ine ulaşmıştı. Bu oran 2022’deki yüzde 14’e kıyasla önemli bir artıştı. Geçen yıl ise her hafta 250 binden fazla elektrikli otomobil satıldı. Bu, 10 yıl önce bir yılda satılan araç sayısından bile daha fazla. İçten yanmalı ve motorlu otomobil satışlarının yüzde 10’unu üstlenen Çin’li otomobil üreticileri, 2023’te dünya çapında satılan tüm elektrikli otomobillerin yarısından fazlasını üretmeyi başardı.
2023 yılında elektrikli otomobil satışlarının büyük çoğunluğu yüzde 60’la Çin, yüzde 25’le Avrupa ve yüzde 10’la ABD’de gerçekleşti. Bu bölgeler dünya çapındaki toplam otomobil satışlarının yaklaşık yüzde 65’ini oluşturuyor. Gelişmekte olan ekonomilerdeki elektrikli otomobil satışları üç büyük pazarın gerisinde kalırken Vietnam satılan tüm otomobillerin yaklaşık yüzde 15’ini, Tayland da yüzde 10’unu üstlenebildi. Büyük otomobil pazarlarına sahip, gelişmekte olan ekonomilerde paylar nispeten düşük kalmaya devam etse de çeşitli faktörler daha fazla büyümeye işaret ediyor. Elektrikli araç ve pil üretimine yönelik satın alma sübvansiyonları ve teşvikler bu aşamada önemli bir rol oynuyor. Örneğin, elektrikli otomobillerin yüzde 2 pazar payına sahip olduğu Hindistan’da yerli üretim destekleniyor. Yüzde 3 pazar payına sahip Brezilya ve her biri yüzde 2 pazar payına sahip Endonezya ile Malezya’da Çinli markalara ait ucuz elektrikli otomobillerin satın alınması destekleniyor. Meksika’da da elektrikli araç tedarik zincirleri ABD Enflasyonu Düşürme Yasası’ndan (IRA) sağlanan sübvansiyonlarla gelişiyor.
SİYASİ DESTEK GÜVEN OLUŞTURUYOR
2030’a kadar Çin’de yollardaki neredeyse üç arabadan biri, ABD ve Avrupa Birliği’nde (AB) neredeyse beşte biri elektrikli olacak. Her türden elektrikli aracın (arabalar, kamyonetler, kamyonlar, otobüsler ve iki/ üç tekerlekli araçlar) hızla yaygınlaşması, günde 6 milyon varilin üzerinde petrol talebini ortadan kaldırıyor. Geçtiğimiz yıl Kanada, ABD ve AB’de kabul edilen yeni emisyon standartları da hızlı elektrifikasyona yönelik güveni ve beklentileri güçlendiriyor. ABD’nin IRA’sı, AB’nin siyasi destekleri, Çin’in 14’üncü Beş Yıllık Planı ve Hindistan’ın Üretim Bağlantılı Teşvikler (PLI) gibi sübvansiyonları bu ekonomilerdeki elektrikli araç pazarına değer katmayı sürdürüyor. Hükümetler tarafından belirlenen ulusal enerji ve iklim hedefleri, tam olarak ve zamanında hayata geçirilebilirse 2035 yılında satılan tüm araçların üçte ikisi elektrikli olacak ve böylece günde yaklaşık 12 mb/gün petrol tüketimi önlenmiş olacak.
Bu güçlü büyüme beklentileri, elektrikli araç tedarik zincirine yapılan yatırımların da artmasını sağlıyor. Son raporlar, 2022’den 2023’e kadar elektrikli araç ve pil üretimine yönelik yatırımların toplamının neredeyse 500 milyar dolara ulaştığını ve bunun da yaklaşık yüzde 40’ının taahhüt altına alındığını gösteriyor.
2023 yılında küresel otomobil satışlarının yüzde 90’ından fazlasını temsil eden 20’den fazla büyük otomobil üreticisi, kendi “elektrifikasyon” hedefini belirledi. En büyük otomobil üreticilerinin bu hedefleri bir araya getirildiğinde, 2030 yılında 40 milyondan fazla elektrikli otomobil satılabilir ve bu da günümüzde öngörülen dağıtım seviyesini karşılayabilir.
Ek olarak, geçtiğimiz beş yıldaki yüksek yatırımlar sayesinde, küresel elektrikli araç pil üretim kapasitesi 2023’teki talebin çok üzerinde gerçekleşti. Talebin hızlı bir şekilde; 2023’e kıyasla 2035’e kadar yedi kat ve 2050’ye kadar da 12 kat artması bekleniyor. Üretim kapasitesinin de bu talebe ayak uydurabileceği düşünülüyor. Mevcut pil üretim kapasitesi tek başına 2030’da net sıfır yolundaki ihtiyaçlarla da pratik olarak uyumlu. Bu ajanda, pil ve madencilik şirketleri için tedarik zincirlerinde önemli fırsatlar açıyor. Kapasite fazlası her ne kadar marjlara zarar verse ve pazarın daha fazla konsolidasyonuna yol açsa da Çin dışındaki pazarlarda da bu noktada bir artış söz konusu.
ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLER BATI’DA PAHALI
Elektrikli otomobiller, özellikle Çin’de rekabet yoğunlaştıkça ucuzluyor ancak içten yanmalı-motorlu otomobillere göre daha pahalı olmaya devam ediyor. Elektrikli araçlara hızlı bir geçiş yapılması için daha uygun fiyatlı modellerin sunulması gerekiyor. Çin’de 2023 yılında satılan elektrikli otomobillerin yüzde 60’ından fazlası, ortalama bir içten yanmalı-motorlu otomobil eş değerinden daha ucuz. Bununla birlikte ABD ve Avrupa ülkelerindeki elektrikli otomobiller, eş değerlerine göre yüzde 10 ila 50 daha pahalı satılmaya devam ediyor.
2023 yılında dünya genelindeki elektrikli araç modellerinin üçte ikisi büyük arabalar, kamyonetler ve hizmet araçlarıydı ve bu da ortalama fiyatları artırdı. Fiyat eşitliğine ulaşılmasının bir dizi piyasa değişkenine bağlı olduğu belirtilse de Çin dışındaki elektrikli araç pazarında 2030’lu yıllarda bu seviyeye çıkılabileceği öngörülüyor.
Otomobil üreticilerinin fiyatlandırma tercihleri, satın alınabilirliği artırmak için çok önemli bir etken. Nitekim 2022 yılında pil metali piyasasında yaşanan çalkantı, lityum iyon paketlerinde fiyat artışına yol açtı ve bu paketler 2021 yılına göre yüzde 7 daha pahalı hale geldi. 2023 yılındaysa pil yapımında kullanılan temel metallerin fiyatları düştü ve bu da paket fiyatlarını yüzde 14 düşürdü.
Çin şu an en ucuz pilleri tedarik ediyor ancak piller küresel bir meta haline geldikçe bölgeler arasındaki fiyatlar da birbirine yaklaşıyor. Lityum, nikel, manganez ve kobalt oksit bazlı pillerden çok daha ucuz olan lityum-demir-fosfat piller, 2023 yılında kapasite açısından küresel elektrikli araçların yüzde 40’ından fazlasını oluşturdu. Bu da 2020 yılındaki payının iki katından fazla. Herhangi bir lityum bazlı pilden yüzde 20 daha az maliyete sahip sodyum iyon pillerin kullanılması gibi inovasyonlar da bu kapsamda dikkat çeken yeniliklerden biri.
Çin dışındaki gelişmekte olan ekonomiler için uygun fiyatlı elektrikli otomobil modelleri üretiliyor ve elektrikli iki ve üç tekerlekli araçların geleceği de şimdiden oldukça parlak görünüyor. 2023 yılında, yükselen ve gelişmekte olan başlıca ekonomilerdeki elektrikli otomobil satışlarının yüzde 55 ila 95’i, ortalama tüketici için karşılanamaz olan büyük modellerdi. Bununla birlikte, 2022 ve 2023 yıllarında piyasaya sürülen daha küçük ve çok daha uygun fiyatlı modeller, özellikle de yurt dışına yayılan Çinli otomobil üreticilerinin ürettiği modeller, hızla en çok satanlar olarak öne çıktı. Uygun fiyatlı elektrikli iki ve üç tekerlekli araçlar da hava kalitesinin iyileştirilmesi ve emisyonların azaltılması gibi çevresel faydalar sağlanmasına yardımcı oluyor. 2023 yılında Hindistan ve Güneydoğu Asya’da yaklaşık 1,3 milyon elektrikli iki tekerlekli araç satıldı ve bu rakam, toplam satışların sırasıyla yüzde 5 ve 3’ünü oluşturdu. 2023 yılında küresel olarak satılan beş üç tekerlekli araçtan biri elektrikliydi ve Hindistan’da satılanların da neredeyse yüzde 60’ı “Elektrikli Araçların Daha Hızlı Benimsenmesi ve Üretimi” adı verilen sübvansiyon planıyla desteklendi.
Elektrikli araç pazarı olgunlaştıkça ikinci el elektrikli arabalar daha yaygın hale gelecek. 2023 yılında ikinci el elektrikli otomobil pazar büyüklüğü Çin’de 800 bin, ABD’de 400 bin ve Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, Hollanda ile Birleşik Krallık’ta 450 binin üzerindeydi. İkinci el elektrikli otomobillerin fiyatları hızla düşüyor ve içten yanmalı-motorlu muadilleriyle rekabet edebilir bir duruma geliyor. İleriye bakıldığında, Çin dışındaki gelişmekte olan ekonomiler de dahil olmak üzere, kullanılmış elektrikli otomobillerin uluslararası ticaretinin artması bekleniyor.
Bu kapsamda pil geri dönüşüm sektörü de 2030’lara hazırlanıyor nitekim tedarik zincirinin sürdürülebilirliği ve güvenliği için geri dönüşüm ve yeniden kullanıma ihtiyaç var. Pek çok teknoloji geliştiricisi, ömrünün sonuna gelen elektrikli araç pazarında kendilerini konumlandırmaya çalışıyor. Küresel pil geri dönüşüm kapasitesi 2023 yılında 300 GWh’a ulaştı ve açıklanan tüm projelerin gerçekleşmesi halinde bu rakam 2030 yılında bin 500 GWh’ı aşacak ve bunun da yüzde 70’i Çin’de olacak.
ŞARJ KAPASİTESİNDE 20 KAT ARTIŞ ZORUNLU
Küresel çapta kurulu halka açık şarj istasyonlarının sayısı 2022 yılına kıyasla 2023 yılında yüzde 40 arttı ve hızlı şarj cihazlarındaki büyüme, yavaş şarj cihazlarını geride bıraktı. Bununla birlikte şarjlar konut ve iş yeri ortamlarındaki istasyonlarda özel olarak yapılmaya devam etse bile kamuya açık şarj altyapısına geniş ve uygun fiyatlı erişim bir ihtiyaç olarak kalmayı sürdürecek.
Elektrikli kamyonlar ve büyük otobüsler gibi daha ağır hizmet aracı yollara çıktıkça, özel ve esnek şarja ihtiyaç duyuluyor. 2023 yılında elektrikli otobüsler toplam otobüs satışlarının yüzde 3’ünü oluşturdu. Elektrikli kamyon satışları 2022 yılına kıyasla yüzde 35 artış göstererek Çin’deki kamyon satışlarının yaklaşık yüzde 3’ünü ve Avrupa’da da yüzde 1,5’ini oluşturdu. ABD ve AB’nin daha sıkı emisyon standartlarıyla desteklenen elektrikli otobüs stoku 2035 yılına kadar yedi kat, elektrikli kamyon stoku da yaklaşık 30 kat artacak. Bu, 2035 yılına kadar şarj kapasitesinde 20 kat bir artışı zorunlu kılıyor ve sadece depolarda değil, uzun mesafeli kamyon taşımacılığını mümkün kılmak için ana transit yollarda da. Yerel şebekeler üzerine daha az yük binen, güvenli, uygun maliyetli ve düşük emisyonlu bir elektrik tedariki ise siyasi destek, doğru planlama ve koordinasyon gerektiriyor.
-
Genel5 yıl önce
Toyota Corolla Hatchback Tanıtıldı, İŞTE FİYAT LİSTESİ!!
-
Genel6 yıl önce
İletişim
-
Genel6 yıl önce
Biz Kimiz?
-
Genel6 yıl önce
Reklam ve Sponsorluk
-
Genel6 yıl önce
Gizlilik politikası
-
Genel5 yıl önce
Bu Tarihi Not Edin! “30-31 Mayıs 2020”
-
Genel5 yıl önce
Renault’dan Kaçırılmayacak Kampanya: “Şimdi Al Eylül’de 750TL Taksitle Ödemeye Başla”
-
Genel4 yıl önce
Yaz tatili öncesi lastiklerinizi kontrol etmeyi ihmal etmeyin