Connect with us

Genel

Mercedes-Benz EQE Türkiye’de

Mercedes-EQ markasının E-Segmenti’ndeki ilk elektrikli sportif sedanı EQE, 2021’deki dünya lansmanının ardından Türkiye’de yollara çıkıyor.Mercedes-EQ markasının lüks sedanı EQS’in ardından, elektrikli araçlara özel EVA2 adındaki elektrik mimarisine dayanan bir sonraki modeli Yeni EQE, IAA MOBILITY 2021’deki dünya lansmanının ardından, Türkiye yollarındaki yerini almaya hazır.

Sportif üst sınıf sedan, EQS’in tüm temel işlevlerini daha kompakt bir oluşumla sunuyor. Yeni EQE, ilk etapta 292 HP (215 kW) gücündeki EQE 350+ (WLTP’ye göre enerji tüketimi: 18,7-15,9 kWsa/100 km; CO2 emisyonu: 0 gr/km) ve 625 HP (460 kW) gücündeki Mercedes-AMG EQE 53 4MATIC+ versiyonlarıyla satışa sunuluyor. EQE 350+, 292 HP gücündeki elektromotoruyla WLTP’ye göre 613 kilometreye kadar menzil sunabiliyor. Otomobilin üretimi, dünya pazarı için Bremen’de, Çin pazarı içinse Pekin’de yapılıyor.

İlerici lüks ile üst sınıf

Mercedes-EQ’nun tüm karakteristik unsurlarını taşıyan EQE, kavisli hatlar ve önde konumlandırılan kabin tasarımı (Cab-Forward) ile sportif, ‘amaca yönelik bir tasarım’ sunuyor. Duyusal saflık; cömertçe şekillendirilen yüzeyler, azaltılan ek yerleri ve kesintisiz geçişlerle yansıtılıyor. Ön ve arka tampon-tekerlek mesafesi kısa tutulurken, arka kısımda keskin bir spoyler ile dinamizm destekleniyor. Gövdeyle aynı hizada olan 19 ila 21 inçlik jantlar, kaslı omuz çizgisiyle birlikte EQE’ye atletik bir görünüm kazandırıyor.

Elektrikli otomobillere özgün tasarım

Yenilikçi farlar ve siyah radyatör ızgarası Mercedes-EQ neslinin yeni üyesi EQE’ye atletik bir yüz kazandırıyor. Sadece benzersiz bir görünüm sunmakla kalmayan siyah radyatör ızgarası aynı zamanda ultrason, kamera ve radar gibi sürüş destek sistemlerinin çeşitli sensörlerine ev sahipliği yaparak önemli bir sorumluluk da üstleniyor. Aracın karakteristik tasarımını yansıtan gündüz LED’lerine ek olarak gece sürüşünüze destek olan DIGITAL LIGHT farlar standart olarak sunuluyor.

yeni-eqe-350-03.jpgÇarpıcı dış tasarım

Çerçevesiz, coupé benzeri kapılara sahip aerodinamik siluet ve yüksek, güçlü omuz çizgisi, özgün tasarım öğesi olarak öne çıkıyor. Aerodinamik ve aeroakustik olarak optimize edilen yan aynalar omuz çizgisine sabitleniyor. Krom vurgular, camların yay çizgisiyle tasarım ve silueti tamamlıyor.

yeni-eqe-350-04.jpgGeniş iç mekân

613 kilometreyi bulan menzil

EQE, 292 HP (215 kW) gücündeki EQE 350+ ve 625 HP (460 kW)’lik Mercedes-AMG EQE 53 4MATIC+ olmak üzere ilk etapta iki farklı versiyonla piyasaya sürülüyor. Mercedes-AMG EQE 53 4MATIC+, Mercedes-AMG’nin elektrikli sürüş performansı için en üst seviyeyi oluşturuyor. EQE 350+’nın bataryası yaklaşık 90 kWsa kullanılabilir enerji kapasitesine sahip olup WLTP’ye göre 613 km’ye kadar menzil sunuyor.

Havalı süspansiyon ve arka aks yönlendirme

Dört kollu ön süspansiyon ve çok kollu arka süspansiyona sahip yeni EQE’nin süspansiyonu, tasarım olarak yeni S-Serisi ile benzeşiyor. EQE, opsiyon olarak ADS+ adaptif süspansiyon sistemine sahip AIRMATIC havalı süspansiyon ile tercih doğrultusunda donatılabiliyor. Standart olarak sunulan arka aks yönlendirme ile EQE, şehir içinde kompakt bir otomobil kadar yüksek manevra kabiliyeti sunuyor. 10 dereceye kadar açıya sahip arka aks yönlendirme ile dönüş çapı 12,5 metreden 10,7 metreye düşürülüyor.

İç mekânda yüksek kaliteli temiz hava

Mercedes-Benz, ENERGIZING AIR CONTROL Plus paketi ve HEPA filtresi ile EQE’de kapsamlı bir hava kalitesi çözümü sunuyor. Sistem, filtre, sensörler, kontrol ekranı ve klimadan oluşuyor. HEPA filtre, yüksek filtreleme seviyesiyle dışarıdan gelen partikülleri, polenleri ve diğer maddeleri hapsediyor. Aktif karbon kaplama, kükürt dioksit ve nitrojen oksitlerin yanı sıra iç mekândaki kokuları da azaltıyor. 2021 yılında Avusturya Araştırma ve Test Enstitüsü (OFI), isteğe bağlı olan bu özelliği sağlayan kabin hava filtresi virüs ve bakterileri uygun şekilde filtrelediği için Mercedes-Benz’i “OFI CERT” ZG 250-1 sertifikasıyla ödüllendirdi.

Ön iklimlendirme özelliği ile sürüş öncesinde içerideki havayı temizlemek de mümkün. Aracın içindeki ve dışındaki partikül değerleri klima ekranında gösteriliyor. Dış hava kalitesi düşük olduğunda, sistem otomatik olarak iç sirkülasyon moduna geçerken yan camları veya açılır tavanı kapatmayı da önerebiliyor.

mercedes-amg-eqe-53-4matic-03.jpg

Elektrikli akıllı navigasyon

Elektrikli Akıllı Navigasyon, şarj durakları da dahil olmak üzere çok sayıda faktöre bağlı olarak en hızlı ve en uygun rotayı planlıyor, sürüş tarzındaki değişikliğe dinamik olarak tepki veriyor. Buna MBUX (Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi) bilgi-eğlence sisteminde mevcut batarya kapasitesinin, şarj olmadan başlangıç noktasına dönmek için yeterli olup olmadığı bilgisinin görselleştirmesi de dahil. Rota hesaplamasında, rotaya manuel olarak eklenen şarj istasyonları tercih ediliyor.

İsteğe bağlı MBUX Hyperscreen ile kokpitte ekran zenginliği

Mercedes-AMG EQE 53 4MATIC+’ta standart olarak sunulan MBUX Hyperscreen ile aracın iç mekânında üç ekran, bir cam panel altında birleşerek tek ekran gibi görünüyor. Bağımsız ara yüze sahip olan 12,3 inçlik OLED ekran, öndeki yolcular için yolculuğu daha eğlenceli hale getiriyor. Sürücünün, yolcunun önündeki ekranına bakıp bakmadığını algılayan kamera tabanlı engelleme sistemi mevcut. Bu durumda sistem, sürücü sürüş esnasında yandaki ekrana baktığında dinamik içeriği sürücü için otomatik olarak karartıyor.

MBUX liderliğini koruyor

Kısa süre önce EQS ile tanıtılan yeni nesil MBUX, EQE’de de yer alıyor ve bilgi-eğlence, konfor ve araç işlevi için çok sayıda kişiselleştirilmiş öneride bulunuyor. Sıfır katmanlı tasarımı sayesinde kullanıcının alt menüler arasında gezinmesi veya sesli komut vermesi gerekmiyor. En önemli uygulamalar, duruma bağlı olarak en görünür alanda sunuluyor. Böylece EQE sürücüsü karmaşık işlemlerden kurtuluyor.

Birçok durumda destek sağlayan sürüş sistemleri

EQE, pek çok işlev ile donatılmış olan yeni sürüş destek sistemine sahip. ATTENTION ASSIST’in hafif uyuklama uyarısı (MBUX Hyperscreen ile) bunlardan biri. Sistem, kamera ile sürücünün göz kapağı hareketlerini analiz ediyor. Sürücü, önünde yer alan ekrandan sürüş destek bilgilerine kolayca ulaşabiliyor.

Verimli güç-aktarma sistemi

Tüm EQE versiyonlarının arka aksında elektrikli güç-aktarma sistemi (eATS) bulunuyor. 4MATIC versiyonlarında ayrıca ön aksta da bir eATS bulunuyor. Elektromotorlar, sürekli tahrik edilen senkron motorlar PSM ile AC motorun rotoru kalıcı mıknatıslarla donatılıyor, böylece güç desteğine gerek kalmıyor. Bu tasarım, yüksek güç yoğunluğu, verimlilik ve güç sabitliği gibi avantajlar sunuyor. Arka akstaki motorda uygulanan ve her biri üç fazlı iki sargıdan oluşan altı fazlı tasarım, güçlü bir yapıyı beraberinde getiriyor.

EQE 350+’da lityum iyon batarya on modülden oluşuyor ve 90 kWsa enerjiyi kullanıma sunuyor. Şirket içinde geliştirilen yenilikçi batarya yönetimi yazılımı, servis güncellemelerine izin veriyor. Böylece, EQE’nin enerji yönetimi yaşam döngüsü boyunca güncel kalıyor.

Yeni nesil bataryada, hücre kimyasının sürdürülebilirliği açısından önemli bir adım atıldı. Optimize edilen aktif malzeme, 8:1:1 oranında nikel, kobalt ve manganezden oluşuyor. Bu, kobalt içeriğini yüzde 10’un altına düşürüyor. Geri dönüşümün optimizasyonu, Mercedes-Benz batarya stratejisinin önemli bir ayağını oluşturuyor.

Sürekli yüksek performans ve kesintisiz hızlanma, EQE’nin sürüş felsefesini karakterize ediyor. Gelişmiş güç-aktarma sistemi, enerji geri-kazanım gibi farklı enerji verimliliği çözümlerini bünyesinde barındırıyor. Yüksek voltajlı batarya, aşırı çalışma veya fren modunda mekanik dönme hareketinin elektrik enerjisine dönüştürülmesiyle şarj ediliyor. Sürücü, yavaşlamayı üç aşamada (D+, D, D-) ayarlayabiliyor ve ayrıca direksiyon simidinin arkasındaki kulakçıklarla süzülme işlevini manuel olarak seçebiliyor veya DAuto modunu da kullanabiliyor.

ECO Assist duruma göre optimize edilmiş iyileşme sunuyor. Yavaşlama en verimli sürüşü sağlamak üzere yoğunlaşıyor veya azalıyor. Ayrıca önde tespit edilen araçlar için reküperatif yavaşlama da uygulanıyor. Reküperatif yavaşlama, örneğin trafik ışıklarında aracı durdurarak sürücüyü destekliyor. Frene basmak zorunda kalmayan sürücü, kelimenin tam anlamıyla tek pedallı sürüşün keyfini sürüyor.

Yüksek akustik ve titreşim konforu ile kontrast ses deneyimleri

Bagaj kapağına sahip bir sedan olarak EQE, gürültü, titreşim, rijitlik gibi üst düzey NVH (Gürültü/Titreşim/Rijitlik) konforu sunmak üzere gelişmiş çözümlerle donatılıyor. Elektrikli güç-aktarma sisteminde (eATS), mıknatıslar ve rotorların içinde NVH (Gürültü/Titreşim/Rijitlik) için optimize edilen çözümler kullanılıyor. Ayrıca, eATS’nin her yerinde NVH (Gürültü/Titreşim/Rijitlik) örtüsü şeklinde özel bir köpük bulunuyor.

Son derece etkili yay/kütle bileşenleri, ön camın altındaki traversten bagaj tabanına kadar kesintisiz ses yalıtımı sağlıyor. Ham gövde aşamasında çok sayıda taşıyıcıya akustik köpükler yerleştiriliyor.

EQE ile sürüşler, akustik bir deneyime dönüşüyor. Burmester® 3D surround ses sistemi, EQE Silver Waves ve Vivid Flux olmak üzere iki ses ortamı sunuyor. Silver Waves duyusal ve temiz bir ses sunarken EV meraklılarına yönelik Vivid Flux, kristalimsi, sentetik ancak insani bir ses sunuyor. Ses deneyimleri merkezi ekrandan seçilebiliyor veya kapatılabiliyor.

İleri seviyede pasif ve aktif güvenlik

Özellikle kaza güvenliği olmak üzere “Bütünsel Güvenlik İlkeleri” her zaman geçerli. Diğer tüm Mercedes-Benz modelleri gibi, EQE de sağlam bir yolcu kabinine, özel deformasyon bölgelerine ve PRE-SAFE® dahil, modern güvenlik sistemlerine sahip.

EQE’nin tamamen elektrikli bir platform üzerinde yükseliyor olması, güvenlik konsepti için yeni tasarım olanakları da sağlıyor. Örneğin, alt gövdede çarpmaya karşı korumalı alanda batarya montajı için uygun bir alan bulunuyor. Ayrıca büyük bir motor bloğu olmadığından, önden çarpışma davranışları daha da iyi modellenebiliyor. Standart çarpışma testlerine ek olarak, aracın çeşitli ek yük durumlarındaki performansı doğrulandı ve Araç Güvenliği Teknoloji Merkezi’nde (TFS) kapsamlı bileşen testleri yapıldı.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

WatchGuard 2024 2. Çeyrek  İnternet Güvenliği Raporu’nu Yayınladı  

Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® TechnologiesWatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından üç aylık bir araştırma sonucunda hazırlanan 2024 yılının 2. çeyreğinde kötü amaçlı yazılım, ağ ve uç nokta güvenlik tehditlerini detaylandıran İnternet Güvenliği Rapor’u yayınladı. Veriler, 10 kötü amaçlı yazılım tehtidinin 7’sinin bu çeyrekte yeni olduğunu ve siber saldırganların bu tekniklere yöneldiğini gösteriyor. 

Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından analiz edilen en önemli kötü amaçlı yazılım trendleri ile ağ ve uç nokta güvenliği tehditlerinin ele alındığı en son İnternet Güvenliği Raporu’nu açıkladı. Verilerden elde edilen önemli bulgular, 2024 yılının 2. çeyreğinde on kötü amaçlı yazılım tehdidinden yedisinin bu çeyrekte yeni olduğunu, siber saldırganların da bu tekniklere yöneldiğini gösteriyor.  Bu yeni tehditler arasında, ele geçirilmiş sistemlerden hassas verileri çalmak için tasarlanmış bir yazılım olan Lumma Stealer, akıllı cihazlara bulaşan ve siber saldırganların bunları uzaktan kontrol edilen botlara dönüştürmesini sağlayan bir Mirai Botnet varyantı ve Windows Android cihazlarını hedef alarak kimlik bilgilerini çalmayı amaçlayan LokiBot kötü amaçlı yazılımlar yer alıyor. Tehdit Laboratuvarı ayrıca, Binance Akıllı Sözleşmeleri gibi blok zincirlerine kötü amaçlı PowerShell komut dosyaları yerleştirme yöntemi olan “EtherHiding” kullanan yeni siber saldırganların varlığını gözlemledi. Bu durumlarda, ele geçirilmiş web sitelerinde kötü amaçlı komut dosyasına bağlanan sahte bir hata mesajı beliriyor ve kurbanlardan “tarayıcılarını güncellemeleri” isteniyor. Blok zincirlerindeki kötü amaçlı kodlar uzun vadeli bir tehdit oluşturuyor çünkü blok zincirleri değiştirilemez, dolayısıyla bir blok zinciri kötü amaçlı içeriğin değişmez bir ana bilgisayarı haline gelebiliyor.

 ‘’En Son Bulgularımız, Güvenlik Açıklarını Gidermek ve Siber Saldırganların Güvenlik Açıklarından Yararlanmamasını Sağlamamak’’

WatchGuard Technologies Baş Güvenlik Sorumlusu Corey Nachreiner, “2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’ndaki en son bulgular, siber saldırganların davranış kalıplarına nasıl girme eğiliminde olduklarını, belirli saldırı tekniklerinin dalgalar halinde yayıldığını ve moda hale geldiğini yansıtıyor.” ifadelerinde kullandı. “Güncel bulgularımız, güvenlik açıklarını gidermek ve siber saldırganların eski güvenlik açıklarından yararlanamamasını sağlamak için yazılım ve sistemleri rutin olarak güncellemenin ve onarmanın önemini de göstermektedir. Özel yönetilen hizmet sağlayıcısı tarafından etkin bir şekilde yürütülebilecek derinlemesine savunma yaklaşımının benimsenmesi, bu güvenlik sorunlarıyla başarılı bir şekilde mücadele etmek için hayati bir adımdır.” açıklamalarında bulundu.

WatchGuard’ın 2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nda yer alan önemli bulgular şunlar:

1. Kötü amaçlı yazılım tespitleri genel olarak %24 azaldı. Bu düşüş, imza tabanlı tespitlerdeki %35’lik azalmadan kaynaklanıyor. Bununla birlikte, siber saldırganlar odağını daha yanıltıcı kötü amaçlı yazılımlara kaydırıyor. Threat Lab’in fidye yazılımları, sıfırıncı gün tehditleri ve gelişen kötü amaçlı yazılım tehditlerini tespit eden gelişmiş davranış motoru, 2024’ün 2. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yanıltıcı kötü amaçlı yazılım tespitlerinde %168’lik bir artış tespit etti.

2. Ağ saldırıları 1. çeyrek 2024’e göre %33 arttı. Bölgeler arasında Asya Pasifik, tüm ağ saldırısı tespitlerinin %56’sını oluşturuyor ve bir önceki çeyreğe göre iki kattan fazla artış gösterdi.

 

3. İlk olarak 2019’da tespit edilen bir NGINX güvenlik açığı, hacim bakımından en büyük ağ saldırısı oldu. Önceki çeyreklerde Tehdit Laboratuvarı’nın En İyi 50 ağ saldırısı listesinde yer almamasına rağmen, 2024’ün 2. çeyreğinde toplam ağ saldırısı tespit hacminin %29’unu veya ABD, EMEA ve APAC genelinde yaklaşık 724.000 tespiti oluşturdu.

 

4. Fuzzbunch bilgisayar korsanlığı araç seti, hacim bakımından tespit edilen en yüksek ikinci uç nokta kötü amaçlı yazılım tehdidi olarak ortaya çıktı. Windows işletim sistemlerine saldırmak için kullanılabilecek açık kaynaklı bir çerçeve görevi gören araç seti, 2016 yılında The Shadow Brokers’ın bir NSA yüklenicisi olan Equation Group’a yaptığı saldırı sırasında çalındı.

 

5. Tarayıcı tarafından başlatılan tüm uç nokta kötü amaçlı yazılım saldırılarının yüzde yetmiş dördü, Google Chrome, Microsoft Edge ve Brave’i içeren Chromium tabanlı tarayıcıları hedef aldı.

 

6. Kötü amaçlı web içeriğini tespit eden bir imza olan trojan.html.hidden.1.gen, dördüncü en yaygın kötü amaçlı yazılım çeşidi olarak ortaya çıktı. Bu imzanın yakaladığı en yaygın tehdit kategorisi, kullanıcının tarayıcısından kimlik bilgilerini toplayan ve bu bilgileri saldırgan tarafından kontrol edilen bir sunucuya ileten kimlik avı kampanyalarını içeriyor. İlginç bir şekilde, Tehdit Laboratuvarı, Georgia’daki Valdosta Eyalet Üniversitesi’ndeki öğrencileri ve öğretim üyelerini hedef alan bu imzanın bir örneğini gözlemledi. 

 

WatchGuard’ın Unified Security Platform® yaklaşımı ve WatchGuard Threat Lab’in önceki üç aylık araştırma güncellemeleriyle tutarlı olarak, bu üç aylık raporda analiz edilen veriler, sahipleri WatchGuard’ın araştırma çabalarını doğrudan desteklemek için paylaşmayı tercih eden aktif WatchGuard ağ ve uç nokta ürünlerinden elde edilen anonimleştirilmiş, toplu tehdit istihbaratına dayanmaktadır.

 

Q2 2024 İnternet Güvenliği Raporu’nun tamamını buradan indirebilirsiniz: https://www.watchguard.com/wgrd-resource-center/security-report-q2-2024

Continue Reading

Genel

JAECOO, Türkiye’deki İlk Araçlarını Törenle Kullanıcılarına Teslim Etti!

Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO’nun ilk üst düzey off-road SUV modeli JAECOO 7, Türkiye’deki kullanıcılarına teslim edilmeye başlandı. Bu kapsamda JAECOO, ağustos ayında gerçekleştirdiği ürün lansmanının ardından ilk parti JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da bir devir teslim töreni düzenledi. Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturan JAECOO 7, şimdiden Türkiye’deki arazi SUV pazarında önemli bir yere konumlanmayı başardı. Bununla birlikte JAECOO bayileri İstanbul ve Ankara gibi 17 büyük şehirde yaygın olarak faaliyet gösterirken, ülke genelinde güçlü bir hizmet ağı oluşturuyor. Her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek olan JAECOO, Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcıları daha heyecan verici “bir otomobilden daha fazlasını” yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek.

JAECOO’nun ilk üst düzey Off-Road SUV modeli JAECOO 7, ağustos ayında Türkiye pazarına giriş yapmasının ardından, şimdi de bir başka kilometre taşına daha ulaştı. JAECOO markası, ilk JAECOO 7 teslimatları için İstanbul’da  bir devir teslim töreni düzenledi. JAECOO 7, tanıtımının üzerinden bir aydan kısa bir süre geçmesine rağmen Türkiye pazarında güçlü bir hareket oluşturdu. Bu da JAECOO 7’nin yerel pazarda hızlı bir şekilde kabul görerek olumlu karşılandığını ve Türkiye arazi SUV pazarında önemli bir yer edindiğini gösteriyor. Teslimat töreninde Türkiye’deki ilk JAECOO 7 kullanıcılarını sıcak bir şekilde karşılayan JAECOO Bayi Geliştirme Direktörü Ümit  Çelik, “Bugün JAECOO 7’nin bir rüyadan gerçeğe dönüşmesine tanıklık ediyoruz. ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile akıllı teknolojileri birleştiren bu başyapıt ile her yolculuk bilinmeyene bir keşif ve nihai arayış niteliğini taşıyor. Bu araç teslim töreni, JAECOO’nun Türk kullanıcılara yönelik yolculuğunda yeni bir dönemi simgeliyor. JAECOO 7 kullanıcılarına daha iyi bir deneyim ve daha kaliteli arazi yolculukları sunmak adına hizmet kanallarımızı optimize etmeye devam edeceğiz. Böylece JAECOO 7, keşfedilmemiş yerleri fethetmenizde vazgeçilmez ve sadık bir yoldaş olacak” dedi.

Yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi!

JAECOO’nun ilk premium off-road SUV modeli olan JAECOO 7, markanın “Klasikten gelen, Klasiğin ötesine” felsefesini en iyi şekilde yorumlayan yeni nesil şehirli seçkin kullanıcılar için geliştirildi. Model, arazi performansı açısından, kum, çamur ve dağ yolları gibi çeşitli karmaşık yol koşullarında üstün sürüş özellikleri sergilemesini sağlayan, yedi sürüş moduna sahip ARDIS-Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile donatıldı.

Akıllı kabini ile üst düzey konfor ve lüks bir deneyim sunuyor!

JAECOO 7, akıllı kabiniyle kullanıcıların seyahatlerini daha konforlu, daha güvenli ve daha kaliteli bir hale getiriyor. JAECOO 7’de yer alan W-Hud Sanal Gösterge Paneli ve 540 derece Gelişmiş Görüş Sistemi sürücünün her zaman net bir görüş ve bilgiyle sürüşe odaklanmasını sağlarken 21 farklı ADAS gelişmiş sürüş destek sistemi sürüş güvenliğini destekliyor. 64 farklı renkte ritmik ortam aydınlatmasıyla desteklenen ve konser salonu seviyesinde bir müzik deneyimi sunan 8 hoparlörlü SONY surround ses sistemi, ısıtmalı ön ve arka koltuklar, 50 W kablosuz hızlı şarj ve iyi yalıtılmış sessiz iç mekanla birlikte üst düzey malzemeler sürüşü keyifli ve üst düzey konforlu lüks bir deneyime dönüştürüyor.

Türkiye’de 17 büyükşehirde satış ve satış sonrası ağıyla hizmet veriyor!

Türkiye pazarına derinlemesine nüfuz etmekte kararlı olan JAECOO, İstanbul ve Ankara da dahil olmak üzere ülke genelindeki 17 büyükşehirde, kullanıcılara satın alma ve satış sonrası hizmetler için uygun kanallar sağlayan kapsamlı bir bayi ve servis ağı kurdu. JAECOO aynı zamanda kapsamlı bir kullanıcı off-road test sürüşü etkinliği düzenleyerek, yüzlerce kullanıcının off-road alanında hızı ve tutkuyu hissederek JAECOO 7’nin üstün sürüş özelliklerini deneyimlemesini sağladı. JAECOO, kişiselleştirilmiş ‘kullanıcı odaklı’ bir marka olarak kullanıcılarla sağlam dostluklar kurmak ve daha farklı etkinlikler düzenlemek üzere JAECOO CLUB’ı kuracak. Ayrıca marka, kısa bir süre sonra Çin’in Wuhu kentindeki merkezinde 2024 Küresel Kullanıcı Zirvesi gerçekleşecek. Bu zirvede JAECOO, Türk kullanıcılarına heyecan verici bir otomobilden daha fazlasını  yaşam deneyimi olarak sunmak üzere küresel kullanıcılarla bir araya getirecek. JAECOO markası, gerçekleştirdiği pazarlama hamlesiyle Türkiye’de bir otomobilin seçilmesi, satın alınması ve kullanılmasına kadar geçen tüm yaşam döngüsünü kapsayan bir hizmet sistemi kurdu. JAECOO böylece benzersiz modellerinin pazardaki satışını teşvik edecek.

“Türkiye’de Türkiye için” felsefesiyle yeni ürünler sunmaya devam edecek!

JAECOO her zaman “Türkiye’de, Türkiye için” felsefesine bağlı kalmaya devam edecek. Marka, gelecekte Türk kullanıcıların off-road SUV’lara yönelik farklı gereksinimlerini karşılamak için teknolojik yeniliği dayanak noktası ve marka yeniliğini itici güç olarak kullanacak. Bunun yanında JAECOO Türk kullanıcılar için çok yönlü bir off-road ekosistemi oluşturmak üzere daha fazla off-road SUV ürünü pazara sunmaya devam edecek.

Continue Reading

Genel

Yeni eSprinter ve Sprinter, 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de

Bugüne kadarki en çok yönlü ve verimli tamamen elektrikli Mercedes-Benz eSprinter modelleri Avrupa’da satışa sunuldu. Yılın ikinci yarısından itibaren de Türkiye’de.

Çok sayıda yeni dijital ekstraya sahip eSprinter ve Sprinter, en güncel nesil MBUX dışında ek ve bazı durumlarda yeni ve daha da gelişmiş işlevlere sahip güvenlik ve destek sistemleriyle donatılıyor.

eSprinter 440 kilometreye (WLTP verisi) kadar menzil sağlıyor.

Hafif ticari araçların elektrikli ismi yeni Mercedes-Benz eSprinter yakında yollara çıkacak. Müşteriler için sağladığı katma değer, çok yönlülük ve esneklikle dikkat çeken, iki gövde tipi ve uzunluğu ile üç batarya boyutuna sahip yüksek taşıma kapasiteli yeni eSprinter farklı kullanım alanlarıyla öne çıkıyor. Daha fazla menzil ve daha fazla yük taşıma arasında tercih yapılabilen yeni eSprinter, 56 kWh veya 113 kWh kullanılabilir batarya kapasitesiyle Avrupa’da satışa sunuldu. 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de de satışa sunulacak yeni eSprinter’ın ürün gamına 81 kWh kapasiteli bir versiyon da eklenecek. Ayrıca ilerleyen dönemde ilk kez şasi kamyonet olarak da satışa sunulacak. Bu sayede de çok sayıda sektör için temel bir araç haline gelecek. Buna ek olarak, MBUX bilgi-eğlence sistemi, gelişmiş güvenlik ve destek sistemleri ve daha zengin bir donanım ile ilk kez akıllı, dijital bağlantı avantajı da sunuyor. Ayrıca eSprinter’da isteğe bağlı bir römork bağlantısı da olacak.

The new Mercedes-Benz eSprinter
The new Mercedes-Benz eSprinter

Çok yönlü ve verimli: Yeni Mercedes-Benz eSprinter

Verimlilik, menzil ve yük hacmi ile çok yönlü bir araç olarak öne çıkan yeni Mercedes-Benz eSprinter, çok sayıda teknik yenilik içermesinin yanında üç modülden oluşan yeni bir konsepti de esas alıyor. Böylece farklı uzunluk ve gövdelerle geliştirilme ve tasarlanma özgürlüğü sunuyor.

Tek tip bir gövde şeklinde tasarlanan ön modül, tüm yüksek voltajlı bileşenleri kapsıyor ve aks mesafesi ve batarya boyutundan bağımsız olarak değişiklik yapmadan tüm araç çeşitleriyle birleştirilebiliyor. Alandan tasarruf sağlayan entegre yüksek voltajlı batarya modülü gövdenin altında bulunuyor. Akslar arasındaki batarya konumu, sağlam batarya gövdesi ile yüksek voltajlı bataryanın en uygun şekilde yerleştirilmesini sağlıyor. Düşük ağırlık merkezi, yol tutuşu üzerinde olumlu bir etkiye sahip. Elektrik tahrikli arka aksa sahip arka modül de yeni eSprinter’ın tüm modellerinde kullanılıyor. Kompakt ve güçlü elektromotor da arka modüle entegre edilmiş durumda.

Mercedes-Benz eSprinter

Elektrikli güç-aktarma sistemleri ve yüksek voltajlı batarya

Yeni Mercedes-Benz eSprinter’daki elektrik tahrikli arka aks müşterilere; araç uzunlukları, maksimum brüt araç ağırlığı (4,25 tona kadar), çekme kapasiteleri (2 tona kadar) ve yük hacmi (maksimum 14 m³) açısından önemli avantajlar sağlıyor. Yeni eSprinter, her biri maksimum 100 ve 150 kW güç sağlayan verimli bir elektromotorla sunuluyor. Yeni sabit mıknatıslı senkron motor (PSM), özellikle yüksek verimliliğiyle öne çıkıyor. Müşteriler, menzil ve taşıma kapasitesi açısından kendi bireysel gereksinimlerine bağlı olarak yeni eSprinter için üç farklı batarya boyutu arasından seçim yapabiliyor (113 kWh, 81 kWh veya 56 kWh). WLTP döngüsüne dayalı bir simülasyonla hesaplanan elektrikli menzil 440 kilometreye kadar ulaşıyor (şehir içinde 500 kilometreye kadar). eSprinter’daki yeni DAUTO otomatik geri kazanım sistemi son derece verimli ve konforlu bir sürüş tarzı sağlıyor. Radardan, kameradan ve navigasyon verilerinden gelen bilgiler toplanarak işleniyor ve enerji geri-kazanım yoğunluğu gerçek zamanlı olarak sürüş koşullarına uyarlanıyor. Ayrıca ECO Assist işlevi ile, donanıma ve ülkeye bağlı olarak, önde bir aracın olup olmadığını, hız sınırının ne olduğunu veya ileride bir yokuşun olup olmadığını analiz ediyor ve ayağın gaz pedalından ne zaman çekilmesi gerektiğini gösterge panelinde belirtiyor. Ayrıca üç sürüş modu, maksimum konfor veya maksimum menzil arasında seçim yapma olanağı sağlıyor.

Mercedes-Benz hızlı sarj

Tüm Mercedes-Benz elektrikli van modelleri gibi yeni eSprinter da hem alternatif akım (AC) hem de doğru akım (DC) şarj olanağına sahip. Entegre şarj cihazı, hızlı şarj istasyonunda 115 kW’a kadar (isteğe bağlı) doğru akımla şarj olanağı sağlıyor. Böylece 56 kWh kapasiteli batarya, maksimum 115 kW ile yaklaşık 28 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e şarj oluyor. Kullanılabilir kapasitesi 113 kWh olan bataryanın şarj olması maksimum 115 kW ile yaklaşık 42 dakikaya sürüyor.

 

Geleneksel tahrikli yeni Mercedes-Benz Sprinter maksimum esneklik sunuyor

Yeni Mercedes-Benz Sprinter; arkadan itişli veya dört tekerlekten çekişli olmak üzere farklı güç aktarma türleriyle ve maksimum brüt araç ağırlığıyla (5,5 tona kadar) farklı sektörler ve kullanım alanlarının gereksinimlerini karşılıyor.

 

Yüksek verimlilik seviyesine sahip 2,0 litre hacimli dizel motorun (OM654) yanında seçilen modele ve güç aktarma tipine bağlı olarak 110 kW, 125 kW ve 140 kW olmak üzere dört farklı güç seçeneği bulunuyor. Güç aktarımını konforlu 9G-TRONIC otomatik şanzıman veya 6 vitesli manuel şanzıman sağlıyor.

Mercedes-Benz eSprinter

Mevcut MBUX nesli ve farklı dijital ekstralar

Hem eSprinter hem de Sprinter’da, 26 cm (10,25 inç) ekrana sahip, MBUX (Mercedes Benz Kullanıcı Deneyimi) bilgi-eğlence sisteminin en güncel nesli standart donanım olarak sunuluyor. Daha fazla konfor ve güvenliğe katkıda bulunan ek işlevlerle Sprinter ve eSprinter daha akıllı ve müşterilerin günlük yaşamlarını kolaylaştıran bir yapı sunuyor.

 

Yeni eSprinter, ayrıca MBUX sayesinde aktif menzil yönetimi ve bulut tabanlı hizmetler ve uygulamalarla akıllı navigasyonlu (elektrikli zekaya sahip navigasyon) elektromobil ekosistemine de entegre oluyor. Bu, şeffaflık ve mümkün olan en yüksek planlama güvenliği ile rahat bir yolculuk sağlıyor.

Mercedes-Benz eSprinter
Güvenlik ve destek sistemleri: Her durumda daha iyi destek

Yeni Sprinter ve eSprinter modellerinin güvenlik ve destek sistemleri, çoğu standart donanıma dahil olan ek ve bazı durumlarda yeni ve daha gelişmiş işlevlere sahip. Aktif Şerit Takip Asistanı, Kör Nokta Asistanı, ATTENTION ASSIST yorgunluk uyarısı, aracın üretim tarihinden itibaren yedi yıla kadar ücretsiz navigasyon verilerini içeren hız sabitleme özellikli Akıllı Hız Asistanı, panel vanlar ve minibüs için geri vites kamerası olmak üzere kapsamlı güvenlik ve destek işlevleriyle standart olarak donatılıyor. Ayrıca isteğe bağlı olarak, ilk kez, harekete geçerken aracın önündeki diğer yol kullanıcılarıyla çarpışmayı önleyen Harekete Geçme Bilgi Yardımcısı da sunuluyor. Bunun dışında N2 onaylı araçlar için standart, ancak diğer versiyonlarda opsiyonel olarak sunulan Yan Koruma Yardımcısı, yolcu tarafında tanımlı bir alanda yayaların ve bisikletlilerin daha iyi algılanmasına yardımcı oluyor. Rahat ve hızlı park etmek için park paketi kapsamında 360 derece kamera ve engellerin görünürlüğünü sağlayan yeni 3D ekran devreye giriyor. Bunun dışında opsiyonel dijital dikiz aynası, arka cam olmadığında veya araç uzun olduğunda bile arka tarafın rahat bir şekilde görülmesini sağlıyor.

 

Continue Reading

Trending

Copyright © 2017 Zox News Theme. Theme by MVP Themes, powered by WordPress.