Connect with us

Elektrikli Otomobiller

280 HP’lik Alfa Romeo Tonale Plug-In Hybrid Q4, Türkiye’de Satışa Sunuldu

Alfa Romeo, kompakt SUV’u Tonale’nin çevreci sportifliğin kilometre taşı olacak dört tekerlekten çekişli, şarj edilebilir Hibrit (Plug-in Hybrid Q4) versiyonunu Türkiye’de satışa sundu.

Tonale Plug-In Hybrid Q4, 1910’da kurulan Alfa Romeo markasının sportif DNA’sına sadık kalarak, elektrifikasyon dünyasına giriş yapıyor. Sınıfının en iyisi olan bu versiyon, maksimum verimlilik ile sportifliği birleştirerek Alfa Romeo’nun dönüşümünde yeni bir sayfa açıyor.

Çeviklik, sürüş dinamikleri ve dört tekerlekten çekiş performansı ile sınıfının en iyi dinamiklerini sunan Tonale Plug-in Hybrid Q4, 26 gr/km CO2 emisyon değeriyle bugüne kadar üretilen en çevreci Alfa Romeo modeli olarak öne çıkıyor.

Günlük kullanımda tamamen elektrikli moddayken 80 km’nin üzerinde menzile sahip olan Tonale Plug-in Hybrid Q4, şehir dışı kullanımda ise 600 km’nin üzerinde toplam menzile sahip. Sınıfının en iyi konfor ve ses yalıtımını sunan; ürün gamının en sportif versiyonu Tonale Plug-in Hybrid Q4’ün şarj edilebilir hibrit sistemi, toplam 280 HP

güç üretiyor, Q4 dört tekerlekten çekiş sistemiyle en iyi yol tutuş ve sürüş güvenliğini sunuyor.

Alfa Romeo, teknolojik, yeni nesil ve küçük hacimli motor seçenekleriyle Türkiye pazarındaki en önemli segment olan kompakt SUV segmentinde Tonale ile iddiasını ortaya koymayı sürdürüyor. 1910 yılından bu yana sporcu DNA’sına sadık kalan ve otomotiv tarihine damga vuran modelleri hayata geçiren Alfa Romeo’nun dönüşümünü simgeleyen Tonale’nin şarj edilebilir ve dört tekerlekten çekişli Hibrit (Plug-in Hybrid Q4) versiyonunu ülkemizde satışa sunuluyor. Sınıfının en iyi performansı için Alfa Romeo tarafından geliştirilen dört tekerlekten çekişli, şarj edilebilir hibrit (Plug-in Hybrid Q4) Tonale, çevreciliğini üst düzey sportiflikle birleştiriyor.

Alfa Romeo Tonale’nin 280 HP Plug-In Hybrid Q4 sistemi, performans ve pil ömrü açısından da sınıfının en iyisi olarak öne çıkıyor.

Sınıfının En İyi Performansını Sunan, Bugüne Kadar Üretilen En Çevreci Alfa Romeo

Şarj edilebilir ve dört tekerlekten çekişli Tonale, Alfa Romeo’ya özel 1.3 litre 280 HP’lik gücünde motor ile  satışa sunuluyor. Sistem gücünü, 6 vitesli çift kavramalı şanzıman üzerinden ön tekerleklere aktarırken 90 KW gücündeki elektromotor arka tekerleklere 250 Nm çekiş sağlıyor. 0-100 km/s hızlanmasını sadece 6,2 saniyede tamamlayan Tonale Plug-in Hybrid, Q4 çekiş ile en yüksek performans seviyesi sunarken, tamamen elektrik modunda şehir içinde 80 km’ye varan menzile ulaşıyor. Plug-in Hybrid güç-aktarma sisteminde standart olan Q4 çekiş, benzersiz bir sürüş güvenliği ve keyfi sağlıyor. Sınıfının en iyi performansı için Alfa Romeo tarafından geliştirilen Hibrit ve dört tekerlekten çekişli Şarj Edilebilir Hibrit (Plug-in Hybrid Q4) versiyonu, 100 kilometrede sadece 1.14 litre yakıt tüketimiyle bugüne kadar üretilen en çevreci Alfa Romeo modeli olarak öne çıkıyor.

  • Alfa Romeo DNA’sı ve En İyi Sürüş Dinamikleri

Tonale Plug-in Hybrid Q4, Alfa Romeo DNA mirasını sürdürüyor. Kullanım tercihlerine göre seçilen Dynamic modda, elektrik ve ICE motorlarını birlikte kullanılan özel bir gaz kelebeği kalibrasyonu, şanzıman yönetimi ve daha doğrudan direksiyon tepkisi ile aracın performansından en iyi şekilde yararlanmak için tasarlandı. Bu modda sürekli e-AWD devrede olurken, günlük kullanım için ideal performans sunan Natural mod e-Motor ve ICE motorun gerekli yerlerde birlikte çalışmasını ve performansı optimize etmeyi sağlıyor. Çekiş performansı, ihtiyaca göre kendiliğinden e-AWD olarak değişebiliyor. Sürüş esnasında elektrik bataryasının şarj yüzdesinin korunmasını veya dolumu sağlıyor, e-Save modu aktifleştirildiğinde ise DNA sürüş modu ‘N‘ (Natural) olarak ayarlanabiliyor.  Sürücü gaz pedalından ayağını çektiğinde devreye giren e-Coasting ise yavaşlama sırasında enerji geri kazanımı sağlıyor. Frenleme işlemi esnasında enerji geri kazanımı otomatik olarak devreye giren e-Breaking ile sağlanıyor. Advanced Efficiency modu seçildiğinde ise sadece elektrikli motor devreye giriyor ve çekiş arka tekerleklerden aktarılıyor.

Geniş Ekran ve Sezgisel HMI (Human Machine Interface) Arayüz

Alfa Romeo Tonale Plug-in Hybrid Q4, kabin içerisinde birinci sınıf malzemeler ve en son teknolojiyi birleştiriyor. Tonale’de, 22,5 inçlik 2 büyük ekrandan oluşan sofistike, smooth ve sezgisel bir kullanım sunan Sürücü Odaklı Kokpit (HMI) bilgi-eğlence sistemi yer alıyor. Gösterge panelinin ortasında, geleneksel “Cannocchiale” (teleskopik) ekran tasarımıyla, otomobilin tüm verilerine ve otonom sürüş teknolojileri ayarlarına erişim sağlayan 12,5 inçlik TFT ekran göstergeler yer alıyor. Sürücü ekran üzerinden elektrikli sürüş fonksiyonlarının gösterimine kolaylıkla erişebiliyor. Tonale Plug-in Hybrid Q4’de “Elettro Biscione” adı verilen ve Alfa Romeo’nun logosunda da yer alan yılan figüründen esinlenen sol arka kapı camındaki amblemi, onun elektirikli olduğunu vurguluyor. 12.5’’ Full TFT Gösterge panelinden kolayca takip edilebilen otomobilin elektrikli sürüş fonksiyonları ve işlevler farklı renklerle ifade ediliyor. Örneğin Elettro Biscione’nin rengi beyazken elektrikli motorun kapalı olduğu ve benzinli motorun devrede olduğu anlaşılıyor. Elettro Biscione’nin rengi açık maviyken elekrikli motorun devrede olduğu; yeşil renkteyken ise elektrik motorun şarjda olduğuna işaret ediliyor.

Tonale’de tamamen dijital, dokunmatik 10,25 inçlik ekran güncel akıllı telefonlarla benzer kullanım arayüz ile kullanım kolaylığı sunuyor. Yatay kaydırma ile Alfa D.N.A., radyo, medya, kablosuz şarj, uydu navigasyon, klima, bağlantılı hizmetler elektrikli sürüş uygulamaları, anlık güç gösterimi ve ADAS gibi menülere ulaşılabiliyor. Tonale Plug-in Hybrid Q4’te sportifliği öne çıkaran alüminyum vites kulakçıkları standart sunuluyor. Sürücü ve yolcu konforunu artırmak için ayrıca ısıtmalı direksiyon simidi, ısıtmalı ve sınıfında sadece Tonale’nin sunduğu havalandırmalı ön koltuklar, elektrikli ayarlanabilen ön koltuklar, Harman Kardon Premium Ses Sistemi (14 Hoparlör 465W) Luxury Pack kapsamında sunuluyor.

  • 2’nci Seviye Otonom Sürüş, Çoklu Şarj Seçenekleri

Tonale, sürüş keyfini engellemeden maksimum sürüş güvenliği sunmak üzere; hızlanma, fren ve şerit takibini otomatik yöneten 2’inci seviye otonom sürüş için yeni Alfa Romeo Gelişmiş Sürüş Destek Sistemleri (ADAS) ile donatılıyor. Tonale, otomobilin çevresini dikey ve yanal olarak izleyen ön kamera ile “Akıllı Uyarlanabilir Hız Sabitleme” (IACC) ve “Şerit Ortalama” (LC) sistemlerini birleştirerek Seviye 2 otonom sürüşü, Driving Asistance Pack ile mümkün kılıyor. Sistem, öndeki araçlarla güvenli bir mesafeyi korumak için otomobilin hızını otomatik olarak ayarlayan “Akıllı Uyarlanabilir Hız Sabitleme”, “Trafik İşareti Tanımlama Sistemi” ve “Akıllı Hız Sabitleme” sistemlerini kullanıyor. Entegre kamerayı kullanan sistem trafik işaretlerini algılıyor, bunları ekranda gösteriyor, sürücüyü mevcut hız sınırı konusunda uyarıyor ve sürücünün hızını tespit edilen sınıra düşürmesini öneriyor. Sürücü kabul ederse, hız sabitleyici ayarları otomatik olarak ayarlanıyor. Şerit Ortalama sistemi ise yoğun trafik koşullarında bile aracı şeridin ortasında tutmak için aracın yanal hareketini kontrol ediyor.

Tonale’nin, 15,5 kWh kapasiteli bataryalarıyla, WLTP döngüsünde 100km’de 1,14 lt kadar düşebilen yakıt tüketimi sağlanıyor. Şehir otomobili segmenti kullanıcılarırın günlük işe gidip gelmeleri için gerekli olan ortalama 80 km’lik menzil  7,4Kw dahili şarj cihazı kullanarak  2,5 saatten daha kısa bir sürede hızlı şarj ile dolabiliyor. Ayrıca, Mod 3 (Wallbox tipi) kabloya ilave olarak ev tipi prizlere uyumlu Mod 2 şarj kablosunu da sunan Tonale’de 7,4 kW’lık Wallbox çözümleri bulunuluyor.

 Güvenliğe Hizmet Eden Yenilikçi Sistemler

 

Yeni Alfa Romeo Tonale’de, günlük sürüş ihtiyaçlarına uygun, sürüşü kolaylaştıran aktif ve pasif güvenlik özellikleri birlikte yer alıyor. Ön, yan ve perde hava yastıklarının yanı sıra sürücü, araç ve yol arasındaki etkileşimi mükemmelleştiren yenilikçi donanım ve teknolojiler Tonale’de standart olarak sunuluyor. Yaya veya bisikletçiyi algılayarak sürücüyü tehlikeye karşı uyaran ve bir yaya veya bisikletli ile çarpışmayı önlemek veya etkilerini azaltmak için aracı tamamen durduran “Hassas Yol Kullanıcıları ile Otonom Acil Durum Fren” veya sürücü yorgunluğunu algılamak için aracın hareketlerini denetleyen “Sürücü Yorgunluk Algılama” gibi sistemler, Tonale’deki standart özelliklerden birkaçı olarak öne çıkıyor. Tonale’de Driving Asistance Pack ile  sunulan “Kör Nokta Algılama”, “Arka Çapraz Trafik Uyarısı”, gibi güvenlik unsurları geri manevra anında, yandan gelen araçlara karşı sürücüyü uyaran “360° Kamera” çevre görünteleme sistemi ön ızgaraya, dikiz aynalarına ve bagaj kapağına entegre edilen dört adet yüksek çözünürlüklü kamera ile yakaladığı aracın çevresine ait görüntüyü kılavuz çizgileriyle birlikte 10,25 inçlik ekranda gösteriyor.

En üst düzey sportiflik sunan “Veloce” donanım seviyesiyle tercih edilebilecek olan Alfa Romeo Tonale Plug-in Hybrid Q4, 1.949.800 TL’lik başlangıç fiyatıyla Alfa Romeo showroomlardaki yerine alıyor.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli Otomobiller

Kia, İstanbul’da düzenlediği lansmanda merakla beklenen modeli EV3 ve Yeni EV6’yı tanıttı. 

Ödüllü EV6 ve EV9’un üstün teknolojilerini geniş iç mekanıyla bir araya getiren Kia EV3772 km’ye kadar segment lideri şehir içi sürüş menziliyle elektrikli SUV pazarına iddialı bir giriş yaptı.

Yeni EV6 ise stil sahibi tasarımını güncelleyerek, rekabetçi bir fiyatla meraklılarıyla buluşuyor. Yeni EV6, sadece 18 dakikada* %10’dan %80 seviyesine şarj edilebilmesini sağlayan 800V ultra yüksek hızlı şarj altyapısıyla kullanıcılarına sıra dışı bir elektrikli araç deneyimi sunuyor.

Kia EV3 ve Yeni EV6’nın tanıtıldığı lansmanda konuşan Kia Türkiye Genel Müdürü Can Ağyel, “Sürdürülebilir bir dünya için elektrifikasyon konusunda sektörümüze liderlik eden markaların başında geliyoruz. Bunu hem küresel hem de ulusal ölçekte yapıyoruz. 2020 yılının sonunda açıkladığımız Plan S stratejisi kapsamında 2030 yılına kadar 14 elektrikli model geliştireceğimizi duyurmuştuk. EV6 ve EV9 bu strateji kapsamında geliştirilen ilk araçlar. EV3 ile tam elektrikli model sayımızı dörde yükselttik. Yaklaşık dört yıldır devam ettiğimiz dönüşüm yolculuğumuzu bugün EV3 ile taçlandırıyoruz” dedi.

Kia’nın elektrifikasyon sürecinde lider markalardan biri olduğunu söyleyen Ağyel, “Küresel ölçekteki sıfır emisyon hedefleri için otomotiv sektörüne büyük sorumluluk düşüyor. Gezegenimizi korumak ve çocuklarımıza yaşanabilir bir gelecek bırakmak için elektrifikasyonun gücüne inanıyoruz. Kia, 2030 yılında küresel ölçekte 4,3 milyon adet araç satmayı ve toplam satışlarının yüzde 40’ını elektrikli araçlardan elde etmeyi hedefliyor. Kia Türkiye olarak bizler de, 2024 yılında toplam satışlarımızın yüzde 11’ini tam elektrikli araçlarımızdan elde ettik. Gelecek yıl ise toplam satışlarımızın yüzde 45’inin tam elektrikli modellerimizden sağlanacağını öngörüyoruz. Diğer bir deyişle, küresel hedefi beş yıl öncesinden yakalayacağız” ifadelerini kullandı.

Heyecan verici bir sürüş deneyimi

EV3’ün 604 km WLTP menzili, şehir içi sürüş koşullarında kullanıldığında 772 km’ye kadar çıkıyor. i-Pedal teknolojisi ile direksiyon arkasındaki kulakçıklardan rejeneratif frenleme seviyesini ayarlayarak sürücüye fren pedalı kullanmadan sürüş esnekliği sunuluyor.

EV3’ün sadece 0,263 sürtünme katsayısına sahip aerodinamik tasarımı, verimliliği ve performansı üst düzeyde sunuyor. 400V hızlı şarj teknolojisi, EV3’ün 58,3 kWh batarya kapasitesine sahip versiyonu için 29 dakikada ve 81,4 kWh versiyonu için 31 dakikada %10’dan %80 seviyesine kadar bataryaları şarj etmeyi sağlıyor.

Yüksek verimli ısı pompasına sahip EV3 bu sayede menzilden ödün vermeden tüm hava koşullarında maksimum konfor ve optimum güç kullanımı sağlıyor.

Kia  mühendisleri, şehir hayatının dinamiklerine odaklanarak direksiyonda hassasiyet ve sürüş hakimiyetine öncelik verdi. Böylece, EV3 hem dar sokaklarda çeviklik sağlarken hem de otoyollarda ve virajlarda üstün performans vadediyor.

Teknoloji ve rahatlık

EV3’ün geniş iç mekânı, pratikliği en üst düzeye çıkaran özellikleriyle kullanıcısına maksimum konfor sunuyor. Sadelik ve ergonomiyi ön planda tutan tasarımda, sürücünün tüm bilgilere kolayca ulaşabilmesi için 12,3 inçlik gösterge bilgi ve 12,3 inçlik multimedya ekranı ile klima kontrolüne özel 5,3 inçlik bir ekran bir araya getirilerek 3 modüllü ultra geniş panoramik bir ekran bulunuyor.

Sürdürülebilir bir gelecek

Okyanuslarda ve nehirlerde biriken plastiği temizlemeye odaklanan sivil toplum kuruluşu The Ocean Cleanup ile yapılan iş birliği kapsamında, Pasifik Okyanusu’ndan toplanan atıklar geri dönüştürülerek EV3’ün iç mekan tasarımında kullanıldı. EV3, toplamda 28,5 kg geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı ile üretimde çevreci yaklaşıma da yeni bir soluk getiriyor.

Yenilikçi çözümler bulmayı ve daha temiz bir gezegene ulaşmayı amaçlayan 7 yıllık ortaklık, Büyük Pasifik Çöp Alanı’ndan yaklaşık yarım milyon kilogram plastiğin çıkarılmasını hedefliyor.  

Türkiye’de Satışta 

Kia EV3, 58,3 kWh bataryaya sahip standart menzil ve 81,4 kWh bataryaya sahip uzun menzil seçenekleriyle 1.490.500 TL ve 1.920.500 TL arasında değişen fiyat etiketiyle satışa sunuldu.

 

Yeni EV6 ise, 63 kWh bataryaya sahip Elegance versiyonuyla, lansmana özel 1.920.500 TL fiyat etiketiyle satışa sunuldu.

 

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

Hyundai’den Cep Herkülü Elektrikli: Hyundai INSTER Cross

Hyundai, geçtiğimiz aylarda tanıttığı INSTER’ın yeni bir versiyonu olan INSTER Cross’u da gün yüzüne çıkardı. Yeni crossover model, çok yakında satışa sunulurken aynı zamanda hem outdoor hem de şehir içi kullanımda çok yönlü bir kullanım imkanına sahip olacak.

A ve B segmenti modelleri arasında konumlanan INSTER, geniş iç mekanı ve cömert bagaj kapasitesiyle dikkat çekerken aynı zamanda gelişmiş manevra kabiliyeti, pratiklik ve esneklik sunuyor. INSTER Cross ise normal versiyondan daha belirgin dış ve iç tasarım öğelerine sahip olacak.

INSTER Cross, maceracı karakterini vurgulamak için geniş, dikdörtgen ön ve arka tamponlarla ve ayrıca kabartmalı siyah kaplamalarla fark yaratıyor. Ön ve arka koruma kaplamalar, tamamlayıcı 17 inç alaşım jantlarla birleşerek üstün bir crossover görüntüsü sunuyor. Tavan rayları ise açık hava gezileri veya kamp etkinlikleri için standart olarak sunuluyor. Crossover versiyon, özel bir dış renk olan Mat Amazon Yeşil ve INSTER için sunulan standart beş renk (opsiyonel siyah tavan) seçeneğiyle sunulacak.

INSTER Cross’un iç mekanı da son derece iddialı. INSTER ile benzer şekilde bir düzen sunan otomobil, kendinden daha üst segmentlerdeki modellerde yaygın olarak karşımıza çıkan özellikleri de sunacak. INSTER Cross, 360 kilometreye varan bir menzilin yanı sıra, yaklaşık 30 dakikada yüzde 10 ila yüzde 80 oranında şarj edilebiliyor. INSTER Cross ayrıca, Otoyol Sürüş Asistanı, Akıllı Hız Kontrolü ve İleri Çarpışma Önleme Asistanı 1.5 dahil olmak üzere segment lideri güvenlik donanımlarına da sahip. INSTER Cross’un üretimine bu yılın sonlarına doğru Hyundai’nin Kore’deki üretim tesisinde başlaması planlanıyor.

Continue Reading

Elektrikli Otomobiller

Hep Daha Fazlası için Hyundai Yeni SANTA FE

Hyundai, gelişmiş teknolojisi ve şık tasarımıyla öne çıkan SANTA FE modelini Türkiye’de satışa sundu. Kentsel işlevselliği ve açık hava keyfini vurgulayan dört çeker model, konfor özellikleriyle öne çıkıyor. Türkiye’de 1.6 litrelik benzinli Turbo Hybrid seçenekle satışa sunulan model, birinci sınıf bir D-SUV.

Hyundai’nin bundan 24 yıl önce satışa sunduğu SANTA FE modeli, 2023 yılında beşinci nesliyle tekrar SUV dünyasında tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Birinci jenerasyondan son haline kadar çok fazla değişim ve gelişim gösteren SANTA FE, aynı zamanda markanın global olarak en çok satılan ve en çok beğenilen SUV modellerinden biri oldu. Adını Amerika’daki Santa Fe şehrinden alan model, bölgenin zorlu yapısını ve açık hava temasını en iyi şekilde karakterize ederek günlük bir otomobil olarak karşımıza çıkıyor.

Dış ve iç tasarımda radikal bir dönüşüm sergileyen SANTA FE, bagaj kapasitesini artırarak yaşam tarzına dayalı işlevselliğe öncelik veriyor. Şık görselliğini üstün bir iç mekan ile kombinleyen yeni model, aynı zamanda teknolojik donanımlar ve güvenlik asistanlarıyla da bir SUV otomobildeki beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Ayrıca, Yeni SANTA FE’nin sınırsız açık hava ve şehir içi kullanımını birlikte sunabilen cesur ve güçlü kimliği, SUV pazarında modelin farkındalık yaratmasına yardımcı olacak.

Satışa sundukları yeni modelle ilgili görüşlerini dile getiren Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, “Bundan 24 yıl önce satışa sunduğumuz SANTA FE, dünya çapında 6 milyondan fazla satarak kendi segmentinde büyük bir başarı gösterdi. Tamamen yenilenen beşinci nesil Yeni SANTA FE’yi ülkemizde de satışa sunmaktan büyük bir heyecan duyuyoruz. Yeni SANTA FE, lüks ve premium SUV modelleri tercih eden kullanıcılar için yüksek kalitesi, geliştirilmiş sürüş dinamikleri, verimli hibrit motoru ve artırılmış iç mekan konforuyla güçlü bir tercih sebebi olacak. Yeni SANTA FE, markamızın SUV segmentindeki performansıyla birlikte aynı zamanda marka imajına ve gelecek modellerimize de ışık tutacak” dedi.

Baştan sona gelişen tasarım

SANTA FE, yeni modelle birlikte tasarımda zirveye doğru yol alıyor ve boyutlar arasında üstün bir denge sağlayarak gerekli olan tüm görkemli estetiği sunuyor. Genel olarak SANTA FE’nin tasarımı, kare şeklindeki oranlarıyla karakterize edilen rafine ve sağlam bir tasarım olarak tanımlanabilir.

Yeni otomobilin dış görünümü, daha uzun dingil mesafesi ve daha geniş bagaj kapağı alanı sayesinde sınıfının sınırlarını aşmış durumda. Güçlü tasarım yalnızca dinamik ruhunu tamamlamakla kalmıyor, aynı zamanda şehir içi veya açık alan kullanımına uygun premium bir SUV modasını da başlatıyor.

Aracın iddialı ön kısmı, genel olarak tasarımda baskın bir şekilde öne çıkıyor. H şeklindeki tasarım öğeleri, krom radyatör ızgarası deseni ve geniş bir görüntü yansıtan yatay bir düzen ile harmanlanıyor. Benzersiz ön profil, H şeklindeki ışıklarıyla ve ayırt edici motife katkıda bulunan bir süslemeyle destekleniyor. Yüksek kaput çizgisi ve keskin çamurluklar, SANTA FE’nin muhteşem tasarım detaylarından bir diğeri. Geleceğe yönelik aydınlatmanın bir örneği olan H-light LED lambalar, birleşik bir çizgide birleşirken aynı zamanda aracın özenle tamamlanmış krom radyatör ızgarasıyla uyum sağlıyor.

En az ön kadar dikkat çekici olan yan profil de temiz ve güçlü bir hacim hissini sağlam gövde oranlarıyla birleştirerek benzersiz ve büyüleyici bir stil ortaya çıkarıyor. Arttırılmış uzunluk ve yükseklik, daha uzun dingil mesafesi ve kısaltılmış ön çıkıntı gibi ferah unsurlarla yeniden tanımlanan SANTA FE’nin benzersiz stili, tamamlayıcı bir tavan ve kemer çizgisiyle daha da güçlendiriliyor. Buna ek olarak; 20 inçlik alaşım jant tasarımı, genel olarak sofistike ve aynı zamanda şık görünüme katkıda bulunuyor. Köprü tipi bir tavan rayına yer verilirken off road kullanımı da vurgulanmış oluyor. Bununla beraber A sütunundan başlayarak bagaj kapağına kadar uzanan camlar da iç mekandaki ferahlığı ve özgürlüğü artırıyor.

Arka tasarım ise uzatılmış bagaj kapağını tamamlayacak şekilde hazırlanmış. Sade estetiği sağlam bir stille harmanlayan arka taraf, temiz ve rafine bir profil oluşturuyor. Ön ve yan elemanlarla kontrast oluşturarak ölçülü güzelliği vurgulayan bu bölüm, benzersiz bir aydınlatma imzasıyla dikkat çekiyor. Ön taraf ile aynı H-ışık konseptini içeren arka, burada da yatay bir şekilde uzatılmış ve ayırt edici lambalarla öne çıkıyor. Arka stop lambalarında da H şekline yer verilerek tasarımda bütünlük sağlanıyor. Gizli tip arka silecekle desteklenen arka bagaj kapağı, tamamen açıldığında da üstün bir yükleme alanı sunuyor.

Arka tampondaki sinyaller ve geri vites lambalarını birleştirerek rafine bir sofistike görüntü sunan otomobil, gri renkli logo ve yeni SANTA FE yazısıyla da lüks dokuyu destekliyor. Kısacası, SANTA Fe’nin arka tasarımı, Hyundai’nin yenilikçiliğini ve tasarımdaki farkındalığını temsil ediyor. Bu arada SANTA FE, Türkiye’de 7 farklı gövde rengiyle satışa sunuluyor.

Geniş ve yenilikçi iç mekan

Yeni SANTA FE, dört farklı renk seçeneğine sahip geniş iç mekanında yenilikçiliği ve konforu harmanlıyor. Detaylara dikkat edilerek tasarlanan model, iç mekanında çok sayıda depolama ve saklama gözü seçeneği sunarak yolcu rahatlığını ön planda tutuyor. Birinci sıradan üçüncü sıraya kadar yolcular, stil ve işlevsellik arasında uyumlu bir denge sağlayan, özenle hazırlanmış bir ortamla ağırlanıyor. Stratejik olarak entegre edilmiş çok sayıda depolama alanı, tüm yolcular için konforlu ve kullanıcı dostu bir sürüş keyfi sağlıyor. Ayrıca, SANTA FE’nin iç mekan mükemmelliği, kendi segmentinde de yeni bir standart belirliyor.

SANTA FE’nin sürücü bölümünde tasarım ve son teknoloji hissi öne çıkıyor. Kapılar açılır açılmaz artan kalite hissiyatını sergilemeye başlayan SANTA FE, H şeklindeki gizli ambiyans ışıklarıyla şovunu yapmaya başlıyor. Gösterge panelinden başlayarak ön ve arka kapılara kadar sorunsuz bir şekilde uzanan bu aydınlatma, kabine şık ve benzersiz bir duygu katıyor. Kokpitte yer alan 12,3 inçlik çift panoramik kavisli ekran ise olağanüstü bir işlevsellik sunuyor. Bu ekrandan sürüş parametreleri, navigasyon ve multimedya gibi fonksiyonlara yer veriliyor. Kokpitin altına doğru yerleştirilen 6,6 inçlik klima kontrolü de kendine özel bir dijital ekrana sahip. Büyüleyici animasyon efektlerine sahip büyük bir dokunmatik ekran aracılığıyla çeşitli iklim işlevlerini ön plana çıkarıyor. Bu arada kokpitin dört bir yanı deri döşeme ile kaplanarak kalite vurgusu ön planda tutuluyor.

Direksiyon koluna entegre elektronik vites kolu yani shift by wire ise sürüş sırasında sezgisel ve hızlı vites değiştirme olanağı sağlıyor. Rahatlığı artıran çift yönlü orta konsol, ikinci sıra koltuklarda bile paylaşımlı depolama alanını kolaylaştırıyor ve maksimum alan kullanımı için kullanıcısına yardımcı oluyor. Aşırı ısınmayı önlemek için dahili bir soğutma fanıyla donatılmış çift kablosuz akıllı telefon şarj pedi, iki akıllı telefonun aynı anda şarj edilmesini sağlıyor.

Ayrıca, orta konsoldaki bardak tutucular, maksimum 105 milimetre çapındaki büyük kapasiteli bardaklara yer sağlıyor. Hem stil hem de işlevselliği ön planda tutan detaylarla hazırlanan SANTA FE’nin kabinindeki orta kol dayama ise hem öne hem de arkaya doğru açılarak hem sürücüye hem de arkadaki yolculara anında depolama alanı sağlıyor. Dijital Dikiz Aynası (DCM) ise bir kamera sensörü aracılığıyla gerçek zamanlı arka görüntüleri aynaya yansıtarak görüşü optimize ediyor. Bu gelişmiş dikiz aynası, altındaki bir buton ile dilendiği zaman geleneksel cam ayna şeklinde de kullanılabiliyor. SANTA FE, 12 inçlik Head-Up Display (HUD) yani sanal gösterge paneliyle de güvenlik ve rahatlık sunmaya devam ediyor. Bu özellik, temel araç bilgilerini doğrudan ön camda görüntüleyerek sürücünün bakış hareketini en aza indiriyor.

Yedi kişilik oturma kapasitesine sahip SANTA FE, yeniden tasarlanan koltuk sisteminde benzersiz bir konfor sunuyor. Ergonomiye odaklanılarak tasarlanan koltuk sistemi, en yüksek yolcu konforu seviyelerine hitap ediyor. Entegre Hafızalı Koltuk (IMS) özelliği, sürücü için öne arkaya kaydırma ve sırt yatırma dahil olmak üzere bireysel koltuk konumlandırma ayarlarını ezberleyerek kişiselleştirmeyi bir üst seviyeye taşıyor. Bel destekli sürücü koltuğu, ağırlıksız bir pozisyonu ve vücut basınç dağılımını optimize ederek optimum dinlenme duruşunu garanti ediyor. Böylece konfor seviyesini iki katına çıkarıyor. Elektrikli ön koltuklarda hem ısıtma hem de soğutma özelliği bulunuyor. Bireysel yatırma yeteneklerine sahip lüks ve ferah arka koltuklar da tek bir tuşla anında katlanabiliyor ve böylece bagaja kolay bir erişim sağlıyor. Bu arada, üçüncü sıra koltuğun ayarlanabilir yatırma özelliği de rahat oturma pozisyonu sağlıyor ve ISOFIX’in dahil edilmesiyle ekstra bir güvenlik katmanı elde ediliyor. Bu donanım, özellikle çocuk oto koltukları için güvenli bir sabitleme sağlamış oluyor. Ayrıca, Arka Yolcu Uyarısı (ROA) sistemi de var. Bu sistem, araçtan inerken herhangi bir yolcu, eşya ve evcil hayvan unutulmaması için sürücüyü görsel ve işitsel olarak uyarıyor.

Geniş bir D segmenti SUV olarak tasarımda ve konforda öne çıkan SANTA FE, normal konumda 628 litre bagaj hacmi sağlıyor. Arka sıra koltuklar yatırıldığında da tam üç bisikleti aynı anda sığdırabilecek dikey bir depolama alanı, yani 2.253 litrelik bir hacim sunuyor. Kolay eşya yükleme ve boşaltma için standart yüksekliği ayarlanabilir akıllı elektrikli bagaj kapağıyla gelen SANTA FE, arka bölümde 220V güç çıkışı ve USB-C modülü gibi kullanışlı özelliklere sahip. Bu arada ikinci sıra koltuklarda havalandırma menfezi, en arkadaki koltuklardaysa klima kontrol ünitesi bulunuyor.

Müzik sisteminde de oldukça iddialı olan Yeni SANTA FE, BOSE Premium ses teknolojisini kullanıyor. Subwoofer da dahil olmak üzere 12 adet yüksek performanslı hoparlörle üstün bir müzik keyfi sunan BOSE Premium ses sistemi, gerçek anlamda sürükleyici bir ses deneyimi sağlıyor.

Gelişmiş güvenlik donanımlarıyla üstün bir koruma

Geliştirilmiş çarpışma sistemiyle listeye başlayan Yeni SANTA FE, üst düzey özellikleriyle güvenliğe öncelik veriyor. Yüksek mukavemetli çelikle üretilen gövde, güçlendirilmiş bağlantı noktaları ve gelişmiş ADAS adaptif sürüş sistemleriyle dikkat çekiyor. Sürücü sırası, merkez ve yan hava yastıkları dahil olmak üzere toplam 10 hava yastığı içeren güvenlik paketi, her yönden çarpışmalara karşı optimum koruma sağlıyor.

“Hyundai Smart Sense” güvenlik donanımları, çeşitli sürüş ve park senaryolarında da artırılmış güvenlik ve rahatlık için bir dizi gelişmiş sürücü destek sistemi sunarak SANTA FE’yi diğerlerinden farklı kılıyor. Bu özellikler, Hyundai’nin son teknoloji güvenlik sistemlerine yaptığı yatırımları da perçinlemiş oluyor.

Sürüş güvenliği özellikleri arasında yer alan FCA yani Ön Çarpışma Önleme Sistemi, SANTA FE’de ikinci jenerasyon olarak karşımıza çıkıyor. Sistem, çarpışmaları uyarmakla kalmayıp aynı zamanda otomatik olarak frenlemeye yardımcı olan ileri bir seviye güvenlik donanımı olarak listede yer alıyor. Sistem ayrıca, Kavşak Dönüşü, Kavşak Geçişi, Yaklaşan Şerit Değiştirme, Doğrudan Yaklaşan ve Şerit Değiştirme Tarafı gibi çeşitli senaryoları da yönetmek için “Şerit Takip ve Şeritte Kalma Asistanları” ile birlikte çalışıyor.

Kör Nokta Çarpışma Önleme Asistanı (BCA) ise şerit değiştirme veya ileri sürüş sırasında kör noktadaki araçlarla çarpışma riski algılandığında otomatik olarak frenlemeyi devreye alıyor.

Şeritte Kalma Asistanı (LKA), istem dışı şeritten çıkmaları önlemek için uyarılar ve otomatik direksiyon yardımı sağlarken, Güvenli Çıkış Asistanı (SEA) ise araç hareketsizken yaklaşan araçlarla çarpışma riski algıladığında kapıları kilitli tutuyor ve yolcuları uyarıyor. Böylece araçtan daha güvenli çıkışlar sağlanıyor. Akıllı Hız Sınırı Asistanı (ISLA) da ön görüş kamerası veya navigasyon bilgilerini kullanarak hız konusunda uyarı yapıyor. Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW) sistemi de sürücünün dikkat seviyesini analiz ederek düşük dikkat seviyeleri için uyarı veriyor ve gerektiğinde sürücüye mola öneriyor. Ayrıca, öndeki araç hareket ettiğinde de sürücüyü uyarıyor. Kör Nokta Görüntüleme (BVM) ise sağ veya sol sinyal etkinleştirildiğinde yolun müsaitliğine göre uyarı veriyor.

Üstün bir sürüş deneyimi

Yeni SANTA FE, benzersiz bir sürüş deneyimi için konfor ve dengeyi bir arada sunuyor. Şasi performansı, üst düzey konfor için birinci sınıf bir his sağlıyor. Aynı zamanda dengeli bir sürüş için hassas bir şekilde ayarlanmış. Bu performansa katkıda bulunan özelliklerden biri ise Frekans Duyarlı Kontrol (FSC) amortisörler. Sistem, gövde kontrolünü daha yüksek bir seviyede tutarken aynı zamanda sürüş konforunu da artırıyor. Bu sürüş konforuna olan bağlılık, ön ve arka alt şasilerde hidrolik burçların uygulanmasıyla devam ediyor. Bu burçlar, yol gürültüsünü etkili bir şekilde azaltıyor ve genel sürüş konforunu iyileştiriyor.

SANTA FE, ön ve arka tekerleklerin sürüş gücünü akıllıca kontrol eden ve kar, yağmur ve keskin virajlar gibi çeşitli sürüş koşullarına uyum sağlayan gelişmiş bir Sürüş Çekiş Sistemi ile donatılmış. Bu sistemin bir parçası olan Arazi Modu, sürücülerin kar, çamur ve kum için belirli ayarları seçmesine olanak tanıyor. Bu seçim, gösterge panelinden anlık olarak takip edilebiliyor.

Aerodinamizm, SANTA FE’nin genel performansında önemli bir rol oynuyor. Hyundai, ön tampona aktif hava kapakları ekleyerek soğutma direncini iyileştirmeye öncelik vermiş durumda. Dış tasarım buna bağlı olarak sürüş sırasında gövdeyi çevreleyen hava akışını optimize ediyor. Hem estetiğe hem de işlevselliğe katkıda bulunan hava akışı, özellikle alt gövdeye doğru uzatılmış.

Türk tüketicisine yepyeni bir hibrit alternatifi

Yeni SANTA FE, Türkiye’de farklı kullanım tarzlarına da olanak sağlayan güçlü bir benzinli turbo hibrit motor seçeneğiyle sunuluyor. Verimli bir performansa ve aynı şekilde düşük yakıt tüketimine sahip 1.6 litrelik turbo beslemeli motor, 1.49 kWh’lık bataryaya sahip elektrik motoruyla kombine ediliyor. Böylelikle tam 215 beygir güç üreten hibrit otomobilin maksimum torku ise 367 Nm. Yeni SANTA FE, 0’dan 100 kilometre hıza 9.8 saniyede çıkarken ortalama olarak da 7.3 lt yakıt tüketiyor. Hyundai’nin üstün dört tekerden çekiş teknolojisi, Yeni SANTA FE modelinde de kullanılıyor. Akıllı dört çeker sistem, yol ve sürüş şartlarına göre tekerleklere iletilen gücü sensörler sayesinde otomatik olarak gerçekleştiriyor. Eğim kontrolüyle de özellikle dik ve engebeli arazi koşullarında otomatik olarak fren uygulayarak güvenli bir iniş sağlıyor. Bu arada Hyundai SANTA FE, ülkemizdeki az sayıda satışa sunulan 1.6 litrelik dört çeker modellerden biri.

Akıllı Rejeneratif Frenleme 

Tork konvertörlü 6 ileri otomatik şanzımanla desteklenen 1.6 litrelik motor, Hyundai’nin hibrit teknolojisine olan bağlılığını da kanıtlamış oluyor. Hibrit Marş Jeneratörü (HSG), genel performansı artırmak için yeni bir soğutma tasarımı ve yüksek verimli kalıcı mıknatıs içeriyor. Çekiş motoru, verimliliği ve performansı en üst düzeye çıkarmak için tasarlanmış olup pürüzsüz bir sürüş deneyimi sağlıyor.

Türkiye’de “Progressive” donanım seviyesi ile satışa sunulan SANTA FE 1.6 Hibrit, “ECO” veya “SMART” modu seçildiğinde sürücülerin direksiyon arkasına yerleştirilen vites kulakçıklarıyla rejeneratif frenleme yapmasına da olanak sağlıyor. EV modellerde olduğu gibi üç adımda ayarlama imkanı tanıyan Rejeneratif Denge Kontrolü (RSC), tekerleklerin zeminde kayma olasılığında bile rejeneratif frenlemenin sürdürülmesini sağlıyor. Akıllı Rejeneratif Frenleme özelliği, seyir halindeyken ileri trafik akışına ve navigasyon haritası bilgilerine göre rejeneratif frenleme aşamasını otomatik olarak ayarlayarak verimliliği ve rahatlığı bir üst seviyeye taşıyor. Kısacası, tamamen elektrikli modellerde olduğu gibi hibrit sistemi için gerekli olan enerjinin geri kazanımı daha çabuk ve daha fazla oluyor.

 

Continue Reading

Trending

Copyright © 2017 Zox News Theme. Theme by MVP Themes, powered by WordPress.