Connect with us

Elektrikli Araçlar

YENİ PEUGEOT E-5008: ÜST SINIF ELEKTRİKLİ SUV!

2025 yılında Avrupa’daki diğer markalardan daha geniş bir elektrikli otomobil yelpazesi sunmaya hazırlanan PEUGEOT, 7 koltuklu SUV modelini tamamen yeni, ileri seviye elektrikli SUV ile değiştirerek bir üst seviyeye geçiyor. Yeni PEUGEOT E-5008, tasarımındaki yaratıcılığı, geniş iç hacmi, kullanıcılarına sunduğu sürüş keyfi ve elektrikli performansı yeni bir boyuta taşıyor. Yeni PEUGEOT E-5008, 7 yolcuya kadar olağanüstü bir yaşam alanı ve 660 km’ye kadar elektrikli menzil sunan sınıfında öncü tamamen elektrikli bir SUV olarak yeni standartlar belirliyor. Gerçek SUV dinamizmini üst segment bir modelin zarafetiyle birleştiren tasarımıyla “GÖZ ALICI”, etkileyici Panoramik i-Cockpit® ve iç mekânda ileri teknolojili davetkar atmosferi ile “DUYGU” ve 660 km’ye kadar elektrikli menzil ve üstün performans sağlayan Stellantis’in yeni STLA Medium platformuyla “MÜKEMMEL” olarak tanımlanan PEUGEOT E-5008, bir kez daha müşterilerinin üstün bir konforla seyahat etmesine olanak tanıyor.

PEUGEOT, ürün yelpazesi içindeki büyük hacimli SUV modeli 5008’in yeni neslini tanıttı. Tamamen elektrikli bir marka olmayı hedefleyen PEUGEOT, müşterilerinin tüm gereksinimlerini karşılayacak şekilde ürün yelpazesini genişletmeye devam ediyor. Yeni E-5008, son derece geniş ve rahat bir iç mekanın yanı sıra, yedi yolcu için tamamen elektrikli ulaşım sunan kendi segmentindeki tek model olarak dikkat çekiyor. Yeni PEUGEOT E-5008, Stellantis’in STLA Medium platformunun genişletilmiş halini kullanıyor ve bu platformun esnekliğini gözler önüne seriyor. 5008, 4,79 metre uzunluğu ve özellikle 2,89 metrelik aks mesafesiyle seyahat edecekler için cömert bir iç mekan sunuyor. Bu yenilikçi platform, müşterilere sınıfının en iyi performansını sunmak üzere tasarlandı. 660 km’ye kadar üstün menzil, 30 dakikaya varan şarj süresi, sürüş keyfi, performans, verimlilik ve “Seyahat Planlayıcı”, “Akıllı Şarj”, “Araçtan Şarj”, “Tak ve Şarj Et” ve “İnternet Üzerinden Kablosuz Güncellemeler” gibi bağlantılı hizmetler ve işlevler gibi önemli ek faydalar da sağlıyor. Yeni PEUGEOT E-5008, sadece Fransa’daki Sochaux Fabrikası’nda üretilecek ve 2024’ün sonbaharından itibaren kademeli olarak Avrupa pazarlarında satışa sunulacak. “Allure” ve “GT” olmak üzere iki donanım seviyesi ve sade ürün gamıyla sunulacak ve bunlar için 3 farklı ek opsiyon paketi olacak. Bunun dışında üç adet tamamen elektrikli motor seçeneği (210 HP, 230 HP Uzun Menzil ve 320 HP Çift Motorlu 4 tekerlekten çekiş) olacak. Ayrıca pazarlara bağlı olarak biri 48V hibrit (136 HP) ve diğeri şarj edilebilir hibrit (Plug-in Hybrid 195 HP) olmak üzere iki farklı güç-aktarma seçeneği de sunulacak.

GÖZ ALICI: Yeni Peugeot E-5008, güçlü ve rafine tasarımı bir üst seviyeye taşıyor!

Yeni PEUGEOT E-5008, “GÖZ ALICI” aerodinamik tasarımıyla verimliliği desteklerken, zarif bir iç mekân sunuyor. Yeni E-5008, sağlamlığa ve güvenliğe vurgu yapan güçlü SUV karakterini son derece dinamik bir tasarımla gösteriyor. 4,79 metrelik uzunluğu, 1,89 metrelik genişliği ve 1,69 metrelik yüksekliğiyle yeni E-5008, yüksek ve belirgin omuz çizgisi ve cömert boyutlarıyla birlikte yolda güçlü bir duruş ortaya koyuyor. Yeni E-5008 tasarımıyla hareketi çağrıştırıyor. Arka camın eğimli tasarımını, çarpıcı yan tasarım öğeleri ve yeni ışık imzasıyla birlikte gövde rengiyle uyumlu yenilikçi ön ızgarayı da içeren ön tasarım takip ediyor.

Yeni E-5008 ileri teknolojili estetik tasarımıyla yeni bir yaklaşım sergiliyor. Ultra kompakt farlar, radyatör ızgarasının üzerinde yer alan ve ön kısmın tamamını saran ince, zarif bir şeride yerleştiriliyor. Bu, yeni E-5008’e etkileyici bir görünüm kazandıran ve kişiliğini vurgulayan özgün bir tasarım özelliği olarak öne çıkıyor. Tüm versiyonlarda LED farlar sunuluyor. E-5008 GT, standart olarak, far huzmesini trafik koşullarına göre otomatik olarak ayarlayan ve diğer sürücüleri rahatsız etmeden optimum aydınlatma sağlayan, PEUGEOT’nun yeni Pixel LED teknolojisiyle yollara çıkıyor.

PEUGEOT 408 ve E-3008 ile başlayan yenilikçi yaklaşımı devam ettiren yeni E-5008, modern tasarım ile aerodinamik performansı iyileştiren özel jantlarla donatılıyor. Geometrik teknik tasarımıyla dikkat çeken 19 ve 20 inçlik jantların ortasında yeni PEUGEOT logosu yer alıyor. İç mekânda ise büyüleyici PEUGEOT Panoramik i-Cockpit®, havada süzülen 21 inçlik ekrana ek olarak, kabinin çekiciliğini ve teknolojik karakterini 8 farklı renkle yansıtabilen LED ambiyans aydınlatmasıyla daha da güçleniyor. Ambiyans aydınlatması, ön konsol boyunca uzanan ve kapılara doğru devam eden zarif alüminyum kaplamayla yansıtılıyor. Alüminyum ve desenli kumaşın birleşimi, premium malzemelerin benzersiz ve kaliteli uyumunu ortaya koyuyor.

Yeni E-5008, pürüzsüz, akıcı, düz yan hatlarıyla dinamik ve yalın bir tasarım benimsiyor ve yan cam fitillerini kapılarda gizleyerek daha da zarif bir görünüm oluşturuyor. Yeni E-5008’de dekoratif parçaların sayısı da azaltıldı. Ayrıca belirli parçalarda bulunan krom detaylar yerini boyalı yüzeylere bıraktı. Örneğin ön spoyler ve arka tamponda Meteor Grisi, yan ayna kapaklarında ve bagaj çizgisinin alt kısmında Orbital Siyah renk kullanılıyor. Yeni PEUGEOT E-5008, 6 renk seçeneği ile satışa sunulacak. Yenilikçi dikromatik pigmentler sayesinde Obsession Mavi rengi, ışığa ve gövdenin şekline bağlı olarak maviden yeşile dönüşerek E-5008’in yeni bir çağa girişini zarif bir şekilde ifade ediyor. Yeni Ingaro Mavisi, ince yansımalarıyla yeni E-5008’in modern çizgilerini harika bir şekilde vurguluyor. Ayrıca Okenit Beyaz, İnci Siyah, Tekno Gri ve Titanyum Gri renk seçenekleri de bulunuyor. Bunlara ek olarak E-5008 GT, standart olarak çift renkli ve parlak siyah tavanla sunuluyor.

DUYGU: E-5008 Benzersiz bir sürüş keyfi için yeni PEUGEOT PANORAMIC I-COCKPIT®

Yeni E-5008 sahip olduğu tasarım ve teknolojilerle duyguları harekete geçiriyor. Sürücü, etkileyici Panoramic i-Cockpit® ile benzersiz bir kokpit deneyimi yaşarken, yolcular ise olağanüstü hacim ve konfor özelliklerinden yararlanıyor. PEUGEOT ekipleri, yükseltilmiş gösterge ekranı ve geniş merkezi dokunmatik ekran olmak üzere i-Cockpit®’in üç temel unsurundan ikisini bir araya getirmeye karar verdi. Bu iki ekran ön konsolun sol tarafından orta konsola kadar uzanan 21 inçlik yüksek çözünürlüklü tek bir panele sahip kavisli bir panoramik ekrana entegre edildi. Kavisli 21 inçlik HD panoramik ekran, yükseltilmiş gösterge ekranı ile merkezi dokunmatik ekranı birleştiriyor. PEUGEOT ekipleri, i-Cockpit®’in üç temel unsurundan ikisini; yükseltilmiş gösterge ekranı ile büyük merkezi dokunmatik ekranı birleştirdi. Bunlar artık ön konsolun solundan orta konsola kadar uzanan, 21 inçlik yüksek çözünürlüklü tek bir panelden oluşan, kavisli bir panoramik ekranda entegre ediliyor. Panoramik ekran, ön konsolun üzerinde havada süzülüyor. Süzülme etkisi, ekranın altında bulunan LED ambiyans aydınlatmasıyla da vurgulanıyor.

Optimum ergonomi için konumlandırılan 21 inçlik panoramik ekran, sürücüye doğru hafifçe kavisli olsa da hala yolcu tarafından erişilebiliyor. Dolayısıyla büyük ve kaliteli dijital ekran, PEUGEOT i-Cockpit®’in iki temel işlevini birleştiriyor:

  • Panoramik ekranın sol tarafında, gösterge paneli, sürüşle ilgili hız, güç, sürüş yardımcıları ve enerji akışı gibi tüm bilgileri kompakt direksiyon simidinin üzerinde birleştiriyor.
  • Panoramik ekranın sağ tarafında, ön konsolun ortasındaki dokunmatik ekrana, hem sürücü hem de yolcu rahatlıkla erişebiliyor. Klima ayarı, navigasyon ve medya/bağlantı gibi işlevleri yönetmek için kullanılabiliyor.

E-5008’in Allure versiyonunda, yeni PEUGEOT i-Cockpit® standart olarak, panoramik ekran altında tek bir panele entegre edilen iki adet 10 inçlik dijital ekrandan oluşuyor ve 21 inçlik panelle aynı etkiyi veriyor. GT donanımı ise standart olarak 21 inçlik bir ekranla donatılıyor.

En başından beri PEUGEOT i-Cockpit®’in önemli bir bileşeni olan kompakt direksiyon simidi, daha sezgisel ve konforlu bir sürüş sunmak üzere kapsamlı bir şekilde yeniden tasarlandı. Direksiyon, daha da yüksek sürüş hissi ve konfor için yenilendi. Elbette, modern tasarımıyla kompakt yapısını koruyor. Yeniden tasarlanan, hava yastığını barındıran bölüm daha küçük tasarlandı. Ayrıca ön konsoldaki panoramik ekrana benzer bir havada süzülme etkisi için direksiyon simidi, kollarından izole edildi. Optimum ergonomi için kompakt direksiyon simidi üzerindeki kontroller de yenilendi. Sürücünün parmaklarını otomatik olarak algılayan kontroller, yanlış komutları önlemek adına, sadece sürücü onlara bastığında etkinleşiyorlar. Yeni kompakt direksiyon simidi, E-5008 GT’de standart olarak ısıtma özelliğine de sahip. Yeni PEUGEOT Panoramic i-Cockpit®, kompakt direksiyon simidinin arkasında iki yeni, ince ve zarif kumanda kolu ve rejeneratif fren işlevi için iki kulakçık da sunuyor.

Ön konsolun ortasında, tamamen kişiselleştirilebilir dokunmatik i-Toggles’a da yer veriliyor. Kullanıcı bu panelde; bir kişiyi aramak, sık kullanılan bir varış noktası için navigasyonu başlatmak, kaydedilen radyo istasyonlarından birine ayarlamak, ideal klima sıcaklığını ayarlamak gibi, en sık kullandığı 10 işlevi, hızlı erişim için programlayabiliyor.

PEUGEOT bağlantılı bilgi sistemleri, Allure donanım seviyesinde standart olarak kablosuz mirror screen işlevi (Apple CarPlay/Android Auto) ile kapsamlı bir bağlantı sunan PEUGEOT i-Connect® sistemi sunuluyor. Teknolojik deneyim, E-5008 GT’de standart olan PEUGEOT i-Connect® Advanced ile tamamlanıyor. Böylece aracın menzilini en üst düzeye çıkarmak ve şarjı kolaylaştırmak üzere, yolculukları en iyi şekilde planlayan bir “Yolculuk Planlayıcı” işlevini içeren yüksek performanslı TomTom bağlantılı navigasyon sistemi devreye giriyor. Sistem; kat edilecek mesafe, başlangıçtaki batarya şarj seviyesi, varışta istenilen batarya şarj seviyesi, hız, enerji tüketimi, trafik, yol türü, eğim ve elbette ki varış noktasında mevcut şarj noktaları dahil olmak üzere ideal rotayı hesaplamak üzere farklı bilgileri dikkate alıyor. “OK PEUGEOT” doğal dilde ses tanıma komutu, bilgi-eğlence, ısıtma ve klima fonksiyonlarının yanı sıra telefona da erişim sağlıyor. Ses tanıma özelliği, sürücü veya yolcu tarafından verilen komutları ayırt edebiliyor. Sistem, kullanıcıları desteklemek ve olabilecek tüm soruları yanıtlamak için entegre belgeler ve eğitimler içeriyor (QR Koduyla erişilebiliyor). Sistem güncellemeleri “kablosuz” olarak gerçekleşiyor. PEUGEOT i-Connect® Advanced ve ses tanıma optimizasyonu sayesinde kullanıcı ilgi duyduğu tüm konularda ChatGPT ile etkileşime geçebiliyor. Böylece kullanıcı gereksinimlerini tasarlama ve yapay zekadan faydalanma avantajlarından yararlanabiliyor. Bölgede ziyaret edilecek yerler hakkında fikir almak, yeni bir sanat eseri hakkında bilgi almak veya yolculuk sırasında arkadaşlarla bilgi yarışması düzenlemek gibi ayrıcalıklar da mümkün oluyor.

Yeni E-5008, kullanıcılarına son derece rahat bir sürüş deneyimi sunuyor. PEUGEOT geleneğindeki dinamik şasi ayarları sayesinde ana yollarda rahat ve verimli, şehir içinde ise çevik sürüş özellikleri sergiliyor. Manevra yapmayı kolaylaştırmak üzere, standart olarak geri görüş veya kuş bakışı görüş olmak üzere, sürücüye iki farklı açı sunan bir geri görüş kamerası ile donatılıyor. Kamera, her koşulda eksiksiz görüntü sağlamak üzere bir temizleme başlığıyla donatılıyor. Yeni E-5008, opsiyon olarak, ön ve arka tekerleklere mümkün olduğunca yakın konumlandırılan 4 kamera ve otomobilin etrafına dağılan 12 sensör sayesinde, aracın çevresini 360 derece gösteren PEUGEOT VisioPark 360° teknolojisiyle donatılabiliyor

PEUGEOT, yeni E-5008’de sunulan Sürüş Destek Sistemleri ile yarı otonom sürüşe doğru bir adım daha atıyor. Bu sistem, aracın tüm sensörlerini (kameralar, radar vb.) ve bağlı navigasyon sisteminden gelen bilgileri kullanarak sürücüye yardımcı oluyor. Bu destek sistemleri, otoyollar veya bölünmüş yollar gibi çok şeritli yollarda sürücünün yükünü hafifletmek için tasarlandı:

  • Adaptif Cruise Control (Dur & Kalk Fonksiyonlu) ve Şerit Konumlandırma Asistanı yeni E-5008’i şeritte ve sürücü tarafından belirlenen hızda tutmak için direksiyonu ve aracın hızını yönetiyor.
  • Yarı otomatik şerit değiştirme, gerektiğinde sürücü için şerit değiştiriyor. Sinyali etkinleştirip direksiyon simidindeki “OK” düğmesine basmak yeterli. Sistem, aracı yeni şeride yönlendiriyor.
  • Erken hız önerisi, yol işaretlerini okuyarak ve bağlı navigasyon sisteminden bilgi toplayarak, hız sınırındaki herhangi bir değişikliği algılıyor ve sürücüye Adaptif Cruise Control ayarını değiştirmesini öneriyor. Sistem, yağmur algılaması halinde, hız sınırına uygun olarak, hızı düşürebiliyor. Örneğin otoyolda 130 km/s’den 110 km/s’ye düşürülmesini öneriyor.

Bu yarı otonom sürüş özellikleri, sürücünün onayını gerektiriyor. Sensörler, sürücünün ellerini her zaman direksiyonda tutmasını sağlıyor.

Yedi yolcu için geniş yaşam alanı

Yeni E-5008, uzun aks mesafesi sayesinde ikinci sıra koltuklarda seyahat eden yolculara oldukça cömert bir bacak mesafesi sunuyor. Ayrıca üçüncü sırada yer alan koltuklar, yaşam alanı açısından segmentinde yeni bir standart belirliyor. Yeni E-5008’in ikinci sıradaki konforlu koltukları, 60/40 oranında ayarlanabilen kızaklı koltuk minderi ve 40/20/40 oranında ayarlanabilen sırtlıklarla modülerlik ve konforun mükemmel birleşimini sağlıyor. İkinci sıra koltukların sırtlıkları beş kademeli sırtlık eğim ayarı ile uzun yolculuklarda ek konfor sunuyor. Ayrıca üstün konfor seviyesi için ikinci sıradaki koltukların her birinde kaliteli kaplamalar yer alıyor.

Kolay Giriş sistemi sayesinde üçüncü sıra koltuklara erişim kolaylaşıyor. Bu çözüm ikinci sıra koltukların aynı anda tamamen eğilmesine ve öne doğru kaymasına olanak tanıyor. Böylece üçüncü sıraya erişim önemli ölçüde kolaylaşıyor. Ayrıca koltuk sırtlığının üst kısmındaki kumanda da ek bir kullanım kolaylığı sağlıyor. Geniş arka kapı açıklığının da katkısıyla üçüncü sıraya erişim daha da kolaylaşıyor.

E-5008 7 kişiye kadar yolcu taşıyabiliyor. Üçüncü sıra, ayarlanabilir koltuk başlıkları ile iki bağımsız sırtlığa sahip. Bu koltuklar minderlerin kalınlığı ve yumuşaklığı, yüksek sırtlıklar ve yetişkinler için optimize edilmiş baş mesafesi ile gerçek bir konfor sunuyor. Böylece yeni E-5008, yedi kişiye kadar seyahat ve gelişmiş yükleme kapasitesi sunarak farklı gereksinimlere uyum sağlıyor.

Yeni E-5008, 5 koltuklu kullanımda 740 litre, 7 koltuklu kullanımda 250 litre ve 2 koltuklu kullanımda 1.815 litreye kadar geniş ve çok yönlü bir bagaj hacmi sunuyor. İkinci sıradaki koltuk minderleri 60/40 oranında kaydırılabilirken, sırtlıkları 40/20/40 oranında öne ve arkaya yatırılabiliyor. Üçüncü sırada ise 50/50 oranında öne ve arkaya yatırılabilen sırtlıklar gelişmiş bir modülerlik sağlıyor. Ayrıca tüm arka koltuklar katlandığında geniş ve tamamen düz bir alan sağlayarak 2 metrelik bir yükleme uzunluğu sunuluyor.

Yeni E-5008’in bagaj alanı zekice uygulanan çözümler barındırıyor

Yeni E-5008’de üçüncü sıra koltukların arkasındaki bagaj zemini, yerinden kaldırılarak koltukların arkasına dikey olarak yerleştirilebiliyor. Böylece en az iki el bagajı için yer açılabiliyor. Yedi koltuğunda açık olduğu durumda 42 cm’lik bir bagaj boyu sunuluyor. Yeni E-5008 segmentinde bu özelliği sunan tek araç olma özelliğine sahip. Ayrıca üçüncü sıra koltukların altındaki zeminin kaldırabilir ve koltukların arkasına dikey olarak saklanabilir olması bagaj boyu valizler gibi ekstra eşyalara saklama alanı sağlıyor.  Yaklaşık 80 litre kapasitesiyle bu alan, spor ekipmanı gibi eşyalar için saklama alanı sağlıyor. Yine bu alanı en iyi şekilde değerlendirmek üzere aksesuar olarak özel bir çekmece de sunuluyor. Gerektiğinde ikinci veya üçüncü sıraya ayarlanabilen bagaj perdesi, bagaj tabanının altındaki özel saklama alanında gizlenebiliyor. Bunun dışında E-5008, GT versiyonunda standart olarak elektrikli bagaj ile donatılıyor.

Yeni E-5008 geniş yaşam alanı dışında iç mekânda yolcularını sıcak ve rahat bir ortamla ağırlıyor. Ambiyans aydınlatması, ön konsol boyunca uzanan ve kapılara doğru devam eden zarif alüminyum kaplamayla yansıtılıyor. Alüminyum ve desenli kumaşın birleşimi, premium malzemelerin benzersiz ve kaliteli uyumunu ortaya koyuyor. Büyük panoramik açılabilir cam tavan ise gün ışığı ile aydınlanan ferah bir kabin sağlıyor. Yeni E-5008’de, elektrikli araçlarda nadir görülen bir özellik olan açılabilir cam tavan sunuluyor. Ayrıca üçüncü sıra dahil geniş cam alanlar da kabin içi aydınlığa ve ferahlığa katkı sağlıyor.

Sağlıklı bir iç mekân atmosferi sağlamak üzere yeni PEUGEOT E-5008, kabine giren havanın kalitesini sürekli izleyen ve gerektiğinde hava iç sirkülasyonunu otomatik olarak etkinleştiren AQS (Air Quality System) ile donatılıyor. Bu işlev, GT donanım seviyesinde, kirletici gazları ve parçacıkları filtreleyen “Clean Cabin” ile tamamlanıyor. Hava kalitesi, panoramik ekranın sağ tarafında gösteriliyor.

E-5008’in iç mekanı, ileri teknolojili bir salon gibi, konforlu bir oturma düzeni ve rahatsız edici dış gürültüden izole bir atmosfer sunmak üzere tasarlandı. Özenli ses yalıtımı, isteğe bağlı lamine ön camlarla daha da iyileştirilebiliyor Yeni E-5008’in iç mekânı, yolculara cömert ve aydınlık bir alanda rahatlatıcı seyahat bir deneyimi sunuyor. Allure donanım seviyesinde yarı deri kumaş ve GT donanım seviyesindeki yarı deri Alcantara kombinasyonundan oluşan ön koltuklar, üstün konfor sağlıyor. Koltuklar, vücudu destekleyen bir forma ve yüksek yoğunluklu köpüğe sahip. Ön koltuklar, sırt ağrısının önlenmesine yönelik araştırmaları destekleyen Alman doktorlar ve terapistler derneği tarafından verilen AGR sertifikasına sahip. GT versiyonunda ayrıca, havalandırma, masaj ve arkada ısıtma özelliği sunuluyor. Bu konfigürasyona sahip koltuklar, yolcunun vücut şekline uyum sağlamak üzere elektrikli olarak şişen veya sönen, ayarlanabilir yan desteklerle donatılabiliyor.

Yeni Peugeot E-5008’in ikinci ve üçüncü sıradaki koltuklarında seyahat eden yolcuları optimum konfordan yararlanıyor. Geniş yaşama alanı dışında ikinci sıradaki kızaklı koltuklar ileri-geri hareket ve sırt eğim ayarı özelliklerine sahip. Orta konsolun arkasındaki kontrol paneli, ikinci sıradaki yolcuların üç bölgeli iklimlendirme sistemini kontrol etmesine ve isteğe bağlı koltuk ısıtmasını ayarlamasına olanak tanıyor. Ayrıca orta konsolda versiyona bağlı olarak iki adet USB-C ve bir adet 12V güç soketi yer alıyor. Bunun dışında GT versiyonlarında, orta kol dayamada iki bardaklık ve yolcuları güneşten korumak için arka kapılarda güneşlikler bulunuyor. Üçüncü sıradaki koltuklarda ise iki yolcunun her biri için bardak tutucu, okuma lambası ve kol dayama bulunuyor. Ayrıca burada seyahat eden yolcular 12V güç soketine de erişebiliyorlar.

MÜKEMMELLİK: Elektrikli araç performansında yeni standartlar!

Yeni E-5008, sadece menzil açısından değil, aynı zamanda sunduğu seçenekler açısından da segmentinde performans standartlarını belirleyen elektrikli ve elektrik destekli güç-aktarma sistemleriyle yollara çıkıyor.

En başından itibaren elektrikli bir model olarak tasarlanan yeni E-5008, farklı kullanıcı gereksinimlerini karşılamak üzere 3 adet 0 emisyonlu tamamen elektrikli motor seçeneğiyle (WLTP döngüsü onay aşamasında) sunuluyor.

  • 500 km menzil, 2 tekerlekten çekiş, 210 HP/157 kW
  • 500 km menzil, çift motor, 4 tekerlekten çekişli, 320 HP/240 kW
  • 660 km ile Uzun Menzil, 2 tekerlekten çekiş, 230 HP/170 kW

En başından elektrikli bir model olarak tasarlanan yeni E-5008, AWD Çift Motorlu ve Uzun Menzilli versiyon da dahil olmak üzere 500 ile 660 km arasında elektrikli sürüş menzili sunan sıfır emisyonlu (WLTP döngüsü onay bekliyor) güç-aktarma sistemlerine sahip. Yeni nesil sabit mıknatıslı senkron motorlar daha fazla güç ve verimlilik sunuyor. 2 tekerlekten çekişli versiyonlar 157 kW (343 Nm) veya 170 kW (343 Nm) güç üretiyor. Çift motorlu 4 tekerlekten çekişli versiyon, önde 157 kW (343 Nm) ve arkada 83 kW (166 Nm) olmak üzere toplam 240 kW güç sağlıyor.

NMC (Nikel, Manganez ve Kobalt) kimyasal bileşimine sahip 400 V yüksek voltajlı lityum iyon batarya, zeminin altında bulunuyor ve aracın elektromotorunu besliyor. Aydınlatma ve bilgi-eğlence sistemi gibi diğer elektrik tüketen donanımlar, kendisi de dönüştürücü üzerinden yüksek voltajlı batarya tarafından beslenen 12V batarya ile beslenmeye devam ediyor. Isı pompası aynı zamanda batarya enerjisinden tasarruf ederken kabindeki yolcuların termal konforuna da katkıda bulunuyor. Ayrıca gelişmiş batarya, şarj kapasitesinin yüzde 70’i için 8 yıl veya 160.000 km garantiye sahip.

Verimli STLA platformu

Yeni PEUGEOT E-5008, Stellantis’in yeni STLA Medium platformu üzerine yükseliyor. E-5008’de yer alan bu platform, E-3008‘e göre biraz daha geniş bir uygulamaya sahip. Grubun elektrikli araçları için tasarlanan bu platform pazarda yeni standartlar belirliyor. STLA Medium “BEV-by-design” platformu, tekerlekler arasında 98 kWsa’e kadar rekor bir enerji sağlıyor. Üstün aerodinamik verimliliğe olanak sağlayan tasarımıyla (0,79’luk SCx) E-5008, 660 km’ye varan menzille sınıfının en iyi değerine ulaşıyor.

Sol arka taraftaki şarj soketi Mod 2/3 (alternatif akım) ve Mod 4 (doğru akım) bağlantılarını sunuyor. AC şarjı için tüm kullanımlara ve şarj çözümlerine uygun, iki tip entegre şarj cihazı bulunuyor. Standart olarak 11 kW üç fazlı şarj cihazı sunulurken, ayrıca opsiyon olarak 22 kW üç fazlı şarj cihazı da sunuluyor. Böylece tüm gereksinimleri ve şarj çözümlerini karşılıyor. Hızlı şarj cihazları ile DC şarj için yeni E-5008’deki Mod 4 soketi, 160 kW’a kadar hızlı şarjı destekliyor. Bu sayede sadece 10 dakikalık şarj süresi ile 100 km menzil elde edilebiliyor ve 30 dakikada yüzde 20’den yüzde 80’e şarj olabiliyor.

Kapsamlı elektrikli güç-aktarma sistemleri

PEUGEOT, müşterilerinin tamamen elektriğe geçişini desteklemek üzere yeni E-5008’i hibrit motorla da sunuyor. 5008 Hybrid, yeni nesil 136 HP benzinli hibrit motor ve bir elektromotorla eşleştirilen çift kavramalı altı vitesli eDCS6 şanzımanın oluşturduğu PEUGEOT HYBRID 48V sistemiyle yollara çıkıyor. Sürüş sırasında şarj olan batarya sayesinde bu teknoloji, düşük devirlerde ekstra tork ve yakıt tüketiminde yüzde 15’e kadar azalma (WLTP karma döngü 5,8 l/100 km) sağlıyor. Yeni 5008 1.2 Hybrid 136 HP eDCS6, şehir içi sürüşlerinin yarısına kadar tamamen elektrikli ve sıfır emisyonlu sürüş modunda çalışabiliyor.

Yeni 5008, 92 kW elektrik motoru ile 150 HP gücündeki içten yanmalı motorun birleştirildiği Plug-In Hybrid 195 e-DCS7 modeliyle güç-aktarma organları yelpazesini genişletiyor. Yüksek kapasiteli batarya, %100 elektrik modunda 80 km’yi aşan sıfır emisyonlu ve tamamen elektrikli menzil sunuyor. Ayrıca şarj edilebilir hibrit (PHEV) versiyon 60 litrelik bir yakıt deposu ile yollara çıkıyor.

Sürdürülebilir tasarım yaklaşımı, yeni 5008’in gövdesindeki dekoratif parçaların sayısının azaltılması ve dış tasarımdaki tüm krom parçaların kaldırılmasıyla kendini gösteriyor. Yeni PEUGEOT 5008 için aracın genelinde 500 kg’dan fazla çevre dostu malzeme (metaller + polimerler) kullanıldı:

  • Çevre dostu çelik ve alüminyum, toplam çevre dostu malzeme kütlesinin yüzde 60’ını temsil ediyor,
  • Çevre dostu malzemelerle 30’dan fazla polimer parça üretiliyor,
  • Geri dönüştürülmüş plastik, tamponlarda, spoylerlerde, saklama alanlarında ve halılarda kullanılıyor.

PEUGEOT, entegre bir endüstriyel ekosistem ve sürdürülebilir yaklaşımının bir parçası olarak yeni E-5008’i Fransa’da tasarlıyor ve üretiyor. Bataryalar ise Mulhouse’daki Stellantis fabrikasında tasarlandı. Elektromotor, Trémery’deki (Fransa) STELLANTIS-NIDEC ortak girişimi tarafından üretiliyor. Vites kutusu, Stellantis tarafından Valenciennes’de (Fransa) üretilirken Yeni E-5008’deki ACC bataryalar ise Fransa’da Douvrin’de yer alan giga-fabrikada üretiliyor. ACC, Stellantis, Mercedes ve Saft tarafından oluşturulan ve yüksek voltajlı otomotiv bataryalarının tasarlayıp üreten bir ortak girişim. Yeni E-5008 ayrıca servis sağlayıcıların bataryasını da kullanıyor.

E-5008, her ikisi de yedi koltuklu olmak üzere Allure ve GT olmak üzere, yalın ve anlaşılması kolay bir ürün gamında, iki donanım seviyesiyle sunuluyor. E-5008 Allure versiyonlarında tek renkli boya ve kabartma motifli yarı deri kumaş döşemeler bulunuyor. Standart donanım, anahtarsız giriş ve çalıştırma, HD geri görüş kamerası, arka park sensörü, LED farlar ve stop lambaları, 19 inç alaşım elmas kesim jantlar, iki adet 10 inç dijital panelli PEUGEOT i-Cockpit® ve PEUGEOT i-Connect® bağlantılı bilgi sistemini içeriyor. E-5008 GT, siyah tavanlı çift renkli boya ve Alcantara döşemeyle sunuluyor. Allure versiyonuna ek olarak standart donanım, 20 inç alaşım elmas kesim jantlar, Pixel LED farlar, ön park sensörü, elektrikli bagaj kapağı, ısıtmalı ön koltuklar ve direksiyon simidi, kablosuz şarj sistemi, ambiyans aydınlatması, PEUGEOT Panoramik i-Cockpit®, kavisli 21 inç ekran, kişiselleştirilebilir dokunmatik i-Toggle ve PEUGEOT i-Connect® Advance bağlantılı bilgi sistemini içeriyor.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli Araçlar

Türkiye’de yenilenebilir kapasitenin artması depolamalı BESS talebindeki büyümeyi hızlandırıyor

EY (Ernst & Young) çatısı altında yer alan ve 120 ülkede 9.000’den fazla danışmanı bünyesinde barındıran EY-Parthenon (EYP) strateji danışmanlığı ekibinin Batarya Enerji Depolama Sistemleri’ne (BESS) yönelik hazırladığı rapor, tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin ticari uygulanabilirliğini ve mevcut piyasa koşullarında gelir potansiyeli sunan temel iş modellerini ele alıyor. Aynı zamanda Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırımlarının ticari yönünü belirlemek için büyümeyi sağlayan itici güçlerini, teknoloji eğilimlerini, pazar düzenlemelerini, mevcut iş modellerini ve yatırım yaparken gelecek vaat eden bölgeleri analizlerle ortaya koyuyor. 

Batarya Enerji Depolama Sistemleri küresel yerleşik kapasitesinin 2030 yılına kadar 160 GWh’den 1.800 GWh’ye çıkması, yani 10 kat büyümesi bekleniyor. Güçlü gelir potansiyeli sunan ve mevcut gelirlerin %90’ından fazlasını oluşturan enerji arbitrajı, yardımcı hizmetler ve kapasite mekanizmaları üç iş modeli olarak ortaya çıkıyor. Son maliyet artışlarına rağmen, sistem maliyetinin 2030 yılına kadar kilit pazarlarda %15-20 oranında düşmesi bekleniyor. Rapor, bağımsız Batarya Enerji Depolama Sistemleri pazarının çekiciliğinin, özellikle ABD, İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya ve Avustralya gibi ülkelerde artacağını öngörüyor. Başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede  düzenleyici reformlar ile yatırım ortamı iyileşiyor, riskler azalıyor ve gelirler artıyor.

EY-Parthenon’un Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS) üzerine hazırladığı rapor, “Batarya Enerji Depolama Sistemleri’ne tekil varlık olarak yatırım yapmanın zamanı geldi mi?” ve “Gelişen piyasa mekanizmaları, Batarya Enerji Depolama Sistemleri operatörleri ve yatırımcılar için daha kârlı ticari sonuçları nasıl mümkün kılıyor?” sorularını ele alıyor. Bu sorular ışığında tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin, kilit pazarlardaki ticari uygulanabilirliğini iyileştiren ve mevcut piyasa koşullarında yatırımcılar için kredi açısından olumlu bir fırsat yaratan stratejik kaldıraçları açıklıyor.

BESS’in küresel pazardaki durumunu, yarınını ve geleceğini 5 trend şekillendiriyor

Batarya Enerji Depolama Sistemleri, enerji dönüşümünü hızlandırmak için önemli bir araç olarak öne çıkıyor. Günümüzdeki beş temel trend, Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin küresel pazardaki mevcut durumunu, bir sonraki adımını ve geleceğini şekillendiriyor.

Batarya Enerji Depolama Sistemleri talebinin önümüzdeki yıllarda hızla artması bekleniyor. Küresel pazardaki birleşme ve satın alma işlemlerinin, 2020 yılından bu yana elektrik dağıtıcılarının ve enerji oyuncularının artan yatırımlarının etkisiyle, 24,4 milyar dolara ulaştığı görülüyor. Buna ek olarak düzenleyici destek, sübvansiyonlar, teşvikler ve temiz enerji hedefleriyle yönlendirilen depolama sistemleri üretim kapasitesinin 2030 yılına kadar küresel olarak yılda 4 kat büyüyerek 421 GWh’ye ve yerleşik kapasitenin ise 1,800 GWh’ye çıkacağı ve %70’den fazlasının şebeke ölçeğinde olacağı tahmin ediliyor. Maliyet tasarrufu, yatırım erteleme ve fiyat arbitrajı gibi avantajlı iş modellerinin de yakın gelecekte birçok ülkede ortaya çıkması bekleniyor.

Aynı zamanda batarya depolama, enerji geçişindeki hızlanma için önemli bir kolaylaştırıcı olarak görülüyor. Artan kısıtlama, sınırlı ara bağlantılar, artan çatı güneş enerjisi kapasitesi ve elektrikli araç (EV) kullanımı, daha uzun süreli batarya depolama teknolojilerine olan ihtiyacı artırıyor. Hâlihazırda kullanılan lityum-iyon teknolojisi yanı sıra, maliyet ekonomisi ve enerji yoğunluğu arttıkça vanadyum akışı, katı hal ve sodyum iyon gibi yenilikçi batarya kimyası teknolojileri de ticari olgunluğa ulaşmaya devam ediyor.

Türkiye getiri potansiyeline sahip pazar

Batarya Enerji Depolama Sistemleri büyümesinin iyileşen ekonomik fizibilite, güçlü politika, regülatif düzenlemeler ve çeşitli devlet teşvikleriyle desteklendiği ABD, İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya ve Avustralya gibi olgun pazarlara kıyasla Türkiye, son gelişmelere rağmen, düşük-orta olgunluk seviyesinde değerlendiriliyor ve buna paralel bir getiri potansiyeline sahip pazar olarak öne çıkıyor. Bu doğrultuda, Türkiye Batarya Enerji Depolama Sistemleri pazarının gelecekte büyümesi için üç alandaki gelişmeler olumlu adımlar olarak görülüyor.

Türkiye’de yenilenebilir kapasitenin artması büyümeyi hızlandırıyor

Türkiye’nin Ulusal Enerji Planı’na göre, 2030 yılına kadar kurulu gücün %61’inden fazlası 91 GW kapasiteyle yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşacak. Aynı zamanda 2035 yılına kadar kurulu BESS kapasitesi de 15 GW’ye ulaşacak. Kurulu güçte hidro-elektrik harici yenilenebilir enerji kaynaklarının %90’ından fazlasını oluşturması beklenen rüzgar ve güneş enerjisi, BESS endüstrisine olan talebi olumlu yönde etkileyecek.

Türkiye’de çok fazla başvuru ve onaylanmış ön lisans bulunuyor 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) göre, Aralık 2023 itibarıyla tahmini 280 milyar dolar yatırım potansiyeline denk gelen toplam 260 GW kapasiteye sahip yenilenebilir enerji santrali için 5.968 adet Batarya Enerji Depolama Sistemleri başvurusu alındı. Ayrıca, Türkiye’de onaylanan ön lisansların toplam kapasitesi Eylül 2024 itibarıyla 658 başvuruyla 34 GWh’ye ulaştı. Ülkede kurulu ilk depolamalı kapasitelerin 2025 yılının son çeyreğinde tamamlanması bekleniyor.

Yerel üretim kapasiteleri artıyor

Türk üreticiler ve girişimciler, başta Ankara, İstanbul, Antalya ve Kocaeli dahil olmak üzere birçok ilde 1 GWh’nin üzerindeki kapasitelerle Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırım planlarını hâlihazırda açıkladı. Batarya hücresi montaj operasyonlarından işe başlayan sektör oyuncularının çoğunun, küresel şirketlerle gerçekleştirdikleri iş birlikleri sayesinde veya tek başlarına hücre üretimine genişleme planları bulunuyor. Ayrıca, gelişmekte olan yerel Batarya Enerji Depolama Sistemleri üreticilerini korumak amacıyla Ocak 2024’ten beri Uzakdoğu ülkelerinden ithal edilen prizmatik LFP bataryalar için Türkiye’de %30 ek gümrük vergisi uygulanıyor. Talebin büyümesine bağlı olarak ilave kapasite artışları, farklı coğrafyalara ve ülkelere satışlar ile yurtdışı üretim yatırımlar da yerel oyuncuların gelecek büyüme planları arasında bulunuyor.

Büyüme potansiyelini yedi stratejik kaldıraç belirliyor

EY-Parthenon’ın hazırladığı rapor, Türkiye dahil olmak üzere küresel pazarların çoğunda tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin gelecekteki büyüme potansiyelini yedi stratejik kaldıracın belirleyeceğini ortaya koyuyor. Rapor, gelir modellerinin netleştirilmesi, düzenleyici mekanizmalar ve teşviklerin varlığı, yatırım maliyetinin azaltılması, altyapı esnekliği için doğru yerlerin bulunması ve yeni batarya teknolojilerinin izlenmesi gibi temel gelişmelerin gelecekte çok önemli olacağını belirtiyor.  

  • Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırımcılarının, batarya sistemi gelirleriyle gaz fiyatları arasında artan bir korelasyon olduğu için emtia fiyatlarındaki oynaklığı yatırım analizlerine dahil etmeleri gerekiyor.
  • Mevcut kapasite piyasası mekanizmaları ve güvenilirlik endişeleri, BESS potansiyelini en üst düzeye çıkarmıyor, bu nedenle piyasayı daha etkili hale getirmek için ek reformlar gerekiyor.
  • Yüksek sermaye harcaması, batarya hücresi fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı önemli yatırım duyarlılığını gösteren analizlerle projelerin karakterize edilmesine imkân tanıyor.
  • En uygun konumun belirlenmesi, şebeke tıkanıklığının ve yenilenebilir santral konsantrasyonunun daha yüksek olduğu alanlara daha yakın konumlanarak kâr marjlarının artırılmasını sağlıyor.
  • Şebeke ara bağlantı gecikmelerine yol açan, düzenleyici çerçeve eksikliğinin izin prosedürleri uzun süredir devam ediyor.
  • Avrupa batarya hücresi kapasitesinin yaklaşık %70’i, Çin’e artan bağımlılık ve lityumun fiyat oynaklığı nedeniyle risk altında bulunuyor, bu yüzden büyümenin de büyük ölçüde sağlam tedarik zincirine bağlı olması bekleniyor.
  • Vanadyum akışı gelecekte Li-ion ile rekabet edecek ve yatırım için daha iyi bir iş koşulları sağlayacak. Hidrojen depolama daha uygun maliyetli hale geldikçe de yeni bir alternatif olabilir.

 

EY Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı ve Sektörler Lideri Ateş Konca, “EY Parthenon analizi BESS’in kârlılığa ulaşması için küresel pazarlarda ölçeklenebilirliğine ve belirli stratejik kaldıraçların uygulanması gerektiğine dikkat çekiyor. Bunlar arasında gelir kesinliğinin artırılması, daha iyi bir konum stratejisi, etkili düzenleyici mekanizmalar, ölçeklendirme bağlantıları, tedarik zincirinin güçlendirilmesi ve yeni rakip teknolojilerin izlenmesi yer alıyor. Bu kaldıraçlar, BESS’in çeşitli pazarlardaki tam potansiyelini gerçekleştirmesi için önem taşıyor. Çünkü BESS’i sürdürülebilir enerji geleceğine giden yolda uygulanabilir bir ticari çözüm haline getirmek için dahil olan tüm paydaşların katılım göstermesi, yatırım ve iş birliği yapması gerekiyor. Tüm bunlarla birlikte BESS’in bağımsız bir varlık olarak geleceği her zamankinden daha umut verici görünüyor” dedi.

EY-Parthenon Türkiye Şirket Ortağı Cem Çamlı, “Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS), her geçen gün yeşil enerji dönüşümünde kilit bir rol oynuyor ve ana kolaylaştırıcı araçlar arasında yer almaya hazırlanıyor. Sektörde yer alan birçok oyuncu, stratejik satın almalar ve ortaklıklarla sistem sağlayıcılarından operatörlerine ve entegratörlerine kadar değer zinciri boyunca BESS pazarına yatırım yapıyor. Diğer yandan mevcut regülasyonlar ve gelir modellerinde yeni gelişmeler devam ederken, BESS hizmetlerinde iş modellerinin çeşitlenmesi ile stratejik bir değişime de tanık oluyoruz. Stratejik kaldıraçlar, BESS’in uygulanabilir bir iş planı ile daha da yaygınlaşması için kritik hale geliyor” dedi.

Continue Reading

Elektrikli Araçlar

613 km Menzilli Hyundai Yeni IONIQ 5 Türkiye’de Satışa Sunuldu

Hyundai, yenilikçi özellikler ve tasarım gelişmeleri sunan ödüllü IONIQ 5 modelinin makyajlı versiyonunu Türkiye’de satışa sundu. Geliştirilmiş IONIQ 5, özellikle tasarımda, iç mekanda ve pil teknolojisinde bazı değişiklikleri sunuyor.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de oldukça beğenilen IONIQ 5, makyajlı versiyonla beraber dış tasarımda güncellenmiş ön-arka tampon ve yeni bir jant dizaynı ile dikkat çekiyor. Yeni IONIQ 5, bu değişikliklerle beraber bir önceki modele kıyasla 20 mm daha uzun.

Yeni IONIQ 5’in iç mekanı da modern konfor ve ileri teknolojiyi buluşturan yeniliklerle öne çıkıyor. Siyah çerçeveli ekranları, güncellenmiş hareketli orta konsolu ve yenilenen koltuk tasarımıyla konforun ve estetiğin mükemmel uyumunu en iyi şekilde sunuyor. Yeni IONIQ 5’de tasarımsal değişikliklerin yanı sıra yeni eklenen “Arka Silecek” ve “Projeksiyon Tipi LED Akıllı Ön Aydınlatma Sistemi (IFS)”, mevcut sürüş deneyimini ve konforu üst seviyeye çıkartmayı hedefliyor.

Tasarımsal değişikliklere ek olarak teknik açından da geliştirilen IONIQ 5’in batarya kapasitesi 58 kWh’den 63 kWh seviyesine yükseltilirken güç ise 125 kW (170 PS) olarak açıklanıyor. Tek elektrik motoru ve arkadan itiş sistemi ile satışa sunulan otomobil, WLTP verilerine göre bataryanın yüzde 100 dolu olduğu durumda ortalama olarak 440 km sürüş menzili sunuyor.

Yeni IONIQ 5’in şehir içi kullanımındaki menzili ise 613 km’ye kadar çıkabiliyor. Bu sayede araç bir önceki modele göre birleşik kullanımda yaklaşık yüzde 15 daha fazla menzil sunuyor. IONIQ 5’in 0-100 km/s hızlanması ise “Advance” donanım seviyesinde 8,5 saniye. Aracın ulaşabildiği maksimum hız da 185 km/s ile sınırlandırılmış.

Hyundai’nin E-GMP platformuyla üretilen Yeni IONIQ 5, 800 voltluk batarya sistemi sayesinde 350 kW ultra hızlı DC şarj cihazına bağlandığında yalnızca 18 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80 düzeyine şarj edilebiliyor. Bu altyapı sayesinde, WLTP normlarına göre IONIQ 5 kullanıcılarının 100 km menzil elde etmek için ultra hızlı şarj istasyonlarında yalnızca 5 dakika şarj etmeleri yeterli.

Hyundai, Yeni IONIQ 5 modelini Türkiye’de Advance donanım seviyesi ve 7 farklı dış renkle satışa sunarken aynı zamanda batarya garantisini de 8 yıl olarak veriyor.

 

Continue Reading

Elektrikli Araçlar

Honda 0 Serisi’nin yeni teknolojilerini tanıttı

Honda, tamamen elektrikli 0 Serisi’ndeki güncel gelişmeleri ve yeni teknolojileri Japonya’da gerçekleştirdiği basın toplantısı ile duyurdu. Honda’nın elektrifikasyon stratejisi ve karbon nötr hedefi kapsamında hayata geçirilen Honda 0 Serisi’ndeki toplam yedi modelin 2030 yılına kadar satışa sunulması planlanıyor. Honda 0 Serisi’ndeki yeni nesil teknolojiler sayesinde Honda, müşterilerine sürüş destek sistemleri ile daha güvenli, batarya yenilikleri ile daha verimli, dijital kullanıcı deneyimi ile mobiliteyi kolaylaştıran özellikleri bir arada sunmayı hedefliyor. Ocak ayında Amerika’da gerçekleşecek CES 2025’te Japonya’daki toplantıda tanıtılan teknolojilerin yer alacağı yeni bir Honda 0 Serisi modelinin tanıtılması hedefleniyor.

Honda elektrifikasyon stratejisi kapsamında tamamen elektrikli Honda 0 Serisi’ndeki güncel gelişmeleri ve yeni nesil teknolojilerini Japonya’daki toplantısında tanıttı. Gerçekleştirilen “Honda 0 Teknoloji Toplantısı”nda yeni teknolojiler ve 0 Serisi’ne dair yaklaşımlar açıklanırken; Honda’nın elektrifikasyon ile ilgili global vizyonu vurgulandı. Karbon nötr hedefi kapsamında Honda, 2030 yılına kadar küçük, orta ve büyük boyutlu olmak üzere toplam yedi adet Honda 0 Serisi modelini satışa sunmayı hedefliyor. Honda 0 Serisi ile ilgili ilk önemli adımı, bu yılın başında gerçekleştirilen CES 2024’te Saloon ve Space-Hub isimli iki konsept modelini tanıtarak atmıştı. Serinin ilk seri üretim modelinin 2026 yılında satışa sunulması planlanırken; modelin tasarımının konsepte benzer olacağı ve serinin amiral gemisi olarak öne çıkacağı belirtiliyor. Ocak ayında Amerika’da gerçekleşecek CES 2025’te ise Japonya’daki toplantıda tanıtılan teknolojilerin yer alacağı yeni bir Honda 0 Serisi modelinin tanıtılması planlanıyor.

İnsan odaklı yaklaşımı temel alan Honda 0 Serisi, “İnce, Hafif ve Bilge” prensibi ile “Sıfır” felsefesi esasına dayanarak tasarlanıyor. Bu yenilikçi yaklaşım; sanatsal tasarım, gelişmiş sürüş destek sistemleri (AD/ADAS), Nesnelerin İnterneti (IoT) ile araç içi yaşam alanı, sürüş keyfi ve elektrik verimliliği olmak üzere beş temel değeri kapsıyor.

Honda 0 Serisi’ndeki yeni nesil teknolojiler

Honda, yeni tasarım yaklaşımıyla elektrikli araçları yeniden şekillendiriyor. “İnce” prensibi, alçak profilli ve kısa çıkıntılara sahip tasarımlar kullanarak araçları hem estetik hem de daha konforlu hale getirmeyi amaçlarken; “Hafif” prensibi ise, daha dinamik bir sürüş deneyimi sunarken elektrik verimliliğini en üst düzeye çıkarmayı hedefliyor. Bu kapsamda Honda, ultra yüksek dayanımlı çelik kullanarak yeni bir elektrikli araç platformunu hayata geçirdi. Kompakt e-Aks ve ince batarya paketiyle birleşen bu yapı, araç içi alanın daha verimli kullanılmasına olanak tanıyor. Bu platform, ince batarya paketi ve kompakt e-Aks ile birleşerek, aracın ağırlık merkezini düşürüp dengeli ve dinamik bir sürüş sağlıyor. Yüzde 40 küçültülen e-Aks, daha kompakt bir yerleşim sunarak kabin alanını genişletiyor. Diğer yandan Honda’nın geliştirdiği aktif aerodinamik sistem, aracın hızına göre ön aero deflektörünü devreye sokarak hava direncini azaltıyor. Özellikle SUV gibi yüksek yapılı araçlarda enerji verimliliğini artıran bu yeni teknoloji, düz yolda da yüksek stabilite sağlıyor. Aynı zamanda Honda’nın yeni gövde rijitliği yönetimi ile virajlarda araç üzerindeki yük dağılımı optimize edilerek yol tutuşu ve sürüş keyfi artıyor.

Honda’nın gelişmiş üretim teknolojileri

Honda, elektrikli araç üretiminde ileri üretim teknolojileriyle öne çıkıyor. Batarya gövdelerinin üretiminde kullanılan yeni döküm teknolojisi sayesinde, parça sayısının önemli ölçüde azaltılması planlanırken; bu hamlenin üretim verimliliğini artırması amaçlanıyor. Böylelikle, farklı araç modelleri için esnek bir üretim süreci sunuluyor. Araç gövdesini hafifletmek için dünyanın ilk CDC birleştirme (metal kaplama) teknolojisini kullanan Honda, yüksek dayanımlı malzemelerle aracın ağırlığını azaltırken aynı zamanda güvenlik performansını artırıyor. Honda mühendisleri tarafından geliştirilen bu teknoloji sayesinde elektrikli araçların verimliliği yükseltilerek daha hafif ve dayanıklı araçlar üretilmesine olanak sağlanıyor. Ek olarak batarya paketlerinin montaj hattında kullanılan esnek hücre üretim sistemi, otomatik yönlendirmeli araçlar ile çalışarak üretim süreçlerini daha esnek hale getiriyor. Honda’nın yeni nesil gelişmiş üretim teknolojileri, farklı araç modellerine ve üretim hacimlerine uyum sağlanması ve verimlilik iddiası ile dikkat çekiyor.

Honda’nın akıllı teknolojilerle yükselen mobilite vizyonu

Honda’nın “Bilge” prensibi doğrultusunda, gelişmiş sürüş destek sistemleri (AD/ADAS), yeni nesil teknolojilere odaklanarak sürücülere güvenli ve sorunsuz bir mobilite deneyimi sunmayı amaçlıyor. Honda SENSING Elite donanıma sahip Legend modeli, Seviye 3 otonom sürüş özellikleri ile 2021 yılında satışa sunularak gelecek dönemin habercisi oldu. Honda 0 Serisi’ndeki seri üretim modeller de otonom sürüş özelliklerine sahip olacak ve otonom sürüş teknolojisini kablosuz güncellemelerle geliştirecek. Honda, uzun vadede bilgi birikimi ve tüketici deneyimleri ile akıllı teknolojileri geliştirerek yazılım tanımlı araçlar (SDV) üretmeyi hedefliyor. Bu yeni nesil araçlar, her müşteri için kişiselleştirilmiş çözümler sunarak kendilerini daha akıllı hale getirecek.

Honda, otomatik sürüş teknolojisini geliştirerek sürüş keyfini artırmayı ve enerji yönetimini optimize etmeyi hedefliyor. Gelecek nesil elektrikli araçlar, entegre sistemler ile sürücü ve araç arasında güçlü bir bağlantı kuracak; üç boyutlu sensörleri sayesinde daha kontrollü sürüş deneyimi sunulacak. Honda 0 Serisi, batarya ve termal yönetim teknolojilerini birleştirerek konforlu bir kabin ve pratik bir menzil sağlayacak. Son olarak Honda, dijital kullanıcı deneyimi (UX) geliştirerek kullanıcı stresini azaltmayı ve araç içi keyfi artırmayı amaçlıyor. Kişiselleştirilmiş sesli asistan ve görüntü tanıma teknolojisi, kullanıcılara optimize edilmiş öneriler sunarak mobilite deneyimini eğlenceli hale getirecek yenilikçi çözümlerle desteklenecek.

Continue Reading

Trending

Copyright © 2017 Zox News Theme. Theme by MVP Themes, powered by WordPress.