Connect with us

Teknoloji

Samsung Electronics 100 milyar doları aşan marka değeriyle beş yıldır “Dünyanın En İyi 5 Markası” listesinde

Samsung Electronics, global marka danışmanlığı şirketi Interbrand’in “Dünyanın En İyi 5 Markası” listesinde üst üste beşinci defa yer aldı. Samsung’un yapay zekaya öncülük etmesi, cihazlarda yerleşik AI sunan öncü markalardan olması ve sunduğu kapsamlı bağlantılı deneyimler, dünyanın en iyi markaları arasındaki konumunu sağlamlaştırmasını sağladı. 

Her yıl “Dünyanın En İyi Markaları” listesini yayınlayan Interbrand’in bu yılki listesinde Samsung’un marka değerinin 100.8 milyar dolara ulaştığı ve bir önceki yıla göre %10 büyüdüğü açıklandı. Samsung Electronics’in marka değerindeki belirgin artış, yapay zeka sektöründeki büyümeden, özellikle de cihazda yerleşik yapay zeka alanındaki konumu ve yarı iletken sektöründeki rekabet gücünden kaynaklandı. Samsung Electronics, en iyi beş global marka arasında ilk defa dahil edildiği 2020 yılından bu yana geçen dört yıl içinde %62 oranında ciddi bir büyüme kaydetti. Bu arada Samsung Electronics, global ilk beşte yer alan tek Asyalı şirket unvanını korumaya devam ediyor.

Samsung Electronics Küresel Pazarlama Ofisi Başkanı YH Lee, “Markamızın bu yıl kaydettiği yüksek büyüme oranının arkasında yatan en önemli neden, yapay zekaya yönelik bütünsel yaklaşımımız ve bu güçlü teknolojiyi dünyanın dört bir yanındaki Samsung kullanıcıları için erişilebilir kılma yönünde attığımız adımlar oldu. Önümüzdeki dönemde de kullanıcılarımızın hem sevdiği hem de talep ettiği özelliklere daha fazla yoğunlaşacağız” dedi.

Cihazda yerleşik AI, kapsamlı bağlantılı deneyimler ve AI alanındaki öncülüğü başarı getirdi

Interbrand’e göre, Samsung Electronics’in elde ettiği başarıda, aşağıdaki unsurlar etkili oldu:

  • Yapay zeka teknolojilerinin başlıca ürünlerde kullanılmaya başlanması ve cihazda yerleşik yapay zeka pazarındaki konumu
  • Yapay zeka destekli platformlar ve ürünler aracılığıyla gelişmiş bağlantılı deneyimler sunması
  • Yarı iletken sektöründeki rekabetçiliğine dayanan yapay zeka öncülüğü
  • Global pazarda tutarlı bir marka stratejisi uygulaması
  • Daha sürdürülebilir bir gelecek için aralıksız çalışma yönünde kararlılık göstermesi

Samsung, 2024 yılı boyunca “Herkes için Yapay Zeka” vizyonu çerçevesinde müşteri deneyimlerini geliştirmek amacıyla yapay zeka teknolojilerine sahip ürün portföyünü genişletmeye devam etti. Galaxy S24 Serisinin piyasaya sürülmesiyle mobil yapay zekaya öncülük eden Samsung Electronics, günlük evde yaşam deneyimlerini iyileştiren Bespoke AI Serisini ve AI işlemci ve AI ses ve görüntü iyileştirme özelliklerine sahip AI TV’lerini piyasaya sürdü.

Samsung yalnızca kendi ürünlerini değil, aynı zamanda çeşitli üçüncü taraf cihazlarını da destekleyen bütüncül bir bağlantı deneyimi sunan SmartThings ekosistemini de genişletiyor. Bu entegrasyonlar kullanıcılara, enerji tasarrufu ve evde yaşam gibi deneyimleri ileriye taşıyan faydalar sunuyor. Yarı iletken endüstrisinin öncüsü Samsung, yapay zekaya yönelik artan talebi karşılamak amacıyla cesur Ar-Ge yatırımları yapıyor. DDR5, GDDR7, HBM3E, LPDDR5X, 9. Nesil V-NAND, Exynos SoC, yüksek çözünürlüklü görüntü sensörü gibi yenilikçi bellek ürünleriyle, sunucu ve cihazda yerleşik yapay zeka   ihtiyaçlarına proaktif çözümler sunuyor. Samsung’un marka stratejisi ise, marka değerlerinde tutarlılık ve kullanıcılarla kurulan ilişkinin özgünlüğü ile öne çıkıyor.

Samsung ayrıca çok çeşitli ürün kategorilerinde çeşitli geri dönüştürülmüş malzemeler kullanarak çevreye duyarlı faaliyetlerin ve girişimlerin uygulanmasına odaklanıyor. Bu alanda global çaptaki girişimlere dahil olan Samsung, cihaz kullanımında karbon emisyonlarının azaltılması gibi hedeflere odaklanarak, sektör liderleriyle iş birliklerine de imza attı. Samsung Electronics’in sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarına ek olarak, kapsayıcı bir kurum kültürünü teşvik etmesi değerlendirmede olumlu bir etki yarattı.

Samsung’un farklı iş birimlerinin başarılı çalışmaları değerlendirmede belirleyici oldu

 

Mobil

  • Galaxy S24 Serisinin piyasaya sürülmesinin ardından Galaxy AI ile mobil yapay zeka çağına giriş yapması,
  • Sıradışı Galaxy Z Fold6 ve Z Flip6 katlanabilir deneyimiyle yeni Galaxy AI’ı  bir üst seviyeye taşıması,
  • Galaxy Ring ve yeni Galaxy Watch Serisinin piyasaya sürülmesiyle zindelik ve fitlik takibi alanındaki yapay zeka özelliklerinde öncülüğünü güçlendirilmesi.

 

Ağlar

  • Sanallaştırılmış Radyo Erişim Ağı (vRAN) ve Açık RAN’da liderliğin güçlendirilmesi,
  • 6G’nin teknik standardizasyonuna öncülük etmesi,
  • Yayıncılık ve oyun gibi çeşitli 5G kullanım alanlarını desteklemek amacıyla sürekli olarak

geliştirdiği yenilikçi teknolojiler,

  • Müşteri şirketlerle iş ortaklıklarının ileriye taşınarak Samsung’un ağ teknolojisinin sürdürülebilirlik yönlerinin aktarılması.

 

Görsel Ekran

  • TV ve soundbar pazarlarında küresel liderliğini pekiştirmesi,
  • AI TV’ler, MICRO LED ekranlar ve Music Frame gibi ürünlerle sunduğu sürekli inovasyon,
  • AI Upscaling ve Active Voice Amplifier Pro gibi en yeni teknolojilerle izleme deneyiminde

inovasyon sunması,

  • Çeşitli ortaklıklar aracılığıyla kendisini temel bir oyun ortağı olarak konumlandırması,
  • Samsung Knox ile güvenliği ve gizliliği güçlendirilmesi.

 

Dijital Ev Aletleri 

  • Tutarlı ürün inovasyonu ve gelişmiş yapay zeka yetenekleri sayesinde buzdolabı ve çamaşır

makinesi gibi kategorilerde öncü olması

  • Bespoke AI ev aletleriyle aracılığıyla tüketici merkezli değer ve deneyim sunması,
  • Otomatik Kapak Açma ve yükseltilmiş Bixby sesli kontrol ile erişilebilirliği artırması,
  • SmartThings AI Enerji Modu aracılığıyla enerji verimliliği ve SmartThings bağlantı deneyiminin dünya çapında genişletilmesi gibi önemli avantajlar sunması.

 

Yarı İletkenler

  • Sektörün ilk GDDR7 DRAM, HBM3E DRAM, LPDDR5X DRAM ve 9. Nesil V-NAND’ını sunmanın yanı sıra yapay zeka çağında pazar liderliğini pekiştirmesi,
  • Otonom araçların geliştirilmesi için optimize edilmiş ISOCELL Auto 1H1 sensörleri gibi sürekli geliştirdiği yapay zeka teknolojileri,
  • 990 EVO ve SSD T9 gibi istisnai B2C SSD ürünlerinin tutarlı bir şekilde piyasaya sürülmesiyle müşteri beklentilerinin ötesine geçebilmesi.

 

Interbrand’in En İyi Global Markalar listesi, bir şirketin finansal performansı, markanın müşteri satın alımları üzerindeki etkisi ve marka rekabetçiliğinin (strateji, empati, farklılaşma, müşteri katılımı, tutarlılık, güven gibi nitelikler yönünden) kapsamlı analizi sonucunda her bir markanın değerinin belirlenmesiyle oluşturuluyor. Dünyanın En İyi Markaları listesi, dünyadaki en köklü marka değerlendirmelerinden biri olup, güvenilirliğiyle yaygın olarak kabul görüyor.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Cep Telefonu

Samsung teknolojileriyle gastronomi deneyimi Seoul Kitchen’da

Teknoloji devi Samsung, benzersiz bir gastronomi deneyimi yaşatıyor. Kore mutfağının özgün tatlarını modern bir bakış açısıyla sunan Seoul Kitchen, Samsung’un yenilikçi teknolojileriyle müşterilerine menü ve sipariş süreçlerinde uçtan uca dijital olarak hizmet veriyor. Restoranda, ikonik katlanabilir tasarımıyla öne çıkan Galaxy Z Fold7 cihazlar dijital menüye dönüşüyor, karaoke alanında ise eğlencenin keyfi Samsung’un 2025 OLED TV’lerle artıyor. 

 

Samsung yenilikçi teknolojileriyle gastronomi dünyasına da ilham veriyor. Kore kültürünü lezzet, müzik ve tasarım ekseninde sunarak İstanbullularla buluşturan Seoul Kitchen, Samsung teknolojileriyle misafirlerine çok yönlü bir lezzet deneyimi vadediyor. Türkiye’de tamamen dijital servis altyapısına sahip ilk restoran olan Seoul Kitchen, misafirlere teknolojiyle iç içe bir gastronomi deneyimi sunuyor. Ayrıca restoran içerisinde kurulan özel deneyim alanında da misafirler Samsung’un en yeni teknoloji ürünlerini deneyimleyebiliyor.

 

Siparişler, katlanabilir formuyla öne çıkan Galaxy Z Fold7 ile veriliyor

Restoranın menü ve sipariş süreçleri tamamen dijital olarak yürütülüyor; misafirler tüm süreçleri Samsung teknolojisiyle donatılmış inovatif ekranlarla yönetiyor. Dijital menüler Samsung’un yapay zekâ destekli yeni amiral gemisi Galaxy Z Fold7 cihazlarla destekleniyor. Ultra akıllı telefonlardaki üstün performansı ve deneyimi sunan Galaxy Z Fold serisi, açıldığında ortaya çıkan daha büyük ve daha sürükleyici ekranıyla yeni bir verimlilik ve üretkenlik seviyesi sunuyor. Seri, katlanabilir forma göre optimize edilmiş akıllı ve çok boyutlu yapay zekâ araçlarıyla da akıcı ve sürükleyici bir deneyim vadediyor.

 

Swallet kullanıcılarına ücretsiz tatlı ikramı

Samsung’un kullanıcılarına yeni nesil cüzdan deneyimi sunun Swallet uygulması da Seoul Kitchen’da sunulan teknolojik restoran deneyiminin bir parçası. Samsung Swallet cüzdanını indirip, kayıt olan müşteriler ücretsiz Çilekli Bing Su tatlısının keyfini çıkartabiliyor.

 

Samsung OLED TV serisi ile çok boyutlu bir eğlence deneyimi

Mekânda yer alan ve misafirleri Seul’ün enerjik gece hayatına davet eden karaoke alanı, Samsung’un yeni amiral gemisi 2025 OLED TV serisinin amiral gemisi S95F’in de bulunduğu Samsung TV’ler ile destekleniyor. Yeni OLED serisi Samsung’un OLED ekran teknolojisiyle yüksek kontrast değerleri sağlıyor. Quantum Dot destekli OLED paneller, renk parlaklığını artırarak içeriklerde fark yaratıyor. %100 renk hacmi desteği ile geniş renk yelpazesi sunan OLED TV serisi, yapay zekâ özellikleriyle de eğlenceyi kişiselleştiriyor. Yapay zekâ görüntü yükseltme özelliği, düşük çözünürlüklü içerikleri optimize ederken, sahneye göre parlaklık ve kontrast ayarlarını anlık olarak düzenliyor. İnce ve yalın tasarımıyla Samsung TV’ler Seoul Kitchen misafirlerine üstün ses ve görüntü performansıyla çok boyutlu bir eğlence deneyimi sunuyor.

Continue Reading

Teknoloji

Azerion ve Huawei yapay zekâ uygulamalarında güçlerini birleştirdi

Azerion, Türkiye’nin yapay zekâ ekosistemini güçlendirmeyi ve bölgesel etki alanını genişletilmeyi hedefleyen bir etkinlik düzenledi. Etkinlikte Huawei ile Azerion arasındaki stratejik iş birliğinin artan önemi vurgulandı.

Avrupa’nın önde gelen dijital reklam ve eğlence medya platformlarından biri olan Azerion, teknoloji devi Huawei ile birlikte İstanbul’da “Yapay Zekânın Bugünle Buluşup Geleceği Şekillendirdiği Nokta” başlıklı etkinliği gerçekleştirdi. Gerçek dünyadaki yapay zekâ uygulamalarını hızlandırmak için güçlerini birleştiren Azerion ve Huawei, yapay zekânın günümüz iş dünyasını nasıl dönüştürdüğünü ve farklı sektörlerdeki uygulama alanlarını ele aldı.

Sektör liderlerini, iş ortaklarını ve teknoloji uzmanlarını bir araya getiren etkinlik, yapay zekânın modern iş dünyasındaki dönüştürücü gücünü ve geleceğe yönelik sunduğu fırsatları ön plana çıkardı.  Etkinlik aynı zamanda Azerion ve Huawei arasındaki stratejik iş birliğinin giderek güçlendiğini de bir kez daha gösterdi.

16 ülkede faaliyet gösteren Azerion, Türkiye’nin yapay zekâ ekosistemini desteklemek ve bölgesel erişimini genişletmek amacıyla düzenlenen etkinlikte, veri odaklı reklam teknolojilerini ve içerik platformlarını tanıttı.

Yapay zekâ artık bir iş zorunluluğu

Yoğun ilgi gören ekinlikte, geliştirme sürelerini kısaltan ve yapay zekâ projelerinin daha hızlı devreye alınmasını sağlayan son teknolojik gelişmeler paylaşıldı.

Azerion Türkiye Ülke Müdürü Pelin Akın, konuşmasında şunları söyledi; “Verinin gücünü yaratıcılıkla birleştirerek hem markalar hem de kullanıcılar için daha akıllı ve etkili deneyimler tasarlıyoruz. Yapay zekânın artık bir iş zorunluluğu haline geldiğini kabul etmeli ve buna göre hareket etmeliyiz. Yapay zekâ artık “geleceğin konsepti” değil, her ölçekteki kurum için operasyonel bir gereklilik haline geldi. Bu nedenle yapay zekâ projelerinin uygulanma süreçlerini hızlandırmak büyük önem taşıyor. Azerion olarak, değer yaratma sürecini kısaltan modüler mimarileri ve bulut tabanlı sistemleri geliştirmeye, yerel pazara uygun çözümlere öncelik vererek pazardaki konumumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz.”

Continue Reading

Teknoloji

Siber Güvenlikte Yeni Odak Noktası: Baskı Altyapılarının Güçlenmesi

Canon Avrupa EMEA Ürün, Bilgi Güvenliği ve Küresel Olay Müdahale Kıdemli Direktörü Quentyn Taylor, baskı altyapısının siber güvenlikteki kritik rolünü ele alıyor; yazıcıların işletmeler için potansiyel bir zayıf halka haline gelmemesi adına yapay zekâ destekli, katmanlı ve entegre güvenlik çözümlerinin önemini vurguluyor.

İşletmelerin dijital çevresi, çalışma biçimleri ve davranışlarıyla uyum içinde genişlemeye ve sürekli gelişmeye devam ediyor. Çalışanlar artık iş sistemlerine her zamankinden daha esnek biçimlerde erişiyor; bu da verilerin geleneksel güvenlik sınırlarının ötesine geçip farklı kişisel cihazlara yayıldıkça görünürlüğünü kritik bir konu hâline getiriyor. Sonuç olarak, veriler artık her zamankinden daha fazla risk altında bulunuyor.

Bu dinamik ortam, bir işletmenin altyapısındaki her noktada güvenliğin güçlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Bir tehdit gibi görünmeyen baskı altyapısı ise, bu resimde çoğu zaman göz ardı ediliyor. Oysa geçtiğimiz yıl işletmelerin yüzde 56’sı, yazıcılar üzerinden en az bir veri kaybı yaşadığını bildirdi.

Siber güvenlik her geçen gün daha sofistike hâle gelirken, saldırganların tüm sisteme erişmesi için hâlâ tek bir zayıf halka yeterli oluyor. İşte bu nedenle, baskının bu zincirde zayıf halka olmamasını sağlamak için işletmelerin donanım ve yazılımı sezgisel biçimde bir arada çalıştıran çözümlere öncelik vermesi gerekiyor. Ancak bu sayede kuruluşlar, BT güvenlik ekiplerine ihtiyaç duydukları anda gelişmiş görünürlük, kontrol ve en önemlisi iç huzuru sağlayabiliyor.

Saldırganlara açık bir kapı

Yazıcılar, bir işletmedeki bilgi akışının merkezinde yer alıyor ve bu konumlarıyla kötü niyetli kişiler için potansiyel giriş noktaları oluşturuyor. Baskı altyapısını güvence altına almamak, işletmenin arka kapısını açık bırakmakla eşdeğer bir güvenlik zafiyeti yaratıyor.

Üstelik günümüzde giderek daha fazla sayıda yazıcı internete bağlanabiliyor. Buna rağmen araştırmalar, işletmelerin yüzde 28’inin uzaktan baskı ortamını güvence altına almayı hâlâ en büyük güvenlik zorluğu olarak gördüğünü ortaya koyuyor. BT karar vericilerinin yalnızca yüzde 37’si sıfır güven mimarisini uyguladığını bildiriyor. Bu da baskı altyapısının güvenliği konusunda yapılması gereken çok şey olduğunu gösteriyor.

Yazıcılar, aynı zamanda fiziksel ve dijital dünyanın tam ortasında yer almasıyla da benzersiz bir konuma sahip. Bilgiler bir ortamdan diğerine geçtiğinde olası müdahale noktaları artıyor; dolayısıyla güvenlik riskleri de büyüyor. Bu nedenle yazıcıların, sistem erişimini koruyan ve bütünsel bilgi güvenliğini sağlayan güçlü bir savunma hattı gibi davranarak veriler için bir kale işlevi görmesi gerekiyor.

Çevreyi gözlem altında tutma 

Çevre güvenliği ise kuruluşların karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan biri olmaya devam ediyor. Verilerin sistemler arasında nasıl hareket ettiğini etkili biçimde izleyemeyen işletmeler, doğru güvenlik önlemlerini uygulamakta ve kaynak kullanımını optimize etmekte zorlanıyor. Görünürlük sağlanmadığı sürece güvenlik stratejileri eksik kalıyor.

İzlenmesi gereken uç noktaların artması ve verilerin ağlar ile cihazlar arasında daha kolay hareket etmesi, güvenlik görünürlüğünü azaltıyor ve daha proaktif önlemler gerektiriyor. AB’nin Siber Dayanıklılık Yasası (Cyber Resilience Act) gibi yeni düzenlemeler, işletmelerin raporlama yükümlülüklerini artırdıkça güvenlik ekiplerinin hedeflerini de sürekli değiştiriyor. Sonuç olarak, kurumlar giderek daha fazla zamanı görünürlük sorunlarını çözmeye ayırıyor.

Bu noktada yapay zekâ, güvenlik yönetiminde yeni bir dönemi başlatıyor. BT ekiplerinin her noktayı manuel olarak izlemesi yerine yapay zekâ ve makine öğrenimi, yazıcının bağlı olduğu ağı sürekli değerlendiriyor ve baskı altyapısı genelinde en uygun ayarları yapılandırıyor. Bu yaklaşım, sistem izlemeyi sadeleştiriyor; güvenlik zafiyetlerinin hızla tespit edilmesini ve giderilmesini kolaylaştırıyor. Aynı zamanda sistemlerin geleceğe uyumlu ve genişlemeye hazır kalmasını güvence altına alıyor.

Yeni ve gelişen tehditlerin arttığı bu ortamda güvenlik ekipleri, baskı altyapısının engel değil destek unsuru hâline gelmesini istiyor. Yapay zekâ, proaktif ve güçlü bir çevre güvenliği sağlayarak bu süreci kolaylaştırıyor; ekiplerin odağını tehditleri öngörmeye ve riskleri önlemeye yönlendiriyor.

Katmanlı bir savunma benimseme

Dayanıklı bir güvenlik stratejisi, katmanlı bir yapıyı gerektiriyor. Sistemi bir bütün olarak ele alıp donanım ve yazılımın işletme genelinde nasıl uyumla çalıştığı değerlendirildiğinde çok katmanlı bir savunma mekanizması kurulabiliyor.

Örneğin baskı ortamında kartlı erişim doğrulaması, verilerin yalnızca doğru kişiler tarafından görülmesini sağlamada temel bir unsur olarak öne çıkıyor. Ancak bu tek başına yeterli olmuyor. Potansiyel riskleri başarıyla tanımlamak için sistem oturum açma etkinlikleriyle verilerin çapraz kontrol edilmesi gerekiyor. Bu sayede çalışanın belirtilen zamanda gerçekten o konumdaki yazıcıyı kullandığı teyit ediliyor.

Konum verilerinin bu doğrulamada kullanılması, çok faktörlü kimlik doğrulamasını (MFA) daha akıllı hâle getiriyor ve ele geçirilmiş kimlik bilgilerine karşı ek bir koruma katmanı oluşturuyor. Böylece kullanıcılar için kolaylık sağlayan yazıcı kimlik doğrulama araçları, işletmenin genel çevre güvenliğini güçlendiren daha geniş bir güvenlik önlemine dönüşüyor.

Akıllı biçimde daha geniş işletme verilerini kullanan entegre bir baskı güvenliği yapısı, yalnızca yetkili kişilerin hassas bilgilere erişmesini sağlayarak kurumun genel güvenliğini daha da güçlendiriyor.

Güvenliğini baskıyla güçlendirme

Sonuç olarak baskı, siber güvenlik zincirinin kritik bir halkasını oluşturuyor; dijital ve fiziksel dünyanın tam kesişim noktasında yer alıyor. Uç noktaların çoğaldığı ve tehditlerin sürekli evrildiği günümüzde işletmeler, kör noktalara yer bırakmıyor.

Baskı güvenliğini göz ardı etmek, siber suçlulara sistemdeki en zayıf halkayı sunmak anlamına geliyor. Bu nedenle işletmeler, baskıyı çevre stratejilerinin temel bir unsuru haline getirerek saldırganların uzun süredir kullandığı bu açık kapıyı kapatıyor. Çünkü baskı güvenliğini güçlendirmek, aslında işletme güvenliğini güçlendiriyor.

Continue Reading

Trending

Copyright © 2017 Zox News Theme. Theme by MVP Themes, powered by WordPress.